T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/7220
K. 2022/10004
T. 5.12.2022

BOŞANMA ( Tarafların Dilekçelerinde Dayandığı Vakıaların Dosya İçeriğine Göre İspatlanamaması Nedeniyle Karşılıklı Olarak Açılan Boşanma Davalarının Her İkisinin de Reddine Karar Verilmesi Gerekirken Evlilik Birliğinin Kurulamadığı Bahsiyle Tarafların Eşit Kusurlu Olduğu Yönünde Yapılan Değerlendirme İle Her İki Davanın da Kabulüne Karar Verilmesinin İsabetsiz Bulunduğu )

DAVANIN KONUSUZ KALMASI ( İlk Derece Mahkemesince Kendisine Yüklenilen Kusurun İzah Edilen Nedenle Kesinleşmesi Neticesinde Tam Kusurlu Hale Gelen Davalı Karşı Davacı Kadının Boşanma Davasının Reddine Karar Verilmesi Gerekirken Davasının Kabulüne Karar Verilmiş Olması Doğru Olmamış İse de Davacı Karşı Davalı Erkeğin Boşanma Davasında Verilen Boşanma Hükmü Temyiz Kapsamı Dışında Bırakılmak Suretiyle Kesinleştiğinden Davalı Karşı Davacı Kadının Boşanma Davası Konusuz Hale Geldiği )

YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanmaya Sebep Olan Olaylarda Davalı Karşı Davacı Kadın Tam Kusurlu Olup Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşecek Tarafın Kusuru Daha Ağır Olmamak Koşuluyla Geçimi İçin Diğer Taraftan Mali Gücü Oranında Süresiz Olarak Nafaka İsteyebileceği/Tam Kusurlu Kadın Yararına Yoksulluk Nafakası Takdir Edilemeyeceğinden Davalı Karşı Davacı Kadının Yoksulluk Nafakası Talebinin Reddi Gereği )

4721/m.166,175

ÖZET : 1- İlk derece mahkemesince kendisine yüklenilen kusurun izah edilen nedenle kesinleşmesi neticesinde tam kusurlu hale gelen davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davasının kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış ise de, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyiz kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, davalı-karşı davacı kadının boşanma davası konusuz hale gelmiştir. Bu durumda kadının boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

2- Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın tam kusurludur. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175). Tam kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilemez. O halde, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından davalı-karşı davacı kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkek ile davalı-karşı davacı kadının eşit kusurlu olmaları sebebiyle her iki boşanma davasının kabulüne ve davalı-karşı davacı kadın lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilerek kadının tazminat talepleri reddedilmiştir. İlk derece mahkemesi kararın gerekçesinde, tarafların karşılıklı olarak iddiaları yönünden tanık beyanlarının afaki olduğu, yer ve zaman örgüsü içermediğinin anlaşılması neticesinde kusur yönünden herhangi bir tarafa üstünlük tanınmadığı, iddiaların ayrı ayrı ispat olunmadığı ancak evlilik birliğinin üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen ortak hayatın tesis edilememesinde tarafların eşit kusurlu olduğu ifadelerine yer vermiştir. Yerel mahkeme kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince tarafların itirazlarının esastan reddine dair karar verilmiştir. Hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir.

1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-) Dosyanın yapılan incelemesinde, esasen ilk derece mahkemesince de tespit edildiği üzere tanık beyanlarının sebep ve saiki açıklanamayan, yer ve zaman örgüsü içermeyen soyut anlatımlardan ibaret olduğu, gerçekleşen bu duruma göre tarafların boşanmaya karar verilmesini gerektirecek nitelikte bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların dilekçelerinde dayandığı vakıaların dosya içeriğine göre ispatlanamaması nedeniyle karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının her ikisinin de reddine karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin ... süredir kurulamadığı bahsiyle tarafların eşit kusurlu olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile her iki davanın da kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur. Ancak ilk derece mahkemesi kararına karşı tarafların yapmış oldukları istinaf başvuruları neticesinde bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine dair verilen karara karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmadığından, davalı-karşı davacı kadının ortak hayatın kurulamamasında kusurunun olduğu yönündeki tespit ile davacı-karşı davalı erkeğin davasında verilen boşanma hükmü kesinleşmiştir. İlk derece mahkemesince kendisine yüklenilen kusurun izah edilen nedenle kesinleşmesi neticesinde tam kusurlu hale gelen davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davasının kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış ise de, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyiz kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, davalı-karşı davacı kadının boşanma davası konusuz hale gelmiştir. Bu durumda kadının boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

3-) Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın tam kusurludur. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175). Tam kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilemez. O halde, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi.05.12.2022 (Pzt.)

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır