T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2025/799
KARAR NO : 2025/1117
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya.... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2025
NUMARASI : ... Esas - ... Karar
DAVACI : .....
VEKİLİ : Av......
DAVALI : ........
VEKİLİ : Av.....
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 14/07/2025
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 16/07/2025
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin Konya’da mimarlık ve inşaat sektörü konusunda faaliyet gösterdiğini, Burdur İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği'nin Burdur Karamanlı ilçesi ........ Pansiyonu yapımı işi için yapılan ihale sonucunda işin davacı firmada kaldığını, taraflar arasında sözleşme yapıldığını, davacının Burdur İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ile sözleşme şartları ve teknik şartname çerçevesinde anlaştığını, davacının uhdesindeki işi sözleşme kapsamında tamamladığını, ancak bu süreçte davacı sözleşmeye uygun bir biçimde pansiyon kapılarının ve mobilyalarının yapımı amacıyla alt yüklenici olan ........ ile 2017 yılında ilgili işin yapımı için anlaşıldığını ve alt firmaya dilekçe ekinde sunulan ve ihale kapsamında bulunan proje, teknik şartname, birim fiyat tarifeleri detayları birlikte teslim edildiğini, alt firmaya siparişler verildiğini, ayrıca inşaat mahallinde, yerinde ölçü alınarak yapılacak işlerin projelere uygun ölçülerinin kontrolünün yaptırıldığını, yine idare, kontrolonör ile görüştürüldüğünü, projeye uygun imalat ve malzemeler belirlendiğini, örnek imalatlar yapılarak idareye teslim edildiğini, ancak davalı ........'un gecikmeli ve ayıplı olarak işleri yerine getirdiğini, davalı bu durumdan haberdar edilmesine rağmen ayıpları ve eksikleri gidermediğini, Tefenni Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Değişik iş numaralı dosyası ile delil tespiti talep edilerek davalının eksik, ayıplı ve noksan yaptığı işlerin tespitinin yaptırıldığını, böylelikle davacının uğradığı zararın ortaya çıktığını, işin geçici kabulünün eksikler belirlenerek yapıldığını, eksikler ve hatalı imalatlar kesin kabul tarihine kadar giderilmediği için kesin kabul yapılamadığını, alt yüklenici ........ tarafından ayıplı bir şekilde iş teslim edilmesi üzerine davacı kesin kabul alabilmesi ve şartnameye uygun hale gelmesi amacıyla 04.02.2019 tarihinde düzenlenen geçici kabul tutanağında belirtilen eksik, noksan ve kusurlu olduğu belirtilen süpürgelik tamiri, projesine uygun yapılmayan banko, eğilip bükülen dolap kapakları, kapılarda montaj ve işçilik hatalarını davacı tarafından düzeltilerek şartnameye uygun hale getirildiğini, bu süreçte davacının ciddi anlamda maddi zarara uğradığını ileri sürerek, davacının daha fazla hak kaybına uğramaması sebebiyle davalı üzerindeki taşınır ve taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla kısmi alacak niteliğinde olan 30.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05/03/2025 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 984.184,34 TL olarak belirlemiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda;"...Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, kusurlu imalâtın giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser yüklenicinin sermayesi, sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi ısmarladığı eserin belli nitelikler taşımasını, amacını karşılamasını arzu eder. Şayet ısmarlanan eser iş sahibinin beklentisini karşılamıyorsa sözleşmenin yararlar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan eser, fen ve sanat kurallarına uygun ve iş sahibinin amacını karşılar nitelikte imâl edilmelidir. Aksi halde eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluğu ortaya çıkar. Bir tanımlama yapmak gerekirse; yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluk borcu, yüklenicinin eseri teslim borcunun tamamlayıcısı olarak, meydana getirdiği eserde ortaya çıkan ayıp ve eksiklikleri üstlenme borcudur. Bu gibi durumlarda eserde dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken niteliklerin yokluğu söz konusudur.
Mahkememizce Tefenni Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... D.İş Tespit sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde; balkonların, elbise dolaplarının, eksik süpürgeliklerin projeye uygun hale getirilebilmesi için toplam 310.775 TL maliyetinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce yazılan talimat ile Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesi kanalı ile keşif icra edilerek Mimar Bilirkişisi, İnşaat Bilirkişisi ile Kadastro Bilirkişisinden oluşan heyetten rapor alınmış, 16/11/2023 tarihli raporda sonuç olarak; Davaya konu Burdur İl Özel İdaresinin Burdur Karamanlı İlçesi ........ Pansiyon yapım işinde eksik ve ayıplı yapılan işlerin detay proje ve eklerine uygun olarak yapılabilmesi için keşif tarihi itibarıyla; danışma bankoları yapılması 13.224,78 TL, elbise dolapları yapılması 963.755,83 TL, kapı kanadı ve kasa tamiratı 2.500,00 TL, süpürgelik yapılması 3.500,00 TL olmak üzere toplam 982.982,61 TL olarak belirtilmiştir.
Aynı bilirkişi heyeti 08/07/2024 tarihli 1. ek raporda sonuç olarak; 11/01/2023 Dava tarihinde, elbise dolapları yapılması 966.331,09 TL, danışma bankoları yapılması 13.260,12 TL, Kapı kanadı ve kasa tamiratı 1.913,80 TL Süpürgelik yapılması 2.679,33 TL olmak üzere toplam 984.184,34 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı vekili 05/03/2025 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 30.000 TL olarak kısmi alacak davasını, 954.184,34 TL ıslah ederek 984.184,34 TL'ye yükselttiklerini belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı üzerinden yapılan değerlendirmede; davacı, davalı tarafından teslim edilen işin ayıplı ve eksik olması nedeniyle uğranılan zararın tazminini talep etmiş, davalı ise cevap dilekçesi sunmamıştır. Burdur İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği'nin Burdur Karamanlı ilçesi ........ Pansiyonu yapımı işi için yapılan ihale sonucunda işin davacı firmada kaldığını, taraflar arasında sözleşme yapıldığı, davacı firmanın, Burdur İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ile sözleşme şartları ve teknik şartname çerçevesinde anlaştığı, davacı uhdesindeki işi sözleşme kapsamında tamamladığını, ancak bu süreçte davacı sözleşmeye uygun bir biçimde pansiyon kapılarının ve mobilyalarının yapımı amacıyla alt yüklenici olan ........ ile 2017 yılında ilgili işin yapımı için anlaşıldığı ihale kapsamında bulunan proje, teknik şartname, birim fiyat tarifeleri detayları birlikte teslim edildiği, alt firmaya siparişler verildiği, davalının gecikmeli ve ayıplı olarak işleri yerine getirdiği, bu durumun Tefenni Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Değişik iş numaralı dosyası ile delil tespiti talep edilerek davalının eksik, ayıplı ve noksan yaptığı işlerin tespitinin yaptırıldığı, işin geçici kabulünün eksikler belirlenerek yapıldığı, eksikler ve hatalı imalatlar kesin kabul tarihine kadar giderilmediği için kesin kabul yapılamadığını, davacının kesin kabul alabilmesi ve şartnameye uygun hale gelmesi amacıyla 04.02.2019 tarihinde düzenlenen geçici kabul tutanağında belirtilen eksik, noksan ve kusurlu olduğu belirtilen süpürgelik tamiri, projesine uygun yapılmayan banko, eğilip bükülen dolap kapakları, kapılarda montaj ve işçilik hatalarını davacı tarafından düzeltilerek şartnameye uygun hale getirildiği anlaşılmakla, bilirkişi raporunda dava tarihi itibari ile tespit edilen bedel üzerinden davacı vekilinin bedel artırım dilekçesini sunmuş olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın kabulü ile 984.184,34 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tebligatların usule aykırı olduğunu, davalıya hiçbir tebligat yapılmadan yargılamanın yürütüldüğünü, davalının tacir olduğunu, faturaların tamamında davalının ticari işletme adresinin bulunduğunu, davalının eşi ile ayrı olduğundan aralarında problem olduğu için tebligatların hiçbirinin davalıya ulaşmadığını, davalı ile davacı arasında bahse konu idare ihalesinin şartnamesine uygun iş ve imalatların yapılacağına dair bir sözleşme yapılmadığını, davalının sadece ürün satışı yaptığını, kapıların montajının ise davacı tarafından yapıldığını, kapı kasalarının ise zaten metal olup onların da davalı tarafından yapılmadığını, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını, hatta hiç ayıp ihbarı yapılmadığını, dolap kapakları ön ve arka yüzünde farklı malzeme kullanılmasının davacı talebi üzerine olduğunu, eksik imalat olarak tespit edilen imalatların davalı tarafından yapılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava ; eser sözleşmesinden ( taşeron) kaynaklanan eksik-ayıplı iş bedeli istemine ilişkindir.
Davalı alt yüklenici istinaf dilekçesinde ; dosyada yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, gerçek kişi tacir olan davalıya aile konutu adresinde yapılan tebligatın geçersiz olduğunu kaldı ki aile sorunları yaşadığı dönemde ev adresine yapılan tebligatların davalıya ulaşmadığını, esasa dair ise taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmadığını davalının davacı tarafa yalnızca ürün sattığını, yazılı bir sözleşme dosyaya sunulmamış olmasına rağmen taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu kabulüyle karar verilmesinin hatalı olduğunu ve satılan ürünlere ilişkin ayıp ihbarı da yapılmadığını iddia etmiştir.
Dairemizce öncelikle tebligat usulsüzlüğü iddiası yönüyle yapılan incelemede ; Yargıtay 10 HD'nin ... E- ... K sayılı ilamı gibi yerleşik ve güncel Yargıtay uygulamaları ışığında gerçek kişi tacirler için bilinen adreste tebligat yapılamamış olması halinde mernis adresine Tebligat Kanunu 21. Md uyarınca tebligat yapılması gerektiği, bu haliyle davalının mernis sistemine kayıtlı ailesi ile birlikte ikamet ettiği adresine tebligat çıkarılmasında bir usulsüzlük yahut sakınca bulunmadığı, ne var ki 14.02.2023 tarihli tebligatta bilgi verilen komşunun ad-soyadının belirli olmadığı anlaşılmakla tebligatın Yargıtay 3 HD'nin ... E- ... K sayılı ilamına uygun yapılmadığı değerlendirilmiştir.
Nitekim Yargıtay 3 HD'nin ... E- ... K sayılı ilamında ; tebliğ mazbatasında muhatabın işe gittiğini bildiren komşu belirtilmekle birlikte haber bırakılan komşunun adı ve soyadının da ayrıca belirtilmesi gerektiği, Yasa ve yönetmelik gereğince araştırma yapılan komşu ile haber bırakılan komşunun farklı kişiler olabileceği, aynı kişi olmasının gerekmediği; mazbatada haber bırakılan komşu ile beyanı alınan komşunun isimlerinin yazılması ya da aynı kişiyse bu hususun belirtilmesinin gerektiği, bu zorunluluğa riayet edilmediği bu halde tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 inci maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 31 inci maddeleri hükümlerine uygun olmayacağı belirtilmiştir. Bu izahla eldeki dosyada ; Saaddettin Yılmaz isimli komşudan davalıya dair bilgi alındığı ve ancak aynı komşuya yahut başkaca bir komşuya haber verildiği hususu açıkça belirtilmediğinden 14.02.2023 tarihli tebligat usulsüzdür.
Bununla birlikte ; dava dilekçesinden sonra duruşma gününü bildirir tensip ara kararının 18.04.2023 tarihinde aynı adreste davalının eşine tebliğ edildiği, UYAP'tan yapılan sorgulamada davalının tebligat yapılan eşi ile halen evli olduğu, davalı hakkında açılan dava sorgulama listesinde de aile mahkemesinde devam eden bir boşanma dosyası kaydı bulunmadığı görülmekle 18.04.2023 tarihli ( mernis adresine 21/1 uyarınca yapılan) tebligatın usule uygun olduğu, ( en geç) 18.04.2023 tarihi itibariyle davalının davadan haberdar olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve 18.04.2023 tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde cevap dilekçesinin sunulması gerektiği, eldeki dosyada davalı tarafça süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki ; HMK 128. Maddesi uyarınca süresinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacı tarafça ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağından taraflar arasında bir eser sözleşmesi bulunduğu yönüyle ispat yükü yine davacı taraftadır.
Bilindiği üzere ; Kurulduğu iddia edilen temel hukuksal ilişki TBK'nın 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesidir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Ancak, sözlü yapılan sözleşme inkâr edildiği takdirde, sözleşmenin yapıldığı zamandaki miktar veya değeri HMK'nın 200. maddesindeki miktardan fazla ise akdî ilişkinin anılan yasa hükmü gereğince davacı tarafından yazılı delille kanıtlanması zorunludur. HMK’nın 202. maddesindeki delil başlangıcı bulunmaması ve 203. maddesindeki tanıkla ispatı mümkün olan hallerin varlığının da ileri sürülüp kanıtlanmaması halinde tanık beyanı ile akdi ilişkinin varlığının ispatı mümkün değildir. Nitekim eldeki dosyada davalının tanık dinlenmesine muvafakati de bulunmamaktadır. ( Yargıtay 6 HD 2023/298 E- 2024/2308 K sayılı ilamı; aynı Dairenin 2022/3532 E- 2024/89 K sayılı ilamı gibi eser sözleşmeleri için yerleşik uygulamalar bu yöndedir.)
Bu halde mahkemesince ; eser sözleşmesinin varlığının ispatı yönüyle ispat yükünün davacıda olduğu ve yazılı ispat gerektiği gözetilerek, tarafların ticari defterleri de incelettirilmek suretiyle evvela taraflar arasında geçerli bir eser sözleşmesi bulunup bulunmadığı, eser sözleşmesi kurulduğu ispat edilir ise kapsamının ne olduğu hususunun değerlendirilmesi ile bu kapsamda eksik ayıplı iş bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Zira davalı, taraflar arasında eser değil satım sözleşmesi kurulduğunu iddia etmektedir.
Kabule göre de ; eser sözleşmesinin varlığı ispat edilir ise, ( keşif tarihi değil) TBK 481. Maddesi uyarınca eksik-ayıplı işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiç değerine göre eksik-ayıplı iş bedeli hesabı yapılmalıdır. ( D.İş tespitlerinden faydalanmak suretiyle ve ancak D.İş tespiti raporundaki bedellerle bağlı kalınmaksızın yeniden hesap yapılmalı ve rayiç bedele kar ve KDV dahil olduğundan ayrıca yüklenici karı ile KDV dahil edilmemelidir.)
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca Konya.... Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/04/2025 tarihli, ... Esas - ... Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 16.807,41 TL istinaf karar ve ilam harcının İlk Derece Mahkemesince talep halinde kendisine iadesine,
5-İlk derece mahkemesi kararı kaldırıldığından; İİK'nun 36/5. maddesi uyarınca Seydişehir İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasına sunulan ........ AŞ. Karatay Sanayi Şubesine ait 16/06/2025 tarih, ... numaralı, 2.500.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun talep halinde ilgilisine iadesine, gerekli işlemin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
7-İstinaf karar tebliği ve harç iade işleminin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 HMK'nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.14/07/2025
.....
Başkan
...
¸e-imzalıdır
.....
Üye
...
¸e-imzalıdır
.....
Üye
...
¸e-imzalıdır
.....
Katip
...
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸





