T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/6825
K. 2022/9082
T. 10.11.2022

BOŞANMA ( Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Sebep Olan Olaylarda Sorumluluklarını Yerine Getirmeyen ve Süregelen Şeklide Güven Sarsıcı Davranışlarda Bulunan Davacı Davalı Erkeğin Tam Kusurlu Olduğunun Kabulüyle Tam Kusurlu Erkek Tarafından Açılan Asıl Davanın Reddine Karar Verilmesi Gerekirken Yanılgılı Değerlendirmeler İle Kusur Tespiti Yapılması ve Asıl Davanın Kabulüne Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

DAVANIN KONUSUZ KALMASI ( Boşanma - Karşı Davada Verilen Boşanma Hükmü Temyiz Edilmeyerek Kesinleştiğinden Davacı Davalı Erkeğin Boşanma Davasının Konusuz Kaldığı/Mahkemece Konusuz Kalan Davacı Davalı Erkeğin Boşanma Davası Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına ve Davadaki Haklılık Durumuna Göre Harç Yargılama Giderleri ve Vekâlet Ücretine Karar Verilmek Üzere Hükmün Bozulması Gerektiği )

MADDİ MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanma - Evlilik Birliğinin Sarsılmasına Sebep Olan Olaylarda Tazminat İsteyen Davalı Davacı Kadının Ağır Ya da Eşit Kusurlu Olmadığı Bu Olayların Onun Kişilik Haklarına Saldırı Teşkil Ettiği ve Boşanma Sonucu Bu Eşin En Azından Diğerinin Maddi Desteğini Yitirdiği Anlaşılmakla Mahkemece Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları Tazminata Esas Olan Fiilin Ağırlığı İle Hakkaniyet Kuralları Dikkate Alınarak Davalı Davacı Kadın Yararına Uygun Miktarda Tazminata Hükmedileceği )

4857/m.4,174

6098/m.50,51

ÖZET : 1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, sorumluluklarını yerine getirmeyen ve süregelen şeklide güven sarsıcı davranışlarda bulunan davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulüyle tam kusurlu erkek tarafından açılan asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeler ile kusur tespiti yapılması ve asıl davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Ancak karşı davada verilen boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden davacı-davalı erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. O halde, mahkemece konusuz kalan davacı-davalı erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davadaki haklılık durumuna göre harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

2 - Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ile nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı-davacı kadına kusur olarak yüklenen “eşe hakaret etme” vakıasına yönelik davacı-davalı erkek tanıklarının beyanları soyut niteliktedir. Ayrıca anlatılan olayın zamanı da belirsiz olduğundan, sonrasında evliliğin devam ... etmediği dahi anlaşılmamaktadır. Bu nedenle, davalı-davacı kadına “eşine hakaret etme” kusurunun yüklenilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, davalı-davacı kadın tanıklarının beyanları ile dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda yer alan bilgiler bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı-davacı kadının affından sonra da davacı-davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunmaya devam ettiği sabittir. Açıklanan nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, evlilik birliğinden ... sorumluluklarını yerine getirmeyen ve süregelen şeklide güven sarsıcı davranışlarda bulunan davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulüyle tam kusurlu erkek tarafından açılan asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeler ile yazılı şekilde kusur tespiti yapılması ve asıl davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak karşı davada verilen boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden davacı-davalı erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. O halde, mahkemece konusuz kalan davacı-davalı erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davadaki haklılık durumuna göre harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

3-Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2022 (Prş.)

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır