Prof. Dr. Çetin ARSLAN

C. Savcısı Murat KAYANÇİÇEK

1. Örgütlü Suçlardan Hükümlülerin İK Geç. M. 10/6 Hükmü Kapsamında Açık Kuruma Ayrılmaları

“Örgütlü suçtan” hükümlüler bakımından durum terör suçundan hükümlüler kadar basit değildir. Daha çok kriminolojik yönü bulunan örgütlü suçluluk kavramı, maddi ceza hukuku bakımından; suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek, bu örgüte üye olmak veya örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlemek anlamına gelmektedir (TCK m. 6/1-j). Kapalı infaz kurumu hükümlülerinin İK geç. m. 10/6-cüm. 1 kapsamında açık kurumlara ayrılabilmelerini önleyen istisna suçlar arasında örgüt suçlarının tümü sayılmamış, bunlardan yalnızca örgüt faaliyeti kapsamında (çerçevesinde) işlenen suçlar(TCK m. 220/4 del. 2) zikredilmiştir. Oysa örgütlü suçlar arasında “suç örgütü kurma ve/veya yönetme” (TCK m. 220/1), “suç örgütüne üye olma” (m. 220/2), “silahlı örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” (m. 220/6 del. 2), “suç örgütü hiyerarşisine dâhil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” (m. 220/7 del. 2) ve “suç örgütünün propagandasını yapma” (m. 220/8) da yer almaktadır. Suç örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenen suç/lar kavramı, tüm örgütlü suçları kapsar şekilde yorumlanamaz. Söz konusu kavrama anlam yüklenirken, örgüt mensubunun tanımlandığı TCK m. 6/1-j hükmüne de dayanılamaz.

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için ifade etmek gerekirse; yaşanan benzer tartışmaların izlerine 7242 s. K. ile İK m. 14/2’de yapılan değişiklik örneğinde rastlamak mümkündür. Gerçekten Açık İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği m. 6/2-ç’de örgütten ayrılma olgusuna ilişkin ifade kalıbında üst kavram olarak “örgütlü suçlar” ibaresi kullanılmış, m. 5/1’de ise doğrudan açık kurumda çektirilecek cezalara ilişkin istisnalar sayılırken “örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar” ibaresi tercih edilmiştir. Söz konusu ibarenin tüm örgüt suçlarını kapsamaması nedeniyle örgüt suçlarının sayma metoduyla madde yerinde açıkça belirtilmesi yönünde eleştiriler ortaya konulmuştur. İşte bu eleştirileri göz ardı etmeyen kanun koyucu, 7242 s. K. ile İK m. 14/2 hükmünde “örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar” şeklinde örgüt suçlarını açıkça saymak suretiyle anılan fıkra metnini yeniden düzenlemiştir. Benzer şekilde koşullu salıverilmeye ilişkin İK m. 107/4’te de “suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan” söz edilmiştir. Örgüt suçlarının sayılarak madde metninde açıkça göstermesi haşiv (gereksiz) bir kanun ameliyesi değildir; doğru olanıdır. Uygulamada “örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenme” ibaresi genellikle bir çatı kavram olarak kabul edilmekte, yani tüm örgüt suçlarını içerir şekilde geniş yorumlanmaktadır. Böyle bir anlayışın, hukuka aykırı olduğunda tereddüt edilmemelidir.

Diğer taraftan TCK m. 220 hükmünün gerekçesinde de açıkça metodolojik olarak kanunlarda suç olarak tanımlanan fiillerin işlenmesi amacıyla örgüt kurmak veya yönetmek ile bu amaçla kurulmuş örgüte üye olmak, işlenmesi amaçlananlardan ayrı suçlar olarak tanımlandığı belirtilmiştir. Gerçekten TCK m. 220/4’e göre, örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, gerçek içtima ilkesi gereğince ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunmaktadır. Örgüt kurma ve/veya yönetme ve örgüte üye olma suçlarından dolayı cezaya hükmedilebilmesi için, ayrıca örgütün faaliyeti (amacı) çerçevesinde bir suçun işlenmesi gerekmemektedir. Ancak örgütün faaliyeti çerçevesinde ayrıca suç işlendiğinde, hem örgüt kurma ve/veya yönetme ve örgüte üye olma suçlarından, hem de onlardan bağımsız olarak amaç suçtan (örneğin, adam öldürme veya yağmadan) dolayı cezaya hükmedilmektedir[1]. Benzer durum, TCK m. 220/5’te düzenlenen örgüt yöneticilerinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılacağının ifade edildiği kural bakımından da geçerlidir.

Şu halde, İK geç. m. 10/6-cüm. 1 hükmünde zikredilen istisna, münhasıran suç örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenen suçları kapsamakta, örgüt faaliyeti çerçevesinde bir suç işlemedikleri sürece, suç örgütü kuran, yöneten ve örgüte üye olanları kapsamamaktadır. Daha açık ifadeyle, sadece örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan hükümlü olanların mer’î mevzuata (Açık Yön. m. 5 ve 6) göre normalde açık kuruma ayrılma koşullarını sağladıkları tarihe İK geç. m. 10/6-cüm. 1 uyarınca 3 yıl kala açık kuruma ayrılma olanağından yararlanamayacağı, buna karşılık suç örgütü kurma ve/veya yönetme, suç örgütüne üye olma, silahlı suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ve suç örgütünün propagandasını yapma suçlarından hükümlü olanların açık kuruma ayrılmada + 3 yıl uygulamasından istifade edeceklerinin kabulü gerekmektedir. Kanun koyucunun madde ihdasında hataya düştüğü, daha önemli suçlar yerine daha hafif olanlarını istisna tuttuğunun düşünülemeyeceği yönünde hukuki olmayan yorumla suç örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ibaresi, diğer örgüt suçlarını da kapsar şekilde yorumlanıp genişletilemez.

Nihayet fail silahlı suç örgütüne değil, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği için hakkında TCK m. 314/2 yanında m. 220/6 ve 3713 s. TMK m. 5/1 hükümleri tatbik edildiğinde veya silahlı terör örgütüne yardım suçunu işlediğinde hakkında TCK m. 314/3 ve 220/7 del. 314/2 ve 3713 s. TMK m. 5/1 hükümleri uygulandığında, hükümlü terör suçundan hükümlü sayılacağından İK geç. m. 10/6-cüm. 1’deki istisna kapsamına girmiş olur.

Kanun koyucu TCK m. 220/4’ten ayrı olarak TCK veya özel kanunlardaki bazı suç tipleri için, suçun bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesini cezayı ağırlaştıran nitelikli hal kabul etmiştir. Suç işlemek amacına yönelik örgüt kurmaktan, kurulmuş örgütü yönetmekten, bu örgüte üye olmaktan dolayı ayrıca cezaya hükmedilen bu gibi nitelikli hallere de konu bakımından açıklık getirilmesinde yarar vardır. Buna göre; örgütün faaliyeti çerçevesinde “göçmen kaçakçılığı” (TCK m. 79/3), “organ veya doku ticareti” (TCK m. 91/4), “nitelikli hırsızlık” (TCK m. 142/3), “nitelikli yağma” (TCK m. 149/1-g), “nitelikli dolandırıcılık” (TCK m. 158/3), “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi” (TCK m. 174/2), “uyuşturucu madde ticareti” (TCK m. 188/5), “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” (TCK m. 217/A-2), “fuhuş” (TCK m. 227/6), “kumar oynanması için yer ve imkân sağlama” (TCK m. 228/4), “dilencilik” (TCK m. 229/3), “tefecilik” (TCK m. 241/2), “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” (TCK m. 282/4), “silah ticareti” (6136 s. K. m. 12/3) gibi suçların işlenmesi halinde, İK geç. m. 10/6-cüm. 1’de belirtilen açık kuruma ayrılma süresi, hükümlü örgüt suçu işlemişçesine belirlenir. Buna karşılık var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak “tehdit” (TCK m. 106/2-d), konut dokunulmazlığını ihlal” (TCK m. 119/1-d yol. 116), “iş ve çalışma hürriyetini ihlal” (TCK m. 119/1-d yol. 117), “nitelikli yağma” (TCK m. 149/1-f), “görevi yaptırmamak için direnme” (TCK m. 265/4) gibi suçların işlenmesi hâlinde ise, hükümlü hakkında ilke olarak örgüt suçu işlememiş gibi İK geç. m. 10/6-cüm. 1’de belirtilen açık kuruma ayrılma süresi saptanır.

2. Örgütlü Suçlardan Hükümlülerin İK Geç. M. 10/6 Hükmü Kapsamında Denetimli Serbestliğe Ayrılmaları

İK geç. m. 10/6-cüm. 1 kapsamında açık kuruma ayrılan hükümlülerin geç. m. 10/6-cüm. 2 kapsamında denetimli serbestliğe ayrılmaları bakımından da durum yukarıdakiyle aynı merkezdedir. Denetimli serbestlik kurumunun hukuki niteliği itibariyle infaz hukuku kurumu olduğu kadar “maddi ceza hukuku” yönünün de bulunduğu dikkate alındığında, hükümlü lehine denetimli serbestlik sürelerine + 3 yıl ilâve getiren düzenlemeden aksine sonuç çıkarılması, her şeyden önce kıyas yasağına aykırıdır. Meri mevzuata göre, adi örgüt suçlarından (suç örgütü kurma ve/veya yönetme, suç örgütüne üye olma, suç örgütüne yardım etme veya suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan) hükümlü olanların denetimli serbestlikten yararlanabilmeleri için öncelikle açık kuruma ayrılmış olmaları gerekmektedir.

Örgütlü suçlardan hükümlü olanlar, Açık Yön. m. 6/2-ç uyarınca mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulunca karar verilmesi ve koşullu salıverilme tarihlerine 1 yıldan az süre kalması koşuluyla açık kuruma ve eş zamanlı olarak yine koşullu salıverilme tarihine 1 yıl kala denetimli serbestliğe ayrılabilmektedir. Fakat bu hükümlüler, 30.3.2020 tarihinden önce işledikleri -istisnalar arasında yer almayan suçlar- bakımından, açık kuruma ayrılma koşullarını sağlamadan iyi halli olmaları halinde İK geç. m. 6/3 uyarınca 3 yıl denetimli serbestlikten yararlanabilmektedirler. Yukarıda, İK geç. m. 10/6-cüm. 1 hükmünde zikredilen istisnanın, münhasıran suç örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenen suçları kapsadığını, örgüt faaliyeti çerçevesinde bir suç işlemedikleri sürece, suç örgütü kuran, yöneten ve örgüte üye olanları kapsamadığını, dolayısıyla sadece örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan hükümlü olanların mer’î mevzuata (Açık Yön. m. 5 ve 6) göre normalde açık kuruma ayrılma koşullarını sağladıkları tarihe İK geç. m. 10/6-cüm. 1 uyarınca 3 yıl kala açık kuruma ayrılma olanağından yararlanamayacağını, buna karşılık suç örgütü kurma ve/veya yönetme, suç örgütüne üye olma, silahlı suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ve suç örgütünün propagandasını yapma suçlarından hükümlü olanların açık kuruma ayrılmada + 3 yıl uygulamasından istifade edecekleri yukarıda belirtmişti. Bunun sonucu olarak sadece örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan hükümlü olanların denetimli serbestliğe ayrılma koşullarını sağladıkları tarihe İK geç. m. 10/6-cüm. 2 uyarınca 3 yıl kala denetimli serbestlikten yararlanamayacağı, buna karşılık suç örgütü kurma ve/veya yönetme, suç örgütüne üye olma, silahlı suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ve suç örgütünün propagandasını yapma suçlarından hükümlü olanların denetimli serbestliğe ayrılmada İK geç. m. 10/6-cüm. 2 uyarınca denetimli serbestliğe ayrılmalarına 3 yıl kala denetimli serbestlik (duruma göre 1 yıl + 3 yıl = 4 yıl veya 3 yıl + 3 yıl = 6 yıl) uygulamasından istifade edecekleri görüşündeyiz (İnfaz Hukukuna ilşkin geniş bilgi için bkz. https://www.cetinarslan.com.tr/makaleler/infaz-hukuku/)

Prof. Dr. Çetin ARSLAN

C. Savcısı Murat KAYANÇİÇEK

----------------

[1] Özgenç, İzzet, Suç Örgütleri, 8. Bası, Seçkin Yayınevi, Ank. 2017, s. 24; Yenidünya, A. Caner/ İçer, Zafer, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Digesta Yayınevi, İst. 2014, s. 40.