Kamulaştırma; kamu yönetimlerinin, yasalar gereği yerine getirmekle yükümlü oldukları kamu hizmetleri ya da girişimlerini yürütmek için gereksinim duydukları, gerçek ya da özel tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ile kaynak ve irtifak haklarına, karşılıklarını ödemek koşuluyla el koymaları işlemi olup kuralları ve sınırları 1982 Anayasasında belirlenmiştir. Belirlenen ilkeler çerçevesinde bu işlemin yapılma usulü ile ilgili detaylar, ayrıntılı olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu kanun çerçevesinde taşınmazı kamulaştırılan eski malike (taşınmaz sahibi); idarenin, belirli yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda taşınmazı geri alma hakkı verilmiştir. Bu hakkın kullanılmasının şartları 2942 sayılı kanunda kabaca; kamulaştırma tarihinden itibaren 5 yıl geçmesi ve sürenin dolmasından itibaren bir yıl içinde eski malikin talepte bulunması olarak belirlenmiştir.

Kamulaştırma, kamu hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olan ihtiyaçtan doğar. Nitekim, ilgili kanun uyarınca kamulaştırılacak taşınmazların hangi amaçlar cihetinde kullanılacağı kamu yararı kararı ile belirlenmesi zaruridir.

KAMULAŞTIRILAN MALIN GERİ ALINMASI

Kamulaştırılan malın geri alınması (iadesi) iki şekilde ortaya çıkabilir. Bunlardan ilki Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca idarenin, kamulaştırılan malın iadesi için mülkiyet hakkı sahibine veya mirasçılarına teklifte bulunmasıdır. Kanunun ilgili maddesinde, kamulaştırmanın kesinleşmesinden 5 yıl geçmedikçe, taşınmazın kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisinin gereği kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılara Tebligat Kanunları çerçevesinde duyurulacağını düzenlemiştir. Bu bildirim üzerine hak sahipleri, kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde gerçekleşmesi halinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz.

İkinci geri alım ihtimali kanunun 23. maddesinde Mal Sahibinin Geri Alma Hakkı başlığı altında düzenlenmiş olup ilgili madde, taşınmazın mal sahibi tarafından geri alınmasını birtakım şartlara bağlamıştır. İlgili şartlar;

1-Kamulaştırma bedeli kesinleşmiş olmalıdır.

Kamulaştırma Kanunu 23.maddenin öngörmüş olduğu ilk şart “Kamulaştırma bedelinin kesinleşmiş olmasıdır”. Dolayısıyla kamulaştırma bedelinin kesinleşmemiş olduğu hallerde malik 23.maddeye göre taşınmazın geri verilmesini isteyemez.

Kamulaştırma bedeli iki halde kesinleşir, birincisi 2942 sayılı yasanın 8.maddesine göre “Anlaşma Yolu ile Bedelin Kesinleşmesi” halidir. Bunun anlamı taraflardan hiçbiri dava açmamış, anlaşmada belirlenen bedelde hemfikir olmuş olmalarıdır. Öte yandan ise eski yasaya tabii kamulaştırmalarda tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmamış olursa yine bedel kesinleşir. Eğer eski yasaya göre malik tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması “Tezyidi Bedel” veya idare tarafından kamulaştırma bedelinin azaltılması “Tenkisi Bedel” davaları açılmış ise bu durumda da davalarında sonuçlandırılmasıyla kararın kesinleşmesi halinde bedel kesinleşmiş olacaktır.

Ayrıca bedelin yalnızca taraflardan biri için kesinleşmiş olması yeterli değildir. Tüm taraflar için kesinleşmiş olması şartı aranır.

Üzerinde durulmalıdır ki 23. maddenin 4. fıkrası, kamulaştırılan taşınmazların bir bütün olarak değerlendirileceğini, ayrı ayrı değerlendirilmeye tabi olmadığını ifade etmiş olup, Yargıtay 5. H.D.nin 18.10.1983 ve E.7450, K.8662 sayılı kararında belirtildiği gibi “Aynı kamulaştırma amacının kesinleşmesi için birden çok taşınmazlar kamulaştırılırsa, hepsi bir bütündür. Her parça ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilme yapılamaz”.

2-Beş yıllık bekleme süresi dolmuş olmalıdır.

Kamulaştırılan malın geri alınması davası, idarece kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren 5 yıl boyunca kamulaştırılan mal ile ilgili herhangi bir işlem yapılmaması halinde açılabilmektedir. Önemle belirtmek gereken bir diğer husus idarece birden fazla mal kamulaştırılması halidir. Böyle bir durumda, bu mallardan kamulaştırma bedeli en son kesinleşen malın kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık süre hesaplanır.

3-Kamulaştırılan taşınmazla ilgili olarak, kamulaştırmanın kesinleşmesinden sonra idarece kamulaştırma amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmamış olmalı veya taşınmaz olduğu gibi bırakılmalıdır.

İlgili şart, Yargıtay kararlarında ve doktrinde birçok yönden farklı yorumlanarak başkaca uygulamalara sebebiyet vermiştir. Nitekim, taşınmaz malın olduğu gibi bırakılması kanunda da belirtildiği üzere; geri alma hakkı, ancak kamulaştırmayı yapan idarece veya devir veya tahsis yapılan idarece, kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaması veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz malın olduğu gibi bırakılması halinde doğar. Burada dikkat edilmesi gereken husus idarenin kamulaştırılan mala herhangi bir işlem yapmamasıdır. Taşınmazın kamulaştırılması için belirlenen sebep haricinde başkaca bir kamu yararına yönelik ihtiyacın karşılanması halinde ise kamu yararının ortadan kalktığı söylenemeyecektir.

4-Geri alma talebi, eski malik veya mirasçıları tarafından, beş yıllık sürenin dolmasından itibaren bir yıl içinde yapılmış olmalıdır.

Kamulaştırılan malın geri alınması davası bu hakkın doğumundan itibaren 1 yıl içerisinde açılmalıdır. Bu hak, kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten itibaren beşinci yılın dolmasıyla doğar. Yani esasında kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten sonraki altıncı yıl içerisinde bu dava açılmalıdır. Buradaki süre, hak düşürücü süre olduğundan, hâkim tarafından da resen nazara alınır ve 1 yıllık süre dolduktan sonra açılan davalar doğrudan reddedilir.

5-Eski malike ödenen kamulaştırma bedeli, yasal faiziyle beraber idareye ödenmelidir.

Mal sahibinin geri alım hakkını kullanabilmesi için son şart ödenen kamulaştırma bedelinin faizi ile iade edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla parayı iade etmeyen mal sahibi geri alım hakkından yararlanamayacaktır.

Diğer yönden söz konusu olan para mal sahibi bakımından Yargıtay’ın da son kararları ışığında “kamulaştırma tarihindeki bedel üzerinden ödeneceğini” ortaya koymuştur.

GERİ ALMA DAVASININ TARAFLARI

Geri alım davasında davalı tarafı kamulaştırmayı gerçekleştiren idare olacaktır. Ancak kamulaştırmayı yapan idare kamulaştırılmış olan taşınmazı başka bir idareye devretmişse bu durumda husumet yeni devir almış olan idareye yöneltilmesi gerekmektedir.

TAŞINMAZIN GERİ ALINMASINA İZİN VERMEYEN ÖZEL DURUMLAR

Kamulaştırma Kanunu’nun 23. maddesindeki düzenleme uyarınca, özel kanunlarda kamulaştırılan bir malın iade edilmeyeceğine dair hüküm bulunması halinde kamulaştırılan malın iadesi talep edilemez. Ayrıca 1164 sayılı Arsa Ofisi Kanunu’na dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda ve Kamulaştırma Kanunu’nun 3/2 fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda, kamulaştırılan malın geri verilmesi mümkün değildir.

Ayrıca taşınmazın geri alınmasına izin vermeyen diğer özel hükümler; 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 30.maddesi ve 1593 Sayılı Erişme Kontrollü Karayolları Kanunun 6.maddesidir. 2450 sayılı Atatürk’ün Doğumunun Yüzüncü Yılının Kutlanması ve Atatürk Kültür Merkezi Kurulması Kanununun 3/6 maddesine göre yapılacak olan kamulaştırmalarda, Kamulaştırma Kanunu’nun 23.maddesinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.