1. Yapay zekânın (YZ) hukuki meselelere eğilmesi ticaret, seyahat amaçlı veya Devlet tarafından sağlanan hizmetlere ilişkin desteğe kıyasla daha karmaşık bir konu. Bu zorluk nedeniyle göreceli olarak yavaş ilerlese de, YZ’nin hukukta kullanımı Dünya çapında günden güne artıyor.

Temel bir hukuki hizmet sayabileceğimiz mevzuat-içtihat tarama programları çoktan girdi hayatımıza. İngiltere patentli “ödeme” (DoNotPay) adlı chatbot az daha ileri gitti ve Londra ve New York’ta binlerce park cezasını iptal ettirdi. Yine İngiltere, hazırlık soruşturması aşamasında VALCRI adlı bir sistemi test ediyor. AB çapında yapılan bir araştırma projesine dayanan VALCRI kısaca, bir suç mahallinde ne yaşanmış olabileceğine dair parçaları bir araya getirip suçun failine, zamanına ve nedenine dair fikirler üreten bir bilgisayar sistemi olarak biliniyor.

ÇHC güvenlik makamları, soruşturmalarda gerçek zamanlı bir görüntü tanıma algoritması kullanıyorlar.

ABD’de, gelişmiş makine öğrenimi sistemlerinden yararlanarak mahkemelere risk değerlendirmesi algoritmaları sağlayan YZ şirketleri var. Tom Cruise’lu Azınlık Raporu’ndan ne kadar ilham aldılar bilmiyoruz ama bu hizmetlere örnek, sabıkası bulunan kişilerin yeniden suç işleme eğilimlerine dair tahmin yapanlar. Yargıçlar kararlarında bu tahminleri göz önüne alıyorlar. Sistemlerin hangi verilerle çalıştığına ilişkin detaylar ise kamuya açık değil. Afrika kökenli Amerikalılara karşı önyargılı davrandığına ve işleyişinde şeffaflık bulunmamasının adil yargılanma hakkını ihlal edebileceğine dair akla yatkın itirazlar bulunuyor.

2. Bir de, mahkeme kararlarını tahmin eden (“legal judgment prediction-LJP” yapan) YZ sistemleri var. Bunların en çok ses getireni, 2016 yılında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) işkence yasağı (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi-AİHS m. 3) adil yargılanma hakkı (AİHS m. 6) ve özel hayata ve aile hayatına saygı (AİHS m. 8) konulu başvurularda vermiş olduğu 584 karardan %79’unda kayıtlı sonucu doğru tahmin etmeyi başaran “YZ Yargıcı” bulunuyor.

ÇHC’de her yıl yapılan “Çin YZ ve Hukuk Sınaması (CAIL)” adlı yarışmanın 2018’deki konusu, mahkeme kararlarının tahminiydi. AİHM karar tahminlerinde olduğu gibi, önceden Çinli Yargıçlarca kesin sonuca bağlanmış çeşitli kararların olaylar bölümü, yarışmacı ekiplerce tasarlanan, yapay sinir ağı modeli kullanan YZ’ler tarafından incelendi. YZ’lerden, şu üç hususu içeren kararlar yazmaları istendi: Suçun niteliği, uygulanan kanun maddeleri, hapis cezasının süresi. YZ’lerin konu bazında isabet yüzdeleri sırasıyla %90, 88 ve 78 oldu; yani en zorlandıkları, ceza müddetini belirlemekti.[1]

Bizde de örneğin, TÜBİTAK'ın Bireysel Genç Girişimcileri Destekleme Programı (T-BİGG) kapsamında kurulan bir şirketin yetkilileri, “Avukatlar İçin Robot Yazılım Arayüzü (ARYA)” adını verdikleri programın, Yargıtay’daki davaların sonuçlarını yaklaşık %90 oranında doğru tahmin edebildiğini ifade etmişlerdi.[2]

3. YZ’nin hukuki ihtilaflarda kullanımına dair son heyecan verici haber, Estonya’dan geldi. Değeri 7 bin Avro’dan aşağı olan hukuki ihtilafları karara bağlayacak bir robot Yargıç üzerinde çalışılıyor. Amaç, Yargıç ve yazmanların işyüklerini azaltmak. 2019 sonuna doğru faaliyete geçmesi öngörülen robot Yargıç, önce sadece sözleşmelerden doğan ihtilaflara bakacak. Davanın tarafları, dayandıkları bilgi ve belgeleri bir sisteme yükleyecekler ve robot Yargıcın yükleme sonrası vereceği karar aleyhine kanun yoluna gidilirse, bu aşamadaki kararı “insan” Yargıçlar verecek.[3]

4. Bu gelişmeler, ülkelerindeki adalet sistemlerinden dertli pekçok insan için umut ışığı oldu. AlphaGo’nun tüm insan rakiplerini yendiği gibi, robot Yargıçların, tüm hukuk alanlarında adaleti insanlardan daha iyi dağıtabileceğini düşünüyorlar.

5. Gerçekten de, önceden bilim-kurgu filmlerinde gördüğümüz, gerçekleşeceğine ihtimal vermediğimiz pek çok gelişme sunuyor bilim ve teknoloji. Çocukken kurduğumuz, telefonla konuşurken karşımızdakini görme hayalleri çoktan gerçek oldu. Bugünün bebekleri anne karnında öğrenmişçesine elleriyle ekran büyütüyor, çocukları birer telefon kurdu. Onların teknolojiye ilişkin hayalleri daha başka tabii ve o hayallerin de gerçekleşebileceğini artık biliyoruz. O zaman robot Yargıç neden gerçek olmasın ki? Son yıllarda YZ’nin çalışma esaslarında meydana gelen, YZ’nin muhakeme yetisini bir anlamda insan beynininkine yaklaştıran gelişmeler de robot Yargıç taraftarlarının ellerini güçlendiriyor. Bu gelişmeler sayesinde YZ’lerin başarı oranları kayda değer şekilde artıyor çünkü.

6. Katılmıyoruz.

Bir defa, karar tahmin eden YZ’lerin (bunlara neden YZ Yargıcı dendiğinin mantıklı bir açıklamasını bulamadık) isabet oranlarının göreceli yüksekliği, bu sistemlerin Yargıçlık yapmaları durumunda hukuka uygun karar verme ihtimallerinin yüksek olacağı anlamına gelmiyor. Sadece, insan Yargıcın verdiği, hata payı da bulunan bir kararın sonucunu doğru tahmin etti demek oluyor. Nitekim uzmanlar, YZ’nin, başvurulara yol açan koşullar benzemesine karşın AİHM tarafından verilen kararların birbirine zıt olduğu (AİHS’nin ihlal edildiği kararı ve ihlal edilmediği kararı gibi) davaların sonucuna dair yanlış tahmin yürüttüğünü, bunun da YZ’nin hukukun inceliklerini kavrayamadığını gösterdiğini ifade etmişlerdi.[4]

Esasen, isabet yüzdelerinin, hukuk gibi hayatlara doğrudan dokunan bir alan için yüksek sayılamayacağı da ortada.

Benzer şekilde, robot Yargıçlar, insan Yargıçların kararları ile eğitilecekler. Dolayısıyla, vardıkları sonuçlarda gerçek yargıçların yapmış olabilecekleri hataları, önyargıları tekrarlayacaklar.

7. Adalet sistemlerinin ve kararların tatmin ediciliği artırılırsa, dolayısıyla robot Yargıçlara girdi olarak yüklenen Yargıç/mahkeme kararlarının niteliği, hukuka uygunluk oranı yükselirse, robot Yargıçların adaletinden tatmin olabilecek mi toplumlar?

Bu sistemler ne kadar gelişirlerse gelişsinler, görünen o ki hata ve önyargı payları hep olacak. İnsan Yargıçların da olacak elbette. Ama herkesin siyasetçiden çok siyaset, hukukçudan çok hukuk, hekimden daha çok tıp bildiği (!) bir Dünyada yaşıyoruz. İnsan Yargıçların kararlarının, hak ve adalete uygun olduğu durumlarda dahi subjektif yargılar, bilgisizlik ve tarafgirlik gibi nedenlerle temelsizce eleştirilmesi az rastlanır bir durum değil.

8. Bir de, insan Yargıçların robotlardan farklı olarak, emirlerine amade bir hazineleri var: vicdanları.

Dosyadaki deliller başka, sorgudaki sanığın gözleri başka şey söylüyorsa o celse karar vermeyi düşünürken bir anda ek araştırmaya girişebiliyor insan Yargıçlar, vicdanları elvermediğinde temyiz mercilerinin kararlarına karşı direnebiliyorlar, cinsiyete dayalı suçlarda/nafaka davalarında suç mağduru kadını/nafaka talep edilen erkeği dinlerken o ülkede kadın/erkek olmanın zorlukları geliyor gözlerinin önüne ve iddiaların gerçekliğini buna göre tartabiliyor, iş kazası mağduru işçiyle empati kurabiliyorlar tazminat miktarını belirlerken. Bunları Yargıçlara yaptıran, vicdanları. “Hayatın olağan akışı” var ya hani, o akışı vicdanıyla biliyor, hissediyor ve gerekçeye aktarıyor Yargıçlar.

Vicdanı mevzuata eklemeye gerek yok esasen, ama bunu yapan ülkeler var. Biz de varız aralarında. Anayasamızın, mahkemelerin bağımsızlığına ilişkin 138/I. maddesi diyor ki: “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.

9. Vicdan nedir, nerededir?

Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre vicdan: “kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç.”

Bilim insanlarınca yapılan bazı çalışmalarda, vicdanın beyinde konumlu olduğu bulunmuş.

Ahlakı her şeyin temeli kabul eden büyük Filozof Jean-Jacques Rousseau’ya göre vicdan, ahlaki bir varlığın temel içgüdülerinden.

Kur’an-ı Kerim’de vicdan kelimesi açıkça geçmiyor, ancak hadislerde vicdan kavramına daha çok kalp kapsamında yer verilmiş.[5] Yahudilikle ilgili temel kaynaklarda ve İncil’de de vicdanla ilgili ifadeler var. (Zebur, 16: 7), (Eyüp, 27: 6); (Resuller İşleri, 24: 16), (Timeteosa Birinci Mektup, 1: 19 ve 3:9).[6] Yani üç büyük tek Tanrılı dine göre vicdan önemli bir kavram. İslam ise kalple bağlantısına özel önem atfediyor.

Vicdanın konumunun beyin olduğu kabul edilse dahi, kalple yadsınamaz bir bağlantısı bulunduğu anlaşılıyor. Beynimizde olan-biten hemen her şeyin zaten kalple ilgisi var. Üçyüz gram civarında ağırlığı olan, yumruğumuz boyutundaki bu organımızın görevinin vücuda kan pompalamakla sınırlı sanıldığı zamanlar geride kaldı. Çeşitli araştırmalar, kalp ve beyin arasındaki etkileşimin sanılandan yüksek olduğunu ve kalbin beyne, beynin kendisine gönderdiğinden daha fazla bilgi gönderdiğini ortaya koydu. “Hearthmath Enstitüsü” ise bu bulguyu biraz fazla ileri taşımış görünüyor: Yaptığı bir araştırmanın sonuçlarına dayanarak, kalbimizden yayılan enerjinin (EKG), beynimizdeki elektrik akımından (EEG) 60 kez daha kuvvetli ve kalbin manyetik alanının, beyninkinin 5000 katı büyüklükte olduğunu söylüyorlar.

10. Sonuç olarak, bir makinenin insan gibi düşünmesi, davranması, muhakeme yapması, nihayet Turing testini geçmesi isteniyorsa, beyne ek olarak, kalbin ve vicdanın çalışma esaslarını da hesaba katan bir makine öğrenimi modeli bulmaları gerekiyor bilim insanlarının. Özellikle hukuk sözkonusu olduğunda, bu gereklilik yadsınamaz. Geleceğine emin olmadığımız o güne dek de, robot Yargıç arzuları, şekli kararlar gibi en az derecede muhakeme gerektiren hukuki meseleler hariç, düşlerde yaşamalı.

KAYNAKÇA

1. Eric Niiler, “Can AI Be a Fair Judge in Court? Estonia Thinks So”, Wired, 25.03.2019, https://www.wired.com/story/can-ai-be-fair-judge-court-estonia-thinks-so/

2. Haoxi Zhong, Chaojun Xiao, Zhipeng Guo, Cunchao Tu, Zhiyuan Liu1Maosong Sun, Yansong Feng, Xianpei Han, Zhen Hu4Heng Wang, Jianfeng Xu, “Overview of CAIL2018: Legal Judgment Prediction Competition”, 13.10.2018, https://arxiv.org/pdf/1810.05851.pdf

3. Jane Wakefield, “AI predicts outcome of human rights cases”, BBC News, 23.10.2016, https://www.bbc.com/news/technology-37727387

4. Mahmut Zengin/Elif İçöz Arslan, “Dini, Felsefi, Psikolojik Boyutlarıyla Vicdan ve Değerler Eğitimindeki Yeri”, 331, AUID, C. 6, sayı 10 Dergipark, Haziran 2018, https://dergipark.org.tr/download/article-file/440456

5. Sevgi Ceren Gökkoyun/Ayşe Böcüoğlu Bodur, “Yargıtay davalarında 'yapay zekalı' tahmin”, Anadolu Ajansı, 11.12.2018, https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/yargitay-davalarinda-yapay-zekali-tahmin/1335146.

------------------------

[1] Haoxi Zhong, Chaojun Xiao, Zhipeng Guo, Cunchao Tu, Zhiyuan Liu1Maosong Sun, Yansong Feng, Xianpei Han, Zhen Hu4Heng Wang, Jianfeng Xu, “Overview of CAIL2018: Legal Judgment Prediction Competition”, 13.10.2018, https://arxiv.org/pdf/1810.05851.pdf

[2] Sevgi Ceren Gökkoyun/Ayşe Böcüoğlu Bodur, “Yargıtay davalarında 'yapay zekalı' tahmin”, Anadolu Ajansı, 11.12.2018, https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/yargitay-davalarinda-yapay-zekali-tahmin/1335146.

[3] Eric Niiler, “Can AI Be a Fair Judge in Court? Estonia Thinks So”, Wired, 25.03.2019, https://www.wired.com/story/can-ai-be-fair-judge-court-estonia-thinks-so/

[4] Jane Wakefield, “AI predicts outcome of human rights cases”, BBC News, 23.10.2016, https://www.bbc.com/news/technology-37727387

[5] Mahmut Zengin/Elif İçöz Arslan, “Dini, Felsefi, Psikolojik Boyutlarıyla Vicdan ve Değerler Eğitimindeki Yeri”, 331, AUID, C. 6, sayı 10 Dergipark, Haziran 2018, https://dergipark.org.tr/download/article-file/440456

[6] Mahmut Zengin/Elif İçöz Arslan, “Dini, Felsefi, Psikolojik Boyutlarıyla Vicdan ve Değerler Eğitimindeki Yeri”, 330, AUID, C. 6, sayı 10 Dergipark, Haziran 2018, https://dergipark.org.tr/download/article-file/440456