5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.280’e göre, bölge adliye mahkemesi ceza daireleri; istinaf başvurusunun esastan reddine, düzeltilerek esastan reddine, hükmün bozularak dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine ve davanın duruşma açılarak istinaf mahkemesinde tekrar görülmesine karar verebilmektedir.

BAM ceza dairelerinin hangi durumda, hangi kararı verebilecekleri CMK m.280’de sınırlı şekilde belirlenmiştir. Bu yetkilerin genişletilerek kullanılması halinde; BAM ceza dairesinin verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu ve duruşma açarak karar vermek yerine, hükmü bozup dosyayı ilk derece mahkemesine gönderdiğinde, sanığın temyiz hakkını elinden alarak, Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama hürriyeti ile mahkemeye erişim hakkını ihlal edebildiğini daha önce kaleme aldığımız yazılarımızda belirtmiştik[1].

CMK m.280’de BAM ceza dairelerine tanınan yetkiler incelendiğinde; diğer fıkralarda sayılan hallerden birisi gündeme gelmediğinde, BAM ceza dairesinin CMK m.280/1-g uyarınca duruşma açmak suretiyle yeniden yargılama yapabileceği ve duruşma açarak yaptığı yargılama neticesinde istinaf başvurusunun reddine veya ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak kendisinin karar verebileceği görülmektedir.

BAM ceza dairesinin, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırıp yeni bir karar kurduğu durumda, dosya hakkında hüküm kuran mahkemenin esasen BAM ceza dairesi olduğu kabul edilmektedir. Örneğin; ilk derece mahkemesinin sanık hakkında verdiği beraat kararını BAM ceza dairesi duruşma açarak yaptığı yargılama neticesinde kaldırırsa ve sanığın mahkumiyetine karar verirse, sanık hakkında verilen ilk mahkumiyet kararı da BAM ceza dairesi tarafından verilmiş olmaktadır. Bu kapsamda; ilk defa istinaf aşamasında verilen mahkumiyetin kesinleşmesi halinde, yargılamanın yenilenmesi yoluna hangi mahkemeye dilekçe verilerek başvurulacağı incelenmelidir.

Yargılamanın yenilenmesi; bir olağanüstü kanun yolu olup, CMK m.311 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Yargılamanın yenilenmesi yoluna nasıl başvurulacağını düzenleyen, “Yenileme isteminin kabule değer olup olmadığı kararı ve mercii” başlıklı CMK m.318/1’in 1. cümlesine göre; “Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur”. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; “303 üncü madde gereğince Yargıtayın doğrudan hüküm kurduğu hallerde de hükmü vermiş olan mahkemeye başvurulur.” ifadesine yer verilmiştir.

Belirtmeliyiz ki; BAM ceza dairesi tarafından kurulan hükme karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurunun hangi mahkemeye yapılacağı ile ilgili ayrı bir hükmün bulunmaması, başvurunun BAM ceza dairesine yapılamayacağı anlamına gelmemektedir.

CMK m.303’de sayılan haller; Yargıtay’ın bozma veya düzelterek onama kararı vermediği, mevcut kararı bozup, yeni bir hüküm kurduğu hallerdir[2]. Bu durumda; yargılamanın yenilenmesi başvurusu kararı veren mahkemeye, yani önceki hükmü kaldırarak yeni hükmü veren Yargıtay’a yapılır.

Yargıtay’a CMK m.303’de tanınan mevcut hükmü kaldırıp yeni bir hüküm kurma yetkisi, BAM ceza dairelerine CMK m.280/1-g’de tanınmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere; BAM ceza dairesi, CMK m.280/1’de sayılan diğer kararlardan farklı bir karar verecek ise, bunu duruşma açmak suretiyle yapabilecek, sanık hakkında ilk derece yargılaması neticesinde beraat kararı verilmişse, bunu kaldırarak yerine mahkumiyet kararı verebilecektir. Dolayısıyla; CMK m.280/1-g’de, CMK m.303’de Yargıtay’a tanınan yetkinin benzerinin tanındığı görülmektedir.

Sonuç olarak; BAM ceza dairesinin, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak verdiği kararın sonradan kaldırılmaması ve kesinleşmesi halinde, sanık/hükümlü hakkında kararı veren mahkeme esasen BAM ceza dairesi olduğundan, CMK m.318/1 uyarınca yargılamanın yenilenmesi talebi, BAM ceza dairesine yapılmalıdır. Bir başka ifadeyle; BAM ceza dairelerinin de Yargıtay’a CMK m.303’de tanınan yetkinin bir benzeri tanınmış olup, BAM ceza dairesinin hükmü kuran mahkeme olduğu hallerde, yargılamanın yenilenmesi talebi bu ceza dairesine yapılmalıdır[3]. Çünkü BAM; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırmakla artık o karar hukuka aleminde geçerliliğini yitirmiş olup, yerine yeni bir karar vererek, bu karara “hüküm” niteliği kazandırmış, yeni kararı denetime açmış ve dolayısıyla kanun yollarına açık hale getirmiştir. Bu nedenle; yargılamanın yenilenmesi ile ilgili olarak CMK m.311 ve m.314 kapsamında yapılacak müracaatların muhatabı, ilk derece mahkemesi değil, kararı veren BAM ceza dairesi olacaktır.

Prof. Dr. Ersan Şen

Av. Doğa Ceylan

(Bu makale, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi makalenin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan makalenin bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

--------------

[1] Ersan Şen, Doğa Ceylan, İstinafın Hukuka Aykırı Bozma Kararı ile Temyiz Hakkını Ortadan Kaldırması, 30.09.2024; Ersan Şen, BAM Ceza Dairelerinin Bozma Yetkisinin Sınırı, 13.09.2024; Ersan Şen, Taner Akıncı, Tamer Berk Bayraklı, İstinaf İncelemesi Sonrasında Temyiz Hakkının Kısıtlanması, 05.12.2023.

[2] Ersan Şen, Mehmet Vedat Ervan, Ceza Muhakemesinde Yargılamanın Yenilenmesi ve Yeni Kararın Denetimi, 09.12.2021

[3] Ersan Şen, Mehmet Vedat Ervan, Ceza Muhakemesinde Yargılamanın Yenilenmesi ve Yeni Kararın Denetimi, 09.12.2021