SUNUŞ

Bu makalede dijital eserler bakımından yayma hakkının tükenmesi konusu ele alınmıştır Dijital eser tanımı, genel olarak eser sahibinin hakları, çoğaltma hakkı ve yayma hakkı kavramsal olarak açıklanmış ve yayma hakkının tükenme şartlarına değinilmiştir. Bilgisayar programları, e-kitaplar ve video oyunları açısından yayma hakkının tükenmesi incelenmiştir. Öncelikle yayma hakkı ve tükenmesi, dijital ürün ve dijital eser kavramlarına değinilerek dijital hakkın tükenmesi konusunda ABAD’ın diğer kararları değerlendirilerek genel yaklaşımı ortaya konmuştur. ABAD’ın Useddoft, Tom Kabinet ve Nintendo kararlarında yer alan tespit ve değerlendirmeleri ele alınmıştır. Dijital eserlerden e-kitapların yasal olarak ilk satışından sonra internetten indirilmesi durumunda eser sahibinin yayma hakkının tükenip tükenmeyeceği konusu incelenmiş, bu konuda ABAD’ın Tom Kabinet kararı esas alınmıştır.

GİRİŞ

Bilgisayar teknolojisiyle internet günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olurken dijital bir eseri internet üzerinden indirerek eserden kalıcı olarak yararlanma imkânı da cazip hale gelmiştir. Bu eserler, yararlanma bakımından dijital ortamdaki diğer içerik veya ürünler gibi mi değerlendirilecektir, yoksa fikir ve sanat eseri olarak hak sahibinin izni mi gerekecektir? Ya da eser sahibinin yayma hakkı ilk satışla sona mı erecektir? Makalede bu sorular ve yanıtları incelenmiştir.

YAYMA HAKKI VE TÜKENME İLKESİ

“Dijital eser bakımından yayma hakkının tükenmesi” konusuyla ilgili hukuki tartışmaları incelemeye başlamadan önce temel kavramlar açıklanacaktır.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun[1] (FESEK) 1/B maddesi “a” bendinde “eser” tanımı,

a) Eser: Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini,”  şeklinde eser tanımı yapılmıştır. Fikir ve sanat eserleri hukuku alanında korunan şey, “fikir” değil, işaret, ses ve görüntü kullanılarak dış dünyada algılanabilecek olan “fikrin ifade ediliş şekli”dir. Eser türleri FSEK kapsamında tahdidi olarak sayılmıştır.

Fikir ve sanat eserleri üzerinde, eseri meydana getiren eser sahiplerine, “mali haklar” ve “manevi haklar” olmak üzere iki üst başlık halinde çeşitli haklar tanınmıştır. Makalenin konusu olan yayma hakkı mali haklar kapsamındadır. FSEK kapsamında tanımlanan mali haklar,

i. İşleme hakkı (FSEK 21. maddesi),

ii. Çoğaltma hakkı (FSEK 22. maddesi),

iii. Yayma hakkı (FSEK 23. maddesi),

iv. Temsil hakkı (FSEK 24. maddesi) ve

v. Umuma iletim hakkıdır (FSEK 25. maddesi).

Çoğaltma ve yayma hakları, eser sahibine ayrı ayrı haklar olarak tanınmıştır. Aralarındaki sıkı bağa rağmen her iki hakkın ayrı ayrı haklar olarak tanınmasının uygulamada yararları vardır. Örneğin, eser sahibi, çoğaltma hakkını çoğaltma işini yapan matbaaya, yayma hakkını ise dağıtım organizasyonunu yapan kitapevine devredebilir. Yayma ve çoğaltma hakları ayrı ayrı haklar olmasa idi, eser sahibi bu hakları ayrı ayrı kişilere devredemezdi.

Çoğaltma, bir eserin aslına uygun olarak kopyalanmasıdır. İcracı Sanatçılar, Fonogram Yapımcıları ve Yayın Kuruluşlarının Korunmasına Dair Roma Sözleşmesi’nin (Roma Sözleşmesi)[2] 3. maddesinin e bendine göre çoğaltma, “bir tespitin bir veya daha fazla kopyasının yapılmasını” ifade etmektedir.

Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi’nin (Bern Sözleşmesi)[3] 9. maddesinin 1. Fıkrası çoğaltma hakkını, “eser sahipleri, hangi biçim ve yöntemle olursa olsun eserlerinin çoğaltılmasına izin verme hakkına sahiptirler” şeklinde düzenler.

Yayma kavramı, FSEK’te açıkça tanımlanmamıştır. FSEK’in “yayma hakkı” başlıklı 23. maddesi şöyledir:

Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtmak hakkı münhasıran eser sahibine aittir.

Eser sahibinin izniyle yurt dışında çoğaltılmış nüshaların yurt içine getirilmesi ve bunlardan yayma yoluyla faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Yurt dışında çoğaltılmış nüshalar her ne surette olursa olsun eser sahibinin ve/veya eser sahibinin iznini haiz yayma hakkı sahibinin izni olmaksızın ithal edilemez. Kiralama ve kamuya ödünç verme yetkisi eser sahibinde kalmak kaydıyla, belirli nüshaların hak sahibinin yayma hakkını kullanması sonucu mülkiyeti devredilerek ülke sınırları içinde ilk satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra bunların yeniden satışı eser sahibine tanınan yayma hakkını ihlal etmez.

Bir eserin veya çoğaltılmış nüshalarının kiralanması veya ödünç verilmesi şeklinde yayımı, eser sahibinin çoğaltma hakkına zarar verecek şekilde, eserin yaygın kopyalanmasına yol açamaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kültür Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Kanunun ifadesinden hareketle, hukukumuzda yayma hakkı, “Bir eserin aslını veya çoğaltılmış fiziki nüshalarını kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtma hakkıdır.”[4] Yayma hakkı, eser sahibinin mali haklarından birini teşkil etmektedir.[5]

Hükümde kullanılan ibarelerden de hareketle (eserin aslı veya çoğaltılmış nüshası) yayma hakkının maddi varlığı olan eser örnekleri için söz konusu olacağı öğretide genellikle kabul edilmektedir.[6] Bu hakkın kullanılması sonucunda eserin, aslı ya da örneğinin mülkiyeti devredilerek ilk satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra, bunların yeniden yayımının engellenememesi genellikle yayma hakkının tükenmesi olarak ifade edilir. Yayma hakkının kullanılması sonucunda belirli nüshaların mülkiyeti devredilerek ülke sınırları içinde ilk satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra, eser sahibinin bunların yeniden yayımını engelleyebilmesi söz konusu değildir. Tükenme ilkesi, yayma hakkına getirilen temel bir sınırlamadır.[7]

Eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının ilk satışı gerçekleştiğinde eser sahibinin yayma hakkı tükenir ve eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını satın alan kişi, bunları ancak o ülkede satabilir veya dağıtabilir.

Diğer adı “ilk satış doktrini” olan tükenme ilkesi, eser sahibinin eserini piyasaya sürerek ilk devir ile emeğinin karşılığı olan geliri elde etme imkânına kavuştuğu, bundan sonraki eser devirlerini eser sahibinin iznine bağlamanın piyasada tekelleşme yaratacağı endişesinden hareketle kabul edilen eser sahibinin yasal olarak eserini piyasaya sunduktan sonra bunun satışını engelleyemeyeceğine ilişkin ilkedir.

Tükenme ilkesinin uygulanmasının ilk koşulu eserin eser sahibinin yasaya uygun izni kapsamında hakkı devretmesidir. Şayet eser sahibinin yasaya uygun bir devri söz konusu değil ise tükenme ilkesi uygulanamaz. Tükenme ilkesinin uygulama alanı bulabilmesi için eser sahibinin izni ve eserin devri şeklinde iki unsur zorunludur.

ESERLERİN DİJİTALLEŞMESİ VEYA DİJİTAL ESER

Dijitalleşme kavramı; belirli bir formattan, bir makine tarafından algılanabilecek, depolanabilecek, yönlendirilebilecek ve okunabilecek bir formata dönüşümü ifade etmektedir.

Dijital eser, eser türlerinden biri değildir. Dijital eser, FSEK bakımından eser sayılma şartlarını taşıyan bir eserin analog format yerine dijital formatta ifade ediliş şeklidir.

Eserlerin dijitalleştirilmesi çevrim-içi ya da çevrim-dışı olarak gerçekleştirilebilir. Dijital hale dönüştürülen esere erişim ve eserin iletimi internet üzerinden gerçekleştiriliyorsa çevrim-içi dijitalleştirmeden söz edilir. Dijitalleştirilen esere erişim ve iletim internetten değil de CD, DVD, bellekler gibi bir taşıyıcı aracılığıyla gerçekleştiriliyorsa bu takdirde çevrim-dışı dijitalleştirme söz konusudur.

Gelişen bilgisayar teknolojisi, verinin naklini ve yükleme zamanlarını da hızlandırmış, bu da dijital içeriğin, mesela bilgisayar yazılımının, müziğin, videonun vs. doğrudan (online) e-ticaret hukukî işlemlerine konu olmasını sağlamıştır.[8]

Bu anlamda dijital ürün “e-ticarete konu olan ürün” şeklinde tanımlanabilir. 

Dijital eser türlerinden e-kitaplara da ayrıca değinmekte yarar vardır. Kitap, oluşturulduğu ortam her ne olursa olsun teknik olarak 49 sayfadan az olmayan ve bir konuyu belirli bir düzen içinde sunan yapıt olarak tanımlanmaktadır. E-kitap, basit bir ifadeyle okuyuculara herhangi bir kitabın içeriğine elektronik formda erişim olanağı veren kitaptır. Teknik olarak, diz üstü, masa üstü, cep bilgisayarları ve diğer e-kitap okuyucu cihazlar ile okunabilen ve basılı kitapların tıpkı kopyalarından oluşan elektronik dosyalar olarak tanımlanabilen e-kitaplar, bilgisayarlar ya da taşınabilir e-kitap okuyucuları ile okunmak için tasarlanmış, kâğıda basılmayan ama basılı kitapların bütün özelliklerini barındıran, ek olarak okuyucuya yeni kolaylıklar da sağlayan yeni bir kitap biçimidir. E-kitap, tanımlardan da anlaşılacağı üzere, donanım ve yazılım unsurlarından meydana gelmektedir.[9]

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında değerlendirilen kitaplar bakımından literatürde “dijital ürün” yerine “dijital eser” kavramı kullanılmaktadır.

Bilgisayar programları ve veri tabanları başlangıçta dijital bir formatta oluşturulmuş dijital bir eser olarak nitelendirilecekken, basılı bir kitabın dijital bir formata dönüştürülmesi durumunda bu eser, dijitalleştirilmiş eser olarak nitelendirilecektir.[10]

Eserin dijitalleştirilmesi durumunda bu eserin kendisinin dijital veya fiziksel niteliğe sahip olmasından değil, eserin kopyalarının fiziksel veya dijital niteliğe sahip olmasından söz edilecektir.[11]

GENEL OLARAK “DİJİTAL HAKKIN TÜKENMESİ” KAVRAMI VE AVRUPA BİRLİĞİ ADALAET DİVANI’NIN (ABAD) YAKLAŞIMI 

Daha hızlı ağlar ve teknik olarak gelişmiş cihazlar, dijital içeriğin mesafeli sözleşmeler ile ticaretinin yapılmasını daha etkili hale getirmiştir. Bunu dikkate alan Avrupa Parlamentosu ve Konseyi, “Tüketici Hakları Hakkındaki 25 Ekim 2011 tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 2011/83/EU sayılı Direktifi” (“Tüketici Hakları Direktifi”) ile, 04 Haziran 1997’de yayımlanıp yürürlüğe konulan ve Tüketici Hakları Direktifi ile değiştirilen, “Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicilerin Korunması Hakkındaki 20 Mayıs 1997 tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 97/7/EC sayılı Direktifi”nde (“EMS Direktifi”) ayrıca yer verilmeyen dijital içerik için, özel bir düzenleme getirmiştir. Böylece Tüketici Hakları Direktifi sadece maddî şeyleri değil, keza dijital içeriği de kapsamına aldığını açık bir şekilde göstermektedir.[12]

Öyleyse ticari bir değer olarak kabul edilen dijital içeriğin “yayma hakkının tükenmesi” ilkesi bakımından değerlendirilmesi gereklidir.

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI İLE İLGİLİ ABAD USEDSOFT KARARI

Bilgisayar programı FSEK m. 1/B-g’ye göre “Bir bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu emir dizgesinin oluşum ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmaları” olarak tanımlanmıştır.

Bilgisayar programı, bir bilgi işlem aracının, bir bilgisayarın kendi işlevlerini yerine getirmesini sağlayan komutlar dizisidir. Doktrinde “yazılım” (“software”) kavramı ile “bilgisayar programı” kavramının birbiri ile eş anlamlı kullanılıyor olmasına rağmen bu kavramlar aynı içeriğe sahip değildir.

Yazılım; bilgisayarda kullanılan emir dizilerden, veri yapılarından, ara bağlantılardan, ara yüzlerden ve kullanıcı yüzeylerinden oluşan bilgisayar programından ibaret olmayan bir kavramdır. Bu açıdan yazılım kavramı, bir yığın ürünü içine alacak bir içeriğe sahip olup bilgisayar programlarını da kapsayan ve bilgisayarların belli bir şekilde işlev görmesini sağlayan programları tanımlamak için kullanılan üst bir kavramdır. Dijital eserler ile bilgisayar programları farklı kavram ve olgulardır.

2012 yılında Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) tarafından verilen Almanya merkezli Usedsoft[13]firması ile ABD merkezli Oracle arasındaki davada verdiği kararında, yayma hakkının tükenmesi ilkesinin internetten indirilen programlar/ yazılımlar bakımından da uygulama alanı bulacağı yönünde bir karar verilmişti. ABAD, kararında, programın sürekli ve limitsiz kullanımına ilişkin açık bir kullanım hakkı tanınması halinde bu durumun tükenme ilkesinin ilgili ürünler bakımından da uygulanmasının kapılarını açtığını belirtmişti. ABAD, Usedsoft kararı ile internetten program indirilmesi işlemini, teknik anlamda bir çoğaltma işlemi olarak nitelendirmiş ve AB Yönergesi kapsamında değerlendirmiştir. Bahsi geçen karara konu olayda çoğaltma işlemi bilgisayar programını hukuki yollardan temin eden kişinin programı yüklemesi eylemi ile oluşuyordu. ABAD kararında, ikinci el lisansı edindikten sonra programı Oracle’ın web sitesi üzerinden kendi sunucu bilgisayarına indiren kişinin de programı hukuka uygun bir biçimde edindiği kabul edilmiş ve bu doğrultuda belirtilen şekilde programı edinen kişi tarafından yapılacak satışın dijital hakkın tükenmesi kapsamında değerlendirilerek fikri mülkiyet hakkı ihlali oluşturmayacağına dikkat çekilmiştir.[14]

Özetle ABAD, FSEK m.38/2 ve 3’ün de mehaz mevzuatı olan Yönerge hükümleri çerçevesinde bilgisayar programını “haklı edinen” kimsenin çoğaltma hakkı için ayrıca eser sahibinden izin alması gerekmediğine hükmetmiştir.

Karar gerekçesi “ABAD, bilgisayar programlarının dijital yolla edinilmesinin tükenme ilkesine yol açmayacağına hükmetseydi yazılım pazarında faaliyet gösteren mevcut teşebbüsler piyasaya sürdükleri her bir ürün için tekel konumuna yükselecek ve bu durum rekabet hukuku bakımından da aşılması hukuken mümkün olmayan bir pazara giriş engeli teşkil edecekti.”[15] şeklinde değerlendirilmektedir.

ABAD’ın “ikinci el lisansı edindikten sonra internetten program indirilmesi işlemini, teknik anlamda bir çoğaltma işlemi olarak nitelendirmesi” Yargıtay tarafından da benimsenmiştir. [16] İlgili kararda Yargıtay, ABAD’ın Usedsoft v. Oracle kararına da atıfta bulunarak, OEM (Original Equipment Manufacturer, Orijinal Cihaz Üretici)  lisans sözleşmesinin 16. Maddesinde belirtilen “yazılımın 3. kişiye yalnızca lisanslı aygıtla birlikte doğrudan devir edilebileceğine” ilişkin düzenlemenin telif koruması ile değil, ürününün ticarileştirilmesi ile ilgili olduğu tespitini yapmıştır.  

VİDEO OYUNLARIYLA İLGİLİ ABAD NINTENDO KARARI

ABAD’ın Usedsoft v Oracle kararı sadece “bilgisayar programı” bakımından yayma hakkının tüketilmesiyle ilgili olduğundan tüm dijital ürünlerle ilgili bir kapsayıcılığa sahip değildir.

Buna karşın gerek doktrinde gerek ABAD kararlarında video oyunlarının bilgisayar programından farklı değerlendirildiği görülmektedir.

Video oyunlarında eser sahibinin yaratıcılığı noktasında birden fazla unsurun varlığından söz edilebilir. Şöyle ki; video oyunları içerdiği resim, ses, efekt, film gibi ekrana yansıyan unsurlar ile bütün bunları idare eden bilgisayar programı unsurundan oluşmaktadır. Bu bağlamda video oyunlarında asıl yaratıcı faaliyet uygun bilgisayar programının oluşturulması olmakla beraber oyun, içerdiği her bir unsur bakımından ayrı olarak değerlendirilmelidir. Oyunu yöneten, şekillendiren unsur bilgisayar programı olarak; oyunda kullanılan resim, ses veya melodiler ise müzik veya film eseri olarak korunmalıdırlar.[17]

Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) Nintendo[18] kararında, Usedsoft v. Oracle kararından farklı bir yaklaşım benimseyerek video oyunlarının yalnızca şifrelemeye indirgenemeyecek şekilde video oyunu yapımcısının yaratıcılığı bağlamında özgün bir değere sahip olduğunu belirtmiştir. Buna göre, grafikler ve ses elemanları gibi unsurların video oyunlarının bir parçası olarak, ilgili video oyununun orijinalliğinin de bir parçası olduğu sürece eserin tamamı ile bir bütün olarak korunmalıdırlar.

ABAD 23.12.2014 tarihli kararında fiziksel video oyunlarında hakkın tükenme ilkesinin uygulama alanı bulacağını ancak dijital oyunlar bakımından hak sahibinin daha geniş korumadan faydalanması gerektiğini belirterek bir ayırıma gitmiştir. Ancak karar içeriğinde her iki ürüne farklı şekilde yaklaşılması gerektiğini açıklamamıştır.

Mahkeme video oyunlarını karmaşık bir konu (“complex matter”) olarak nitelendirmiştir. Mahkemeye göre, video oyunları yalnızca bilgisayar programından oluşmayıp bilgisayar dilinde şifrelenmiş grafikler ve ses elemanları gibi unsurları da içeren karmaşık bir yapıya sahiptir. Karar video oyunlarının kendisinin yeniden satılabileceği ancak bu video oyunlarında yer alan ses kayıtları, fotoğraflar gibi görsel ve işitsel diğer dijital unsurların satılamayacağı anlamına gelmektedir.

Doktrinde ABAD’ın Nintendo kararı ile, UsedSoft kararının uygulama alanını daraltmak amacıyla bilgisayar programlarının bazı unsurlarını 2001/29 sayılı Direktif kapsamında değerlendirerek 2009/24 sayılı Direktif’in kapsamını daralttığı şeklinde değerlendirilmiştir.

ABAD’ın bu kararı da doğrudan dijital ortamda oluşturulan “video oyunları” ile sınırlıdır. Ancak sonradan dijitalleştirilen veya dijital ortamda oluşturulan eserler bakımından en kapsayıcı ve açıklayıcı kararı Tom Kabinet[19] kararıdır.

ABAD’IN TOM KABİNET KARARI

Dava, yayma hakkının tükenmesi ilkesinin ikinci el e-kitaplar bakımından uygulama alanı bulup bulmayacağına ilişkindir. Davaya konu olay, Hollanda Yayımcılar Birliği ile kullanıcılarına ikinci el e-kitap indirme ve çoğaltma imkânı tanıyan “Tom Kabinet Okuma Kulübü” ismindeki platformun sahibi olan Tom Kabinet arasında gerçekleşmektedir. Yayımcılar, birkaç yazarla birlikte, Tom Kabinet’in bu eylemlerinin kendilerinin telif hakkını ihlal ettiğini, diğer bir deyişle, Tom Kabinet tarafından, e-kitapların kamuya izinsiz olarak iletildiğini ileri sürmüştür. Buna karşılık, Tom Kabinet, e-kitaplara ilişkin eylemlerinin, hakkın tükenmesi ilkesi kapsamında olduğunu ileri sürmüştür. Bu iddia uyarınca, e-kitabın bir kere hukuka uygun halde satışının gerçekleşmesi halinde, eser hakkı sahibinin telif hakkı ihlal edilmeksizin dağıtılması mümkün olmaktadır. Tom Kabinet tarafından ileri sürülen bu iddialar ABAD’ın, Usedsoft kararındaki gerekçeleri temeli üzerinde inşa edilmiştir. 

Hollanda’daki yerel mahkeme tarafların iddialarını değerlendirerek, e-kitapların yasal olarak ilk satışından sonra eserin yayma hakkının tüketilmesi ilkesinin uygulama alanı bulacağına karar verilmiştir.[20] Yayımcılar tarafından, verilen karara itiraz edilerek karar Lahey Mahkemesi önüne getirilmiştir. Kararın temyiz merciine taşınması üzerine mahkeme eserin yayma hakkının tükenmesi ilkesinin e-kitaplar bakımından uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin ABAD’ın görüşünü almak üzere başvuruda bulunmuştur.[21]

ABAD incelemesinde e-kitabı indirmenin InfoSoc Direktifi’nin[22] 3. Maddesi anlamında bir eserin dağıtımı mı yoksa 4. Maddesi anlamında bir kamuya iletim mi olduğu bağlamında yaptığı söylenebilir. [23]

ABAD, kararında, InfoSoc Direktifinin temelini oluşturan, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün[24] (WIPO)[25] Fikri Mülkiyet Anlaşması’na atıfta bulunarak, anlaşmanın, hakkın tükenmesi ilkesinin, yalnızca fiziksel kitaplar gibi “somut nesnelerin dağıtılması”na ilişkin olarak uygulama alanı bulacağını belirtmiştir. Buna göre; e-kitapların internet ortamında indirilmesi bir dağıtım hakkı kapsamında değil, kamuya iletim hakkı kapsamında değerlendirilmiş ve bu kapsamda herhangi bir telif hakkı üzerinde herhangi bir tükenmenin söz konusu olmayacağının altı çizilmiştir. ABAD hakkın tükenmesi ilkesinin e-kitaplar bakımından uygulanabilir olduğuna karar verilmesi halinde, e-kitap üzerinde fikri mülkiyet hakkı olanların, fiziksel kitap sahibi olanlardan çok daha fazla zarar göreceğini belirmiştir.   ABAD’a göre bunun temel nedeni, dijital ürün olan e-kitapların her zaman ilk halini yitirmeden çoğaltılabileceklerini ve bozulmalarının, kötüleşmelerinin söz konusu olmamasıdır.[26]

ABAD’a göre e-kitaplar, bilgisayar programlarını da içeren karmaşık materyaller olarak değerlendirilse dahi bu program, kitabın içerdiği çalışma ile yalnızca tesadüfi bir ilişkiye sahip olacaktır. Bir e-kitap, eserin esası/özü olarak değerlendirilmesi gereken içeriği sebebiyle korunur. Kitabın okunabilmesi için gerekli olan bilgisayar programının e-kitabın bir parçası olabileceği gerçeği bilgisayar programları için öngörülen düzenlemelerin uygulanmasına sebebiyet vermez.[27]

Bu kararda ABAD, Unisoft kararına da değinerek Unisoft kararının konusu olan bilgisayar programının aksine, e-kitapların bilgisayar yazılımı/programı olmadığı bu nedenle bir özel yasal düzenleme olan Yazılım Direktifi kapsamında değerlendirilmediği, dolayısıyla hakkın tükenmesi ilkesinin e-kitaplar bakımından uygulanma alanı bulmayacağını belirtmiştir.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRMELER

ABAD’ın Usedsoft kararında bilgisayar programları için yayma hakkı bakımından son derece sınırlı bir koruma kabul ederken, video oyunlarıyla ilgili Nintendo kararında koruma sınırlarını genişlettiği görülmektedir.

ABAD Usedsoft kararında, ikinci el lisansı edindikten sonra programı Oracle’ın web sitesi üzerinden kendi sunucu bilgisayarına indiren kişinin de programı hukuka uygun bir biçimde edindiği kabul edilmiş ve bu doğrultuda belirtilen şekilde programı edinen kişi tarafından yapılacak satışın dijital hakkın tükenmesi kapsamında değerlendirilerek fikri mülkiyet hakkı ihlali oluşturmayacağına dikkat çekilmiştir.

ABAD Nintendo kararında video oyunlarını karmaşık bir konu (“complex matter”) olarak nitelendirmiştir. Mahkemeye göre, video oyunları yalnızca bilgisayar programından oluşmayıp bilgisayar dilinde şifrelenmiş grafikler ve ses elemanları gibi unsurları da içeren karmaşık bir yapıya sahiptir. Karar video oyunlarının kendisinin yeniden satılabileceği ancak bu video oyunlarında yer alan ses kayıtları, fotoğraflar gibi görsel ve işitsel diğer dijital unsurların satılamayacağı anlamına gelmektedir.

ABAD Tom Kabinet kararında, dijital ürünün niteliğine göre bir değerlendirme yapıldığını ortaya koymuştur. Video oyunlarının aksine dijital eserlerde bilgisayar programı ile eser arasındaki ilişkinin dolaylı ve tesadüfi olduğu kabul edilerek bu nedenle dijital eserin bilgisayar programı olarak korunmasını gerektirmediği sonucuna ulaşmıştır.

ABAD Tom Kabinet kararıyla dijital eser olarak e-kitapların internet ortamında indirilmesi bir dağıtım hakkı kapsamında değil, kamuya iletim hakkı kapsamında değerlendirilmiş ve bu kapsamda telif hakkı üzerinde herhangi bir tükenmenin söz konusu olmayacağı, hakkın tükenmesi ilkesinin e-kitaplar bakımından uygulanma alanı bulmayacağını açıklamıştır.  

Dijital eserler bakımından yayma hakkı ve yayma hakkının tükenmesi konularındaki tartışmaların aratarak devam edeceği değerlendirilmektedir.

KAYNAKÇA

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, (www.mevzuat.gov.tr , Erişim tarihi: 30 Mayıs 2023)

ABAD, C-128/11, 03.07.2012, Usedsoft v. Oracle Kararı,  http://curia.europa.eu/juris/document/document.jsf , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

ABAD, C-355-12, Nintendo Co. Ltd, Nintendo of America Inc., Nintendo of Europe GmbH vs. PC Box Srl, 9Net Srl, https://curia.europa.eu/jcms/jcms/j_6/en/ , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

ABAD, C-263-18, Büyük Daire Kararı, 19.12.2019, Nederlands Uitgeversverbond, Groep Algemene Uitgevers v. Tom Kabinet Internet BV, Tom Kabinet Holding BV, Tom Kabinet Uitgeverij BV, https://curia.europa.eu/jcms/jcms/j_6/en/ , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

Açıkgöz, Ahunur, 2021, İnternetten indirilen dijital eserlerde yayma hakkının tükenmesi ilkesi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi

Aksu, Mustafa, Doç. Dr., 2014, Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Yayma Hakkının Tükenmesi ve Avrupa Adalet Divanının 3 Temmuz 2012 Tarihli Usedsoft/Oracle Kararının Hukukumuza Bu Açıdan Etkisi Bağlamında Değerlendirilmesi, I. Fikri Mülkiyet Hukuku Uluslararası Sempozyumu, TFM 2015/1

Atar, Eray Aksın, 2017, Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Yayma Hakkı ve Korunması, On İki Levha Yayıncılık

Erbilen, İnci, 2019, Dijital Ürün de Tükenir mi Dersiniz? ABAD’ın Tom Kabinet Kararı ve Hukuk Sözcüsü Szpunar’ın Değerlendirmesine Kısa Bir Bakış!, https://iprgezgini.org/tag/eserin-yayma-hakkinin-tukenmesi/ , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

Gezder, Ümit, Doç.Dr., 2016, Elektronik Ticaret Hukukî İşlemlerinin Ayrımı – Dijital İçerik ve Hukukî Niteliği, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C. 22, S. 3, 1115-1128

Rukancı, Fatih; Anameriç, Hakan, 2003, E-Kitap Teknolojisi ve Kullanımı, Türk Kütüphaneciliği, 17, 2, s. 147-166

Yargıtay 11.HD, 30/6/2015 T, 2014/17376E-2015/8772K

https://en.wikipedia.org/wiki/Copyright_and_Information_Society_Directive , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

https://www.telifhaklari.gov.tr/Edebiyat-Ve-Sanat-Eserlerinin-Korunmasina-Iliskin-Bern-Sozlesmesi (Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023)

https://www.telifhaklari.gov.tr/genel-sorular , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

https://www.telifhaklari.gov.tr/dunya-fikri-mulkiyet-orgutu-wipoompi , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

https://www.telifhaklari.gov.tr/Roma-Sozlesmesi (Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023)

--------------

[1] 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, (www.mevzuat.gov.tr , Erişim tarihi: 30 Mayıs 2023)

[2] https://www.telifhaklari.gov.tr/Roma-Sozlesmesi (Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023)

[3] https://www.telifhaklari.gov.tr/Edebiyat-Ve-Sanat-Eserlerinin-Korunmasina-Iliskin-Bern-Sozlesmesi (Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023)

[4] https://www.telifhaklari.gov.tr/genel-sorular , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

[5] Atar, Eray Aksın, 2017, Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Yayma Hakkı ve Korunması, On İki Levha Yayıncılık

[6] Aksu, Mustafa, Doç. Dr.,2014, Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Yayma Hakkının Tükenmesi ve Avrupa Adalet Divanının 3 Temmuz 2012 Tarihli Usedsoft/Oracle Kararının Hukukumuza Bu Açıdan Etkisi Bağlamında Değerlendirilmesi, I. Fikri Mülkiyet Hukuku Uluslararası Sempozyumu, TFM 2015/1

[7] Doç. Dr. Mustafa AKSU, age.

[8] Gezder, Ümit, Doç.Dr., 2016, Elektronik Ticaret Hukukî İşlemlerinin Ayrımı – Dijital İçerik ve Hukukî Niteliği, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C. 22, S. 3, 1115-1128

[9] Rukancı, Fatih; Anameriç, Hakan, 2003, E-Kitap Teknolojisi ve Kullanımı, Türk Kütüphaneciliği, 17, 2, s. 147-166

[10] Açıkgöz, Ahunur, 2021, İnternetten indirilen dijital eserlerde yayma hakkının tükenmesi ilkesi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi

[11] Açıkgöz, Ahunur, age.

[12] Gezder, Ümit, Doç.Dr., age.

[13] ABAD, C-128/11, 3.07.2012, Usedsoft v. Oracle Kararı,  http://curia.europa.eu/juris/document/document.jsf , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

[14] Erbilen, İnci, 2019, Dijital Ürün de Tükenir mi Dersiniz? ABAD’ın Tom Kabinet Kararı ve Hukuk Sözcüsü Szpunar’ın Değerlendirmesine Kısa Bir Bakış!, https://iprgezgini.org/tag/eserin-yayma-hakkinin-tukenmesi/ , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

[15] Erbilen, İnci, age.

[16] Yargıtay 11.HD, 30/6/2015 T, 2014/17376E-2015/8772K

[17] Açıkgöz, Ahunur, age.

[18] ABAD, C-355-12, Nintendo Co. Ltd, Nintendo of America Inc., Nintendo of Europe GmbH vs. PC Box Srl, 9Net Srl, https://curia.europa.eu/jcms/jcms/j_6/en/  , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

[19] ABAD, C-263-18, Büyük Daire Kararı, 19.12.2019, Nederlands Uitgeversverbond, Groep Algemene Uitgevers v. Tom Kabinet Internet BV, Tom Kabinet Holding BV, Tom Kabinet Uitgeverij BV, https://curia.europa.eu/jcms/jcms/j_6/en/ , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

[20] Erbilen, İnci, age.

[21] Erbilen, İnci, age.

[22] https://en.wikipedia.org/wiki/Copyright_and_Information_Society_Directive , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

[23] Telif Hakkı ve Bilgi Toplumu Direktifi 2001 (2001/29), WIPO Telif Hakkı Anlaşmasını uygulamak ve telif hakkı istisnaları gibi Avrupa genelinde telif hakkı yasasının bazı yönlerini uyumlu hale getirmek için yürürlüğe giren bir Avrupa Birliği yasası yönergesidir. Direktif ilk olarak 2001 yılında Roma Antlaşması'nın iç pazar hükümleri uyarınca yürürlüğe girmiştir.

2-4. Maddeler, telif hakkı kapsamında verilen münhasır hakların ve ilgili hakların tanımlarını içerir. "Çoğaltma hakkını" (Madde 2), "kamuya iletme" veya "kamuya sunma" hakkından (Madde 3) ayırırlar: ikincisi, özellikle internette yayınlama ve iletimi kapsamayı amaçlar. Hakkın iki adı, WIPO Telif Hakkı Anlaşması ve WIPO İcra ve Fonogram Anlaşması'ndan (sırasıyla Madde 8 ve 10) gelmektedir. Yazarların satış yoluyla veya başka bir şekilde halka herhangi bir şekilde dağıtılmasına izin verme veya yasaklama hakkı, Madde 4'te belirtilmiştir (tüketme hakları).

[24] https://www.telifhaklari.gov.tr/dunya-fikri-mulkiyet-orgutu-wipoompi , Erişim Tarihi: 30 Mayıs 2023

[25] Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO-OMPI)

(The World Intellectual Property Organization- L´organisation mondiale de la propriété intellectuelle)

Dünyada dengeli ve ulaşılabilir bir fikri mülkiyet sistemi oluşturabilmek ve yönetebilmek için oluşturulmuş uluslararası kuruluşların en başta geleni Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’ dür. 14 Temmuz 1967 tarihinde Stockholm’de imzalanan sözleşme ile kurulan örgütün merkezi İsviçre’nin Cenevre kentindedir.

Hükümetlerarası bir kuruluş olan WIPO, 1974’ten itibaren Birleşmiş Milletler’ in teşkilat sistemi içinde yer alan uzmanlaşmış kuruluşlardan biri olmuştur.

WIPO’nun temel amacı: fikri mülkiyet haklarının bütün dünyada etkin biçimde korunmasına yönelik çalışmalar yapmak ve WIPO tarafından yönetilen anlaşmalar gereği kurulan fikri mülkiyet birlikleri arasındaki idari işbirliğini sağlamaktır. Bu bağlamda WIPO, ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapar, söz konusu haklara ilişkin anlaşmalar hazırlar ve bunların yürürlüğe girmesini sağlar. WIPO bugün itibariyle örgütün Kuruluş Sözleşmesi ile on yedi sınai mülkiyet ve sekiz telif hakkı anlaşması olmak üzere toplam 25 anlaşmanın koordine ve yürütülmesinden sorumludur. Bu amaçlar doğrultusunda WIPO ayrıca; kanun çalışmaları, hukuki ve teknik konularda ülkelere yardım, fikri mülkiyet korumasını geliştirmeyi amaçlayan uluslararası anlaşmalar hazırlanmasını özendirme, bu alana ilişkin bütün bilgileri toplama ve yayımlama, uluslararası sınıflandırma, standartlaştırma ve tescil faaliyetleri gibi çalışmalar da yapmaktadır. 12 Mayıs 1976’dan itibaren de Türkiye örgütün üyesi haline gelmiştir. Günümüzde WIPO’ ya üye 188 ülke bulunmaktadır.

[26] Erbilen, İnci, age.

[27] Açıkgöz, Ahunur, age.