I- Şehit Nedir? Kimlere Şehit Denilir? Şehit Ve Şehitlik Makamı Hakkında Bilgiler

A- Genel Olarak

Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktığımızda,

Şehit : (isim, Arapça şehid) Kutsal bir ülke veya inanç uğrunda ölen kimse

“Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü. Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.” - Arif Nihat Asya

şeklinde tanımlanmış ve belirtilmiştir.

Farklı kaynak ve yazımlarda, savaşta ölen kişiye şehit denildiği ve yine belirli bir amaç uğruna savaşta yer alıyorsa, asker kişilere ya da asker olmayan kişilere şehit denildiği görülmektedir. 

B- Şehit, Şehadet, Şehadet Şerbeti İçmek Ne Demektir Ve Ne Anlama Gelmektedir?

Şehit kelimesi, Arapça kökünden gelmiş olup; “şahit, tanık, din uğruna ölen kişi” sözcüklerinden alıntıdır. Şehit olma eylemine de “şehadet” adı verilir. Yine Türk Dil Kurumu’na göre, “şehadet şerbetini içmek”, “şehit düşmek” anlamına gelmekte ve bu kapsamda şehitlerimiz için de şehadet şerbetini içtikleri yönünde ifadeler kullanılmaktadır.

C- İslamiyette Şehitlerin Ve Şehitlik Makamının Yeri, Konu İle İlgili Ayetler

İslamiyette, Allah yolunda canını feda eden bir Müslümana şehit denildiği ve şehitliğin, İslamda büyük bir mertebe olduğu, şehitlerin Allah katında kadir ve kıymetlerinin yüce olup peygamberlikten sonra en yüksek rütbenin şehitlik olduğu bilinmektedir. Yine kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim'de şehitlik makamı ve şehitlerimiz için çok sayıda ayetler bulunmaktadır.

Bakara / 154. Ayet

Allah yolunda öldürülenlere sakın “ölüler” demeyin. Çünkü onlar diridir, fakat siz farkında değilsiniz.

Âl-i İmrân / 157. Ayet

Allah yolunda öldürülseniz ya da başka bir şekilde ölseniz, şunu bilin ki, hiç şüphesiz Allah’ın bağışlaması ve rahmeti, kâfirlerin dünyada kalıp topladıkları her türlü menfaatten daha hayırlıdır.

Âl-i İmrân / 169. Ayet

Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Aksine onlar diridirler ve Rableri yanında rızıklanmaktadırlar.

Âl-i İmrân / 170. Ayet

O şehitler, Allah’ın kendilerine bağışladığı nimetlerle sonsuz bir mutluluk duyarlar. Arkalarından gelecek olup, henüz kendilerine katılmamış olan mücâhid kardeşleri adına da: “Onlara hiçbir korku yok, onlar asla üzülmeyecekler” müjdesiyle sevinirler.

Âl-i İmrân / 171. Ayet

Yine onlar, Cenâb-ı Hakk’ın kendilerine olan büyük lutfu ve ihsânıyla sevindikleri gibi, ayrıca Allah’ın, mü’minlerin mükâfatını zâyi etmeyeceği yolundaki va‘dinden dolayı da büyük bir sevinç duyarlar.

Nisâ / 69. Ayet

Kim Allah’a ve Peygamber’e itaat ederse, işte onlar Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberler, sıddîklar, şehitler ve sâlihlerle beraberdirler. Bunlar ne güzel arkadaştır!

Nisâ / 74. Ayet

O halde dünya hayatını verip âhireti almak isteyen samimi mü’minler Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya gâlip gelirse, biz ona pek yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.

Tevbe / 52. Ayet

Münafıklara şunu söyle: “Siz bizim hakkımızda ancak şu iki güzellikten; zafer veya şehâdetten birinin gelmesini gözetip duruyorsunuz. Biz ise sizin hakkınızda, ya Allah’ın kendi tarafından veya bizim elimizle sizi cezalandırmasını bekliyoruz. Öyleyse bekleyin, biz de sizinle beraber beklemekteyiz.

Hac / 58. Ayet

Allah yolunda hicret eden, sonra da bu uğurda öldürülen veya ölenleri Allah, çok güzel nimetlerle rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, evet O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.

Muhammed / 4. Ayet

Öyleyse, ey mü’minler, kâfirlerle savaşta karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Onlara karşı kesin bir üstünlük elde edince onları esir alın ve aldığınız esirleri sımsıkı bağlayın. Sonra o esirleri ya lutfedip karşılıksız salar veya fidye alarak serbest bırakırsınız. Savaş sona erip silahlar bırakılıncaya kadar gevşemeden böyle yapın. Allah dileseydi, sizin savaşmanıza gerek kalmadan bizzat kendisi onlardan intikam alırdı. Fakat O sizi birbirinizle denemek için savaşı emretmiştir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını hiçbir zaman boşa çıkarmayacaktır.

