T.C.
YARGITAY
1. CEZA DAİRESİ
E. 2022/6588
K. 2022/10332
T. 23.12.2022

SİLAHLA KASTEN YARALAMA SUÇU ( Katılana Yönelik Eylemlerin Neticesinde Ölümün Muhakkak Olduğu Sanığın Da Ölüm Olayının Gerçekleştiği Zannıyla Hareket Ederek Eylemine Son Verdiği ve Olayın Gerçekleştiği Yer İtibariyle Başkaca Kişilerin Katılana Ulaşma İmkanının Bulunmadığı Düşüncesiyle Olay Yerinden Ayrılarak Cep Telefonu Vasıtasıyla Suçu İkrar ve Teslim Olma İradesiyle 155 Polis Hattını Aradığı Kendisinin Bulunduğu Yeri Bildirdiği Ancak Katılanın Bulunduğu Yeri Bildirmediği - Sonucun Gerçekleşmesini İstememe ve Engelleme İradesi Göstermediğinin Gözetilmesi Gerektiği )

SONUCUN GERÇEKLEŞMESİNİ İSTEMEME VE ERTELEME ( Sanığın Katılana Yardım Edilmesine Yönelik Bulunduğu Yer veya Durumu Hakkında Bir Bilgi Vermediği Sonucun Gerçekleşmesini İstememe ve Engelleme İradesi Göstermediği Sonucun Önlenmesine Yönelik Aktif Davranışlarda Bulunmadığı ve Bunun İçin Ciddi Çaba Sarfetmediği - Sanığın 155 Polis Hattını Araması Olgusu ve Teslim Olma İradesinin Ancak TCK'nın 62. Maddesi Uyarınca Takdiri İndirim Nedeni Olarak Gözetilebileceği/Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Mahkumiyetine Karar Verilmesi Gerektiği )

KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇU ( Katılanın Kendi İmkanlarıyla Olay Yerinden Çıkarak Ulaştığı Tanık Tarafından Doğrudan 112 Acil Yardım Hattının Birden Fazla Kez ve Sanıktan Önce Aranması ile Sonucun Gerçekleşmesinin Önlendiği - Sanığın Sonucun Önlenmesine Yönelik Aktif Davranışlarda Bulunmadığı ve Bunun İçin Ciddi Çaba Sarfetmediği/Sanık Hakkında Katılana Yönelik Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Mahkumiyetine Karar Verilmesi Gerekirken Silahla Kasten Yaralama Suçundan Hüküm Kurulması Suretiyle Eksik Ceza Tayin Edilmesinin Hatalı Olduğu )

5237/m.36,62,86

ÖZET : Dava, silahla kasten yaralama suçuna ilişkindir.

Katılana yönelik eylemlerin neticesinde ölümün muhakkak olduğu, sanığın da ölüm olayının gerçekleştiği zannıyla hareket ederek eylemine son verdiği ve olayın gerçekleştiği yer itibariyle başkaca kişilerin katılana ulaşma imkanının bulunmadığı düşüncesiyle olay yerinden ayrılarak, temin ettiği cep telefonu vasıtasıyla suçu ikrar ve teslim olma iradesiyle 155 polis hattını aradığı, kendisinin bulunduğu yeri bildirdiği, ancak dosya içerisinde bulunan acil yardım kayıtlarına ilişkin ses cd'si uyarınca katılanın bulunduğu yeri bildirmediği, katılana yardım edilmesine yönelik bulunduğu yer veya durumu hakkında bir bilgi vermediği, dolayısıyla sonucun gerçekleşmesini istememe ve engelleme iradesi göstermediği, yine dosyaya sunulan 112 acil yardım kayıtları uyarınca da, katılanın kendi imkanlarıyla olay yerinden çıkarak ulaştığı tanık tarafından doğrudan 112 acil yardım hattının birden fazla kez ve sanıktan önce aranması ile sonucun gerçekleşmesinin önlendiği, sanığın sonucun önlenmesine yönelik aktif davranışlarda bulunmadığı ve bunun için ciddi çaba sarfetmediği, sanığın 155 polis hattını araması olgusu ve teslim olma iradesinin ancak sanık yararına TCK'nin 62. maddesi uyarınca takdiri indirim nedeni olarak gözetilebileceğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında katılana yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, TCK'nin 36. maddesi delaletiyle silahla kasten yaralama suçundan hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 04.11.2020 tarih ve 2020/734 Esas, 2020/2366 Sayılı kararının, katılan vekili tarafından 5271 Sayılı Esas No : 2022/6588

