ÖZ:

İflasın adi tasfiyesinde alacakların kaydı için kanunda öngörülen bir aylık(İİK m.219 f.2) süre geçtikten ve iflas idaresinin seçilmesinden itibaren en geç iki ay içerisinde iflas idaresi İİK m.206 ve İİK m.207 yer alan kurallar çerçevesinde alacaklıların alacak miktarlarını ve sıralarını gösterir bir sıra cetveli düzenleyip iflas dairesine teslim etmesi gerekmektedir. İflas idaresi, sıra cetvelini hazırlayıp iflas dairesine teslim ettikten sonra sıra cetvelinden alacaklıları haberdar etmek için sıra cetvelini İİK m.166 f.2 hükmü uyarınca gerekli yerlerde ilan ettirilir. Ayrıca, iflas idaresi, İİK m. 234 f.2 hükmü uyarınca, alacakları iddiaları kısmen veya tamamen reddedilen veya iddia ettikleri sıra kabul edilmeyen alacaklıları sıra cetvelinden doğrudan doğruya haberdar eder. Bununla birlikte, kural olarak sıra cetvelinin ilan edildiği tarihten itibaren, istisnai olarak da alacak kaydında bulunurken tebligata elverişli bir adres gösterip ve gerekli masrafların yatırarak iflas idaresi kararlarının kendilerine tebliğini talep eden iflas alacaklıları, sıra cetvelinin kendisine usulüne uygun tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde diğer bir iflas alacaklısının sıra cetvelindeki alacağına ve/veya sırasına itiraz ederek iflasa karar veren yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iflasta sıra cetveline itiraz davası açabilme imkanına sahiptir. Uygulamada, bu tarz davalar “kayıt terkini” davası olarak adlandırılmaktadır. Bu dava tek bir iflas alacaklısı tarafından, diğer bir iflas alacaklısına karşı açılıp; yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olması halinde davalı iflas alacaklısının sıra cetvelinde yer alan alacak miktarı, yargılama giderleri de dahil olmak üzere sıra cetvelinde sıra gözetilmeksizin davacı iflas alacaklısının alacağı ödenecektir. Artan bir miktar olursa bu miktar sıra cetveline göre diğer iflas alacaklılarına ödenecektir. Ancak, itiraz davası diğer bir iflas alacaklısına karşı birden fazla iflas alacaklısı tarafından açılmış olması halinde mahkeme yapmış olduğu yargılama sonucunda davanın kabulü halinde davalı iflas alacaklısının sıra cetvelinde yer alan alacak miktarının birden fazla davacı iflas alacaklısı tarafından nasıl paylaştırılacağı hususu ise tartışmalıdır.

I. GİRİŞ:

Bilindiği üzere, iflasın adi tasfiye prosedürüne göre yürütülmüş olması halinde iflas idaresinin görevleri arasında sıra cetvelini düzenlemektedir(İİK m.232 vd.). Buna göre, iflas idaresinin teşekkül ettirilmesinden ve iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına bilmek için kanun öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra iflas idaresi en geç iki ay içerisinde İİK m.206 ve İİK m.207 yer alan hükümlerine göre sıra cetveli düzenlenmesi gerekecektir.

İflas idaresi, tanzim etmiş olduğu sıra cetvelinde kabul ettiği bütün iflas alacakları, miktarı ve sıralarını sıra cetvelinde gösterecektir[1]. İflas idaresi tarafından kabul edilen sınırlı ayni haklarda( rehin, intifa, irtifak vs.)sıra cetvelinde gösterilecektir[2]. Aynı şekilde, iflas idaresi tarafından kabul edilemeyen alacakların ve sınırlı ayni hakların ret gerekçeleri de sıra cetvelinde gösterilecektir[3].