(Ayetlerimiz ile ilgili kaynak: https://www.kuranvemeali.com/sehitler-ile-ilgili-ayetler, Erişim Tarihi:24.12.2023)

Yine ahiret şehidi olarak nitelendirilen başkaca şehitlerin de olduğu bilgisi kaynaklarda mevcuttur. Bu kapsamda suda boğulanların, ateşte yananların, enkaz altında kalanların, veba gibi bulaşıcı bir hastalıktan ölenlerin, sıtma gibi ateşli hastalıktan ölenlerin, ilim yolunda ölenlerin, ciğer hastalıklarından ölenlerin, doğum sırasında veya lohusa iken ölen kadınların, baş ağrısından ölenlerin, karın ağrısından ölenlerin, ailesinin nafakasını helalinden kazanmak için çalışırken iş kazasından ölenlerin, cuma gecesi ölenlerin, gurbet ile vefat edenlerin, akrep, yılan sokması gibi sebeplerle vefat edenlerin şehit sayılacakları bilgisi farklı kaynaklarda yer almaktadır. (İşbu paragrafta yer alan bilgi, sorularlaislamiyet.com web sayfasından edinilmiştir. Erişim Tarihi:24.12.2023) Yine şehitlerle ilgili çok sayıda Hadis-i Şerifler de bulunmaktadır.

II- MİLLİ YAS/ULUSAL YAS

A) Milli Yas/Ulusal Yas Nedir?

Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktığımızda; milli yas ve ulusal yas için herhangi bir tanımlamanın bulunmadığı görülmektedir. Ancak ulusal sıfatı üzerinden sorgulama yapıldığında, anlamının “milli” olduğu ve milli sıfatı ile ilgili sorgulama yaptığımızda da, milli için sıfat anlamıyla “milletle ilgili, ulusal” ve “millete özgü, ulusal” şeklinde ifadenin yer aldığı bilgisi, karşımıza çıkmaktadır. “İstiklal Harbi’nde milli duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hala unutmadık.” - Orhan Seyfi Orhon

Bu kapsamda milli yas ile ulusal yas aynı anlama gelmekle; milli yas, ülkeden ya da başka bir yerden önemli kimse/kimselerin ölümlerinde ya da deprem, sel gibi doğal afetlerde, savaş, terör saldırısı gibi önemli toplumsal olaylarda ve olağanüstü durumlarda ilan edilen genel bir yas halidir.

B) Milli Yas/Ulusal Yas Kim Tarafından İlan Edilir?

Milli yas/ulusal yas, cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen ve cumhurbaşkanı imzasıyla dağıtım yerleri ile ilgili yerlere gönderilen bir bildiridir. Bu halde milli yas olarak ilan edilen tarihlerde, bayrakların yarıya çekilmesi gerekmektedir. Ancak bu hallerde sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki Türk bayrağı ile Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anıt mezarının yer aldığı Anıtkabir’de bulunan Türk bayrağı yarıya çekilmez. Anıtkabir’de bulunan Türk bayrağı, sadece 10 Kasım tarihinde yarıya çekilir.

Yine saygı duruşu da milli yas/ulusal yas hallerinde bilinen ve yapılması gereken eylemlerdendir. Bu süreçte resmi törenler de yapılmamakta ve iptal edilmektedir. Burada önem arz eden husus, bütün ülkeyi, ulusu, toplumu etkileyen önemli ölüm vakıalarında ve toplumsal olaylarda, ortak üzüntü, acı ve kederin yaşandığı dönemlerde, içinde bulunulan ve ulusal bir duygu durumu olan yasın, genel olarak ilan edilmesidir. Toplum tarafından ortak kültürün paydaşı olunması ve ortak üzüntü yaşanması durumu mevzu bahis olduğu için ulusça ortak üzüntü, ortak keder içerisinde olunduğu resmi olarak bilinir ve duyurulur. İşbu bu ortak yas hali de, gerek ülke içinde gerekse ülke dışında ve uluslar arası alanda ilanla duyurularak resmiyete kavuşturulur.

C) Miili Yas/Ulusal Yas Hangi Hallerde İlan Edilir?

Hangi hallerde milli yas ya da ulusal yas ilan edileceği tahdidi olarak sayılmamıştır. Bu sebeple gereken hallerde ve toplumsal açıdan önem arz eden durumlarda ve toplumsal olaylarda, ulusça üzüntü yaşandığı dönemlerde, milli yas ilan edilebilecektir. Hatta toplumda infial uyandıran ve derin üzüntü oluşturan hallerde, milli yas ilan edilmesi gerekli olduğu gibi ortak üzüntünün ve acının yaşandığı tüm durumlarda aynı acıyı yaşayan kişiler bakımından manevi açıdan da olması gereken bir durumdur ve kanımızca zaruridir. Zira bu ilan aslında, milli birlik ve beraberliğinin, aynı ülkede yaşamanın, aynı acıyı dert edinmenin, aynı duyguları paylaşmanın ve toplumsal kenetlenmenin bir gereğidir. Yine başta terör saldırıları sonrası vefat eden şehitlerimiz ile doğal afetlerde ve özellikle deprem gibi çok sayıda kişinin ölümüyle sonuçlanan toplumsal olaylarda, ortak üzüntü, elem, keder ve acının dikkate alınarak milli yas/ulusal yas ilan edilmesi, milli birlik ve beraberlik ile ortak kültür bağları ve toplumsal bilinç açısından önemlidir ve olması gerekendir.

III- İSTİKLAL MARŞI’MIZDAN ÖNEMLİ KESİTLER

Yazımıza İstiklal Marşı'mızı kaleme alan şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u saygı, minnet ve şükranla anarak ve İstiklal Marşı'mızdan önemli satırları içerir dörtlüğe yer vererek sonlandırmak isteriz.

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,

Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.