Atatürk kendisi için, bir anıt veya mezar yeri düşünmediği gibi böyle bir istek ve vasiyette de bulunmamıştır. Yer konusunda bilinen tek sözü 1932 yılında bir sohbet sırasında “Elbet bir gün öleceğim. Beni, milletim nereye isterse oraya gömsün. Fakat benim hatıralarımın yaşacağı yer Çankaya olacaktır.” demiştir.

Vefatından sonra Meclis’de çeşitli önerilerde bulunulmuş ve yer konusunda araştırma yapmak üzere bir komisyon kurulmuştur. Uygun bulunan yer “Rasattepe” denilen ve üzerinde bulunan tepelerden ötürü “Beştepe” diye adlandırılan yer olmuştur. Tepelerin altında tarihi “tümülüsler” bulunmaktadır. Yüzyıllar öncesine dayanan tarihi timülüsleri gizlemek ve korumak için üzeri toprak ile örtülmüş ve küçük tepeler oluşturulmuş, bu yüzden de halk arasında bu bölgeye Beştepe adı verilmiştir.

Anıtkabir’in inşaatına 9 Ekim 1944 günü görkemli bir temel atma töreni ile başlanmış, 1 Eylül 1953 de bitirilmiştir. Anıtkabir 750.000 m2’lik bir alan üzerinde kurulu olup bu alanın yaklaşık 120.000 m2’lik kısmı Anıt Bloğu, 630.000 m2’lik kısmı ise bahçe ve diğer tesislerden oluşmaktadır.

Atatürk’ün naaşı, 10 Kasım 1953 tarihinde yapılan büyük bir devlet töreni ile Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrinden alınarak; Anıtkabir’deki ebedî istirahatgâhına tevdi edilmiştir.

Anıtkabir’i üç tarafını çevreleyen yolların adı; Gençlik Caddesi, Akdeniz Caddesi ve Fevzi Çakmak Caddesi’dir. Bu caddelerden biri olan Fevzi Çakmak caddesinde bu günlerde iç acıtacak bir durum yaşanmaktadır. Anıtkabir bahçe duvarına bitişik olarak, Caddenin başlangıcından bitimine kadar olan asfalt yolun büyük bir bölümü kazılmış ve trafiğe kapatılmış durumdadır. Buraya bir bisiklet parkuru ve yürüyüş yolu yapılacakmış. Anıtkabir’in etrafında, bisikleti ile, eşofmanı ile giden, ara sıra durup piknik yapan insanları düşünün. Daha önce de Anıtkabir’in içine bir çocuk bahçesi yapılmasına kalkışılmıştı. Bunun da ondan farkı yok.

Üstelik bu bisiklet yolu, düz bir şerit olarak değil, kazalara sebebiyet verilecek şekilde girintili çıkıntılı yapılıyor. Ayrıca trafiğe kapatılan Fevzi Çakmak Caddesi’nin gidiş yönü esasen trafiği yoğun olan bir yoldur. Geri kalan 1,5 şerit tamamen dolacak ve ulaşım tıkanacaktır. Civarda bulunan ev, işyerleri ve gene burada bulunan bir Üniversite Hastahanesine gidip gelmek ve araç park etmek çok zor bir hale gelecektir.

Bu yolun yani Fevzi Çakmak Caddesi’nin baş tarafı 4 ana yol kavşağıdır. Bitimi olan Beşevler kavşağı ise 5 ana yol kavşağıdır ve gidiş geliş olarak tam 24 adet gidiş ve geliş yolunun kesiştiği bir kavşaktır. Yolun başlangıç ve bitiş tarafında bisikletlilerin gidip gelmesi olanaksızdır. Büyük kazalara sebep olacak bir uygulamadır.

Ankara Mimarlar Odasının açıklamalarına göre, Ankara’nın önceki Büyükşehir Belediye Başkanı zamanında ve onun başkanlığında; bölgenin alanı yeniden belirlenmiş ve 2023 yılı Nazım İmar Planı ile Anıtkabir sahasının 100.000 m2.lik alanın konut alanına dönüşmesi planlanmıştır. Böylece Anıtkabir SİT sınırları içinde yalnızca Arslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole’den oluşan Anıtblok kalacak, diğer alanlar; konut, AVM belki de cami yapımı için kullanılacaktır.

Bu da yetmezmiş gibi, salgın hastalık ve sokağa çıkma yasağının yaşandığı günümüzde, Anıtkabir bahçe duvarı boyunca uzanan Fevzi Çakmak Caddesi’nde  bu hatalı inşaat işine başlanmıştır. Bunun durdurulması için Ankara Büyükşehir ve Çankaya Belediye Başkanlığına başvurmuş olmamıza rağmen halen bir cevap alamamış durumdayız. Hatalı uygulamayı durdurmak için her türlü yasal yola başvuracağız.

Ancak bilinmelidir ki; kimin tarafından gelirse gelsin, Türk Halkı; Atatürk İlke ve Devrimlerine, Atatürk’ün eserlerine, Anıtkabir’e zarar verecek hiçbir eyleme izin vermeyecektir.

Av.A.Erdem AKYÜZ
Hukukun Egemenliği Derneği
Kurucu Genel Başkanı