GİRİŞ

Alacaklı borçlunun ödeme emrine itirazını bertaraf etmek için 6 ay içinde İcra Mahkemesi’nde itirazın kaldırılması davası veya 1 yıl içinde genel mahkemelerde itirazın iptali davasını açmalıdır. Bu iki dava türü itirazın etkisiz hale getirilerek takibin devamını sağlaması için alacaklının izlediği iki yoldur. İtirazın iptali davası, itirazın haksız yere yapıldığı ve takibin devamı niteliğinde karar verilmesi gerektiği istemiyle genel mahkemelerde açılan “alacak davası” olarak sıfatlandırabileceğimiz bir dava türüdür. [1]Bu konuda ispat kuralları Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na tabidir.

İtirazın kaldırılması yolu ise, İİK 68’inci maddesinde sayılı belgelerden birinin varlığı halinde başvurulabilecek bir yoldur. İtirazın kaldırılması davası, itirazın kesin ya da geçici olarak kaldırılması olarak ikiye ayrılarak incelenir.

Bu makalede itirazın bertaraf edilmesi yolları Yargıtay kararları doğrultusunda anlatılacaktır.

1. İTİRAZIN İPTALİ DAVASI

İtirazın iptali davası, borçlunun ödeme emrine itiraz kapsamında borca veya imzaya itiraz etmesi halinde alacaklının bu itirazı bertaraf etmek için genel mahkemede ikame ettiği bir davadır. Bu konu İcra İflas Kanunu’nda 67.maddesi ve devamında düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre borçlunun takip talebine itiraz sonucunda alacaklı bu itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptali davasını ikame eder.

İtirazın iptali davası hukuki niteliği itibariyle bir alacak davasıdır. Bu bağlamda İtirazın iptali davasının asıl amacı, takip borçlusunun itirazı ile duran takibin devamlılığını sağlamaktır.[2]

A.TARAFLAR

İtirazın iptali davasının davacısı alacaklı, davalısı ise borçlu olmaktadır. Bu davada davacı alacaklı, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu ispatlamalı, diğer ifadeyle ispat yükü alacaklıdadır. Borçlu davalı ise,  itirazın iptaline karar verilmesini talep eder.

İtirazın İptali Davasında Dava Dilekçesinin Borçluya Tebliğ Edilmesi Hakkında İçtihadı Birleştirme Kararı

İcra İflas Kanunu madde 67/1 uyarınca itirazın iptali davasının genel hükümlere tabi bir davadır ve bu doğrultuda yargılama, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK“) hükümlerine göre yürütülecektir. HMK m. 122 ve 317 uyarınca ise dava dilekçesinin asıla tebliği emredici hüküm olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava dilekçesinin vekile değil asıla (borçluya) tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu gerekçeler uyarınca itirazın iptali davasında dava dilekçesinin davalı borçlu yerine vekiline tebliğ edilmesi, HMK’nın emredici hükümlerine aykırılık teşkil edecektir.[3]

B. MADDİ ANLAMDA KESİN HÜKÜM TEŞKİL ETMESİ VE YARGILAMA USULÜ

Mahkemenin bu dava sonucunda davanın reddi veya kabulü yönünde kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmektedir. Nitekim bir hükmün maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmesi o konu hakkında tekrardan dava açılamayacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamaz; davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı menfi tespit veya istirdat davası açamaz. Bu nedenle taraflar iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.

İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından İİK 67/1’ e göre genel hükümlere tabi olmaktadır. Yani davanın görülecek olduğu mahkemedeki usul neyse o şekilde yargılama yapılmaktadır.

C. DAVA AÇMA SÜRESİ VEYA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

Alacaklı itirazın iptali davasını borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın taraflara tebliğinden itibaren bir yıl içinde ikame etmelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.06.2019 tarihli ve 2017/19-1651 E., 2019/707 K. sayılı kararında da aynı ilke benimsenmiştir.[4]

İcra İflas Kanunu’n 67.maddesinde gösterilen bu bir yıllık süre hak düşürücü süredir. Hak düşürücü süre olması demek,  o hak sürenin geçmesiyle kendiliğinden sona erer, tarafların bir eylem veya işlem yapmasına gerek yoktur.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/16691 Esas, 2013/14011 Karar Sayılı İlamı,

“İtirazın iptalinde dava açma süresi itirazın davacı tarafından öğrenilmesinden itibaren değil, tebliğden itibaren başlar.” şeklindedir.

D. GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

İtirazın iptali davasında görevli mahkeme, alacağın temelindeki hukuki ilişki bakımından görevli olan mahkemedir. Yetki bakımından ise, İcra İflas Kanunu’nda özel bir hüküm bulunmamaktadır. Zira  bu hususta yetki konusu genel hükümler kapsamında belirlenmektedir.

E.İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA KARAR

1. KABUL KARARI VE SONUCU

- Takip devam eder.

- Alacağının varlığına ilişkin kesi hüküm elde eder.

- Şartları varsa borçlu icra inkar tazminatına hükmedilir. Bu şartlar alacaklı dava dilekçesinde tazminat talep etmiş olmalı, borçlunun itirazında haksız olmasıdır.

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11472 Esas, 2017/185 Karar İlamı

“Dava faturadan kaynaklanan satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan İİK’nin 67.maddesi uyarınca davacı yararına icra inkâr tazminatına karar verilmesi gerekirken bu isteğin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.”

- Borçlu karardan itibaren 3 ay içinde mal beyanında bulunmalıdır.

2. DAVANIN REDDİ VE SONUCU

- Takip sona erer.

- Borçlunun borcu olmadığına ilişkin kesin hüküm teşkildir.

- Şartları varsa alacaklı kötü niyet tazminatına hükmedilir.

- Bu şartlar borçlunun talep etmiş olması gerekir ve alacaklının talebinde haksız ve kötü niyetli olmasıdır.

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi  2011/3310 Esas., 2011/1326 Karar Sayılı İlamı

“Kötü niyet tazminatı verilebilmesi için alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Alacağın ispat edilmemiş olması tek başına kötü niyetin göstergesi değildir. Somut olayda davacının kötü niyetinin ispatlanamamış olması karşısında aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.” Şeklinde karar verilmiştir.

F.ZORUNLU ARABULUCULUK

05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete ’de “İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanmıştır.  İlgili kanunla beraber “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilerek bahsi geçen davalar da zorunlu arabuluculuk kapsamına girmiştir. Söz konusu düzenleme 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.[5]

2. İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI

İtirazın kaldırılması davası, ilamsız icra takibine devam edilmesini sağlamak için alacaklının icra prosedürüne devam edebilmesini sağlayan diğer yoldan birdir. Bu konun İki türü bulunmaktadır. Bu tür itirazın niteliğine göre değişmektedir. Borca itiraz edilmiş olması hali için itirazın kesin kaldırılması ( İİK 68. Madde ), imzaya itiraz edilmiş olması için ise, itirazın geçici kaldırılması ( İİK 68.MADDE / a ve 69. Madde ) şeklindedir.

1. İtirazın kesin kaldırılması (İİK m.68): Aşağıda açıklandığı üzere, İİK m.68 gereği belli özelliklere sahip belgeler elinde bulunan alacaklı itirazın kesin kaldırılması davası ikame edebilir.

2. İtirazın geçici kaldırılması (İİK m.68/a): Takibin dayanağı senet, özel (hususi) nitelikte olup da borçlu senetteki imzaya itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesine itirazın geçici kaldırılması davası açılarak imzaya itiraz kaldırılır.[6]

A.MADDİ ANLAMDA KESİN HÜKÜM TEŞKİL ETMEMESİ VE YARGILAMA USULÜ

İtirazın kaldırılması davasında verilen kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez, sadece o takip için sonuç doğurmaktadır. Yargılama usulü bakımından basit yargılama usulüne göre incelenir. Ayrıca itirazın kaldırılması davasında inceleme mutlaka duruşmalı olarak yapılır. İcra mahkemesi, alacağın esasına ilişkin olmayan itirazları yerinde görmezse itirazın kaldırılması talebini esastan incelemeye başlar. Bu incelemeyi yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere İİK md.68/1’deki belgeler üzerinden yapar ve tanık ve yemin deliline başvurulamaz.[7]

B. DAVA AÇMA SÜRESİ VEYA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

İtirazın kaldırılmasına ilişkin talep icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine yapılmaktadır. Aynı zamanda talep süresi 6 aydır. Bu altı aylık süre hak düşürücü nitelikte olup, süresinde içinde açılmazsa icra takibi talebinde bulunamaz. Fakat altı aylık süre geçirilse bile alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davasını açabilecektir.

C. GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

İtirazın geçici veya kesin kaldırılması davasında görevli ve yetkili mahkeme icra takibinin açıldığı icra müdürlüğünün olduğu yerdeki mahkemedir.                    

D.İTİRAZIN KESİN KALDIRILMASI DAVASI

1.İTİRAZIN KESİN KALDIRILMASI DAVASININ AÇILABİLMESİ İÇİN ŞARTLAR

İtirazın kesin kaldırılması davasını açılabilmesi için İİK 68-68/A maddelerinde sayılan belgelerden biri olmalıdır. Bu belgeler;

- İmzası ikrar edilmiş adi bir senet

- İmzası noterlikçe onaylı senet

- Resmi dairelin veya yetkili makamların dahilin de ve usulüne göre verdikleri belgeler şeklindedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2002/15448 Esas,  2002/15291 Karar Sayılı İlamı

“İİK 68/1. maddesi gereğince talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını mutazammın bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, borçlunun imzasını taşıyan ve borç ikrarını içeren bir belge alacaklı tarafından sunulmuş değildir. İİK 68/1. maddesinde yer alan, yetkili makamların düzenledikleri belgelerin ise takip dayanağı yapılıp ilamsız takibe konulabilmesi için, kanunda bu belgelerin İİK 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm gereklidir. ( İİK.143/2, 105/1, 251/1, 634 Sayılı Yasanın 37. maddesi gibi )O halde alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirmekte olup, itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kabulü isabetsizdir.” Şeklinde karar verilmiştir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23823 Esas,  2016/235 Karar Sayılı İlamı

“İİK 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı 31.10.2014 tarihli “İkale Sözleşmesi” başlıklı belge; kayıtsız şartsız, belirli bir para borcu ikrarını içermekte olup, icra müdürlüğüne yapılan itirazda, belge altındaki imza açıkça inkar edilmediğinden, anılan belge, İİK 68. maddesi kapsamında bulunan belge niteliğindedir. Bu durumda, borçlu, borcu ödediğini aynı nitelikte bir belge ile ispatlayamadığına göre, mahkemece, itirazın kesin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” Şeklinde karar verilmiştir.

2. İTİRAZIN KESİN KALDIRILMASI DAVASININ SONUCU

İtirazın kesin kaldırılması istemi haklı bulunursa takip kesinleşir ve borçlunun mal beyanında bulunması beklenmeksizin alacaklı haciz isteminde bulunabilir. Ayrıca borçlu itirazın kaldırılması kararının tebliğinden itibaren 3 gün içinde mal beyanında bulunmalıdır. Bununla birlikte  itirazın kesin kaldırılması ile alacaklı istemde bulunmuşsa hükmolunan miktarın %20’sinden az olmamak üzere borçlu tazminat ödemeye mahkum edilir.[8]

Öte yandan itirazın kesin kaldırılması istemi haksız bulunursa red ile borçlunun talebi doğrultusunda alacaklı hükmolunan miktarın %20’sinden az olmamak üzere alacaklı tazminata mahkum edilir. Ayrıca verilen red kararı kesin hüküm teşkil oluşturmaz. Dolayısıyla alacaklı da borçlu da genel mahkemelerde dava açabilmektedirler.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 19.11.2020 tarih, 2019/2640E. 2021/1876K. Sayılı Kararı

“Tüm dosya kapsamı ve takip dosyası içeriğine göre, takip dayanağı bononun İİK’nın 68 inci maddedeki belgelerden olduğu, ödeme iddiasını ispatın borçluya düştüğü, davalının yargılama sırasında borcun ödendiği ve/veya olmadığını İİK’nın 68 inci maddesinde belirtilen delillerle ispatlayamadığından ve itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğü belirtilmediğinden itirazın kaldırılması ve davalının asıl alacağın %20’si oranında tazminata mahkûm edilmesi gerekirken davalı borçlunun usûlsüz tebliğ yönünde herhangi bir itirazı bulunmadığı hâlde mahkemece re’sen usûlsüz tebliğ iddiasına dayanarak şikâyetin reddi yönündeki kararı usûl ve yasaya uygun bulunmamıştır.[9]şeklinde karar verilmiştir.

E. İTİRAZIN GEÇİCİ KALDIRILMASI

1. İTİRAZIN GEÇİCİ KALDIRILMASI DAVASININ AÇILABİLMESİ İÇİN ŞARTLAR

İİK. 68.madde a bendine göre takibin dayandığı senet hususi olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmemiş olması gerekir. Başka bir anlatımla, adi yazılı senede dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılması, borçlu tarafından süresinde senetteki imzaya itiraz edilmiş olması, senedin borcu ikrarını içermesi ve davanın süresinde açılmış olması gerekir.

2. İTİRAZIN GEÇİCİ KALDIRILMASI DAVASININ SONUÇLARI

İtirazın geçici kaldırılması davasında mahkeme, imzanın borçluya ait olduğu kanısına varırsa istemin kabulüne ve itirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verir. Fakat bu durum takibi kesinleştirmez. Nitekim kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçlu, borçtan kurtulma davası açılabilir. Bu durumda itirazın geçici olarak kaldırılması kararı verilir ve ödeme emrindeki süre geçerse alacaklının istemi ile borçlunun malları üzerine geçici olarak haciz konulur. Ancak borçlu süresi içinde borçtan kurtulma davası açmaz ise takip kesinleşir.[10]

Av. Begüm GÜREL (LL.M)  & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Aleyna Öztürk

 

------------

[1] Anadolu Hukuk ve Danışmanlık, hukuki makaleler ve güncel haberler, itirazın iptali davası

[2] Ateş Hukuk, İtirazın İptali davası nedir ve sonuçları nelerdir?, 14 aralık 2020

[3] Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 3 Haziran 2022 tarih ve 2021/1 E., 2022/3 K.  sayılı Kararı (“İçtihadı Birleştirme Kararı“), 26 Kasım 2022’de Resmi Gazete

[4] Av. Baran Doğan hukuk bürosu, İtirazın İptali Davası

[5] LİNKEDİN, SCH Legal Bilgi Bankası, Zorunlu Arabuluculuk Kapsamı Genişletildi hakkında yazı

[6] Av.Baran Doğan Hukuk Bürosu, İtirazın Kaldırılması Davası.

[7] KADİM HUKUK VE DANIŞMANLIK, İtirazın Kaldırılması Davası

[8] EKİN HUKUK BÜROSU, İtirazın İptali Davası Ve İtirazın Kaldırılması, 1 şubat 2022

[9] Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 19.11.2020 tarih, 2019/2640E. 2021/1876K. Sayılı Kararı

[10] EKİN HUKUK BÜROSU, İtirazın İptali Davası Ve İtirazın Kaldırılması, 1 şubat 2022