Ülkemizde inşaat sektörü sürekli gelişim halindedir. Yapılacak inşaat için idareye yapı ruhsatı başvurusunda bulunulması halinde idarece Stabilize yol teknik altyapı bedeli adı altında belli meblağ ödeme yapması aksi halde inşaat  ruhsatı verilemeyeceği ifade edilmektedir.

3194 sayılı İmar Kanununun 23. Maddesinde ''Ancak, bunlardan parselasyon planları tasdik edilmiş olmakla beraber yolu, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısı henüz yapılmamış olan yerlerde, ilgili idarenin izni halinde ve ilgili idarece hazırlanacak projeye uygun olarak yaptıranlara veya parselleri hizasına rastlayan ve yönetmelikte belirtildiği şekilde hissesine düşen teknik alt yapı bedelini %25 peşin ödeyip geri kalan %75'ini alt yapı hizmetinin ilgili idaresince tamamlanacağı tarihten en geç altı ay içinde ödemeyi taahhüt edenlere de yapı ruhsatı verilir." kuralı yer almaktadır.

Dolayısıyla kanun lafzı gereği "teknik alt yapı bedeli" tahsil edilebilmesi için;

1) Taşınmazın bulunduğu alanın imar planında inkişaf alanında kalması

2) Parselasyon işleminin yapılmış olması

3) Altyapı yatırımlarının tamamlanmamış olması şartlarının kümülatif olarak sağlanması gerekmektedir.

Dolayısıyla bu 3 koşuldan birinin eksik olması durumunda işlem sebep öğesi yönünden hukuka aykırı olacaktır.

Aynı zamanda alt yapı bedelinin alınması gerektiği kabul edilse dahi miktar ve hesaplama yönteminin mevzuata aykırı olduğu durumlarda ise  işlem konu öğesi yönünden de hukuka aykırı olacaktır.

Taşınmazın bulunduğu bölge geliştirme (inkişaf) alanı olmayıp, yolları, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapı yatırımları hali hazırda tamamlanmış olması halinde İmar Kanunun 23. maddesi uyarınca teknik altyapı bedeli alınması mümkün olmamalıdır.

Bu durumda, dava konusu taşınmazın imar planında inkişaf alanında kalıp kalmadığı, parselasyon işleminin yapılıp yapılmadığı, alt yapı yatırımlarının tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarının araştırılması suretiyle İdare Mahkemesince, anılan taşınmazdan 3194 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca "teknik alt yapı bedeli" tahsil edilip edilemeyeceği, istenilen bedelin belediye meclis kararında belirlenen tarifeye uygun olup olmadığı, söz konusu parsele ilişkin daha önce alınmış teknik alt yapı bedelinin olup olmadığı hususları tespit edildikten sonra, dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. (Danıştay 6. Dairesi 2015/8218E. 2018/10250K.)

Binaya verilen yapı ruhsatı ve tadilat ruhsatının düzenlendiği tarihten önce uyuşmazlık konusu taşınmazın çevresindeki yollar açılmış olduğundan, yani yapı ruhsatı ve tadilat ruhsatının düzenlendiği tarihte taşınmaza ait teknik alt yapının(yolların) tamamlanmamış olması şartı gerçekleşmediğinden davacıdan yol teknik alt yapı bedeli istenmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Danıştay 2015/9316E. 2019/14939K.)

Nitekim Sayıştay'ın internet sitesinde yayınlanan Ankara Büyükşehir Belediyesi 2021 yılı Denetim Raporunun 48-49-50.  sayfalarında haksız ve hukuka aykırı şekilde alınan teknik altyapı bedeline ilişkin tespitler de şöyle sıralanmıştır;

BULGU 10: Geliştirme Alanı Vasfı Taşımayan Bölgelerde Yapılan Binalardan Teknik Altyapı Bedeli Alınması

Kurum gelir hesapları üzerinde yapılan incelemelerde; geliştirme alanı olup olmadığına, hali hazırda yeni bir yol inşası yapılıp yapılmadığı dikkate alınmadan Büyükşehir Belediyesi tasarrufundaki yollara cephesi olan yerlerde yapılacak yeni binalardan Meclis Kararı ile belirlenen hesaplamaya göre “Stabilize Yol Teknik Altyapı Bedeli” tahsil edildiği tespit edilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nda yapı ruhsatı konusunda açıklamalara yer verilmiş, Kanun’un 21 ve 22’nci maddelerinde yapı ruhsatı ve ruhsat alma şartları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde yapı ruhsatı almak isteyen ilgililerden teknik alt yapı bedelinin tahsil edileceğine ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bir sonraki madde olan “Geliştirme alanlarında yapı ruhsatı” başlıklı 23’üncü maddesinde ise özel ve istisnai bir düzenleme yapılmış ve iskân hudutları içinde olup da “imar planında beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda yapı izni verilebilmesi” için gereken şartlar detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, mezkûr sahalarda yapı izni verilebilmesi için ilgili sahanın yol, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısının yapılmış olması zorunlu tutulmuştur. Teknik alt yapısı henüz tamamlanmamış olan yerlerde ise; ancak belli şartlar dâhilinde yapı izni verilebileceği belirtilmiş, bu kapsamda ya ilgili idarenin izni ve ilgili idarece hazırlanacak projeye uygun olarak teknik alt yapının ilgili kişilerce yaptırılması ya da parselleri hizasına rastlayan ve hissesine düşen teknik alt yapı bedelinin Kuruma ödenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Görüldüğü üzere İmar Kanunu’nun 23’üncü maddesinde yapı ruhsatı alınırken yol ve kanalizasyon yapımı için “Teknik Altyapı Bedeli” alınması öngörülmüş ancak bu bedel “Geliştirme Alanları” ve “Bu alanlarda hali hazırda yol ve kanalizasyon tesisi bulunmayan yerler” ile sınırlandırılmış, teknik alt yapısı tamamlanmış yerleşik alanlar kapsam içerisinde zikredilmemiştir. Dolayısıyla geliştirme alanı olup olmadığına, söz konusu alanda hali hazırda teknik alt yapı bulunup bulunmadığına bakılmaksızın belediyenin sorumluluğunda bulunan tüm alanlarda inşa edilecek yeni yapılardan İmar Kanunu’na göre teknik alt yapı bedeli alınması doğru bir uygulama değildir. Söz konusu bedelin Belediye Meclis Kararları uyarınca hesaplanıp tahsil ediliyor olması da işlemi hukuka uygun hale getirmek için yeterli değildir. Zira tüm kamu kurumları gibi belediyeler de ancak kanunlarda izin verilen durumlarda gelir toplayabilirler. Kanuni dayanağı olmadan veya kanunlarda belirtilen sınırların aşılarak gelir toplanması mali mevzuat açısından uygun değildir.

Ancak uygulama muhalefet şerhlerine rağmen mahkemeler 3 koşulun aynı anda mevcut olmaması durumunda da  idarenin söz konusu bedeli talep edebileceği yönünde kararlar vermektedirler.

Özetlemek gerekirse, 3194 sayılı İmar Kanununun 23. maddesinde; altyapısı bulunmayan ve henüz yapılaşma olmayan alanlarda inşa edilecek yapıların ruhsatlandırılması belirli koşullara bağlanmakta ve teknik altyapı bedelinin %25'ini peşin ödeyip geriye kalan %75'ini alt yapı hizmetinin ilgili idaresince tamamlanacağı tarihten altı ay içinde ödemeyi taahhüt edenlere yapı ruhsatı alabilme, idareye ise, bu taahhüdü yerine getirmeyenlere yapı ruhsatı vermeme imkanı tanınmaktadır. Bu madde kapsamındaki "yol katılma (teknik altyapı) bedeli", henüz yapılaşma olmayan alanlarda yapı ruhsatı almanın karşılığında ilgilinin rızası ile ödediği bir bedeldir.