T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2024/3409
Karar Numarası: 2024/9463
Karar Tarihi: 10.06.2024
İŞÇİLERİN ÜCRETLERİNDE YIL İÇERİSİNDE DEĞİŞEN GELİR VERGİSİ DİLİMİ NEDENİYLE AZALMA MEYDANA GELDİĞİ
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN TARAFLARINCA DÜZENLENEN PROTOKOLÜN İŞÇİ ALEYHİNE İLİŞKİN HÜKÜMLERİNİN İLERİYE ETKİLİ OLARAK GEÇERLİ OLDUĞU
PARASAL ALACAKLARA İLİŞKİN HÜKÜMLERİN GRUP OLARAK KARŞILAŞTIRILMAK SURETİYLE ÜCRET HÜKMÜNE İLİŞKİN PROTOKOL HÜKMÜNE GEÇERLİLİK TANINDIĞI
PROTOKOL TARİHİNE KADAR OLAN DÖNEMDE İŞVERENİN TEK TARAFLI UYGULAMASIYLA NET ÜCRETİN DÜŞÜRÜLMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI
ÖZETİ: Protokolün ileriye etkili olduğu da dikkate alınarak protokol tarihine kadar olan dönemde işverenin tek taraflı uygulamasıyla net ücretin düşürülmesi mümkün olmadığından, varsa protokol tarihine kadar olan alacağın hüküm altına alınması gerekir ise de davalının zamanaşımı def'i karşısında bu döneme ilişkin alacağın da reddi gerekir.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 30.08.2010 tarihinden itibaren çalıştığını, Türkiye D... İşçileri Sendikası (D...-İş Sendikası) üyesi olduğunu, davacının ilk işe girdiği tarihte aylık net ücret üzerinden anlaşmaya varıldığını ve 2012 yılı Temmuz ayına kadar bütün bir yıl vergi matrahı yükselse ve vergi dilimi değişse de hep aynı net ücreti aldığını, 01.07.2012tarihinden geçerli olmak üzere davacının üyesi olduğu D...-İş Sendikası ile davalı işyeri arasında toplu iş sözleşmesi bağıtlandığını, bu tarihten sonra davacının ücretinin brüt ücrete dönüştüğü gerekçesi ile davacının ücretlerinden tahakkuk eden vergilerin davalı tarafça üstlenilmeksizin aylık net ücret anlaşmasına aykırı olacak şekilde ödeme yapılmaya başlandığını; ancak işverence hâlen çalışmakta olan sendika üyesi olmayan işçilere ücret matrahları ve vergi dilimleri değişse de aynı net ücretin ödenmeye devam edildiğini, sendika üyesi olmayan işçiler bakımından vergi yükünün davalı işverence üstlenilmeye devam edilmesi nedeniyle sendikaya üye olanlar ile sendikaya üye olmayanlar arasında sendikalı olanlar aleyhine farklı uygulama ile eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını, bu sebeple 2012 yılı Temmuz ayından itibaren eksik ödeme yapıldığını, aynı yönde açılmış olan davada Karşıyaka 2. İş Mahkemesinin 2013/133 Esas ve 2016/110 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2017/22770 Esas, 2019/11197 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiğini ileri sürerek ücret farkı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sendikanın davacıyı temsilen alacak davası açmaya yetkili olmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kuruluş aşamasında işe alınan işçilerle net aylık esası üzerinden konuşma yapıldığını, ilgili ay 31 gün, 30 gün, 29 gün çekse dahi işçinin eline hep anlaşma yapılan net aynı ücretin verildiğini, bu dönem ayni olarak sağlanan yemek ve yol yardımı dışında başka bir sosyal yardımın söz konusu olmadığını, işçilerin D...-İş Sendikasında örgütlenmesi üzerine toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlandığını ve görüşmelerin anlaşmazlık ile sonuçlanması sebebiyle Yüksek Hakem Kurulu tarafından 01.07.2013 tarihinde toplu iş sözleşmesinin karara bağlandığını, bu toplu iş sözleşmesi ile yevmiye üzerinden ücret ödenmesi esası getirildiğini, sözleşmede yer alan ücrete ilişkin 31 inci maddenin aynen uygulandığını; ayrıca D...-İş Sendikası ile yapılan protokol gereğince 2012 yılına ilişkin olarak davacı ve diğer çalışanlar açısından toplu iş sözleşmesi ile belirlenen brüt yevmiyelere dair yeni bir belirlemede bulunulduğunu, işyerinde kapsam dışı hariç sendikasız işçiler varmış gibi sendikasız işçilere uygulanan net ücret ödenmesi ifadesiyle ücret talep etmenin hukuki dayanağının bulunmadığını, vergi mükellefinin işçi olduğunu, müvekkili işverenin uygulamasında hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 30.08.2010 tarihinde işe girdiği, hâlen çalışmaya devam ettiği, 22.03.2011 tarihi itibarıyla D...-İş Sendikasına üye olduğu ve dönem toplu iş sözleşmelerinden faydalandığı, sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ücretlerinin değişen vergi dilimlerine rağmen net ücret üzerinden belirlendiği, 2012 yılı Temmuz ayı sonrasında ise değişen vergi dilimleri nedeniyle temel brüt ücret üzerinden hesaplama yapıldığı ve fark gelir vergisinin davacıya yüklendiğinin görüldüğü, işyerinde bazı kadrolarda istihdam edilen işçilerin kapsam dışı personel olarak düzenlendiği, bu işçiler için iş sözleşmeleri gereğince net ücreti karşılayacak brüt ücretle ücretlendirme ile ücret ödemesinin yapıldığı, ancak kapsam dışı işçilerin toplu iş sözleşmesi gereğince yapılan ek ödemelerden faydalanamadıkları, yapılan inceleme sonucunda toplu iş sözleşmesi kapsamındaki ve sendikalı işçiler için toplu iş sözleşmesindeki temel ücrete ilaveten sosyal yardımların yapıldığı, aylar itibarıyla yapılan kontrollerde davacının net ücretinde düşüş olmadığı, aksine net ücretine eklenen sosyal yardımlar ile alması gereken net ücretten daha yüksek ücret aldığı, bu nedenle toplu iş sözleşmesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının fark ücret alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; 2012 yılı öncesinde davalı işyerinde çalışan işçilerin ücretlerinde yıl içerisinde değişen gelir vergisi dilimi nedeniyle meydana gelen azalmanın işverence karşılanarak işçilere bütün bir yıl aynı net ücretin ödenmeye devam edildiğini ve bunun işyeri uygulaması hâline geldiğini, toplu iş sözleşmesinde bu uygulamanın kaldırıldığı yönünde herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğini, sendikaya üye olmayan işçiler bakımından ise işverenin vergi yükünü yüklenmeye hâlen devam ettiğini, işverence işyerinde sendika üyesi olan ve olmayan işçiler yönünden sendikalı işçiler aleyhine olacak şekilde bir ayrımcılık yapıldığını, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde bahsi geçen toplam yararlılık ilkesinin somut uyuşmazlık bakımından uygulanmasının mümkün olmadığını, Karşıyaka 2. İş Mahkemesinin 2013/133 Esas ve 2016/110 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2017/22770 Esas, 2019/11197 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiğini ileri sürerek emsal doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-887 Esas, 2017/885 Karar sayılı ilâmı ile tarafların anlaşması ya da düzen ilkesi gereği toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca kök ücretin düşürülmesinin mümkün olabileceği, ayrıca bireysel iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin grup şeklinde karşılaştırılması neticesinde, davalı işveren ve D...-İş Sendikası arasında yapılan anlaşma ile işyerinde bir kısım işçilerin kapsam dışı bırakıldığı, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sendikalı işçiler için temel ücrete ilaveten sosyal yardımlar yapıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla aylar itibarıyla davacının net ücretinde düşüş olmadığı ve fark ücret alacağının oluşmadığı, bu sebeple İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi ve protokol hükümleri dikkate alındığında davalı işverenin vergi mükellefi olan davacı işçinin ücretindeki vergi dilimleri nedeniyle meydana gelen azalmadan sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5 inci ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin ikinci fıkrası, 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.
3. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 96, 103 ve 104 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıya ait işyerinde 30.08.2010 tarihinden itibaren çalışmakta olup 22.03.2011 tarihinde D...-İş Sendikasına üye olmuştur. İşyerinde ilk toplu iş sözleşmesi 15.11.2012 tarihinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanmış olup yürürlük süresi 01.07.2012-31.06.2014 olarak kararlaştırılmıştır. İşyerinde toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihine kadar, bütün bir yıl vergi matrahı yükselse ve vergi dilimi değişse de davacının her ay aynı ücreti aldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
3. Davacının iddiası, 01.07.2012 tarihinden sonra işverence, hâlen çalışmakta olan sendika üyesi olmayan işçilere ücret matrahları ve vergi dilimleri değişse aynı net ücretin ödenmeye devam edildiği, sendika üyesi olmayan işçiler bakımından vergi yükünün davalı işverence üstlenilmeye devam edilmesi nedeniyle sendikaya üye olanlar aleyhine farklı uygulama ile eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı yönündedir. Davalı işveren ise toplu iş sözleşmesi ile yevmiye üzerinden ücret ödenmesi esası getirildiğini, sözleşmede yer alan ücrete ilişkin 31 inci maddenin aynen uygulandığını; ayrıca 2012 yılına ilişkin olarak davacı ve diğer çalışanlar açısından toplu iş sözleşmesi ile belirlenen brüt yevmiyelere D...-İş Sendikası ile yapılan protokol gereğince ilave düzenleme ile yeni bir belirlemede bulunulduğunu, işyerinde kapsam dışı hariç sendikasız işçi bulunmadığını, sendikal ayrımcılık sebebiyle ücret talep etmenin hukuki dayanağının olmadığını savunmuştur.
4. Talep konusu dönemde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinin 3 üncü maddesinde genel müdür, genel müdür yardımcısı, müdürler gibi bir kısım işçilerin toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında bırakıldığı anlaşılmaktadır. Kapsam dışı bırakılan bu işçiler bakımından ücret matrahları ve vergi dilimleri değişse de aynı net ücretin ödenmeye devam edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi kapsam dışı işçilere bu şekilde ayrım yapılması sendikal ayrımcılık mahiyetinde de olmayacaktır. 5. Sendika üyesi olan davacı işçi ile işveren arasında daha önce net ücret miktarı üzerinden anlaşma yapılmışken daha sonra toplu iş sözleşmesinin tarafları arasında yapılan protokol ile ücret brüt olarak kararlaştırılmıştır. Belirtmek gerekir ki her iki durumda da vergi yükümlüsü işçi olup sadece ücretin net olarak kararlaştırıldığı durumda, vergi dilimleri ne olursa olsun işçiye ödenecek miktar değişmeyecektir. Ancak protokolle brüt ücrete geçilmiş olduğundan, davacı işçinin vergi dilimlerinden etkilenmesi söz konusu olabilecektir. Dairemiz uygulamasına göre toplu iş sözleşmesinin taraflarınca düzenlenen protokolün işçi aleyhine ilişkin hükümleri ileriye etkili olarak geçerlidir.
6. Diğer yandan, davacı işçi ile işveren arasında ücretin net olarak ödenmesi konusunda bir anlaşma varken toplu iş sözleşmesi (protokol) ile ücret miktarı konusunda işçinin aleyhine bir düzenleme yapılması durumunda, 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesi uyarınca yararlılık karşılaştırmasının yapılması icap eder. Mahkemece parasal alacaklara ilişkin hükümlerin grup olarak karşılaştırılmak suretiyle ücret hükmüne ilişkin protokol hükmüne geçerlilik tanınması, Dairemiz uygulamasına uygun düşmektedir.
7. Kapsam dışı olmamakla birlikte, sendika üyesi olmadığı ya da dayanışma aidatı ödemediği için toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçiler bakımından net ücret üzerinden ödemeye ilişkin işveren uygulamasının devam etmesi, yapılan yararlılık karşılaştırması karşısında sonuca etkili görülmemiştir. Kaldı ki dosya kapsamına göre böyle bir grup işçinin varlığı da ispatlanmış değildir.
8. Yukarıda yapılan açıklamalar ve protokolün ileriye etkili olduğu da dikkate alınarak protokol tarihine kadar olan dönemde işverenin tek taraflı uygulamasıyla net ücretin düşürülmesi mümkün olmadığından, varsa protokol tarihine kadar olan alacağın hüküm altına alınması gerekir ise de davalının zamanaşımı def'i karşısında bu döneme ilişkin alacağın da reddi gerekir.
9. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş; kararın, yukarıda belirtilen ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
legalbank.net