T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ
E. 2020/312
K. 2024/1403
T. 23.10.2024

GENEL KURUL KARARININ İPTALİ İSTEMİ ( Genel Kurulun İlgili Maddelerinin 1163 Sayılı Kanununun 46. Maddesindeki Buyurucu Nitelikte "Gündeme Bağlılık" İlkesine Aykırı Olduğunun Anlaşıldığı/Gündemde Olmayan Hususların Görüşülerek Karara Bağlanmaları Halinde Bu Kararların Hükümsüz Olmadığı Ancak İptalinin Kabil Olduğu - Gündemde Olmayan Kararların Mutlak Butlanla Batıl Olduğu Yolundaki Kabulün Doğru Olmadığı )

GÜNDEMDE OLMAYAN KONULARIN GÖRÜŞÜLMESİ ( Genel Kurul Kararının İptali İstemi - Mahkemece Genel Kurulun İlgili Maddelerinin 1163 Sayılı Kanununun 46. Maddesindeki Buyurucu Nitelikte "Gündeme Bağlılık" İlkesine Aykırı Olduğu/Gündemde Olmayan Kararların Mutlak Butlanla Batıl Olduğu Yolundaki Kabulün Hatalı Olduğu )

GÜNDEME BAĞLILIK İLKESİ ( Davacının Oy Çokluğu İle Alınan Kararlarda Red Oyu Verdiği Oy Çokluğu İle Alınan Kararların Tamamını İçerecek Şekilde Muhalefet Şerhini Yazdırdığı/Mahkemece Gündeme Bağlılık İlkesine Aykırı Olarak Kararların İptali Kabil Nitelikte Olduğu Davacının da Kooperatifler Kanununun 53. Maddesindeki Koşulları Yerine Getirdiği Gerekçesiyle Anılan Maddelerin İptaline Karar Verilmesi Gerektiği )

1163/m.46,53

ÖZET: Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece genel kurulun ilgili maddelerinin 1163 Sayılı Kanununun 46. maddesindeki buyurucu nitelikte "Gündeme Bağlılık" ilkesine aykırı olduğu, dolayısıyla bu nitelikteki kararların yoklukla malul olduğunun tespitinin aynı Kanunun 53. maddesindeki koşullar aranmaksızın her ortak tarafından istenebileceği gerekçesiyle, kabul şekline göre batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken iptallerine karar verilmiştir. Gündemde olmayan hususların görüşülerek karara bağlanmaları halinde bu kararlar hükümsüz olmayıp, ancak iptali kabildir. Bu nedenlerle, gündemde olmayan kararların mutlak butlanla batıl olduğu yolundaki kabul hatalı olmuştur.

Davacının, oy çokluğu ile alınan kararlarda red oyu verdiği ve oy çokluğu ile alınan kararların tamamını içerecek şekilde de muhalefet şerhini yazdırdığı anlaşılmıştır. Mahkemece, gündeme bağlılık ilkesine aykırı olarak kararların iptali kabil nitelikte olduğu, davacının da Kooperatifler Kanununun 53. maddesindeki koşulları yerine getirdiği gerekçesiyle anılan maddelerin iptaline karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca farklı gerekçelerle ulaşması doğru olmamıştır.

DAVA : Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :

KARAR : İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :

Davacı; davalı kooperatifin 30.06.2018 tarihli genel kurulunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisi katılmadan yapıldığını, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 46. maddesinde, "Toplantı çağrısına ve ilana gündem yazılır. Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10'u tarafından genel kurul toplantılarından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur. Gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10'unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde gündeme alınarak görüşülebilir." hükmünün düzenlendiğini, divan katibinin görüşülen konuları el yazısıyla tutanağa geçirdiğini, kendisinin de şerh koyup imzaladığı tutanağın değil, toplantı bittikten sonra başka bir yerde bilgisayar ortamında yazılıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığına teslim edilen tutanağın 4. maddesinde, "Divan heyeti tarafından gündem okunarak gündeme madde ilavesinin olup olmadığı soruldu. Gündeme ilişkin ortaklar tarafından herhangi bir İtiraz olmadı ve gündem oybirliği ile kabul edildi. Gündemin diğer maddelerine geçilmesine karar verildi." denilmesine rağmen tutanağın 11. ve 12. maddelerinde, yönetim ve denetim kurulu seçimi yapılmış gibi gösterildiğini, kararın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 413. maddesine, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununa ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu,

