Kural olarak mahkeme tarafından verilen kararlar kesinleşmesi beklenmeden takibe konu olabilmektedir. Cebri icra baskısından kurtulmak isteyen borçlu  icranın geri bırakılması (tehir-i icra) kararı ile takip işlemlerinin durdurulmasını sağlamaktadır.

Mahkemece verilen karar üzerine alacaklı ilamlı icra takibi başlatmakta, borçluya icra emri tebliğ edilmekte, istinaf/temyiz yoluna başvuran borçlu faiziyle hesaplanan alacağı icra dosyasına  yatırarak kendisine mehil vesikası verilmesini talep etmekte, verilen süre içerisinde tehiri icra kararı getirerek dosyadaki paranın alacaklıya ödenmesini engellemektedir.

Ancak bazen mehil belgesi alınmasından sonra icra dosyasına tehiri icra kararının ibraz edilmediği görülmekte, bu gibi durumlarda icra dosyasına yatırılan paranın akıbeti ve dosyanın infazının nasıl gerçekleşeceği, alacaklının kusurlu davranıp infaz istememesi durumunda faiz talep hakkını nasıl kaybedeceği yazımızda açıklanacaktır.

"İcranın geri bırakılması için verilecek süre" başlıklı İİK'nun 36.maddesinde;"İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir." düzenlemesine yer verilmiştir.

Madde metninden anlaşıldığı üzere borçluya  icranın geri bırakılması hakkında karar getirmesi için verilecek sürenin belirlenmesi  icra müdürüne bırakılmıştır. Ne kadar süre verileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.

Verilecek süre içinde icranın geri bırakılması kararı getirilmemesi halinde borçlunun istemi üzerine verilen sürenin uzatılmasının mümkündür. Ancak verilen sürenin uzatılmasına gerek olup olmadığını icra müdürünün takdirindedir. Bu süre ancak zorunluluk halinde uzatılabilecektir.

Verilen mehil süresi içinde borçlu tarafça  tehiri icra kararı getirilmezse ancak bu sürenin bitiminden önce ek mehil vesikası talebinde bulunulmalıdır. Mehil süresi bitiminden sonra ek mehil talepleri kabul görmemektedir.

Teminat mektubunun paraya çevrilmesine karar verilmesi işleminden sonra ek mehil vesikası talep edildiği iddiası mevcut ise de ek mehil vesikası talebi de bulunmadığı keza böyle bir talep olsa dahi 90 günlük mehil müddeti içinde ek mehil vesikası talebinde bulunulmadığından bu talebinde yerinde olmadığı, sistem üzerinden gönderilen 27/06/2018 tarihli talebin sadece vekillik kaydının yapılmasına ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün 27/06/2018 tarihli teminat mektuplarının paraya çevrilmesine ilişkin şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi )

İcra müdürlüğünce verilen mehil süresinde İcra Hukuk Mahkemesinden tehiri icra kararı getirip dosyaya sunmadığı takdirde mehil süresi dolduktan sonra takibe kaldığı yerden devam edilerek dosyanın bu şekilde infazı sağlanacak, icra dosyasına depo edilen teminat alacaklıya ödenecektir. Ancak alacaklı ihmali davranarak, kendi kusuru ile kasadaki nakdin kendisine ödenmesini talep etmezse mehil süresinden sonraki zaman dilimi için faiz talebinde bulunamaz. Zira alacağı icra dairesi kasasında olmasına rağmen tahsilatı kendisi geciktirmiş sayılmaktadır.

90 gün mehil verildiği, borçlu tarafça tehiri icra kararı alınıp dosyaya sunulmadığı, alacaklının borçlu tarafından bu süre içinde tehiri icra kararının sunulmaması veya ek mehil talebinde bulunularak süre uzatılmazsa 90 günlük sürenin bitiminden itibaren teminatı paraya çevirip alacağını tahsil edebileceği, yani mehil süresi dolduktan sonra takibe devam edilerek dosyanın bu şekilde infaz edilmesi gerektiği, buna rağmen alacaklının teminattan alacağını tahsil etmemesi kendi kusurundan kaynaklandığından 90 günlük sürenin bitiminden sonra faiz talebinde bulunmasının yerinde olmadığı (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 12/05/2003 tarih 2003/7836 esas 2003/10713 karar), bu durumda mahkemece şikayetin kabulüne, şikayet konusu dosya hesaplarının iptali ile hacizlerin kaldırılmasına ve yasada ilamların icrasında yapılan itiraz ve şikayetlerde tazminat öngörülmediğinden %20 tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı anlaşıldığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu bu karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 2023 yılında onanmıştır.)

Borçlu tehiri icra kararını kendisine verilen süre içinde getirilmezse veya ek mehil talep etmediği için süre uzatılmazsa sürenin bitiminden itibaren dosyadaki teminattan alacağını tahsil hakkı bulunan alacaklının kusurlu davranarak alacağını tahsil etmemesi ve buna rağmen faiz talebinde bulunması süresiz şikayete tabi kabul edilmektedir.

Alacaklı, tehiri icra kararını bu süre içinde getirmez veya ek mehil talep edilmeyerek süre uzatılmazsa 90 günlük sürenin bitiminden itibaren teminatı paraya çevirip alacağını tahsil edebilir. Buna rağmen alacaklının teminattan alacağını tahsil etmemesi kendi kusurundan kaynaklandığından 90 günlük sürenin bitiminden sonra faiz talebinde bulunması yerinde değildir. Borçlu, takip dayanağı belgeye aykırı olarak faiz istendiğini şikayete getirdiğine göre, ilama aykırılığa ilişkin bu şikayetin süresiz şikayet konusu yapılabileceğinin kabulü gerekir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi)