HaberTürk’ten Ahmet Kıvanç, reddi miras yapanların sosyal güvenlik haklarını yazdı;

Ekonomik kriz dönemlerinde ticari ve bireysel iflaslar artabiliyor. Ölen kişinin mirasçıları ağır borçlar ile karşı karşıya kalabiliyorlar. Bazen de varlıkları aşan borçlar söz konusu olabiliyor. Türk Medeni Kanunu’na göre, mirasçılar mirası reddedebilir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. Mirasın reddedilebilmesi için üç ay içinde başvuru yapılması gerekir. Üç aylık süre yasal mirasçılar açısından miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten, vasiyetname ile mirasçı atanmış kişiler için ise bu durumun kendilerine resmen bildirildiği tarihten başlıyor. Reddi miras başvurusu, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesine yapılıyor.

EŞİ VE ÇOCUKLARI ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİR

Reddi miras yapılması sosyal güvenlik haklarından yararlanmayı engellemiyor. Yüksek borcu bulunan kişiden kalan mirası reddeden dul eş ile 18 yaşını (üniversite eğitimi gören çocuklar için 25 yaşını) doldurmamış çocukları ölüm aylığı alabilirler. Mirasın reddedilmiş olması dul ve yetim aylığı alınmasını engellemez.

HACİZ KONULAMAZ

Reddi miras yapmış kişilerin dul ve yetim aylıklarına, ölen kişinin borcundan dolayı haciz konulamaz. Kendi borçlarından dolayı haciz konulabilmesi için de onay vermiş olmaları gerekir.

EMEKLİ İKRAMİYESİ VE KIDEM TAZMİNATI

Miras bırakan borçlu kişi memursa ve çalışmaya devam ederken vefat etmişse, mirası reddetmiş hak sahipleri emekli ikramiyesini alabilir. Miras bırakanın alacaklıları, kıdem tazminatı ve emekli ikramiyesine haciz koyamaz. Burada “hak sahipleri” ifadesi ile ölen kişiden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ölüm aylığı alma hakkı olan kişileri anlamak gerekir.

Miras bırakan kişi emeklilik dilekçesini verdikten sonra ikramiyesini almadan vefat etmişse, bu durumda ikramiye “sosyal güvenlik hakkı” olmaktan çıkar, miras hukukunun alanına girer. Dolayısıyla miras kabul edilerek terekeye dahil edilir. Bu durumda, reddi miras yapmış aile fertleri emekli ikramiyesini alamazlar.

Memurların emekli ikramiyesi konusundaki bu ikili durum, Emekli Sandığı Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Kanun, Emekli Sandığı iştirakçisi kişilerin emekli olmadan ölümü halinde ikramiyenin dul ve yetim aylığı alma hakkı bulunan kişilere, hisseleriyle orantılı olarak ödeneceğini düzenliyor. Yetim aylığı alma hakkı bulunmayan çocuklar ikramiyeden pay alamıyorlar.

Ancak, ölen kişi emeklilik dilekçesi verdiği halde SGK tarafından hesaplanan ikramiye ödenmeden yaşamını yitirirse bu durumda ikramiye miras olarak kabul ediliyor.

SSK’lıların (4a) kıdem tazminatı hakları İş Kanunu ile düzenleniyor. Bu nedenle 4/a’lı çalışanlara ödenen kıdem tazminatı bir sosyal güvenlik hakkı değil, miras hukukunun konusuna giriyor. Dolayısıyla, SSK’lı çalışanların reddi miras yapmış yakınları dul ve yetim aylığı alabilirler ama kıdem tazminatı alamazlar.

REDDİ MİRAS DAVASI AÇMAYANLAR YARARLANABİLİR Mİ?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (Esas No: 2017/438, Karar No: 2018/770) kararında, ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise mirasın reddedilmiş sayılacağı vurgulandı. Bunun zımni ret anlamına geldiği kaydedilen kararda, ölenin pasifi aktifinden fazla ise yaşam deneyimlerinin bu mirasın reddedileceğini gösterdiği, dolayısıyla mirasçıların başvuru külfetine girmeden mirası reddetmelerinin mümkün olduğu kaydedildi.

BAĞ-KUR PRİM BORCU OLANLARIN DURUMU

Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim borcu bulunan BAĞ-KUR’lulara aylık bağlanmıyor. Bu kural, prim borcu bulunan BAĞ-KUR’luların hak sahibi eş ve çocuklarına ölüm aylığı bağlanmasında da uygulanıyor. Reddi miras yapmış olan kişilerin prim borcu bulunan muristen ölüm aylığı bağlatabilmeleri için prim borcunu ödemeleri gerekiyor.