Bunların dışında toplantı tutanağının 16. ve 18. maddelerinin hiç görüşülmediğini, zaten görüşülmesi gereken gündem maddeleri içerisinde de olmadığını,

Tutanağın 1. sayfasının 2. paragrafında, "Toplantı yer ve gündemi gösterilerek 30.06.2018 tarihinde 27 ortağa Batıkent PTT şubesinden taahhütlü olarak gönderildiği anlaşılmıştır." dendiğini, oysa toplantının 30.06.2018 tarihinde yapıldığını,

Gündemin 1. maddesinde "12 ortağın asaleten 7 ortağın da vekaleten toplantıda hazır bulunduğu"nun yazıldığını, oysa hazirun cetvelinde toplam 13 ortağın imzasının bulunduğunu,

Gündemin 14. maddesinde, "Yönetim ve denetim kurulu huzur hakları 2200 TL olarak oy çokluğu ile kabul edilmiştir." dendiğini, huzur hakkının aylık mı yoksa yıllık mı alınacağının belirtilmediğini,

Ortakların bulunduğu ortamda divan katibinin elle yazıp kendisinin de şerh koyup ıslak imza attığı tutanağın dışında hazırlanıp teslim edilen tutanakta hiçbir üyenin söz alıp görüş bildirmediğini, seçim ve ibra maddelerinin haricinde tüm maddelerin oy çokluğu ile kabul edilmesinin dikkat çekici olduğunu,

Katılan ortak sayısının 13 olduğu toplantıda kendisinin şerh koyduğu yönetim kurulunun kendi ibrasında oy kullanamadığı 9. maddedeki "Yönetim kurulu 12 oyla ibra edilmiştir." denmesinin anlaşılamadığını ve kanuna aykırı olduğu için iptalinin gerektiğini,

İleri sürerek, toplantı salonunun dışında hazırlanmış olan 30.06.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulun tamamının iptalini, olmazsa kanuna aykırı olarak alınmış olan 9, 11, 12, 14, 16 ve 18 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; müvekkili kooperatif tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığına genel kurula temsilci gönderilmesi için başvuruda bulunulduğunu, temsilci ücretinin yatırıldığını, toplantı yer ve saatinde bakanlık temsilcisinin hazır bulunmaması üzerine telefonla arandığında bakanlık tarafından yoğunluk ve hafta sonu olması nedeniyle temsilci gönderilemeyeceğinin bildirildiğini, kanun ve usule uygun olarak bir saat beklendikten sonra genel kurul toplantısına başlandığını,

Toplantı duyurusu, yer ve gündeminin üyelere taahhütlü mektupla gönderildiğini, davacının mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını,

Karşı tarafın iddia ettiğinin aksine genel kurul toplantı tutanağının bilgisayar ortamında usul ve kanuna uygun olarak tutulduğunu, daha sonra 04.07.2018 tarihinde Yenimahalle 5. Noterliğinin 17668 yevmiye numaralı işlemi ile tasdik edildiğini,

Genel kurul tutanağının 17. maddesinde, "Gündemdeki yazım hatasından dolayı yönetim kurulu seçimi için ortaklar önerge sunmuşlar, gündeme alınarak oy çokluğu ile kabul edilmiştir." denildiğini, bir kısım kooperatif ortaklarının teklifinin Divan Başkanlığına sunulduğunu ve oy çokluğuyla kabul edildiğini, genel kuruldan sonra 03.07.2018 tarihinde yönetim kurulunun seçimi ve görev dağılımı yapıldığını ve bu durumun karar defterine işlendiğini,

Toplantı tutanağının 19. maddesinde kooperatif ortaklarından Murat(?) Yıldırım'ın toplantı tutanağına şerh koyduğu ancak mahiyetini belirtmediğinin yazıldığını, davacının hangi maddeye şerh koyduğunu belirtmediğini,

Geenel kurul toplantısına 12'si asaleten 7'si vekaleten toplam 19 ortak katıldığını, davacının hazirun cetvelinde 13 ortağın imzasının bulunduğu iddiasının yerinde olmadığını, hazirun cetveli aslının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Ankara Ticaret Odasına gönderildiğini,

Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :

İlk derece Mahkemesince; "İlan edilen gündemin 1 maddesi açılışla, 3-5. maddeleri raporların ve mali tabloların okunmasıyla, 11 ve 12 maddeleri ise dilek, temenniler ve kapanışla ilgilidir. Bu maddelerin görüşülmesi ile herhangi bir karar oluşmamıştır. Kalan maddeler;

- Mali tabloların onaylanması (bilanço ve gelir/gider cetveli),

-Yönetici ve denetçilerin ibrası,

-Huzur hakları ile aidatların belirlenmesidir.

Bu şekliyle genel kurulun gündem maddeleri olağan genel kurul maddeleriyle örtüşmektedir.

Bilindiği gibi, genel kurul gündemi, çağrıyı yapan organ tarafından belirlenir. KK.'nun 46. maddesi gereği gündemde olmayan konular görüşülemez. Toplantı tutanağı incelendiğinde iptali istenilen toplantıda, yukarıda ilan edilen gündem maddeleri dışında;

-Yönetim ve denetim kurulunun seçimi,

-Yönetim kuruluna verilecek yetkiler,

-... Müşavirlik Ltd. Şti'ne ödenen 100.000,00 TL. tutarındaki ödemenin % 18 KDV.'sinin ödenmesi konuları da görüşülerek karara bağlanmıştır.

KK. nun 46. maddesinde toplantı öncesinde ve toplantı anında gündeme nasıl madde ilave edileceği açıklanmıştır. Dosya içeriğinden ortakların toplantı öncesi gündeme madde eklenmesi şeklinde bir taleplerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Kanunda, toplantı anında gündeme madde ilavesi konusunda bazı sınırlamalar getirilmiştir. Sınırlama dışında bırakılan hususlardan biri de yönetim ve denetim kurulu üyelerinin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesidir. Bu husus, kooperatif ortaklarının 1/10'unun, gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yapacakları yazılı teklifin kabulüyle mümkündür.

Toplantı tutanağı incelendiğinde (gündemin 4. maddesiyle); gündemin okunduğu, gündeme madde ilavesi olup olmadığının genel kurula sunulduğu ve gündemin ilan edilmiş şekliyle görüşülmesinin oybirliğiyle kabul edildiği görülmektedir. Görüleceği gibi ortakların, toplantı divanının oluşumu sonrasında divan başkanlığına seçimler konusunda yazılı bir teklifleri yoktur. Oysa gündemin 11 ve 12. maddeleri ile seçim yapılarak yönetici ve denetçiler belirlenmiştir.

Daha sonra yapılan bu yanlışlık anlaşılmış olsa gerek ki gündemin 17. maddesine yönetim kurulu seçim maddesi ilave edilmiştir. Bu yönüyle usulsüz bir şekilde, gündeme seçim maddesi ilave edildiği açıktır.

Aynı şekilde, 'Yönetim kuruluna verilecek yetkiler ile ... Müşavirlik Ltd. Şti'ne ödenen 100.000,00 TL. tutarındaki ödemenin %18 KDV'sinin ödenmesi' konuları, KK.'nun 46. maddesinde sayılan hususlardan değildir. Dolayısıyla toplantı anında gündeme alınması teklif edilemez. Açıklanan nedenle, tutanakta 16 ve 18 madde olarak görüşülen hususların gündeme alınarak karara bağlanma imkanı bulunmamaktadır. Yine davacı, huzur hakkının aylık mı yoksa yıllık mı olduğunun açıklanmadığını ileri sürmektedir. Konuyla ilgili gündem maddesi tutanakta 14. madde olarak görüşülmüş ve 2.200,00TL olarak saptanmıştır. Metne göre, yöneticilerin ve denetçilerin her biri için belirlenen ücret açık ve net değildir. Tutanakta bütçeye bir atıfta bulunulmamıştır. Konuyla ilgili 03.07.2018 tarihli 24 Sayılı yönetim kurulu kararının incelenmesinden; ücretlerin yönetici ... için 800,00TL, yönetici ... için 700,00TL, yönetici ... için 300,00TL, denetçilerin her biri için 200,00TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. KK.'nun 56. maddesiyle anasözleşmenin 49. maddelerinde, yönetim kurulu üyelerine genel kurulca belirlenecek aylık ücret, huzur hakkı, ristum ve yolluk dışında hiç bir ad altında ödeme yapılamayacağı açıklanmıştır. Anasözleşmenin 57. maddesinde de denetçilerin ücretlerinin de genel kurul tarafından belirleneceğine hükmedilmiştir. KK. ve anasözleşme sistematiğine göre, yönetici ve denetçileri ücretlerinin genel kurulca açıkça bir gündem maddesi halinde belirlenmesinin istenmesinin nedeni, ortak denetiminden uzak ücret belirlenmesinin önlenmesi içindir. Nitekim kanunun bu maddesine aykırı davranışların cezai yaptırımı da vardır. Konuyla ilgili genel kurul kararı incelendiğinde, karar açık ve net olmayıp, yönetim kurunun inisiyatifinde gerçekleştirilebileceği yolunda kanaat oluşmuştur. Bu yönüyle kanun ve anasözleşmenin buyurucu nitelikteki, hükmüne aykırı surette aylık ücret saptanmıştır.

Kanunun emredici hükümlerine aykırı olan kararları batıl kararlar olarak kabul etmek gerekmektedir. KK.'nun 46. maddesinde açıklandığı şekliyle, "Gündeme Bağlılık ilkesi" buyurucu niteliktedir Davacı gündeme usulsüz madde ilave edildiğini ileri sürmektedir. Dolayısıyla, böyle olduğu saptanan bir toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitini ise, 1163 Sayılı Kanun'un 53. maddesindeki koşullar aranmaksızın genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu öne süren her ortak isteyebilir. Sonuç olarak, kanunun buyurucu nitelikteki 46. maddesine aykırı surette gündeme alındığı ve görüşüldüğü yolunda kanaat oluşan organ seçimi, yönetim kurulunun yetkilendirilmesi ve KDV ödemesi konularının görüşüldüğü, tutanakta yer aldığı şekliyle gündemin 11, 12, 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinin butlan olduğu anlaşıldığından bu kararların iptali gerektiği, bunlar dışında karara bağlanan gündemin 3, 4, 8, 9, 10 ve 15 maddelerinin kanun, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet kurallarına uygun surette karara bağlandığından iptali gerekmediği, tutanakta yer aldığı şekliyle gündemin 1-2 maddeleri açılışla, 5-7 maddelerinin raporların ve mali tablonun okunmasıyla, 19 ve 20. maddelerin ise şerh, dilek, temenniler ve kapanışla ilgili olduğu, bu maddelerin görüşülmesi ile herhangi bir karar oluşmadığından iptali gerekmediği" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı kooperatifin 30.06.2018 tarihli genel kurulunda alınan 11, 12, 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinin iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçeleri ekinde yönetim ve denetim kurulu seçimlerinin gündeme alınması hususunda Divan Başkanlığı'na verilen yazılı talebin sunulduğunu, ayrıca yönetim ve denetim kurulu seçiminin, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 46. maddesine de uygun olduğunu,

Genel kurulun 13. maddesinin "Yönetim Kurulu seçiminin 2 yılda bir yapılmasının oy çokluğuyla kabul edildiği, gündemin bu maddesiyle alınan karara karşı muhalefet şerhi bulunmadığı" şeklinde olduğunu, bu maddenin iptal edilme gerekçesinin bulunmadığını, bu maddeye ilişkin davacı talebi ve muhalefet şerhi de bulunmadığı düşünüldüğünden kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,

Genel kurulun 14. maddesiyle yönetim ve denetim kurulu üyelerinin huzur haklarının 2.200,00 TL olarak belirlendiğini, genel kurulca kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak yönetim ve denetim kurulu üyelerinin huzur haklarının belirlendiğini, bu maddeye ilişkin muhalefet şerhi de bulunmadığı düşünüldüğünde ilgili maddenin iptalinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,

Genel kurulun 17. maddesinin iptaline ilişkin gerekçeli kararda herhangi bir gerekçelendirme yapılmadığını, karşı tarafın bu maddenin iptali konusunda talebi bulunmadığını,

İlk derece Mahkemesi'nin iptal edilen diğer maddelere ilişkin kararını da kabul etmediklerini,

Belirterek, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,

HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :

I-)Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.

Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle yönetim ve denetim kurulu seçimine ilişkin gündeme madde ilavesi teklifinin, ilgili gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yapılmamış olduğunun anlaşılmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

II-İlk derece Mahkemesince dava konusu genel kurulun 11, 12, 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinin 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 46. maddesindeki buyurucu nitelikte "Gündeme Bağlılık" ilkesine aykırı olduğu, dolayısıyla bu nitelikteki kararların yoklukla malul olduğunun tespitinin aynı Kanunun 53. maddesindeki koşullar aranmaksızın her ortak tarafından istenebileceği gerekçesiyle, -kabul şekline göre batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken- iptallerine karar verilmiştir. Gündemde olmayan hususların görüşülerek karara bağlanmaları halinde bu kararlar hükümsüz olmayıp, ancak iptali kabildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.04.2005 tarih ve 2004/9005 E., 2005/5415 K., 26.02.2008 tarih ve 2007/13409 E., 2008/2210 K., Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.02.2012 tarih ve 2011/2769 E., 2012/1259 K., 27.11.2012 tarih ve 2012/5208 E., 2012/6983 K., 05.06.2013 tarih ve 2013/3554 E., 2013/3820 K. sayılı kararları)

Bu nedenlerle İlk derece mahkemesinin gündemde olmayan kararların mutlak butlanla batıl olduğu yolundaki kabulü hatalı olmuştur.

Öte yandan; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53/1. maddesi uyarınca, genel kurul toplantısında hazır bulunan ortakların alınan kararlara karşı iptal davası açabilmeleri için, ret oyu kullanmış ve muhalefetlerini de toplantı tutanağına kaydettirmiş olmaları gerekmektedir. Emredici nitelikte olan bu yasal düzenlemenin, konut yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 38. maddesinde de aynen tekrarlandığı görülmektedir. Dava açma koşulu olarak aranan muhalefetin, oylama öncesinde gündem ve görüşmelere yönelik düşünce açıklamak ve eleştiri getirmek suretiyle değil, oylama sonrasında ve oylama sonucuna yönelik olarak yapılması gerekmektedir. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53 ve anasözleşmenin 38. maddesinde iptali kabil kararların iptali davası açma koşullarından biri de ''toplantıda hazır bulunanların kararlara aykırı kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirtmek'' olarak ifade edilmiş olup, anasözleşmenin ''Genel Kurul Tutanağı'' başlıklı 39. maddesinde Genel Kurul Tutanağı'nın muhalif kalanların muhalefet sebeplerini de içermesi gerektiği öngörülmüş ise de, bu hükümle anılan 53 ve 38. madde hükümlerinde aranan muhalefet şerhinin içeriğinde tereddüte düşülmemesi bakımından ''gerekçenin'' tutanakta yer alması gerektiğine işaret edilmiştir. 53 ve 38. maddelerde kullanılan ''keyfiyetin tutanağa geçirilmesi'' ifadesi karşısında, muhalefet şerhinin mutlaka gerekçeli olması şart olmayıp, muhalefet iradesinin tutanaktan anlaşılması yeterlidir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 22.10.2015 tarih ve 2015/4615 E., 2015/6798 K., 29.09.2015 tarih ve 2015/4770 E., 2015/6088 K., 16.09.2014 tarih ve 2014/2404 E., 2014/5673 K., 01.03.2012 tarih ve 2011/3572 E., 2012/1590 K; 05.03.2012 tarih ve 2011/2654 E., 2012/1628 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. YHGK'nın 20.12.2013 tarih ve 23-121 E, 1674 K. sayılı ilamında, ''...kooperatif genel kurul kararlarına karşı dava açabilecek pay sahipleri ve diğer kişilerin muhalefet ettikleri kararlara karşı muhalefet ettiklerini tutanağa geçirtmeleri yeterli olup, ayrıca bir de muhalefet gerekçelerini yazdırmaları veya ayrı bir muhalefet şerhi içeren dilekçe vermeleri gibi bir zorunluluk aranmamaktadır. Kaldı ki, böyle bir şartın aranmasının hak arama özgürlüğünü zorlaştıracağında kuşku bulunmamaktadır.'' anlatımına yer verilmiştir.

İlk derece Mahkemesince gündemde bulunmadığı için iptaline karar verilen dava konusu genel kurulun yönetim kurulu seçimine ilişkin 11., denetim kurulu seçimine ilişkin 12., yönetim kurulu seçiminin iki yılda bir yapılmasına ilişkin 13., yönetim kuruluna verilen yetkilere ilişkin 16., gündeme yönetim ve denetim kurulu seçimine dair madde ilavesine ilişkin 17., ... firmasına yapılacak ödeme ile ilgili 18. maddelerindeki kararlarda kaç üyenin red oyu verdiği isimleri ile birlikte yazılması gerekirken, soyut "oy çokluğu" ile alındığı yazılmakla yetinilmiş, 19. maddede de, "Kooperatif ortaklarımızdan ... toplantı tutanağına şerh koymuş fakat mahiyetini belirtmemiştir." açıklaması yapılmıştır.

Buna göre davacının, oy çokluğu ile alınan kararlarda red oyu verdiği ve oy çokluğu ile alınan kararların tamamını içerecek şekilde 19. maddede de muhalefet şerhini yazdırdığının kabulü gerekir.

İlk derece Mahkemesince, gündeme bağlılık ilkesine aykırı olarak kararların iptali kabil nitelikte olduğu, davacının da Kooperatifler Kanununun 53. maddesindeki koşulları yerine getirdiği gerekçesiyle anılan maddelerin iptaline karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca farklı gerekçelerle ulaşması doğru olmamıştır.

Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını gerekçe yönünden düzelterek yeniden karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

I-)Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddine,

II-Yukarıda (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06.11.2019 tarih ve 2018/536 E., 2019/666 K. sayılı kararını gerekçe yönünden DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,

Buna göre;

"1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,

Dava konusu ...nin 30.06.2018 tarihli genel kurulunda alınan 11, 12, 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinin İPTALİNE,

Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,

2-)Alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 391,70 TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,

Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 71,80 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

3-)Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (Sadece gerekçe düzeltildiğinden) 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

4-)Davacı tarafından sarf edilen 123,05 TL tebligat ve posta gideri, 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 623,05 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 311,52 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

5-)Davalı tarafından sarf edilen 47,90 TL posta gideri, 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 196,50 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre 98,25 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-)Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,

"

III-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,

IV-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,

V-)Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,

23.10.2024 tarihinde, HMK'nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, Dairemize veya temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut İlk derece Mahkemesine verilebilecek dilekçeyle Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır