GİRİŞ

Hobi bahçeciliği, kent hayatının stresinden toprakla uğraşarak uzaklaşmak ve bunun yanında tarımsal ürünleri yetiştirmek üzere kurulan bahçeleri tanımlamak için kullanılan bir kavramdır.

Bu uygulamaya Türkiye’de ilk kez  1980'li yıllarda rastlıyoruz. Büyükşehirlerde başlayan bu trend  zamanla tarımla iç içe olan illerimiz dahil neredeyse tüm yurda  yayılmıştır.

Yoğun talep ile karşılaşan yerel yönetimler, yasal bir düzenleme olmamasına rağmen bu yapılaşmaya başta uzun süre göz yummuştur Daha sonra imara aykırı yapılan bu hobi bahçelerinin bir bölümü İmar Barışıyla yasal hale getirilmiştir. Gelinen aşamada yaratılan rant ve yaşanan sorulardaki artış nedeniyle, konu hakkında yasal düzenleme yapılmak zorunda kalınmıştır.

Bu itibarla, çalışmamızda hobi bahçelerinin yapılaşmasına ilişkin yasal çerçeve ve bahçe sahiplerinin uygulamada karşılaştıkları sorunlar  irdelenecek ve çözüm önerileri sunulmaya çalışılacaktır.

A) HOBİ BAHÇELERİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ

Hobi bahçeleri, özel şahıslar veya belediyeler tarafından, 5393 sayılı Kanunun 14 ve 75. maddesi kapsamında tarımsal ve sosyal aktivite amaçlı olarak, şehir planında yeşil alan olarak ayrılan bölgelerde nihai kullanım hakkı, sahibinde kalacak şekilde süreli olarak farklı ölçeklerde kurulmakta ve kullanıcılara sunulmaktadır.

Bununla birlikte anılan  yerlerdeki yapılaşmalar; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygunluk bakımından 3194 sayılı İmar Kanuna ve korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili uygulamalar yönünden 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümlerine tabi olmaya devem edecektir.

Bu bağlamda hem hobi bahçelerinin kurulması hem de konteyner evlerin ve diğer tarımsal yapıların konumlandırılması için öncelikle yapı izni alınması ve yanı sıra diğer yasal gereklilikler ve sonuçları aşağıda değerlendirilmiştir.

B) HOBİ BAHÇELERİ İLE İLGİLİ KANUNLAR

1. Hobi Bahçeleri ve 5403 Sayılı Toprak Koruma Kanunu

Genel olarak,  bu kanun toprak ve arazi varlığı belirlenerek, tarım arazilerinin sınıflandırılması, geliştirilmesi, zorunlu haller dışında  kullanımına izin verilmemesi, toprak koruma plan ve projelerinin hazırlanması  ve toprak koruma projeleriyle, toprağın doğal veya insan faaliyetleri sonucu yok olmasını, bozulmasını veya zarar görmesini önlemek ve sürekli üretken kalmasını sağlanmayı amaçlamaktadır.

Buna göre, tarım arazileri toprak ve diğer arazi özellikleri incelenerek, arazinin ülke tarımındaki önemine göre,  mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmaktadır.

5403 Sayılı Kanunun 21. Maddesi 28.10.2020 tarihinde 7225 numaralı Kanunun 25. maddesi gereğince değişikliklere uğramıştır.

Söz konusu değişiklikler genel itibariyle; mevcut cezaların artırılması ve uygulanmasına yönelik düzenlemeler ile  izin ve denetime yönelik düzenlemelere ilişkindir.

21. Madde yapılan değişiklikle:

a) Cezalar arttırılmıştır.

- Değişiklikten önce metrekare başına ”Bir TL” olan ceza tutarı ”On TL”ye çıkarılmış ve verilecek cezanın Bin TL'den az olamayacağı düzenlenmiştir.

- Büyük ova koruma alanlarında cezanın ”iki kat”

- Valilik tarafından verilen azami iki aylık sürede  aykırılığın giderilmemesi halinde ”üç kat” ceza belirleneceği düzenlenmiştir.

b) Belediye veya İl Özel İdarelerince ”bir ay”  içerisinde yerine getirilmeyen yıkım  kararlarında Bakanlığa yıkım yetkisi verilmiş ve  yıkım masraflarının %100 fazlası ile yıkımı gerçekleştirmeyen idareden tahsil edileceği düzenlenmiştir.

c) Tarım arazilerini, tescili mümkün olmayan fiili hisseler oluşturarak arazinin hisselere tekabül ettiği kabul edilen kısımlarının zilyetliğini, bir özel hukuk tüzel kişisinin faaliyeti kapsamında bu tüzel kişiyle üyelik veya ortaklık ilişkisi kurarak devretmek veya bu işlere aracılık etmek suretiyle arazinin bütünlüğünün bozulmasına ve amacı dışında kullanılmasına sebebiyet verenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz günden bin güne kadar adli para cezası verileceği ve ayrıca bu tüzel kişi hakkında elli bin Türk Lirasından iki yüz elli bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verileceği düzenlenmiştir.

2. Hobi Bahçeleri ve 3194 Sayılı İmar Kanunu

3194 sayılı İmar Kanunu'nun amacı: Yerleşme yerlerindeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun gerçekleşmesini sağlamak olduğu, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak resmi ve özel bütün yapıların İmar Kanunu hükümlerine tabi olduğu, Kanunun 4. maddesinde istisnaların sayıldığı, bu maddede bu Kanunun özel kanunlara aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, 5403 sayılı Kanunda, 3194 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına istisna teşkil edecek herhangi bir hükmün bulunmadığı hususları dikkate alındığında; Hobi bahçesinin bulunduğu arazinin tarım arazisi vasfında olmasının 3194 sayılı İmar Kanunundan doğan yetkilerin kullanılmasına engel olmadığı kabul edilmektedir.

Nitekim 5403 sayılı Kanun uyarınca, tarımsal amaçlı yapı yapmak için valilik izni aranmasının, bu yapıların imar mevzuatı açısından ruhsatsız ve izinsiz yapılabileceği sonucunu doğurmadığı, her iki Kanundaki izinlerin içeriğinin farklı olduğu yargı kararlatıyla da kabul edilmektedir. (Danıştay 14.D. E-2013/5506, K-2015/1505)

Tarım arazilerinde valilik izni ile yapılabilecek yapıların nitelikleri ve limitleri 1/100.000'lik İl Çevre Düzeni Planında belirlenmektedir. Gerekli müracaatlar yapılarak alınan izin neticesinde inşa edilen yapı, ”izinli” yapı statüsünde olacağından 

İmar Kanunu kapsamında herhangibir yaptırıma maruz kalması söz konusu olmayacaktır. Ancak buna ilave olarak yapılan her imalat İmar Kanunu kapsamında değerlendirilecektir. Eğer izin alınmadan gerçekleştirilen imalat ruhsat gerektirmeyen ”basit tadilat” niteliğindeyse yaptırım gündeme gelmeyecektir. Buna pergola ve subasman seviyesini aşmayan zemin terası örnek gösterilebilir. Ancak izin almadan gerçekleştirilen imalat ”esaslı tadilat” niteliğindeyse İmar Kanununda öngörülen yıkım ve para cezası yaptırımları uygulanabilecektir.

3. Hobi Bahçeleri ve Türk Ceza Kanunu

Hobi bahçelerinde gerçekleştirilen imalatların;

- Binanın Taşıyıcı unsurlarını etkilemesi veya

- Alan kazanma niteliğini taşıması durumunda Türk Ceza Kanunu Madde 184'te yer alan ”İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu”   ile ilgili işlem yapılabilecektir.

4. Hobi Bahçeleri  ve 2863 Sayılı Kanun

Sit alanlarında ve diğer koruma alanlarında yapılan izinsiz inşai müdahaleler için 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 65. maddesi kapsamında bir değerlendirme yapılacaktır. Eğer imalat ruhsat gerektiren esaslı tadilat niteliğindeyse 65/1 hükümleri uygulanacak ve 2 ile 5 yıl arasında hapis cezası yaptırımıyla karşılaşılabilecektir. Şayet daha basit nitelikte bir imalat sözkonusu ise tabi olacağı hüküm anılan kanunun 65/4 maddesi olup uygulanacak yaptırım 6 ay ile 3 yıl arasında hapis cezasıdır.

5. İdari Para Cezasına İtiraz Halinde Görevli Mahkeme

5403 sayılı Kanun’da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkeme gösterilmediğinden,  Kabahatler Kanunu’nun  27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, yetkili sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. (Uyuşmazlık Mahkemesi/Hukuk-Bölümü E. 2019/451, K. 2019/411, T. 08.07.2019)

SONUÇ

Hobi bahçeleri modern toplumun yarattığı sorunlarla bunalan insanlar için yaşamsal bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bununla birlikte uygulamada, tarım arazilerinin amacı dışında kullanılmasına ve toprağın doğal veya insan faaliyetleri sonucu yok olarak bozulmasına veya zarar görmesine sebebiyet veren türde hobi bahçelerinin  kurulduğuna ve kullanıldığına sıklıkla rastlamaktayız.

Bu çalışmayla günümüzün ve geleceğin toplumunda da önemli bir ihtiyaç olmaya devam edecek olan hobi bahçeleri ile ilgili yaşanan ve karşılaşılması olası sorunlara işaret etmek ve  bu konuda yapılacak yasal düzenlemelere ve araştırmalara katkı sağlanması amaçlanmıştır.