İflas idaresi İİK m.206 ve İİK m.207’ye göre hazırlamış olduğu sıra cetvelini iflas dairesine teslim edecektir(İİK m.232 f.1, İİK m. 234 f.1). İflas idaresi, sıra cetvelini iflas dairesine teslim ettikten sonra sıra cetvelini İİK m.234 f.1 ve İİK m.166 f.2 hükümleri uyarınca ilan ettirecektir. Ayrıca iflas idaresi, iddiaları kısmen veya tamamen reddedilen alacaklıları ve varsa sınırlı ayni hak sahiplerine durumu yani sıra cetvelini yazılı olarak bildirecektir[4].

Bununla birlikte, sıra cetvelinin ilanı veya tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde iflasa karar veren yerdeki asliye ticaret mahkemelerinde bir ya da birkaç iflas alacaklısı, diğer bir iflas alacaklısının sıra cetvelinde göstermiş olduğu alacak miktarına(esasına)  ve/veya sırasına itiraz ederek iflasta sıra cetveline itiraz davası açılabilir[5].

İşte, bizler adı geçen çalışmamızda öncelikli olarak iflasta sıra cetveline itiraz davası( kayıt terkini ) üzerinde duracağız. Akabinde, bu davanın birden fazla iflas alacaklısı tarafından açılmış olup da davanın kabulü sonucunda davalı iflas alacaklısının sıra cetvelinde gösterilen alacağının davacı iflas alacaklıları arasında nasıl paylaştırılması gerektiği hususunda öğreti ileri sürülen görüşlere ve yargı uygulamalarına yer vereceğiz.

II. GENEL HATLARIYLA İFLASTA SIRA CETVELİNE İTİRAZ DAVASI:

Az yukarıda da belirttiğimiz üzere, bir ya da birden fazla iflas alacaklısı yine diğer bir iflas alacaklısının sıra cetvelinde gösterilen alacağına, esasına, miktarına veya sırasına itiraz etmek isteyebilir. Uygulama da çoğu kere, itiraz sebepleri, alacağın geçersiz olduğu, sona ermiş olduğu, muvazaalı olduğu veya alacağın kısmen veya tamamen herhangi bir sebeple sona ermiş olduğunu ya da sıranın kanuna aykırı olarak belirlenmiş olduğu yönündedir. İşte bu tarz sebeplerle bir ya da birkaç iflas alacaklısının diğer bir iflas alacaklısına karşı açmış olduğu dava iflasta sıra cetveline itiraz davasıdır. Uygulama bu şekilde açılan dava “kayıt terkini(silme) davası” olarak adlandırılmaktadır[6]

İflasta sıra cetveline itiraz davasında görevli ve yetkili mahkeme İİK m. 235 f.1, c.1 hükmü uyarınca iflasa karar veren yerdeki asliye ticaret mahkemesidir[7]. Ancak, asliye ticaret mahkemesinin iflasa karar veren mahkeme olması zorunlu değildir[8].

Davacı, alacağı ya da mülkiyet dışında istihkak iddiası kısmen veya tamamen kabul edilen bir ya da birkaç iflas alacaklısıdır. Diğer bir ifade ile itiraz davasını bir iflas alacaklısı açacağı gibi birden fazla iflas alacaklısı da açabilir. Ancak, iflas alacaklısı veya alacaklılarının bu davayı açabilmeleri için alacağının kısmen veya tamamen kabul edilmesi gerekmektedir. Eğer, alacağı sıra cetveline hiç geçirilmemiş veya tamamen reddedilmişse o durumda iflas alacaklısı/alacaklıları iflasta sıra cetveline itiraz davasının açması mümkün değildir[9]. Bununla birlikte alacağı sıra cetveline geçirilmemiş ya da tamamen reddedilmiş olan iflas alacaklısı, iflas masasına karşı açacağı kayıt kabul davası sonucunda alacağını iflas masasına yazdırmışsa o durumda kayıt terkini davasını açabilecektir[10]. Ve fakat, kayıt kabul davası hemen sonuçlanması mümkün olmadığı için alacaklı olduğunu iddia etmiş olduğu kişi kayıt kabul davası ile birlikte süreyi geçirmemek adına kayıt terkini davası da açması gerekmektedir[11]. Eğer her iki davada açılmışsa o durumda kayıt terkini davasına bakan mahkeme, kayıt kabul davasının sonucunu bekletici mesele yapıp hasıl olacak sonuca göre karar vermesi gerekecektir[12].

Davalı ise, alacağına ve/veya sırasına itiraz edilen iflas alacaklısıdır[13]. Bu dava davacı ile aynı sırada veya daha üst sırada yer alan iflas alacaklısı karşı açılabilir[14].

Dava açma süresi kural olarak sıra cetvelinin ilan edildiği tarihten itibaren on beş gündür[15]. Ancak, iflas alacaklıları iflas masasına alacak kaydı yaptırırken tebligata elverişli bir adres bildirmekle birlikte gerekli tebliğ masraflarının yatırıp; iflas idaresi kararlarından kendisine tebliğ edilmesini talep etmiş olması halinde, sıra cetveline itiraz davası, sıra cetvelinin iflas idaresi tarafından tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde açılması gerekmektedir(İİK m.235 f.1, İİK m. 223 f.3, c.5, c.6).

İflasta sıra cetveline itiraz(kayıt terkini) davasında ispat yükü davalı iflas alacaklısına ait olup; davalı iflas alacaklısı alacağın varlığını ve miktarını ispat etmekle yükümlüdür[16] .

Bu dava basit yargılama usulüne tabi olup; yargılama da bu usule göre yapılmaktadır(İİK m. 235 f.3,c.2).

Yapılan yargılama sonucunda mahkeme davacı iflas alacaklısı veya iflas alacaklılarının davasının kabulüne karar vermiş olması halinde, davalı iflas alacaklısına sıra cetveli uyarınca ödenecek olan pay ile, sıra gözetilmeksizin( yargılama giderleri de dahil olmak üzere) davacı iflas alacaklıların alacakları ödenir akabinde arta kalan bir miktar olursa bu miktar sıra cetveline göre diğer iflas alacaklılarının alacakları ödenir(İİK m.235 f.3)[17].

III. HUKUKİ SORUN:

İflasta sıra cetveline itiraz( kayıt terkini) davasının bir iflas alacaklısı tarafından açılıp da yargılama sonucunda mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiş olması halinde, davalı iflas alacaklısının sıra cetvelinde yer alan payı ile, sıra gözetilmeksizin (yargılama giderleri de dahil olmak üzere) davacı iflas alacaklısının alacağı ödenmesinde herhangi bir sorun yoktur.

Ancak, itiraz davasını birden fazla iflas alacaklısı, diğer bir iflas alacaklısına karşı açması halinde mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olması durumundan davalı iflas alacaklısının birden fazla davacı- iflas alacaklıları arasında nasıl paylaşılacağı hususu ise sorun teşkil etmektedir.

Bu sorun hakkında kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşılık, mehaz İsv. İİK m.260 f.2’de ise bu konu hakkında bir düzenleme mevcuttur[18]. Anılan maddeye göre, elde edilen miktar alacaklılara bulundukları sıra nispetinde ve garameten pay edilecek, artan bir şey olması halinde bu miktar masaya kalacaktır[19]

Türk hukuk öğretisinde yer alan bir görüşe göre, davacı alacaklılar aynı sırada bulunuyorlarsa o durumda davanın sonucunda elde edilen kazancın davacılar arasında alacakları oranında yani garameten paylaştırılması gerektiği belirtilmektedir[20]. “Ancak, davacı alacaklılar değişik sıralarda yer alıyorlarsa, iflasta kayıt terkini davaları yönünden İsviçre Mahkeme İçtihatları ve doktrini. İsv. İİK m. 260, f. 2'yi (İİK m. 245, c. 2) kıyasen uygulayarak dağıtımın davacı alacaklıların alacaklarının sıra cetvelindeki sıralarına göre yapılacağını; bir üst sıradaki davacı alacağını ve dava masraflarını tamamen almadıkça,  ondan sonra gelen davacı alacaklılara -dava masrafları da dahil olmak üzere- bir şey verilmeyeceğini belirtmektedir”[21].

Öğretide yer alan diğer bir görüşe göre, kayıt terkini davasını birden fazla iflas alacaklısı açması halinde dava sonucunda elde edilen kazanç davacı iflas alacaklılar arasında sıra cetvelindeki alacakları oranında paylaştırılması gerektiği belirtilmektedir[22]

Yargıtay ise, doğrudan doğruya iflastaki sıra cetveline itiraz davası bağlamında değil de hacizdeki sıra cetveline itiraz davası hakkında temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu bir çok kararında[23] bu konuyu tartışmış olup; konuya ilişkin görüşü şöyledir:  davacı alacaklıların hepsi aynı sırada yer almış olması halinde dava sonucunda elde edilen kazanç alacakları oranında davacı alacaklılar arasında paylaştırılacağını, davacı alacaklılar değişik sıralarda yer alıyorlarsa, iflasta kayıt terkini davaları yönünden İsviçre Mahkeme İçtihatları ve doktrini, İsv. İİK m. 260, f. ...'yi (İİK m. 245, c. ...) kıyasen uygulayarak dağıtımın davacı alacaklıların alacaklarının sıra cetvelindeki sıralarına göre yapılacağını; bir üst sıradaki davacı alacağını ve dava masraflarını tamamen almadıkça, ondan sonra gelen davacı alacaklılara -dava masrafları da dahil olmak üzere- bir şey verilmeyeceğini belirtmekte olduğunu, ancak, kendi uygulamalarının ise, davacı alacaklılar aynı sırada kabul edilip, garame yöntemiyle (alacakları oranında) pay almaları şeklinde olduğunu belirtmektedir. Yargıtay bu sonuca, temelde İİK m.235 f.3, c.1’de yer alan “….sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve…” şeklindeki ibareden varmış olduğunu, zira, bu ibarede kanun koyucunun davacı alacaklılar arasında sıra konusunda bir ayrım yapmadığı, bu yüzden alacaklıların eşit haklara sahip olduğu kabul edilmeli ve bu şekilde yorumlanması gerektiği şeklindeki gerekçesine dayanmaktadır.

Kanaatimizce de, Yargıtay’ın konuya dair yerleşik uygulaması yerindedir. Zira, Yargıtay’da kararlarında vurguladığı üzere, İİK m.235 f.3,c.1’de açıkça davanın kazanılması halinde davalının sıra cetvelinde yer alan payı ile, yargılama giderleri de dahil olmak üzere sıra gözetilmeksizin alacak nispetinde davacıya ödeneceği belirtmiştir. Bu hükmün, birden fazla davacı iflas alacaklısı bakımından dar yorumlanarak uygulanması kanunun amacı ile bağdaşmayacaktır.

IV. SONUÇ:

İflas idaresi tarafından İİK m.206 ve İİK m.207 hükümlerine hazırlanan sıra cetveli iflas dairesine teslim edilir. Akabinde, iflas idaresi söz konusu sıra cetvelini İİK m.166 f.2 hükmü uyarınca ilan eder ve iddia ettikleri alacakları kısmen veya tamamen kabul edilmeyenleri de durumdan yani sıra cetvelinden doğrudan doğruya haberdar eder.

Bir ya da birkaç iflas alacaklısı, diğer bir iflas alacaklısını alacağına ve/veya sırasına itiraz ederek sıra cetvelinin ilan edildiği veya istisnai olarak İİK m.223 f.3, c.6 hükmü uyarınca tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde iflasa karar veren asliye ticaret mahkemesi iflasta sıra cetveline itiraz davası açabilme imkanına sahiptir.

İflasta sıra cetveline itiraz davasının bir iflas alacaklısı tarafından açılması sonucunda mahkeme davanın kabulüne karar verirse davalı iflas alacaklısının sıra cetvelinde yer alan payı ile sıra gözetilmeksizin yargılama giderleri de dahil olmak üzere davacı iflas alacaklısının alacağı ödenecektir. Aynı şekilde, iflasta sıra cetveline itiraz davası birden fazla iflas alacaklısı tarafından açılmış olup da mahkeme yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar vermiş olması halinde paylaştırma davacıların aynı sırada olması halinde garameten yapılacaktır. Ancak, davacılar sıra cetvelinde farklı farklı sıralarda yer alıyorlarsa o durumda paylaştırmanın nasıl yapılacağı tartışmalıdır. Öğretide, İsviçre Mahkeme İçtihatları ve doktrini. İsv. İİK m. 260, f. 2'yi (İİK m. 245, c. 2) kıyasen uygulayarak dağıtımın davacı alacaklıların alacaklarının sıra cetvelindeki sıralarına göre yapılacağını; bir üst sıradaki davacı alacağını ve dava masraflarını tamamen almadıkça,  ondan sonra gelen davacı alacaklılara -dava masrafları da dahil olmak üzere- bir şey verilmeyeceğini belirtmektedir. Yargıtay ise, davacıların farklı farklı sıralarda yer almış olması halinde paylaştırmanın alacakları oranında yani garameten yapılacağı görüşündedir.

-------------

[1] Kuru, B; Aydın, B.(2022), İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 7. Baskı, Ankara: Yetkin Yayınları, s. 452; Ayrıca bkz: Atalı, M; Ermenek, İ; Erdoğan, E.( 2022), İcra ve İflas Hukuku, Ankara: Yetkin Yayınları, s. 608-610.

[2] Kuru/Aydın, s.452.

[3] Atalı/Ermenek/Erdoğan, s.609; Kuru/Aydın, s. 452

[4] Kuru/Aydın, s. 453.

[5] Kuru/Aydın, s. 454-455.

[6] Kuru/Aydın, s. 454.

[7] Kuru/Aydın, s. 454; Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 612-613; Pekcanıtez, H; Atalay, O; Sungurtekin-Özkan, M; Özekes, M.( 2019), İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 6. Baskı, İstanbul: Oniki Levha Yayınları, s. 451.

[8] Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin-Özkan/Özekes, s. 451.

[9] Karakaş, C.F.(1996), İcra ve İflas Hukukunda Sıra Cetveli, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, s. 234

[10] Karakaş, s. 234.

[11] Karakaş, s. 234

[12] Karakaş, s. 234.

[13] Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 613.

[14] Coşkun, M.(2023), Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, 2. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, s. 1228.

[15] Kuru/Aydın, s. 454

[16] Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 451; Coşkun, s. 1243.

[17] Kuru/Aydın, s. 455; Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 613.

[18] Toraman, B;Kartoğlu, C. F. (2022), “İflâs Tasfiyesinde Dava Takip Yetkisinin Devri Üzerine”, Medenî Usûl ve İcra-İflâs Hukuku Dergisi, 18(51), s. 140-141.

[19] Toraman/Kartoğlu, s. 140.

[20] Deynekli, A. (2008), “Sıra Cetveli ile İlgili Sorunlar”,  Bankacılar Dergisi, 67, s. 45

[21] Öztek, S: İflas Hukukunda Sıra Cetveli Prosedürü ve Sıra Cetveline Karşı Müracaat Yolları (Yayınlanmamış Doçentlik Tezi), s. 136. dn. 228' de belirtilen karar ve yazarlar(Naklen, Deynekli, s. 45).

[22] Coşkun, s. 1249.

[23]Söz konusu kararlar için bkz: Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/4289 E.,2013/5859 K.; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/4653 E. ,2016/3325 K.; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/4654 E., 2016/3323 K.; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/4656 E., 2016/3326 K. https://karararama.yargitay.gov.tr/, Erişim Tarihi: 23.09.2023.

Anahtar Kelimeler: Sıra Cetveli, İflasta Sıra Cetveline İtiraz Davası, İflas Alacaklısı, Garameten Paylaştırma.