Türk Borçlar Kanunu 177. Madde,

”Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, CAYMA PARASI OLARAK DEĞİL sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır.

Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.”

Tam da bu noktada belirtmek isteriz ki sözleşme yapılırken tarafların anlaşması üzerine birbirlerine vermiş oldukları para Türk Borçlar Kanunu Madde 177 kapsamında değerlendirilmektedir ve bu paranın cayma parası değil de bağlanma parası olduğu bariz bir şekilde ortadadır. Dolayısıyla ilgili otomotiv firmalarının ilgili kaporaları iade etmemesi hukuka aykırıdır.

İlgili kanun maddesi hükmüne göre karine olarak, sözleşmenin yapıldığı sırada verilen paranın bağlanma parası olduğu kabul edilmiştir. Verilen paranın cayma parası olduğunu iddia eden taraf bu iddiasını ispat etmek zorundadır. Bu sebeple söz konusu otomotiv firmalarının iddiası ödenen kaporaların bağlanma parası değil de cayma parası olarak ödendiğine ilişkin ise bu firmalar alınan kaporanın cayma parası olduğuna dair iddialarını ispat etmek zorundadırlar.

Ayrıca TBK ilgili maddeleri uyarınca (77-82) sözleşmenin geçersiz hale gelmesi üzerine tarafların ödemiş oldukları bağlanma parasının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerekecektir. Çünkü bağlanma parası tahakkuk etmeyen bir sebep dolayısıyla verilmitir. Bu yüzden parayı alan tarafın söz konusu kaporayu iade etmesi gerekecektir.[1]

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu , 1963/751 ESAS, 1964/388 KARAR numaralı kararında,

“Pey akçesi de, ceza şartı gibi borcu kuvvetlendirmeye yarayan fer'i bir şart olup, esas akit geçerli olmazsa, fer'i şart dahi geçerli olmaz. Geçerli olmayan bir akit dolayısiyle ödenmiş bulunan pey akçesinin geri verilmesi, sebepsiz mal edinmeye ilişkin hükümler gereğince istenebilir. Geçerli olmayan taşınmaz mal vaadi senedinde paranın ödenmiş şekli için konulan ve satıcının, alıcıyı, malı almaya zorlayıcı nitelik taşıyan şart, ister cezai şart, ister pey akçesi olsun fer'i taahhüt niteliğindedir ve hükümsüz bir akte dayanması sebebiyle hükümsüzdür...”, geçerli olmayan bir akit dolayısıyla ödenen kaporanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istenebilecektir.

Ayrıca Yargıtay’ın çeşitli kararlarında açık bir şekilde cayma tazminatı olarak belirtilmemiş olan kaporanın, bağlanma parası niteliğinde olacağından sözleşmeyi bozmakta haklı olsun ya da olmasın kaporayı veren tarafın söz konusu kapora iadesini isteyebileceğine karar vermiştir. Yargıtay ilgili kararında “…BK.’nun 156.maddesi uyarınca, pey akçesinin verilmesi halinde, asıl olan onun akdin vukuuna delil olarak verilmiş olmasıdır. Açıkça cayma tazminatı olduğu şart edilmedikçe kapora, pey akçesi gibi verilen paralar cayma tazminatı olamayacağından akdi bozmakta haklı olsun olmasın onu veren taraf istirdada yetkilidir…” akdi bozmakta haklı olsun olmasın kaporayı vere ntarafın istirdada yetkili olduğuna karar vermiştir.

Bir başka somut örnek olayda, Panelvan minibüs için 4000 TL kapora veren davacının aracı almaktan vazgeçip davalı şirketten kapora iadesini istemesi üzerine davalı şirket savunmasında söz konusu kaporanın iadesinin mümkün olmadığını, bu ödenen kaporanın bağlanma parası değil cayma parası olduğunu bu yüzden kaporanın iadesinin hukuken ve ticari teamüller gereği mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Ancak Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10973 E. , 2016/2304 K. Numaralı ilamında “ davacının davaya konu aracı satın almak amacıyla ödediği 4.000,00 TL'nin CAYMA PARASI OLDUĞUNA ve GERİ ÖDENEMEYECEĞİNE dair taraflar arasında araç alım-satımına ilişkin dosyada YAZILI BİR SÖZLEŞME BULUNMADIĞI, 4.000,00 TL'nin TBK'nın 177. maddesine göre sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verildiği, TBK'nın 178. maddesi kapsamında cayma parası olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile kapora olarak ödenen 4.000,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 19/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi…” yönünde karar vererek, kapora iadesinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı şirketten tahsiline karar vermiştir.

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Türk Borçlar Kanunu uyarınca ödenmiş olan kapora taraflarca sözleşmede aksi belirtilmediği sürece cayma parası değil bağlanma parasıdır. Buna bağlı olarak sözleşmeden vazgeçilmesi halinde yani sözleşmenin iptali, butlanının söz konusu olduğu durumlarda ödenmiş olan kaporaların iadesi gerekmektedir. Son dönemde bu tür vakıalarla karşılaşan tüketicilerin olası bir hak kaybının önüne geçebilmek için hukuki destek almaları çok daha sağlıklı olacaktır.

Av. Ozan YILDIRIM

----------------

[1] Bağlanma Parası, Cayma Parası, Bunların Ceza Koşuluyla Benzerlikleri ve Farklılıkları (Arş. Gör. Burcu YAĞCIOĞLU)