Bakanlar Kurulu listesi açıklandı.

İsmi hazır…

Ustalık Kabinesi”.

Daha öncekiler ne kabinesi idi ?

 

Başbakan diyor ki;

İlk dönemim “çıraklık” dönemi idi.

İkinci dönem “kalfalık” dönemim oldu.

Gelecek dönemim “ustalık” dönemi olacak

 

Bu deyişe göre;

AKP’nin ve Başbakan’ın ilk seçiliş dönemi olan 3.11.2002’den itibaren beş sene boyunca yöneticimiz çırak imiş,

İkinci dönemin başlangıcı olan 22.7.2007 tarihinden itibaren dört sene boyunca kalfalık dönemi başlamış.

Yeni seçim tarihi olan 12.6.2011 tarihinden itibaren bir ustaya kavuşmuş olacağız.

Doğal olarak usta, çıraklık döneminde öğrendiklerini daha genişletilmiş olacak yapacak.

 

Genç kuşaklar “usta-çırak” ilişkilerini, bir “Kung Fu” filmi ile öğrendiler. Düşünce ve savaş sanatını öğreten Şaolin manastırında “çırak yani çekirge” eğitimini Kalfa Kahn ve kör Usta Po’dan almaktadır. Taraflar arasındaki konuşmalar çok ilginç olup, yerli edebiyatımıza aşağıdaki örneklerde yer aldığı üzere, değişik espirilerle uyarlanmıştır :

 

Kalfa Kahn : - Hiç olmayı başarırsan o zaman ustasındır.

Usta Po : - Söyle bakalım çekirge, bilgiyi kimden alırsın ?

Çekirge : - Eskiden ustamdan alırdım. Şimdi Google’dan alıyorum.

Kalfa Kahn : - Yolunu nasıl bulursun

Çekirge : - Deniz feneri ile.

Usta Po : - Ne içersin ?

Çekirge : - And içerim.

 

Usta, çırak ve çekirge dizisinde diyalog konusu olan and içme, günümüzde olduğu kadar, geçmişte de sorun yaratmıştır. CHP’nin yemin etmeme krizinin bir benzerinin 1720 yıllarında da yaşandığı kayıtlarda şu şekilde yer almaktadır :

 

Divan Edebiyatında “Cihangir” adıyla şiirler yazan Sultan III. Mustafa’nın Sadrazamı olan Koca Ragıp Paşa, sanatçıları koruyan, ilim sahibi ve adil bir kişidir. Dönemin yazar ve mizah ustaları arasında; Fitnat Hanım ve Şair Haşmet’de bulunmaktadır.

 

Sadrazam Koca Ragıp Paşa, bir gün meclisinde bulunan devlet adamları, şair ve yazarlardan “Dürüstlük ve bağlılık konusunda yemin etmelerini ister”.
Orada bulunan herkes yemin eder. Sadrazam, Şair Haşmet'in ses çıkarmadığını görünce ona dönerek:

- "Hayırdır Haşmet. Sen herhangi bir şey söylemediğine göre çok rüşvet almış olmalısın." der
Haşmet şöyle cevap verir:
- "Paşam, yalan yere yemin edenlerin çarpılacağına dair bir inanç vardır. Ben şimdi bu efendilere bakıyorum, şayet bunlar çarpılmazlar ise ben de yemin edeceğim."

 

CHP’nin yemin etmemesinin nedenleri arasında bu da var mı bilinmez ama önümüzdeki günlerin, daha çoook yeminler kaldıracağı bir gerçek.

 

Av.A.Erdem Akyüz