765 sayılı TCK döneminde işlediği suçlar nedeniyle 647 sk. hükümleri gereğince koşullu salıverilen ve ayrıca infaz etmesi gereken süreden 4616 sk gereğince indirim de yapılan hükümlünün, koşullu salıverildikten sonra 5237 sayılı TCK döneminde işlediği yeni suçlar nedeniyle koşullu salıverilmenin geri alınmasında 5275 sk.nun 107/6 maddesinde düzenlenen denetim ve 107/13-a maddesinde düzenlenen aynen infazına karar verilecek süre nasıl belirlenmelidir?

Bilindiği üzere koşullu salıverilen hükümlünün, kalan cezasının aynen infazına karar verilebilmesi için deneme süresi içerisinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi gerekmektedir. Deneme süresi 5275 sk.nun 107/6 maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; "Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez"

Madde 14.04.2020 tarihli 7242 sayılı kanun ile değiştirilerek bu halini almıştır. Maddenin değişiklikten önceki halinde ise denetim süresi "infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı" kadar idi. 765 sayılı TCK döneminde ise kanunda açıkça denetim süresini belirleyen bir düzenleme bulunmamakla birlikte uygulamada koşullu salıverilme tarihi ile bihakkın tahliye tarihi arasındaki sürenin tamamı denetim süresi olarak kabul edilmektedir. (765 sayılı TCK madde 17)
Zaman bakımından uygulama başlıklı 5237 sayılı TCK.nun 7/3 maddesi gereğince; Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır. Dolayısı ile koşullu salıverilme söz konusu olduğunda maddenin 2. Fıkrası gereğince; Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanıp infaz olunacaktır.

5275 sk.nun koşullu salıverilme, denetim süresi ve aynen infazına karar verilecek süre hususlarında getirdiği yeni düzenleme ve bu düzenlemeleri içeren maddeler üzerinde zaman zaman yapılan değişiklikler 5237 sayılı kanunun 7/3 maddesi kapsamında farklı uygulamalara sebep olmuş ve konu yüksek yargı kararlarında tartışılmıştır.

Yargıtay Ceza genel Kurulunun 10.06.2021 tarih,2019/206 esas, 2021/272 karar sayılı ilamında; "Koşullu salıverilmede belirlenen denetim süresi de koşullu salıverilme kurumundan bağımsız düşünülemez. Bu doğrultuda denetim süreleriyle ilgili lehe kanun değerlendirilmesi yapılmalıdır. Denetim süresi, 647 sayılı CİK'da bihakkın tahliye tarihi sonuna kadar iken, CGTİHK'nın 107/6. maddesinin ilk hâlinde cezaevinde geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardı. 7242 sayılı Kanun ile değişik CGTİHK'nın 107/6. maddesinde ise denetim süresi infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadar şeklinde belirlenmiştir. Bu kapsamda denetim süresi açısından 5275 sayılı CGTİHK'nın 647 sayılı CİK'e göre, CGTİHK'nın 107/6 maddesinin ilk hâlinin de 7242 sayılı Kanun ile değişik CGTİHK'nın 107/6. maddesine göre daha lehe olduğu yorumu yapılabilecektir. Hak ederek tahliye tarihi (bihakkın tahliye tarihi) hükümlünün cezasının tamamını infaz ettiği, cezanın tamamlandığı tarihtir." denilmek suretiyle, koşullu salıverilmenin geri alınmasında denetim süresi belirlenirken lehe yasa uygulaması yapılması gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Hükümlünün denetim süresi içerisinde suç işlediğinin kabul edilmesi durumunda koşullu salıverilmenin geri alınması ve aynen infazına karar verilecek sürenin tespiti gündeme gelecektir.

5275 sk.nun 107/13-a maddesi gereğince; Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün;

a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin....ceza infaz kurumunda aynen çektirilmesine karar verilir. 

Bu maddenin 7242 sk ile değiştirilmezden önceki hali ise; Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasını aynen.. şeklinde, 765 sayılı TCK.nun 17. Maddesi ise; "Şartla salıverilmiş olan hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır. Bu takdirde suçun işlendiği tarihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek aynen çektirilir ve şartla salıverilmeye esas teşkil eden hükmün infazı ile ilgili olarak bir daha şartla salıverilmeden yararlanamaz." şeklinde idi.

Aynen infazına karar verilecek sürenin tespiti bakımından bu üç hüküm karşılaştırıldığında 5275 sk.nun 107/13-a maddesinin şimdiki halinin en lehe olduğunda kuşku yoktur. Yargıtay 1.Ceza Dairesi, hükümlü hangi kanun hükümlerine göre koşullu salıverilmiş olursa olsun,denetim süresi içerisinde yeni suç işlenmesi durumunda aynen infazına karar verilecek sürenin 5275 sk.nun şimdiki haline göre tespit edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Aynen infazına karar verilecek süre yönünden lehe kanun prensibini kabul eden 1.Ceza Dairesi 5275 sk. nun 107/6 maddesinde düzenlenen denetim süresi yönünden ise 01.06.2005 önce işlenen suçlar bakımından lehe kanun prensibini kabul etmemektedir. Yani hükümlünün işlediği suçlar 1 Haziran 2005 tarihi öncesine ait ise koşullu salıverilme 647 sk. hükümlerine göre yapılacağından denetim süresi 647 sk.na göre bihakkın tahliye tarihinin sonuna kadar olacaktır. 1.CD, 5275 sk.nun 107. Maddesi gereğince lehe kanun tespit edilirken maddenin tüm fıkralarının bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmekte ve bunun adına "koşullu salıverilmenin bölünmezliği" demektedir. Daha başka bir ifade ile koşullu salıverilme 647 sk.na göre yapılıyor ise geri alınması 5237 sk.na göre yapılamayacaktır. 647 sk. na göre koşullu salıverilen hükümlünün denetim süresi lehe kanun prensibi gereğince infaz kurumunda geçirilecek sürenin yarısı olarak belirlendiğinde, 647 sk. daki koşullu salıverilme süreleri kısa olduğundan denetim süresi de çok kısa olacak, hükümlü birde 4616 sk.dan istifade etti ise denetim süresi iyice kısalacaktır. Bu durumda koşullu salıverildikten sonra suç işleyen hükümlünün koşullu salıverilmesinin geri alınması, denetim süresinin kısa olması nedeniyle pek mümkün olmayacaktır. Zannımızca 1.CD. verdiği kararlar ile bunun önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Ancak YCGK.nun yukarıda yer verdiğimiz kararı karşısında 1.CD.nin bu uygulaması hatalıdır. Zira aynen infazına karar verilecek süre yönünden lehe kanun prensibi kabul edilirken, deneme süresi için kabul edilmemesi "koşullu salıverilmenin geri alınması" müessesesini bölmek anlamına gelmektedir. Aynen infazına karar verilecek sürenin tespitinde 1.CD.nin kabul ettiği uygulama da karma uygulamadan başka bir şey değildir.

Yukarıda izaha çalıştığımız Yargıtay uygulamasını özetleyecek olur isek;

A-Denetim Süresi Bakımından;

1-01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından 765 sayılı TCK.nun 17. Maddesi gereğince şartla tahliye ve bihakkın tahliye tarihi arasındaki süre kadardır.

2-5237 sayılı TCK.nun yürürlüğe girdiği 01.06.2005 tarihi ile 7242 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2020 tarihleri arasında işlenen suçlar bakımından  infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Burada dikkat edilecek husus şudur. Denetim süresi infaz kurumunda geçirilmesi gereken süreye göre belirlendiğinden ve gerek 671 sayılı khk ve gerekse 7242 sk. ile koşullu salıverilme oranlarında lehe değişiklikler yapıldığından 01.06.2005 ila 14.04.2020 tarihleri arasında işlenen suçlar yönünden koşullu salıverilme süreleri ve buna bağlı olarak denetim süreleri yeniden belirlenmelidir.

3-14.04.2020 tarihinden sonra  işlenen suçlar bakımından denetim süresi infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadardır.

B-Aynen infazına karar verilecek süre bakımından;

Suç tarihine bakılmaksızın en lehe düzenleme hangisi ise o düzenleme uygulanacaktır. 5275 sk.nun 107/13-a maddesinin son hali olan "Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin" şeklindeki düzenleme genellikle en lehe sonuç veren düzenlemedir.

Esat Faruk BENLİ
Hukukçu