T.C.
GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2021/2183
K. 2023/1055
T. 4.7.2023

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ ( Davacının İçinde Yolcu Olarak Bulunduğu Araçta Şöför ile Birlikte 7 Kişinin Bulunduğu Aracın Yolcu Kapasitesi ve Araçtaki Yolcu Sayısı Dikkate Alındığında Emniyet Kemerinin Takılmasının Söz Konusu Olamayacağı - Meydana Gelen Olayda İstiap Haddinin Aşıldığının Kabulü Gerektiği/Mahkemece Hüküm Altına Alınan Maddi Zarar Miktarından %20 Oranında Müterafik Kusur İndirimi Yapılması Gerektiği )

FAİZ BAŞLANGICI ( Davacı Vekilince Dava Dilekçesinde Hüküm Altına Alınacak Tazminata Arabuluculuk Başvuru Tarihinden İtibaren veya Dava Tarihinden İtibaren Yasal Faiz İşletilmesinin Talep Edildiği - İbraz Edilen Bedel Arttırım Dilekçesinde ise Dava Tarihinden İtibaren İşleyecek Yasal Faiziyle Birlikte Tahsiline Karar Verilmesi Talep Edildiği/Bu Şekilde Davacı Vekilince Dava Dilekçesindeki Faize İlişkin Talebin "Dava Tarihi Olarak" Sınırlandırdığı Halde Mahkemece Talep Dikkate Alınmayarak Talep Aşılmak Suretiyle Faize Hükmedilmesinin Yerinde Görülmediği )

İSTİAP HADDİNİN AŞILMASI ( Davacının İçinde Yolcu Olarak Bulunduğu Araçta Yolcu Kapasitesi ve Araçtaki Yolcu Sayısı Dikkate Alındığında İstiap Haddinin Aşıldığının Kabulü Gerektiği - Mahkemece Hüküm Altına Alınan Maddi Zarar Miktarından %20 Oranında Müterafik Kusur İndirimi Yapılması Gerektiği/Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat İstemi )

6098/m.49,52

ÖZET : Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.

Davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araçta şöför ile birlikte 7 kişinin bulunduğu, bu itibarla aracın yolcu kapasitesi ve araçtaki yolcu sayısı dikkate alındığında emniyet kemerinin takılmasının söz konusu olamayacağı anlaşılmakla, meydana gelen olayda istiap haddinin aşıldığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece hüküm altına alınan maddi zarar miktarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması doğru görülmemiştir.

Davacı vekilince dava dilekçesinde; hüküm altına alınacak tazminata arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren veya dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin talep edildiği, ibraz edilen bedel arttırım dilekçesinde ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep edildiği, bu şekilde davacı vekilince, dava dilekçesindeki faize ilişkin talebin "dava tarihi olarak" sınırlandırdığı halde mahkemece talep dikkate alınmayarak talep aşılmak suretiyle faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.

DAVA : Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/10/2021 tarih ve 2020/424 esas ve 2021/512 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ....... tarihinde sürücü ........ sevk ve idaresindeki .......... plakalı aracı ile seyir halinde iken, sürücüsü ......... sevk ve idaresindeki .......... plaka sayılı araca çarpması neticesinde......... plakalı aracın savrularak, ters dönüp, istinaf duvarına çarparak maddi hasarlı-yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin araçta yolcu olduğunu, kaza sonrasında ağır yaralandığını ve kaza sonrasında ilk tedavisinin ......... Uygulama Hastanesinde yapıldığını, kaza neticesinde düzenlenen kaza tespit tutanağına göre davalı ... şirketine sigortalanan aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, dava açmadan önce davalı tarafa .......... tarihli dilekçeyle ön başvuru yaptıklarını, ancak eksik evrak olduğunu bildirdiklerini, ayrıca arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek, geçici sakatlık dönemi için ......... TL, sürekli sakatlık dönemi için .......... TL, geçici sakatlık dönemi için ......... TL bakıcı gideri, sürekli sakatlık dönemi için ........ TL bakıcı gideri olmak üzere toplam ......... TL bedensel zararlardan doğan tazminatın davalıya arabuluculuk yolu ile başvuru tarihi olan .......... tarihinden itibaren veya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; .......... plaka sayılı aracın müvekkili şirketçe ......... tarihleri arasında ........ sayılı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının müvekkili şirkete tebliğ edilen başvurusu üzerine müvekkili şirketin evrakları incelediğini, davacının eksik evraklarla başvurusu üzerine müvekkil şirketçe davacı yandan eksik evrakların talep edildiğini, ancak temin edilemediğini, bu sebeple davacının başvurusunun sonuçlandırılamadığını, eksik belgeler nedeniyle herhangi bir aktüer hesaplama ve ödeme yapılamadığını, davacının kusur oranının tespiti yönünde kusur raporu aldırılmasını, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas kurulu tarafından rapor alınması gerektiğini, alınacak kusur ve maluliyet raporlarından sonra dosyanın aktüerya alanında uzman bilirkişilere gönderilmesi gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın kısmen kabulü ile; .......... TL'nin .......... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ....... -TL'lik fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından talep edilmesine rağmen davacı yan tarafından maluliyet raporunun sunulamadığını, yine müvekkili şirketçe hastaneye sevk yazısı yazdırılarak ilgili raporun temini hususunda muayene olunması talep edilmiş ise de, davacı yan tarafından işbu hususlar yerine getirilmeksizin dava açıldığını, öncelikle davanın dava şartı eksikliğinden reddedilmesi gerektiğini, kusur oranlarının en doğru ve geçerli tespitinin yapılabilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, Mahkemece alınan kusur raporunu kabul etmediklerini, müterafik kusur unsurunun da hiçbir suretle gözetilmemesinin yerinde olmadığını, hatır taşımacılığı ve müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, davacının gerçek daimi maluliyet durumunun tespit edilebilmesi adına kazadan en az 18 ay geçtikten sonra Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden Özürlü Sağlık Raporu alınması gerekmekte iken dosyada alınan maluliyet raporunun bu süre dolmadan alındığını, yargılama safhasında alınan aktüerya raporunda bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada 1.8 teknik faizin uygulanmamasının hatalı olup kabulünün mümkün olmadığını, faiz başlangıç tarihine ilişkin verilen hükmün de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava: trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.

HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;

Davacı tarafça, dava dışı .......... plakalı araçta yolcu olarak bulunurken, davalı ... şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı dava dışı ............ plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen kazada yaralandığı belirtilerek geçici ve sürekli iş göremezlik, geçici ve kalıcı döneme ilişkin bakıcı gideri nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.

1.1.2918 Sayılı KTK.nın 97. maddesinde "Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 Sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir..." hükmü amirdir. Davacı vekilinin söz konusu hüküm kapsamında başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

1.2. Davalı vekilince hesaplamada 1,8 teknik faizin uygulanmamasının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.

Anayasa Mahkemesi'nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 Sayılı iptal kararı ile, 2918 Sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan "... ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda..." ibaresi ile ikinci cümlede yeralan "... ve genel şartlarda..." ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, TRH 2010 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi kullanılarak hesaplama yapılması gerekir. Bu itibarla davalı vekilinin hesaplamada 1,8 teknik faiz yöntemi kullanılması gerektiğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

1.3. Evrak kapsamına göre; davalı sigortalı araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki ............ plakalı araç ile olay mahalli kontrolsüz kavşak girişine geldiğinde, geliş yönüne hitaben DUR trafik işaretine göre tali yönden geldiğini dikkate alıp, hızını azaltarak, durması gerekirken davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ......... plakalı araca çarpması şeklinde meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün tamemen kusurlu olduğu, ........... plakalı araç sürücüsünün ilk geçiş hakkına sahip olması nedeni ile herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, hükme esas alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu olup, denetime imkan verir şekilde düzenlendiği, UYAP 'tan yapılan incelemede kazaya ilişkin sigortalı araç sürücüsü .......... hakkında ........ Asliye Ceza Mahkemesi'nin .......... Esas sayılı dosyasında ATK Trafik İhtisas dairesinden alınan ......... tarihli raporda da davalı sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, ......... kusurlu olmadığının belirtildiği, bu itibarla davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

1.4. Hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak, geçici iş göremezlik süresinin ve kaza tarihinden itibaren 1 yıllık sürenin dolmasından sonra düzenlendiği anlaşıldığından davalı tarafın maluliyet raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

1.5.Davalı vekilince hatır taşıması nedeni ile indirim yapılmamış olduğu belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de, davacı tarafından içinde yolcu olarak bulunduğu aracın değil karşı araç sigortasına karşı dava açıldığı, karşı araç bakımından hatır taşımasının söz konusu olmadığı anlaşıldığından davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.(Yargıtay 4. H.D.nin 2022/12216 E. 2022/14971 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2022/7570 E. 2022/11439 K.)

2.1.Davalı vekilince müterafik kusur indirimi yapılmamasının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.

Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 Sayılı TBK'nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi, belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def'i olmadığından, mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/13542 E. 2022/8610 K.)

Yolcunun istiap haddi aşılarak seyahat etmesi, sürüş ve trafik akışı kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecek hususlardandır.

Somut olayda; davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın .......... marka olup, araçta şöför ile birlikte 7 kişinin bulunduğu, bu itibarla aracın yolcu kapasitesi ve araçtaki yolcu sayısı dikkate alındığında emniyet kemerinin takılmasının söz konusu olamayacağı anlaşılmakla, meydana gelen olayda istiap haddinin aşıldığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece hüküm altına alınan maddi zarar miktarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması doğru görülmemiştir.(Yargıtay 4. H.D.nin 2021/8951 E. 2022/3223 K.)

2.2.Davalı vekilince faiz başlangıcının hatalı belirlendiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.

Davacı vekilince dava dilekçesinde; hüküm altına alınacak tazminata arabuluculuk başvuru tarihi olan ...... tarihinden itibaren veya dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin talep edildiği, ibraz edilen bedel arttırım dilekçesinde ise .......-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep edildiği, bu şekilde davacı vekilince, dava dilekçesindeki faize ilişkin talebin "dava tarihi olarak" sınırlandırdığı halde mahkemece talep dikkate alınmayarak talep aşılmak suretiyle ......... tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.

Yukarıda izah edilen nedenlerle davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmüş ancak söz konusu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, dosya üzerinde inceleme yapılarak 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, hükme esas alınan bilirkişi tarafından belirlenen .......... -TL geçici iş göremezlik, .......... TL sürekli iş göremezlik ve geçici sakatlık dönemi bakıcı gideri ........-TL den % 20 müterafik kusur indirimi yapılarak ..........-TL geçici iş göremezlik, ...... -TL kalıcı iş göremezlik ve ......... -TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam ......... -TL tazminatın taleple bağlı kalınarak dava tarihi olan ......... tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, TBK'nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceği de nazara alınarak (Yargıtay 17H.D.nin 2019/3781 E. 2020/2098 K. Yargıtay 4 HD'nin 08/12/2021 T. 2021/18148-9953 E.K) tarafların kazanılmış hakları dikkate alınarak, kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından aynen belirtilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/10/2021 tarih ve 2020/424 esas ve 2021/512 Sayılı kararının KALDIRILMASINA,

HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,

1-)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;

.......... TL'nin dava tarihi olan .......... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ve ....... TL lik sürekli sakatlık dönemi bakıcı giderine ilişkin istemin REDDİNE,

2-)Alınması gereken ......... TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça yatırılan peşin harç ve tamamlama harcının toplamı ......... TL'nin mahsubu ile bakiye ......... TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-)Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam .......... TL yargılama giderinden (TBK'nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler dikkate alınmaksızın) kabul edilen kısma göre hesaplanan .......... TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

4-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan .......... TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın reddedilen kısmına göre hesaplanan .......... TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-)Müktesep haklar gözetilerek Arabuluculuk Kanununa göre suçüstü ödeneğinden karşılanan ......... TL arabuluculuk ücretinin kabul- red oranına göre ..........-TL'sinin davalıdan, bakiye .........-TL'nin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,

İstinaf Yargılaması Yönünden ;

1-)Davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan, başvurma harcı dışında istinaf karar harçlarının talep halinde davalıya iadesine,

2-)İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan ......... TL başvurma harcı masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

3-)İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,

4-)Taraflar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın yatıran tarafa iadesine

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır