T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/637
KARAR NO : 2023/1934
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.12.2020
NUMARASI : 2017/337 E. 2020/754 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 28.12.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.12.2023
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.12.2020 tarih 2017/337 E. 2020/754 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye ... tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalıların, sürücüsü maliki ve ZMM sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazasında davacıya ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, kusurun karşı araç sürücüsünde olduğunu, davalının oluşan zararından sorumlu olduğunu, başvuru üzerine yapılan ödemenin zararı karışılamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası şeklinde 34.220,00-TL hasar 10.000,00-TL değer kaybının tüm davalılardan, 18.000,00-TL kazanç kaybının ise davalı işletenlerden olay tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında kazanç kaybına ilişkin dava değerini 23.000,00-TL olacak şekilde artırmıştır.
CEVAP : Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan aracın davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğunun poliçe limit olan 33.000,00-TL olduğunu, değer kaybı tazminatı hesabında ZMMS genel şartlarının esas alınması gerektiğini, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti acısından da davalının poliçe limiti oranında sorumlu tutulabileceğini, olay tarihinden faiz talep edilemeyeceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Şti. vekili, talep edilen tamir işçilik ve parça bedelinin sigortanın sorumluluğunda olup sigorta şirketi tarafından söz konusu hasarın ödenmesinin kabul edildiğini, davacı tarafın eksik evrak ibraz etmesi nedeniyle ödemenin geciktiğini, davalının kazanç kayıp bedelinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... Sigorta nezdinde sigortalı araç sürücüsü davalı sürücüsü ...'in % 40 oranında tali, davalı ... Ltd. Şirketi'nin % 60 oranında asli kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu, dava konusu araçta kaza nedeniyle toplam 34.220.00-TL hasar meydana geldiği, rayiç değerinin kaza nedeniyle araç oluşan değer kaybının 5.000,00-TL olduğu, bu zarardan davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limit olan 31.000,00-TL ile sınırlı olmak kaydı ile davalıların sorumlu olduğu, davacıya ait aracın 30 gün içinde tamir edilebileceği, günlük net ticari kazanç kaybının 284,35-TL olduğu, buna göre davacının 8.530,05-TL ticari kazanç kaybı bulunduğu, bu zarardan davalı işletenlerin sorumlu olduğu, belirtilerek; davının kısmen kabulune, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davacının kaza tarihi olan 11.01.2017 ile fiilen aracı teslim alabildiği 08.05.2017 tarihi arasında aracını kullanamayıp kazanç elde edemediği yazılı delillerle ispatlandığını, davacının bu dönemde 117 gün aracını kullanarak kazanç elde edemediğini, dava konusu araç ile aynı nitelikte bir başka aracı yerine ikame etmesi için gereken sürenin tespit edilmediğini, bu nedenle raporun hükme esas alınamaycağını, davacının bu sürede orataya çıkan zarara katlanmaya mahkum edilmesinin haksızlık olduğunu, kararın adalet idesine aykırı olduğunu, değer kaybı hesabı yapılarken aracın rayiç değerinin düşük gösterildiğini, değer kaybının eksik hesaplandığını, raporun hükme esas alınamayacağını, belirterek; kararın kaldırlmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan hasar, değer kaybı ve mahrumiyet zararının işletenin hukuki sorumluluğu ve ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
1.Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zarardan davalı sigorta şirketi ile işleten sıfatına haiz araç maliki ve sürücünün, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir. (Yargıtay HGK'nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. - 2011/411 K., 17. HD' nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. - 2013/7276 K. )
3.Trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren işletenler hem de ZMSS şirketi sorumludur. Ancak, ZMMS genel şartları hükümlerine göre davalı sigorta şirketi gerçek zarar kapsamında olmayan dolaylı zararlardan sayılan ikame araç bedelinden sorumlu değildir. Davacıya ait aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle talep edilen mahrum kalınan kazanç bedeli zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kaldığından, davalı sigorta şirketi mahrumiyet bedeline ilişkin zarardan sorumlu tutulamaz. Bu zarardan, işleten sıfatına haiz araç maliki ile araç sürücüsü müşterek ve müteselsilen sorumludur. ( Yargıtay 17. HD'nin 04.12.2019 tarih ve 2016/3933 E. - 2019/796 K. Sayılı ilamı)
4.Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınarak belirlenmelidir.(Yargıtay 17. HD'nın 07.03.2016 tarih ve 2015/15003 E.- 2016/2856 K.)
5.Trafik kazalarında araç mahrumiyeti nedeniyle zarar belirlenirken aracın hasar durumuna göre onarımı için gereken makul sürenin belirlenmesi ve belirlenen süredeki kazanç kaybı hesabında esas alınacak maliyet bedellerinin, davacının ticari defter ve kayıtları ile muhasebe kayıtları incelenmek suretiyle net olarak saptanması, belirlenen bu maliyet bedelinin tamir süresimde aracın elde edeceği gelir olarak saptanan bedelden düşülmesi suretiyle, davacının talep edebileceği net kazanç kaybı hesabı yapılması suretiyle zararın belirlenmesi gerekir. ( Yargıtay 4. HD'nin 29.09.2021 tarih ve 2021/16438 E. - 2021/5771K. 17. HD'nin 18/04/2016 tarih ve 2015/17177 E. - 2016/4901 K. )
6.Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, aracın hasar nedeniyle değer kaybına ve tamir süresi boyunca kullanılamadığı için kâr mahrumiyetine uğraması nedeniyle davacının hasar, değer kaybı ve mahrumiyet zararına hak kazanmasınına, zarar kalemlerinin anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak tespit edilmesine, aracın hasarlı ve hasarsız ikinci el bedelinin piyasa rayiçlerine uygun şekilde belirlenmesine, kazanç kaybına esas sürenin araçta oluşan hasar ile uyumlu ve makul olarak tespit edilmesine, kazanç kaybının makul tamir süresi üzerinden günlük net kazanç esas alınarak belirlenmesine, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davalının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85-TL'den peşin alınan 59,30-TL'nin mahsubu ile eksik kalan 210,55-TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 28.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.