CMK'nin 291 ve 295. maddelerinde belirtilen süreler içinde, aynı Kanun'un 294. maddesi uyarınca gerekçeli olarak temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sanık ...'in CMK'nin 291. maddesinde belirtilen yasal süreden sonra yaptığı temyiz isteminin CMK'nin 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilmiştir.

Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hükmolunan ceza miktarının 5 yıl hapis cezasının üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararının 5271 Sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi uyarınca, sanık hakkında TCK'nin 116/4, 119/1-a. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında, ilk derece mahkemesince sanığın mahkumiyetine, bölge adliye mahkemesi tarafından ise sanığın beraatine karar verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2018 tarih, 2018/11-38 Esas ve 2018/113 Karar sayılı kararı uyarınca ilk derece mahkemesince verilen "mahkumiyet" kararı, istinaf mercii tarafından "beraat" kararı verilerek hüküm türü değiştirildiğinden, kararın temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

Sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl 6 ay hapis cezasıyla, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK'nin 116/4, 119/1-a, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan hükümlere karşı katılan vekili ve sanık müdafii tarafından istinaf başvurularında bulunulması üzerine, istinaf başvurularının kabulüyle duruşma açılarak yeniden kurulan hükümlerle, sanık hakkında katılana yönelik silahla kasten yaralama suçundan TCK'nin 36. maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 86/1-3-e, 87/1-d, 53, 58. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan CMK'nin 223/2-a maddesi uyarınca beraatine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin 04.11.2020 tarih ve 2020/734 Esas, 2020/2366 Sayılı kararında bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, anılan karara karşı süresi içerisinde temyiz talebinde bulunan katılan vekilinin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle;

1-) Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan bölge adliye mahkemesi tarafından kurulan beraat kararının incelenmesinde; 5271 Sayılı CMK'nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,

2-) Sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik silahla kasten yaralama suçundan bölge adliye mahkemesi tarafından kurulan mahkumiyet kararının incelenmesinde;

Dosya kapsamına göre; katılan ...'ın Konyaaltı Kent Merkezinin işletmesinin mesul müdürü olduğu, sanık ...'in ise vergi kaydı olmaksızın seyyar balon satıcılığı yaptığı, katılanın sorumluluk alanında bulunan yerde gerekli izni olmadığı halde sanığın balon sattığı, bu satış nedeniyle sanık hakkında zabıta tarafından cezai işlem uygulandığı, sanığın cezai işlem uygulanmasına neden olarak katılanın kendisini şikayet ettiğini düşünmesi nedeniyle olay öncesi katılanı tehdit ettiği, katılanın da olay sabahı sanığı mahal karakoluna şikayet ettiği, bu nedenle taraflar arasında husumet oluştuğu, olay tarihinde katılanın yalnız olarak işyerinin idari bürosunda bulunduğu, görüntü izleme tutanağına göre sanığın büroya gelerek önce camdan içeri baktığı sonrasında kapıyı açarak içeriye girdiği, katılana “sen beni şikayet mi ettin” diyerek suçta kullandığı bıçakla saldırdığı, saldırı sonucu yere düşen katılanın yardım istemek amacıyla ayağa kalkmaya çalıştığı sırada, tekrar bıçaklamaya devam ederek, adli tıp raporunda belirtilen şekilde yaraladığı ve katılanın öldüğü zannıyla olay yerinden ayrıldığı, katılanın da bir süre sonra olay yerinden çıkarak yardım istediği, olay yerinden uzaklaşan sanığın temin ettiği cep telefonu vasıtasıyla 155 polis ... hattını, yaralı olarak olay yerinden uzaklaşan katılanın da tanık ... ile karşılaştığı ve talebi ile tanığın birden fazla kez 112 acil yardım hattını aradığı, katılana sağlanan tıbbi yardım sonucu ölümün gerçekleşmediği olayda;

TCK'nin 36. maddesinde düzenlenen “gönüllü vazgeçme” hükmünün uygulanabilmesi için aranan şartlar yönünden Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.01.2022 tarih ve 2021/14-49 Esas, 2022/31 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;

“Gerek öğreti gerekse yerleşmiş yargısal kararlarda yer alan kabullere göre gönüllü vazgeçmenin varlığı için aranan şartlar şu şekilde sıralanabilir:

1-) Öncelikle kasıtlı bir suçun işlenmesine yönelik olarak icra hareketlerine başlanmalı,

2-) Suç tamamlanmadan önce vazgeçme gerçekleşmeli,

3-) Vazgeçmenin konusu; icra hareketinin devamına, suçun tamamlanmasına ya da sonucun gerçekleşmesine yönelik bulunmalı yani sanık ya suçun icra hareketlerinden vazgeçmeli ya da kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya sonucun gerçekleşmesini önlemeli,

4-) Vazgeçme gönüllü olmalı yani fail suçun icra hareketlerini isteyerek terk etmeli ya da suçun tamamlanmasını veya sonucun gerçekleşmesini isteyerek önlemeli,

5-) Suçun tamamlanmasının önlenmesi veya sonucun gerçekleşmesinin engellenmesi, failin çabalarıyla meydana gelmelidir. Sonuç başka bir nedenle önlenmiş ise kural olarak gönüllü vazgeçme oluşmayacak ve fail 5237 Sayılı TCK'nin 36. maddesinden yararlanamayacaktır.” şeklindedir.

Somut olayda, katılana yönelik kesici delici alet ile meydana getirilen darbelerin sayısı, niteliği, isabet eden bölgeler karşısında yapılan ve sürdürülen eylemlerin neticesinde ölümün muhakkak olduğu, sanığın da ölüm olayının gerçekleştiği zannıyla hareket ederek eylemine son verdiği ve olayın gerçekleştiği yer itibariyle başkaca kişilerin katılana ulaşma imkanının bulunmadığı düşüncesiyle olay yerinden ayrılarak, temin ettiği cep telefonu vasıtasıyla suçu ikrar ve teslim olma iradesiyle 155 polis ... hattını aradığı, kendisinin bulunduğu yeri bildirdiği, ancak dosya içerisinde bulunan acil yardım kayıtlarına ilişkin ses cd'si uyarınca katılanın bulunduğu yeri bildirmediği, katılana yardım edilmesine yönelik bulunduğu yer veya durumu hakkında bir bilgi vermediği, dolayısıyla sonucun gerçekleşmesini istememe ve engelleme iradesi göstermediği, yine dosyaya sunulan 112 acil yardım kayıtları uyarınca da, katılanın kendi imkanlarıyla olay yerinden çıkarak ulaştığı tanık ... tarafından doğrudan 112 acil yardım hattının birden fazla kez ve sanıktan önce aranması ile sonucun gerçekleşmesinin önlendiği, sanığın sonucun önlenmesine yönelik aktif davranışlarda bulunmadığı ve bunun için ciddi çaba sarfetmediği, sanığın 155 polis ... hattını araması olgusu ve teslim olma iradesinin ancak sanık yararına TCK'nin 62. maddesi uyarınca takdiri indirim nedeni olarak gözetilebileceğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında katılana yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, TCK'nin 36. maddesi delaletiyle silahla kasten yaralama suçundan hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 5271 Sayılı CMK'nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 Sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK'nin 304/2-b maddesi gereğince “... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.12.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır