T.C.

Yargıtay

17. Hukuk Dairesi

2016/3933 E., 2019/796 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ... ...Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların işleten/ sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların mirasen sahip oldukları araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada aracın hasar gördüğünü, kaza nedeniyle oluşan zararların tespit dosyasında alınan raporla saptandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini, tespitteki giderlerin de yargılama giderleri içinde hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı ..., davacı tarafın zararından araç sigortacısı olan diğer davalının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... vekili, poliçe limiti ile sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, dolaylı zarar mahiyetindeki ikame araç bedeli zararının teminat dışı olduğunu, kaza tarihinden ve ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile hasar bedeli ve değer kaybı zararı olarak 8.100,00 TL'nin davalı ... için dava ve diğer davalı için kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; ikame araç bedeli olarak 750,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... ...Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; ikame araç bedeli yönünden yapılan belirlemenin dosya kapsamına uygun bulunmasına; davanın kısmen reddi nedeniyle, yargılama giderlerinin kabul red oranlarına göre belirlenmesinde ve reddedilen kısım üzerinden davalı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli istemine ilişkindir.

Davalı ..., diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup, ... poliçesi gereği davacının aracında meydana gelen gerçek zarar miktarı ile sınırlı olarak zarardan sorumludur. Davacı vekili, araç değer kaybı yanında araç mahrumiyeti zararının da davalılardan tahsilini istemiş; mahkeme tarafından her iki zarar kaleminden tüm davalıların sorumluluğuna ilişkin hüküm tesis edilmiştir. Davacının araç mahrumiyetine ilişkin tazminat talebi, ...Şartlar ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmamaktadır. Bu itibarla; dolaylı zarar mahiyetinde olan araç mahrumiyetine yönelik davacı isteminin davalı ... yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

3-Davacı tarafça, araç hasarı ve araçtan mahrum kalma bedeli ile birlikte, kaza nedeniyle davacı aracında oluşan değer kaybı da istenmiştir. Mahkemece benimsenen 22.07.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda, davacıya ait araç için 1.500,00 TL değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.

4-Davacı tarafın aracında davaya konu kaza nedeniyle oluşan hasar bedeli bakımından da 22.07.2015 tarihli rapor hükme esas alınmıştır. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi heyeti raporu incelendiğinde; davalı ... tarafından alınan eksper raporundaki bedellerin uygun bulunduğu belirtilip, anılan raporda saptanan bedellerden hurda tenzili ile kıymet kazanma tenzili uygulanmak suretiyle sonuç zararın belirlendiği; kazada hasar gören ve onarımı gereken parça bedelleri ile yapılacak işçiliğe ilişkin bedellerin tek tek gösterilmediği görülmektedir.

Davacının dava açmadan önce yaptırdığı tespitte alınan 01.07.2014 tarihli makine mühendisi bilirkişinin raporunda, 16.109,17 TL. parça bedeli ile 5.010,00 TL. işçilik bedeli hesaplandığı halde, mahkemenin hükme esas aldığı raporda anılan her iki kalem için saptanan bedel 6.600,00 TL'dir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporu ile davacının yaptırdığı tespitte alınan uzman bilirkişi raporundaki hesaplamalar arasında fahiş fark bulunmakta olup, raporda bu farkın neden kaynaklandığı açıklanmamış, tespit raporundaki belirlemeler irdelenmemiştir. Esas alınan rapor, bu yönden de elverişli bir rapor değildir.

