YAPILMASI GEREKLİ OLAN DÜZENLEMELER-1



1-) Tapu kaydı düzeltim hususunda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 1458 numaralı Sicil Hatalarının Tashihi Hakkındaki Genelgesine rağmen genelgede yer alan hususlardaki düzeltimlerin yapılabilmesi için halen adli mahkemelerdeki davaların usul ekonomisi açısından hem zaman hem de ekonomik kayba neden olduğundan tapu kaydındaki düzeltimler hakkındaki başvurulardan mezkur genelge kapsamında olanların değerlendirilerek sonuca bağlanması amacıyla komisyon oluşturularak, ilgili birimlerden birer kişilik oy hakkı bulunan, hazine avukatlarından da bir asil bir yedek olmak üzere oy hakkı olmaksızın istişari hukuki görüş bildirmek üzere iki hazine avukatı üyenin katılımıyla, komisyonun yapılandırılması hakkında bir düzenleme gerekmektedir.

2-) Tapu kayıtlarında TCKN bulunmayan kayıtlar için 1veya 2 yıllık süre konularak TCKN bulunmayan kayıt tapu kaydı kalmaması ve intikali yapılmamış mirasçı kaydının kalmaması sağlanmalıdır.      Tapu kaydında malik bulunan şahısların vatandaşlık numaralarının (TCKN ) tapu kaydında yer alması ile özellikle yolsuz tescil ve tapu kaydında yer alan yanlışlıklar hakkında açılan davaların önüne  geçilmesi sağlanacaktır.

3-) 659 Sayılı KHK ile sulh işlemlerine ilişkin işlemler için merkez birimdeki kurul oluşturulmakla, merkez birimde oldukça büyük bir iş yükü oluşturmaktadır. Bunun önüne geçilmesi amacıyla taşrada da il bazında sulh komisyonları kurularak, belli miktarla sınırlı olarak sulhe ilişkin işlemler hakkında görüş bildirme yetkisi bu birimlere devredilerek merkezin iş yükü azaltılarak, bürokratik zorluklardan dolayı  sulh yoluna gidilmeyen uyuşmazlıkların da azaltılması sağlanarak, adaletin gecikmesi önlenebilir.

4-) Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsilinden vazgeçme yetkisi ile ilamda yazılması unutulan vekalet ücreti nin düzeltilmesi tavzihle mümkün olmadığından, sırf bu yüzden Yargıtay’ın iş yükünün artırılmasının önüne geçmek için bu konuyla sınırlı olarak temyizden vazgeçme yetkisi münhasıran davayı takip eden hazine avukatına verilmelidir.

5-) Vergi alacaklarından doğan hukuk ve ceza davaları ve bunların tahsiline ilişkin icra işlemleri ve bunlardan doğan davaların gelir idaresi başkanlığı avukatları tarafından takip edilmelidir.

6-) Kamu avukatları sadece hukuki işlerle ilgili görevlendirilmeli, idari görevi bulunmamalıdır. Bu açıdan herhangi bir konuda hukuki mütalaa istendiğinde AAÜT gereğince danışma ücreti görüş isteyen kurum tarafından karşılanarak ilgili bütçe ödeneğinden karşılanmalı ve bu gelir vergisinden muaf tutulmalıdır.

7-) Kamu avukatlarına bulunduğu ildeki baroya üyelik zorunluluğu getirilmeksizin üye olan avukatların kayıt, nakil ve baro aidatlarının bağlı bulundukları kurum tarafından karşılanması gerekmektedir.

8-) Mahkeme ilamlarında yer alan tüm alacaklar kesinleşme tarihinden itibaren kamu alacağına dönüştüğünden, kanunlarda yer alan aksi hükümler dışında, AATUHK gereğince takip ve tahsil edilmesi sağlanmalıdır.

9-) Hakimler arasında ihtisaslaşmanın sağlanarak, adaletin gecikmesinin önüne geçilmelidir. Bu da sınırlı sayıda bir örnekleme olmamakla birlikte şu şekilde sağlanabilir. Adli Mahkemeler tarafından yargılaması yapılan vergiye ilişkin ceza ve iflasa ilişkin hukuk davalarına bakan mahkemelerin gümrük kaçakçılığına bakan mahkemeler gibi işbölümü sırasında görevlendirilmesi, vergi ceza davaları açısından en az üç asliye ceza mahkemesinin bulunduğu her yargı çevresinde ikinci asliye ceza mahkemesinin bu konularda münhasıran görevlendirilmesi usul ekonomisi ve hukukun hızlı işlemesi açısından gerekmektedir.

11-) 6099 sayılı Yasa uyarınca Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davalarında Hazine lehine hükmedilen vekalet ücretinin kurum tarafından karşılanması mezkur kanunun Anayasada yer alan angarya yasağı hükmüne uygun olacaktır.

12-) Avukatlık hizmetleri kadrosunda olmayan ve avukatlık ruhsatına sahip olmayan hukuk müşavirlerine yargıda vekillik yapması ve vekalet ücretinden pay verilmesi Avukatlık Yasası’na ve Anayasaya aykırıdır. Bu hukuka aykırılığın bir an önce önüne geçilmesi gerektiğinden, avukatlık ruhsatına sahip olmayan kişilerin hukuki müşaviri olamaması dava takip etmedikleri halde vekalet ücretinden pay almamaları gerekmektedir.

13-) Avukat olduğu bugüne kadar unutulan kamu avukatlarının ve özelde bağlı çalışan  ücretlerinin her yıl TBB ce hesaplanan asgari geçim düzeyinin altında olup olmadığı Türkiye Barolar Birliği eliyle denetlenmelidir. Bu konuda hükümete yaptırımlar yüklenmelidir.

14-) Devlet tarafından yapılmakta ve yaptırılmakta olan olan kadastro sonucu hak sahibi olduğu tespit edilen kişilere ilan sonrası kesin tapu verilmesi işlemi kaldırılmalıdır.Kadastroya itirazda yasada öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre kapsamında tapu kayıtları iptal edilebilir tapu kayıtları olarak tapuda yer almalıdır.Bu sürede açılan davalar nedeniyle iptal edilen tapulardan dolayı AİHM nin ve Yargıtayımızın vermiş olduğu çeşitli kararlarla kabul edilen “Devletin Kadastro tespitinden doğan kusursuz hukuki sorumluluğu” olmamalıdır.

15-) Mevcut halde kadastro yapılmakta ilan sonrası itiraz edilmeyen tutanaklar kesinleşmekte ve devlet bu tutanakların oluşumundan kusursuz sorumlu olmasına rağmen pratikte kusurlu kadastro memurlarına rucu edememektedir.Tüm ülkede yapılan binlerce kadastro işleminden kusursuz sorumlu olan devletin kadastro memurlarına rucusu yasada belirtilmemiştir.4721 sayılı yasanın 1007.maddesi sadece tapu kaydını tutan tapu memurları ile ilgilidir.Kadastro tespitinden doğan kusursuz sorumluluğun kadastro memurlarına veya kadastro yaptırılan kişilere rücu edileceğine dair detaylı bir düzenleme yapıldığı taktirde kadastral işlemler doğru düzgün yapılacak ve çok sayıda kadastro tespitine itiraz davası  ile süreden sonra yapılan tapu iptali ve tescil davaları oluşmayacaktır.



DÜZENLEYENLER; 

Hazine  Avukatı Ezgi ALTINKURT AYDIN  ,  Hazine Avukatı  Ahmet ÖZAT, Müşavir Hazine Av. Hüseyin YÜZBAŞI  

Fecebook - "Hazine Avukatı" grubu