Geçen hafta sonu Baro’nun Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuruda Dikkat Edilmesi Gerekenler Eğitimi’ne katıldım. Bir heves katılıyorum böyle eğitimlere bir şeyler öğrenirim diye, bana çıka çıka makale konusu çıkıyor.
Çok şükür neredeyse herkes öğrenmiş artık Anayasa Mahkemesi’nin tebliğ tarihini değil de öğrenme tarihini baz aldığını. Oysa ki bu ayyuka çıkmadan önce biz UYAP’tan Açtıysan Tebliğ Edilmiştir yazımızla 2022’de bu hususu gündeme getirmiştik. Hiç sevmem ben demiştim demeyi. Yalan yahu, yalan; bir gazeteci için en mutlu olduğu an dediğin çıkması değildir de nedir?
Aslında hiç bu yazıya değinmeden Vekilsiz Bireysel Başvuru’yu yazmayı planlıyordum ancak hem anlam bütünlüğü olsun, hem de artık yerel mahkemelerin de gerekçeli karar tebliğ edilmedi itirazlarına karşı UYAP denilen bir şey var demeleri üzerine bir kere daha zikretmek farz oldu. Buyrun efendim, UYAP’tan Açtıysan Tebliğ Edilmiştir;
Hukuk hayatın içidir. Zamanla, toplumla değişir, gelişir; onlarsız düşünülemez. Hukuk kuralları desktop researching ile değil, bizzat hayatın kendisiyle oluşturulmuştur. Ancak bizim günlük hayatta kullandığımız bazı kavramlar hukukta tam tersi olabilir.
Mesela biz günlük hayatta iyi niyetli ifadesini kalbinde kötülük olmayan, bir yanlış yapmışsa dahi bunu istemeyerek yapmıştır, kastı yoktur, haydi daha da ileri gidelim, hafif saf anlamında kullanırız. Oysaki hukukta iyi niyetli bilen ve bilmesi gereken demektir; basiretli tacirdir, bonus pater familias’tır, uyanık vatandaştır.
Gene günlük hayatta sükut ikrardır gelir deriz. Oysa ki hukukta, hele özel hukukta, susma inkar demektir.
İşte gene hukukta da öğrenme tebliğ ya da tefhim ile olur. Hele bizim hukukumuzda resmi makamların yaptıkları bir hukuki işlemin sonuç doğurabilmesi için size tebligat yapmaları gerekmektedir. Ancak tebligat denilince aklımıza Amerikan filmlerinde gördüğümüz yolda yürürken karşı tarafın avukatının elinize bir celp tutuşturup seni dava ettim demesi demek değildir. Daha doğrusu eskiden öyleydi. Fellik fellik muhatapın adresini arardınız bir şeyi tebliğ edebilmek için. Şu anda TK m. 21 der ki, kişi adresinde mi yok, ya da tebellüğden imtina mı ediyor, bırak muhtara. Adresi hiç mi belli değil TK m. 28 ilanen tebligat yapmamıza da imkan veriyor.
Bu arada hatırlayalım Borçlu Olmadığın Parayı Ödemek Zorunda Kalmak yazımızı, bu muhtara bırakma işi tehlikelidir. Düzenli kontrol etmezseniz muhtarınızı, yaparlar bir ilamsız takip, bir anda borçlu olursunuz. Bu aynı zamanda artık sizi tebligatlar konusunda hüsnüniyetinizi ortadan kaldırır.
En güzeli e-tebligat sistemine geçmektir. Bu hem sizi yapılan tüm tebligatlardan anında haberdar olmanızı sağlar hem de Elektronik Tebligat Yönetmeliği m. 9/6 gereği size ekstradan 5 gün verir. Tabii kulağımıza bazı şikayetler geliyor, yok bildirim gelmedi, haberimiz olmadı, ama ben bunları uygulama ayarlarını güncel yapmamamıza bağlıyorum, bağlamak istiyorum.
Şimdi tüm bunları neden mi anlatıyorum? Siz bir mahkeme kararını UYAP üzerinden görebilirsiniz ancak resmi anlamda haberdar olmanız size tebliğ edilmesiyle başlar.Yukarıda anlattık, tebligat da ya size, ya muhtarınıza ya da e-tebligattaysanız gönderildikten 5 gün sonra olur.
Tabii bazı istisnaları var. İşte tefkim demiştik zaten, kararın yüzünüze okunması mahkeme tarafından, bir de dosyadan filan örnek alırsanız o anda öğrenmiş kabul edilirsiniz. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü m. 64/1 olağan kanun yollarının tüketildiğinin öğrenilmesinden 30 gün içerisinde bireysel başvuru yapılabilir der. Hani yazımızın başında anlattık ya, hukukta kullanılan bazı kavramlar gerçek hayattan farklıdır diye, işte bizim hukukumuzda öğrenme deniliyorsa bu tebliğ ya da tefkimdir.
Fakat gel gelelim 2-3 yıl önce Anayasa Mahkemesi bu öğrenme işini UYAP’tan da okundu mu öğrenme olarak kabul etmeye başladı. Okundu dediysek yanlış anlaşılmasın, dosyaya tıklasanız dahi okunmuş olarak kabul ediliyor. Hani Whatsapp’ı açarsınız, çift tık mavi olur tıkladınız diye, işte bu da aynı mantık.
Aynı büroda çalıştığınız avukatlar ile ortak UYAP kullanıyorsanız geçmiş olsun, birinizin tıklaması Anayasa Mahkemesi tarafından öğrenme olarak kabul edilir.
Daha da ileri gidelim, TK m. 11 vekille takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır der. Müvekkil sörf yaparken UYAP Vatandaş’tan ilgili kararı açarsa, geçmiş olsun, gene öğrendiniz. Yargıtay vekil varken asile tebligat yapılmasını usülsüz tebligat olarak kabul eder ancak aslında bu tebligat yok hükmündedir. Velhasıl Yargıtay böyle bir durumda sizi öğrenmiş saymaz ama AYM’ye göre bu böyle değildir.
Ya tamam, AYM bunalmış bir süper temyiz mahkemesi görevi görmekten, kendince bazı eleme yollarına başvuruyor. Hakkın ihlal edilmiş ama azıcık edilmiş, anayasal açıdan önemsiz diyor, buna alıştık da, hiç haber vermeden böyle birdenbire Tebligat Kanunu’nu ilga etmesi?
Hukuk toplumla gelişir, zamanla değişir dedik. Eski ceza kanunumuzda fuhuşu meslek edinmiş kişiye tecavüzde üçte ikiye kadar indirim imkanı vardı. Eski Medeni Kanun’da kadın çalışabilmek için eşinden izin almalıydı. Ramazan’da hayırlı kandiller mahyası asan siyasi partiye kapatma davası açmaktan nerelere geldik de, çok mu zor bir uyarıda bulunmak? Pilot uygulama başlatmak, ben şu tarihten sonra artık öğrenmeyi böyle anlayacağım demek?
Şimdilerde uyarıyor tabii, neden tüm o başvurular AİHM’de yığıldı. Orası da bunalmış başvuru çokluğundan, eskiden biz ikinciydik, Rusya birinciliği göğüslüyordu, AİHS’ten çıkınca şampiyonluk bize kaldı. Bu yüzden önemsiz hak ihlali kavramı orada da var. Hani tecavüze uğramışsın ama azıcık uğramışsın, sayılmaz hesabı.
Hani herkes sürekli zam yapıyor, aracı da n’olur n’olmaz ileride pahalanır diye bir de o da zam yapıyor, sonuçta korkunç bir fiyata ulaşıyoruz ya, AYM’ninki de o mantık şimdi; ben nasıl yaparım da usulden bu işi reddederim?
Hukuk toplumla, zamanla değişir, gelişir dedik ama biz çağa uyacağız diye bazen çok yanlış yapıyoruz, olan hukuki istikrara oluyor.