GÖREVİ ÇİLLER'E DEĞİL YILMAZ'A VERDİ
Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan ile Yardımcısı Tansu Çiller'in, giderek artan toplumsal gerginlik nedeniyle hükümetin nasıl devam edeceğine ilişkin Çiller'in Başbakanlığı devralması, BBP'nin hükümete girmesi konusunda uzlaştığı ifade edilen dilekçede, "Bu anlaşmadan sonra Erbakan aynı gün hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Demirel'e sunmuş, Erbakan, Demirel ile görüşmesinde RP, DYP ve BBP'nin anlaştığını, Bakanlar Kurulu ve hükümet programının hazır olduğunu bildirmiş ve hükümeti kurma görevinin Tansu Çiller'e verilmesini istemiştir" denildi. Demirel'in ise hükümeti kurma görevini dönemin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdiği anımsatılan dilekçede, "Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, dönemin Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanması yönündeki ısrarlı çaba ve beyanatları ile birleştirildiğinde, darbe planının hazırlanması sürecindeki rolünün yadsınamayacak derecede olduğu sonucuna varılmaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu. "Ülke tarihinde derin etkiler bırakmış, binlerce insanın mağduriyetine sebep olmuş bu darbenin faillerinin yargılanması amacıyla bu suç duyurusunda bulunmanın zaruri hale geldiği" kaydedilen dilekçede, Demirel ve Karadayı hakkında gerekli tahkikat yapılarak, cezalandırılmaları talebinde bulunuldu. Dilekçede, Demirel ve Karadayı'nın, "hukuka aykırı şekilde kişisel verileri kayıt altına alma, eğitim hakkını engelleme, haksız olarak yakalama ve tutuklanmalara sebep olacak ortamı hazırlama, cebir ve tehdit kullanarak, hükümetin görevlerini yapmasını engelleme ve hükümeti ortadan kaldırma" suçlarını işledikleri öne sürüldü.