1-“-…ortaklığın giderilmesi davalarının, tapuda paydaş bulunanların “tamamına” husumet yöneltilerek yürütülmesi gerekir”. (HGK 16.02.1994 t., e: 1993/6-809, k: 1994/59)

2-“-…ortaklığın giderilmesi davalarının niteliği, çift taraflı dava olmasıdır. İlk kararı temyiz etmeyen taraf, direnme kararını temyiz edebilir”. (HGK27.06.2001 t., e: 2001/6-553, k: 2001/562)

3-“-…taşınmazdaki, bir kısım “payın” ortaklığının giderilmesi mümkün değildir. Gerek MK. gerekse usul hükümlerine göre bir malın ancak, “bütününde” ortaklığın giderilmesi istenebilir”. (HGK 05.06.1996 t., e: 1996/6-350, k: 1996/450)

4-“-…müşterek mülkiyette, belirli “payların” ortaklığının giderilmesi için karar verilemez”. (HGK 08.11.1985 t., e: 1985/6-371, k: 1985/892)

5-“-…alacaklı, icra takibine geçerek, borçlunun taksim edilmemiş bir miras veya iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesini haciz ettirebilir. Alacaklı, alacağı yetki belgesi ile dava açarak veraset belgesi alabilir, ortaklığın giderilmesi davası açabilir”. (HGK 10.12.2003 t., e: 2003/6-731, k: 2003/742)

6-“-…alacaklının, borçlu aleyhine ortaklığın giderilmesi davası açabilmesi için, iki koşul gereklidir. Borçlu mirasçının hakkının el birliği mülkiyetine konu olması, borçlu mirasçı aleyhine bir icra takibi yapılmış ve takibin sonuçsuz kalması gerekir”. (HGK 24.09.2003 t., e:2003/6-514, k: 2003/512)

7-Kayyım atanmasına gerek bulunmamaktadır. (HGK 11.05.2005 t., e: 2005/6-314, k: 2005/321)

8-Davacı, bir ya da bir kaç paydaşı davalı olarak göstermemiştir. Bu şekilde ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Verilen hüküm ile hakkı ihlal olunan, veraset ilamında ve ortaklığın giderilmesinde adı bulunmayan ismi ketmedilen, gizlenen paydaş, eğer karar kesinleşmemiş ise, kararı temyiz edebilir. Eğer karar kesinleşmiş ise, kesinleşen hükmün, yargılamanın iadesi yolu ile kaldırılmasını isteyebilir. (HGK 13.04.2004 t., e: 2005/6-229, k: 2005/259)

9-Ancak, bina, ağacın bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda, “şerh” varsa veya bu hususta tüm paydaşlar, “ittifak” ediyorlarsa, o takdirde o değere göre oran kurulur ve satış parası bu orana göre dağıtılır. (HGK 13.02.2002 t., e: 2002/6-76, k: 2002/96)

10-“-…oran kurulurken, muhdesatın ve arzın “dava tarihi” itibari ile ayrı ayrı değeri takdir ettirilir. Satış bedeli dağılımında, muhdesata isabet eden kısmın sadece muhdesat sahibine, arza isabet eden kısmın da payları oranında tüm paydaşlara verilmesi gerekir”. (HGK 26.12.2001 t., e: 2001/6-1166, k: 2001/1164)

11-“-…taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davası, taşınmazın satışı sureti ile ortaklığın giderilmesi şeklinde sonuçlanmıştır. Davacı, murisine ait taşınmaz üzerinde bulunan binanın kendisi tarafından yapıldığının tespitini istemekte hukuki yararı vardır”. (HGK 17.04.1996 t., e: 1996/4-134, k: 1996/273)

12-“-…çekişmeli taşınmazlar üzerinde mevcut bina, müştemilatı ve ağaçlardan ibaret muhdesatın aidiyeti, paydaşlar arasında ihtilaflıdır. Bu durumda, mahkemece izlenmesi gereken yol, usulün 567. maddesi gereğince, muhdesat üzerindeki aidiyet çekişmesinin çözümlenmesini sağlamak üzere, ilgili mahkemede dava açmak üzere, “önel” verilmesi ve dava açıldığında da, sonucunun beklenmesi gerekir. Aksi halde, taşınmazların üzerlerindeki muhdesat ile birlikte satışı sureti ile ortaklığın giderilmesine ve taraflara muhdesat bedeli yönünden sebepsiz zenginleşme dolayısıyla yekdiğerleri aleyhine dava açmakta “muhtar” olmaları kaydı ile tapudaki “payları” oranında satış bedelinin ödenmesine karar verilmesi gerekir”. (HGK 18.09.1991 t., e: 1991/6-266, k: 1991/413)

13-“-…usul kanununun 567. maddesi hükmünde öngörülen 10 günlük süre, ortaklığın giderilmesi davasına bakan mahkemenin açılacak tespit davasını bekletici sorun yapıp yapmaması yönünden mahkemeyi bağlayıcı bir süredir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın, “kendisi” tarafından meydana getirildiğini öne süren taşınmaz paydaşlarının, ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanıp, kesin hükme bağlanıncaya kadar, bu maddede öngörülen 10 günlük süre ile bağlı olmaksızın, her zaman için dava açma hakkı mevcuttur”. (7 HD 26.06.2009 t., e: 2009/2879, k: 2009/2733)

14-“-…ortaklığın giderilmesi davalarında, taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisi tarafından meydana getirildiğini iddia eden ortağa, bu konuda dava açması için, usulün 367. maddesi uyarınca 10 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 10 günlük süresi içerisinde muhdesatın mülkiyetinin tespiti davası açılmış ise, bu davanın sonucunun beklenmesi gerekir”. (7 HD 16.09.2008 t., e: 2008/293, k: 2008/3463)

15-“-…muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılabilmesi için, ortaklığın giderilmesi davasının açılmış olması şarttır”. (7 HD 24.01.2006 t., e: 2006/65, k: 2006/58)

16-“-…dava, 3 adet taşınmazda ortaklığın giderilmesine ilişkindir. muhdesatın, taşınmazın paydaşlarına değil de 3. şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde, bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dâhil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. (6 HD 21.04.2008 t., e: 2008/3227, k: 2008/5015)

17-Ortak maliklerden biri, paylaşma kat mülkiyeti kurulması yolu ile yapılmasını istedi. Hâkim, 634 sk m. 12’deki belgelere dayanılarak, taşınmazın kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek sureti ile bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı “özgülenmesine” karar vermelidir. (HGK 06.11.2002 t., e: 2002/18-910, k: 2002/553)

18-“-…davada, “taksim” sureti ile ortaklığın giderilmesi istenmiştir. Taksim sureti ile ortaklığın giderilmesi isteminde, “kat mülkiyeti” kurulmak sureti ile ortaklığın giderilmesi isteminin de varlığını kabul etmek gerekir”. (HGK 24.05.2000 t., e:2000/6-904, k: 2000/920)

19-Satış yolu ile ortaklığın giderilmesi davası ret edilmelidir. (HGK 05.12.1980 t., e: 1980/6-1965, k: 1980/2636)

20-Tarafların, “isteği” olmadıkça mahkeme, taşınmaz malların bulundukları yerleri dikkate alarak, resen (kendiliğinden) davaların ayrılması kararı veremez”. (HGK 01.03.1978 t., e: 1977/6-1095, k: 1978/190)

21-Borçlu ortağın, borcundan dolayı 1 adet taşınmazda, ortaklığın giderilmesi için dava açılmıştır. Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazda, borçlu paydaşın, ½ müstakil “payı” bulunmaktadır. Borçlu paydaşın, “payı” el birliği mülkiyetine tabi olmayıp, “paylı (müşterek)” mülkiyet hükümlerine tabi olduğu son gelen tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı alacaklı, borçlu paydaşın bu “payını”, “bağımsız” olarak haciz ettirip sattırma olanağına sahiptir”. (6 HD 01.10.2007 t., e: 2007/8010, k: 2007/10124)

22-Ortaklığın giderilmesi davalarında, kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemez. Payları oranında yargılama giderleri ve vekâlet ücreti, taraflara “payları oranında” yükletilir. (6 HD 28.11.2005 t., e: 2005/9580, k: 2005/10903)

23-Bu davalarda, vekili bulunan tüm taraflar yararına avukatlık ücreti takdiri gerekir. Vekili olanın davacı veya davalı safında olmasının bir önemi yoktur. (6 HD 26.03.2002 t., e: 2002/1961, k: 2002/172)

24-Bir taşınmazın satış sureti ile ortaklığın giderilmesinde, satış bedeli üzerinden binde 6 harç alınır. Harç, taşınmazın keşifte belirlenen değeri değil, satış bedeli dikkate alınır. (6 HD 31.01.2002 t., e: 2002/231, k: 2002/578)