Bu durum karşısında mahkemece; İTÜ veya Karayolları ...Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek, konusunda uzman (makine mühendisi) bilirkişi veya bilirkişi heyetinden, davacının aracında oluşan değer kaybının, aracın marka ve modeli, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, hasarının nitelik ve niceliği vs. gibi hususları gözetip, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki hasarsız 2. el piyasa rayiç değeri ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark şeklinde hesaplanması; tespit raporundaki hasar bedeli ve araç değer kaybı hesaplamalarının da irdelenmesiyle, 22.07.2015 tarihli rapor ile tespit raporu arasındaki çelişkiyi gidererek hasar bedelinin ve araç değer kaybının belirlenmesi için ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ...Sigorta A.Ş. yararına; (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... ...Sigorta A.Ş.'ye geri verilmesine 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

17. Hukuk Dairesi

2016/13822 E., 2017/10397 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 11.09.2011 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları aracın davacıya ait araca çarpması sonucu davacının aracının ağır hasar gördüğünü ve 70 gün serviste kaldığını belirterek oluşan değer kaybı ve kazanç kaybı için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL'nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen (... şirketi yalnızca değer kaybından poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili 27.03.2014 tarihli dilekçe ile dava değerini 30.761,10 TL olarak ıslah etmiştir.

Davalı ... vekili; kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... vekili; davalı sürücünün kusurunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı .... vekili; kazanç kaybı ve değer kaybından sorumlu olmadıklarını, kusura itiraz ettiklerini ve sorumluluklarının limitle sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 23.070,82-TL'nin kaza tarihi olan 11/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen davalı ... şirketi ... bakımından limitle sınırlı olmak üzere alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekilinin ve davalı .... Vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine reddine karar vermek gerekmiştir

2-Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın çekici ve dorse olduğunu, aracın kullanılamadığı süre içinde davacının gelir kaybı olduğunu belirterek gelir kaybı zararı ve ayrıca hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tahsilini talep etmiştir.

Haksız eylemlerde zarar sorumluları, gerçek zarardan sorumlu olurlar. Gerçek zararın HMK'nın 266.maddesi gereğince konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespiti ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olması gerekir.

Somut olayda hükme esas alınan 17.03.2014 tarihli makina mühendisi bilirkişi raporunda, Hazine müsteşarlığı tarafından hazırlanan taslak değer kaybı hesaplamalarındaki matematiksel yöntem olan Baz-Toplam Değer Kaybı yöntemine göre araçta oluşan değer kaybının 8.625,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki bilirkişi raporunda uygulanan bu yöntem Dairemizin yerleşik uygulamalarına uygun değildir. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir.

Yine kazanç kaybı bedeli konusunda hükme esas alınan 03.02.2014 tarihli uzman hukukçu hesap raporunda "... ... ve Havalisi Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinin 21.10.2013 tarihli yazısında, kooperatifleri bünyesinde çalışan bir çekicinin dorse ile birlikte aylık 10.500,00 TL net kazanç elde ettiği ve ... A.Ş.'nin 05.11.2013 tarihli yazısında şirketleri bünyesinde çalışan ve dosyada belirtilen araç emsali ile aynı özelliklere sahip bir aracın aylık net kazancının 8.474,00 TL olduğu" anlaşılmakla, her iki yazıdaki aylık net kazançlar ortalaması alınarak (aylık 9.487, 00 TL), dava konusu çekici ile dorsenin 12.09.2011 tarihinde servise geldiği, 21.11.2011 tarihinde servisten ayrıldığı, anılan aracın 70 günlük bu süre boyunca emsal araştırmalara göre belirlenen 70 günlük kazanç kaybının 22.136,10 TL olduğu belirtilmiştir.

Davacı aracının hasarlandığı ve tamir gördüğü süre zarfında davacı yanca kullanılamadığı sabittir. Bu durumda aracın tamir süresi içinde oluşacak gelir kaybı değil, makina mühendisi bilirkişice, davaya konu kaza sebebiyle araçtaki hasarın giderilmesi için gereken makul onarım süresinin belirlenerek kazanç kaybının belirlenmesi gerekirken serviste kaldığı 70 gün üzerinden kazanç kaybının belirlenmesi doğru olmamıştır.

Davacının gelir kaybının hesaplanması yönünden, günlük net kazancının tespiti hususunda seçilecek uzman bilirkişi marifetiyle davacının yaptığı işle ilgili ticari defter, belge, faturalar ile vergi kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davacının yapmak zorunda olduğu zorunlu giderler dışında aracın çalıştırılmasından kaynaklı amortisman, yakıt vb. giderler de düşüldükten sonra günlük net kazancının ne kadar olacağı hususunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Bu durumda mahkemece, davacının talepleri açısından yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli şekilde araçtaki değer kaybının ve kazanç kaybı bedelinin tespiti hususunda tarafların itirazlarının da değerlendirildiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

3-Davalı ... şirketi, hasar gören davacı şirkete ait aracın kasko sigortacısı olan şirket için ... 32. ... Müdürlüğü 2014/9689 E. Sayılı dosyasına Trafik ... Poliçe teminatının tamamı olan 17.500,00 TL ödendiğini, bu nedenle bakiye teminat kalmadığından iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmekle, yapıldığı iddia edilen bu ödemenin araştırılarak ... şirketinin sorumlu olduğu limiti aşıp aşmadığı hususunun değerlendirilmemesi doğru görülmemiştir.

4-Davalı ... şirketinin ... poliçesinden kaynaklanan sorumluluğu azami poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve gerçek zarar ile sınırlıdır. ... Genel Şartlarının A.3 maddesinde "Teminat Dışı Kalan Haller" başlığında (m) bendinde; dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin teminat dışı kaldığı açıkça belirtilmiştir. Kazanç kaybı, gerçek zarar dışında aracın hasarlanması nedeniyle uğranılan dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil değildir. kazaya neden olan aracın zorunlu trafik ... poliçesi ile sigortacısı olduğu davalı ... şirketi gerçek zarardan sorumlu olup, kazanç kaybı gideri teminat kapsamında olmadığından sorumlu tutulamayacaktır. Genel Şartlardaki hükümlerin gözönüne alınmadan karar verilmesi isabetli değildir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekilinin ve davalı .... Vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'na geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.182,00 TL kalan harcın temyiz eden davalı ...'den alınmasına 13.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

4. Hukuk Dairesi

2022/15682 E., 2023/1865 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/209-2022/234
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen trafik kazası sonucu araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle maddi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davalı ... Lojistik Enerji Akaryakıt Taşımacılık İnşaat Otomotiv Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait aracın 13.03.2012 tarihinde, davacıya ait yolcu otobüsüne çarptığını, kaza sonucu davacıya ait otobüste meydana gelen hasara bağlı değer kaybı meydana geldiğini ve davacının tamir süresince aracının çalışmaması nedeniyle elde edeceği gelirden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla araçta meydana gelen değer kaybı bedeli yönünden 20.000,00 TL ve aracın tamirde olduğu süre içerisinde oluşan kazanç kaybı nedeniyle uğranılan zarar yönünden 80.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01.10.2014 tarihli bedel artırım dilekçesiyle dava değerini, değer kaybı talebi için 25.000.00 TL ve kazanç kaybı talebi için 103.500,00 TL olmak üzere toplam 128.500,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; davacının talep ettiği tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kazanın oluşumunda davacı şirketin araç sürücüsünün de kusurunun bulunduğunu, davacı tarafa aracın rayiç bedeline yakın tazminat ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...; kusuru kabul etmediğini, davacı taraf sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.12.2014 tarihli ve 2012/392 Esas, 2014/327 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 25.000,00 TL'lik değer kaybı alacağı ile, 103.500,00 TL'lik kar kaybının kaza tarihi olan 13.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16.05.2017 tarihli ve 2015/4452 Esas, 2017/5521 Karar sayılı ilamı ile davalı ... Lojistik Enerji Akaryakıt Taşımacılık İnşaat Otomotiv Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek "...Dosya içinde mevcut belgelerden anlaşıldığı kadarıyla davacıya, davalı şirket aracının ... poliçesi kapsamında 22.500 TL ve Birleşik Kasko Poliçesi kapsamında ise 240.660,16 TL olmak üzere toplam 263.160 TL hasar ödemesi yapılmıştır. Davacı aracı 2007 model ... S 417 HDH model otobüstür. Onarım masrafları, taşıtın riziko tarihindeki değerinin belli bir oranına ulaşır ya da taşıt onarım kabul etmezse taşıt tam hasara uğramış sayılır. Değer kaybı ise, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Somut olayda, değer kaybı yönünden hükme esas alınan 20.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda araçta oluşan değer kaybı, yukarıda açıklanan ilkelere ve Dairemizin yerleşik uygulamasına aykırı şekilde 22.500 TL olarak belirlenmiş, ayrıca aracın kaza tarihindeki piyasa değeri belirlenmediği gibi aracın hasar durumuna göre pert total sayılmasının ekonomik olup olmadığı da raporda tartışılmamıştır. Aracın pertinin uygun olması halinde davalı taraf ayrıca değer kaybı zararından sorumlu olmaz. Yine bu durumda araç mahrumiyetinin tespiti için, aracın tamir süresi içinde oluşacak gelir kaybı değil, aynı özellikte yeni bir araç alınması için gerekli makul süre tespit edilerek, bu süre yönünden gelir kaybı hesabı yapılması gerekir. Dosyada alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, davacı aracının modeli, yaşı, kaza sonucu meydana gelen hasar durumu, km'si, kullanım tarzı vs de gözönünde bulundurularak aracın onarımının mı, pertinin mi uygun (ekonomik) olduğu, onarımının ekonomik olması halinde yukarıda açıklanan değer kaybı hesabı esaslarına uygun şekilde araçta oluşan değer kaybının ve makul onarım süresinin tespiti, pertinin ekonomik olması halinde davacı tarafın aynı model ve özellikle yeni bir araç alması için gerekli makul sürenin tespit edilerek bu doğrultuda araç mahrumiyeti zararının belirlenmesi hususlarında, hasar konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli şekilde rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Davacının gelir kaybının hesaplanması yönünden ise, davacının ticari defterlerinin, vergi kayıtlarının ve hasarlanan otobüsün çalıştığı Firma kayıtlarının getirtilmesi ve otobüsün çalıştırılmasından kaynaklı amortisman, yakıt vb. giderler de düşüldükten sonra otobüsün ortalama günlük net gelirinin tespit edilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 10.09.2019 tarihli ve 2017/444 Esas, 2019/238 Karar sayılı kararıyla; meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ait araçta değer kaybı oluşmadığı, davacının yalnızca tamir süresince aracı kullanamamasından doğan zararının olduğu gerekçesiyle değer kaybı alacağı yönünden açılan davanın reddine, kazanç kaybı yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 12.649,91 TL kar kaybının kaza tarihi olan 13.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; bu karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 04.02.2021 tarihli ve 2020/1876 Esas, 2021/473 Karar sayılı ilamıyla davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek "...Dosya kapsamından; dava konusu aracın tam hasarlı olmayıp tamir edildiği sigorta evrakı ve diğer belgelere göre sabit olmakla trafik kazasının oluş şekli ve aracın tamirine yönelik servis kayıtları incelendiğinde, davacının aracında değer kaybı meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle dava konusu aracın olaydan önceki değeri ile olay sonrası değeri arasındaki farkı, davacının değer kaybı zararı olarak kabul edilmeli; davalı şirketin usuli kazanılmış hakları da gözetilerek davacının aracında meydana gelen değer kaybının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Şu durumda mahkemece, bozma ilamının gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile makine mühendisi bilirkişiden alınan 10.03.2022 tarihli rapora göre davaya konu otobüsün kaza sebebiyle oluşan değer kaybının 25.000,00 TL olduğu tespitinin isabetli bulunduğu gerekçesiyle davacının değer kaybı yönünden davasının kabulü ile 25.000,00 TL'nin kaza tarihi olan 13.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davanın kar kaybı yönünden talebi bozma kapsamında olmadığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.


V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tamir süresince aracının çalışmaması nedeniyle davacının elde edeceği gelirden yoksun kaldığını, bu nedenle kazanç kaybı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; bozma sonrası Mahkemece hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişiden alınan 10.03.2022 tarihli raporun yetersiz ve denetime elverişsiz olduğunu belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, trafik kazası sonucu araçta meydana gelen değer kaybı ve aracın tamirde bulunduğu süre bakımından davacının uğradığı kazanç kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41 inci maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 87 ve 90 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz eden davacı ile davalılara yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

17. Hukuk Dairesi

2014/18437 E., 2014/16122 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2014
NUMARASI : 2011/403-2014/92

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili, davalı sigorta şirketi vekili ve davalı D.. Madencilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin işleteni olduğu çekici ve römorka çarparak hasarladığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000 TL çekici hasar bedeli; araçların her ikisinde oluşan değer kaybı ve kazanç kaybı olmak üzere toplam 20.000 TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketinden teminatlar dahilinde) kaza tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı sigorta şirketi vekili, müvekkilinin limit dahilinde ödeme yaptığını öne sürerek, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek ıslah doğrultusunda; davanın kısmen kabulüne, 12.000 TL değer kaybı ve 2.000 TL maddi zararın davalı sigorta şirketinden poliçe limitiyle sınırlı olarak dava, diğer davalılardan kaza tarihinden reeskont faiziyle tahsiline; kâr yoksunluğu talebinin dava sigorta şirketi yönünden reddine, 31.960 TL kâr yoksunluğu zararının diğer davalılardan 3.000 TL'lik kısmının temerrüt, bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline; römork için talep edilen 5.000 TL hasar bedeli isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı sigorta şirketi vekili ve davalı D.. Madencilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekili ve D.. Madencilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketi temyiz dilekçesinde, poliçe limiti olan 17.500 TL'nin tamamının 25.11.2010 tarihinde davacıya ödendiğini ileri sürmüştür.

Ödeme borcu sona erdiren sebeplerdendir. Davalı sigorta şirketinin hasar dosyası getirtilerek, iddia olunan ödemenin gerçekliğinin araştırılarak, varlığının tespiti halinde sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

3- Dava trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir.
Davacı tarafa ait ticari araçtaki kazanç kaybının belirlenmesi yönünden, gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan yetersiz ve eksik bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur.

Mahkemece, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının getirtilmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek üzere dosyanın hesap uzmanının da (mali müşavir gibi) içlerinde bulunduğu yeni bir bilirkişi kuruluna tevdii ile davacı tarafın kaza tarihindeki günlük ve aylık ortalama net kazancının Euro cinsinden olup olmadığının ve miktarının, araştırılmak suretiyle “kazanç kaybından kaynaklanan gerçek zararının" belirlenmesi için ayrıntılı gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

4- Dava dilekçesinde, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulması talep edilmiş olduğundan davalı sigorta şirketine yöneltilmiş kazanç kaybı talebi bulunmamaktadır. O halde reddedilen 31.960 TL üzerinden davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı D.. Madencilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı E.. A...; (3) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı D.. Madencilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.; (4) numaralı bentte açıklanan nedenle de davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 18.11.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

17. Hukuk Dairesi

2014/23949 E., 2015/326 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı tarafa ait aracın sebebiyet verdiği kazada müvekkiline ait ticari aracın hasarlandığını, davalı tarafın olayda 8/8 kusurlu olduğunu, 10 günlük tamir süresince müvekkiline ait ticari minibüsün çalışamadığını ve kazanç kaybı oluştuğunu ayrıca araçta değer kaybı meydana geldiğini belirterek şimdilik 3.500,00 TL. kazanç kaybı ile 7.000,00 TL. değer kaybı zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru kabul etmediğini, tamir süresinin, değer kaybı talebinin fahiş olduğunu, günlük kazancın tespitinin gerektiğini belirterek davanın kasko şirketine ihbarını ve reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL. değer kaybı, 3.000,00 TL. kazanç kaybı toplamı 5.000,00 TL.'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya İçerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapması dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Zarar veren, kusuru oranında gerçek zarardan sorumludur. Kusur ve gerçek zarar miktarının konusunda uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerekir. Davacı aracı 2012 model sprınter ticari minibüs olup; ...-... hattında çalışmaktadır. Araç 03.07.2012 tarihinde trafiğe çıkmış, davaya konu trafik kazası 12.12.2012 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı aracının kasko şirketi tarafından yaptırılan eksper incelemesine göre araçta 4.803,00 TL. hasar tespit edilmiş ve onarım süresinin 10 işgünü olduğu belirtilmiştir. Sürücüler arasında maddi hasarlı kaza tespit tutanağı düzenlenmiştir. Davacı vekili, davalı tarafın %100 kusurlu olduğunu ileri sürerek günlük 350,00 TL.'sından 10 günlük tamir süresince toplam 3.500,00 TL. kazanç kaybı ile 7.000,00 TL. değer kaybı zararının davalıdan tazminini talep etmiştir.

Mahkemece, tarafların kusur durumu yönünden hiç inceleme yapılmamış, davalı tarafın savunmasında bildirdiği davacı aracının daha önce karıştığı kazalara ilişkin belgeler ve vergi müdürlüğünden davacının gelirine ilişkin deliller getirilmemiştir. Minibüscüler esnaf odası tarafından günlük 90-95 TL kazanç olacağı bildirilmiştir.

Tramerden davacı aracı yerine davalı tarafa ait aracın önceden kazaya karışıp karışmadığı sorulmuş, zarar yönünden alınan raporda kasko hasar dosyası kapsamına göre aracın 1 yaşında olması, hasarları ve özelliklerine göre 2.000,00 TL. değer kaybı olacağı belirtilmiş, tamir süresi bilirkişice belirlenmemiş, eksper raporuna atıfta bulunularak 10 günlük süre için günlük net 300,00 TL.'sinden toplam 3.000,00 TL. kazanç kaybı belirlenmiştir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya yeterli değildir. Değer kaybı, aracın olay tarihindeki hasarsız hali ile piyasa değeri ve hasarı onarıldıktan sonraki piyasa değeri arasındaki farktır. Kazanç kaybı tespitinde davacının kendi aracına yapacağı yakıt gideri, bakım masrafı, amortisman indiriminde gözetilmesi gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.

Bu durumda mahkemece, öncelikle davacı tarafa ait aracın bu olaydan önce kazaya karışıp karışmadığı hususunun mercileri nezdinde araştırılarak varsa bununla ilgili belge ve bilgilerin getirilmesi, davacının bağlı olduğu ilgili vergi dairesinden kazancına dair belgelerin istenilmesi, daha sonra ... veya ...fen hayetinden seçilecek araç hasarı ve kusur konularında uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan sürücülerin kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ile araçta meydana gelen değer kaybı zararı, aracın makul tamir süresi ve ... Odası tarafından verilen cevapta dikkate alınarak, tamir süresince davacının net kazanç kaybı zararının tespiti hususlarında tüm dosya kapsamına göre ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki raporunda irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre de; davacı tarafın talebi olmadığı halde dava tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava kısmen kabul edildiği halde, dava ve duruşmalarda kendini vekil ile temsil ettiren davalı lehine davanın reddedilen kısmı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin davanın kabul-red oranına göre paylaştırılmaması da doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... Şti. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlişkili BAM kararı;

>> İzmir BAM 11. Hukuk Dairesi'nin 2021/637 E., 2023/1934 K. sayılı kararı