1. Uzlaştırma, Seri Muhakeme Usulü ve Basit Yargılama Usullerine Dair Genel Hükümler

1.1. Tanımlar

Uzlaştırma; bağımsız ve tarafsız üçüncü bir kişinin, uyuşmazlık konusu olaya ve taraflara göre, tarafların iradeleri ve düşünceleri doğrultusunda sunmuş oldukları önerilerin değerlendirilmesi ve anlaşmaya varmalarını hedefleyen alternatif çözüm yollarından birisidir.

Seri muhakeme usulü; Cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturma sonunda, kanunda bu usul için belirlenen suçlarda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermediği takdirde, şüphelinin müdafi huzurunda bu yargılama usulünü kabul etmesi şartıyla, savcılığın suçun cezasına yarı oranında indirim uygulamak suretiyle belirlediği yaptırımın mahkeme tarafından hüküm kurulması usulüdür.

Basit yargılama usulü ise; iddianamenin kabulünden sonra bazı suçlarda mahkemenin takdirine bağlı olarak duruşma yapılmaksızın evrak üzerinde yürütülen ve normal yargılama usulünden daha hızlı ve basit olan usuldür.​​​​​​​

1.2. Ulusal Mevzuat Hükümleri

Uzlaştırma Kurumu, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda 6/12/2006 Tarihinde yapılan değişiklikle eklenmiş olup kanunun 253-255 Maddeleri arasında yer almaktadır. Kanun haricinde kanun maddelerinin nasıl uygulanacağını göstermek üzere yönetmeliği de bulunmaktadır. 5.8.2017 Tarihli 30145 Sayılı Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği ile düzenleme altına alınmıştır.

Seri Muhakeme Usulü, 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yürürlüğe girmiştir. Seri Muhakeme Usulüne ulusal mevzuatta 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. Maddesinde yer verilmektedir. Kanun dışında yönetmeliği de bulunmakta olup Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliği 30995 Sayılı 31.12.2019 Tarihli Resmî Gazete’ de yayım ile yürürlüğe girmiştir.

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251-253. Maddeleri arasında ihdas edilen usul ise basit yargılama usulüdür.

2. Uzlaştırma, Seri Muhakeme Usulü ve Basit Yargılama Usulünün Farklılıkları

2.1. Kanuni Şartlar

Uzlaştırma prosedürünün uygulanması için suçun uzlaştırmaya tabi suçlar kapsamında kalması, şüpheli ve mağdur tarafların uzlaşmayı kabul etmeleri gerekmektedir. Uzlaştırma prosedürünün uygulanmasında kanuni şartların vücut bulması halinde dosyanın soruşturma ya da kovuşturma aşamasında olmasına bağlı kalmaksızın Uzlaştırma Bürosu’ na gönderilmesi zorunludur. Sürecin başlaması için kanuni şartların gerçekleşmiş olması gerekmekte olup Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın yahut mahkemenin uygulama konusunda taktir yetkisi bulunmamaktadır. Süreç başladıktan sonra şüpheli ve mağdur tarafların iradeleri uygulamanın sonucuna etki edecek durumlar arasında yer almaktadır. Tarafların irade beyanlarına göre uzlaşma teklif aşamasında kalabileceği gibi, olumlu veya olumsuz sonuçlanması da mümkündür.

Seri Muhakeme usulünün uygulanması için ise öncelikle ön ödeme ve uzlaştırma kurumlarının uygulama alanının bulunmaması gerekmektedir. Kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmesi üzerine kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde, seri muhakeme usulünün uygulanması zorunludur. Ön ödeme ve uzlaştırmaya tabi olmayan suçlarda kamu davasının açılmasına yer olmadığına dair karar verilmediği taktirde seri muhakeme usulünün uygulanması Cumhuriyet Savcısı için bir zorunluluk teşkil etmektedir. Kanuni şartlar sağlandıktan sonra usulün uygulanması noktasında Cumhuriyet Savcısının taktir yetkisi bulunmamaktadır. Ancak seri muhakeme usulü sürecinin tamamen uygulanabilmesi için Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan teklifin şüpheli tarafından kabul edilmesi gerekmektedir.

Basit yargılama usulünde ise ‘Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.’’ hükmü ile usulün uygulanmasında kanuni şartların varlığı halinde uygulamanın Asliye ceza mahkemesinin iradesine bırakıldığı görülmektedir. Asliye ceza mahkemesinin, basit yargılama usulü kapsamına giren suçlar bakımından bu usulü uygulama zorunluluğu bulunmamaktadır.

2.2.Usulü Uygulayacak Makam

Uzlaştırma prosedürünü bizzat uygulayacak olan kişiye yani taraflar arasında irtibat kuracak olan kişiye uzlaştırmacı denir. Şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar gören arasındaki uzlaştırma müzakerelerini yöneten, Cumhuriyet savcısının onayıyla görevlendirilen avukat veya hukuk öğrenimi görmüş kişi uzlaştırmacı olarak adlandırılmaktadır. Uzlaştırmacı dışında usul içerisinde Cumhuriyet Savcısı, mahkeme ve Uzlaştırma Bürosu yer alsa da uzlaştırma kurumunu uygulayacak asli kişi olarak uzlatırmacıyı nitelendirmek mümkündür. Uzlaştırmaya tabi dosyalar mahkeme ya da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Uzlaştırma Bürosu’ na gönderildiği taktirde uzlaştırma işlemlerini yürütecek, taraflara erişimi sağlayacak, sonucu rapor haline getirip Uzlaştırma Bürosu’na teslim edecek kişi uzlaştırmacıdır. Adalet Bakanlığı Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı’nın belirlemiş olduğu şartları taşıyan, gerekli eğitimleri aldıktan sonra gerçekleşecek sınavda başarılı olanların Uzlaştırmacı Siciline kayıtlı olmaları ile görevlendirmeleri yapılmaktadır. Sürecin uygulanmasında dosyanın bulunduğu evreye bağlı olarak Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkeme, dosyanın gönderildiği Uzlaştırma Bürosu, mevcut dosya ile ilgili işlemleri etkin olarak yürütecek uzlaştırmacı yer almaktadır. Bunların dışında tarafların irade beyanları aranacağından şüpheli/sanık ve mağdur bulunurken bunların müdafileri veya vekilleri de sürece dahil olmaktadır. Süreçte en etkili kişiler uzlaştırmacı ve taraflar olmakla birlikte diğer işlemler için Cumhuriyet savcısı ve mahkemenin de yer tutacağı söylenebilmektedir. Uzlaştırmada vekil ya da müdafi zorunlu olmayıp tarafların iradeleri doğrultusunda kendilerini müdafi veya vekil ile temsil ettirmeleri mümkündür.

Seri muhakeme usulünde rol oynayan kişiler ise Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve müdafidir. Savcının şüpheliye yapacağı ceza miktarına dair teklifin kabul edilmesi ile şüpheli müdafi de sürece dahil olmaktadır. Şüphelinin teklifi müdafi huzurunda gerçekleştirmesi bir zorunluluktur. Hatta şüpheliden kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Müdafi bulunmayan şüpheli için istemi aranmaksızın müdafi görevlendirilmektedir.  Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan teklifin şüpheli tarafından kabul edilmesi ile hazırlanacak talepname ile şüphelinin mahkeme huzurunda hükmü ile de mahkemenin de süreçte etkili olduğu söylenebilmektedir. Seri muhakeme usulünde talepname doğrultusunda hüküm kuracak olan mahkeme Asliye ceza mahkemesi olarak belirlenmiştir.

Basit yargılama usulünde ise mahkeme, şüpheli ve müdafi etkin olan süjelerdir. Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenmektedir. Bu halde mağdurun da süreçte yer bulduğu görülmektedir. Basit yargılama usulünde bahsedilen mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.

2.3.Uygulanacak Prosedür

Soruşturmaya konu suçun uzlaştırmaya tâbi olması ve iddianame düzenlenmesi için yeterli şüphenin bulunması hâlinde soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı dosyayı gönderme kararı ile büroya gönderir. Uzlaştırma sicilinden sistem üzerinden re’ sen görevlendirilen uzlaştırmacı dosya ile ilgili işlemleri yürütür. Uzlaştırmacı tarafların edimsiz yahut hukuka, ahlaka uygun bir edim karşılığında anlaşmalarını sağlar. Ancak somut ve taraflara göre tarafların anlaşamamaları veya teklif aşamasında kalması hali de mümkündür. Uzlaştırmacı tarafından tarafların anlaşıp anlaşamadıkları hususunu içeren ve yönetmelikte belirtilen şartları taşıyan bir rapor hazırlanarak dosya Uzlaştırma Bürosu’na teslim edilmektedir. Uzlaştırma Bürosu da kanun ve yönetmelik kapsamında gerekenleri yaparak dosyayı kendisine tevdii eden birim olan ilgili mahkemeye yahut Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilgili evraklarla birlikte göndermektedir.

Seri Muhakeme Usulü ise soruşturma aşamasında uygulanan bir usuldür. Dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmesi üzerine kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde, seri muhakeme usulünün uygulanması zorunludur. Cumhuriyet savcısı ve kolluk kuvvetleri tarafından seri muhakeme usulü hakkında geniş bir bilgilendirmeye tabi tutulmaktadır. Cumhuriyet Savcısı Seri muhakeme usulünün uygulanması Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye teklif edilir; şüpheliye uygulanacak yaptırımların neler olduğu açıklanır. Şüphelinin, teklifi müdafi huzurunda kabul etmesi hâlinde seri muhakeme usulü uygulanır. Talebi hâlinde teklifi değerlendirmesi için şüpheliye bir ayı aşmamak üzere makul bir süre verilir. Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle cezayı ve/veya güvenlik tedbirini belirler. Belirlenen yaptırımlar hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması hâlinde Kanunun 231 inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Koşulları bulunması hâlinde Türk Ceza Kanununun 50nci maddesine göre seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya 51 inci maddesine göre ertelenebilir. Kabul edilen teklif doğrultusunda talepname hazırlanır ve aynı gün şüpheli müdafi ile birlikte mahkeme huzuruna çıkar. Mahkeme eğer kanun ve yönetmelik kapsamında belirtilen hususlarda eksiklik yoksa talepname doğrultusunda hüküm kurar.

Basit Yargılama Usulü; belirtilen suçların vuku bulması halinde uygulanmasına karar verilebilir. Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.

Uzlaştırmada aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda uzlaştırma hükümleri her bir şüpheli ya da sanık için ayrı ayrı değerlendirilir, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanmaktadır. Ancak seri muhakeme usulünde bu usul kapsamındaki suçun, iştirak hâlinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün uygulanmasını kabul etmemesi veya birinci fıkra kapsamındaki kişilerle birlikte işlenmesi hâlinde seri muhakeme usulü uygulanmamaktadır.

Uzlaştırmanın temelinde suçla ilgili tarafların anlaşma sağlaması veya sağlamaması hakimken, seri muhakeme usulünde şüphelinin Cumhuriyet Savcısı tarafından belirlenen  ceza miktarına ilişkin yaptırımı kabul etmesi veya reddetmesi asıldır.

2.4. Kapsama Giren Suçlar

Uzlaştırma müessesesinin uygulanması için belirtilen 5271 Sayılı CMK m 253’ te belirtilen suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulması gerekmektedir. Bu suçlar; soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardır. Soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88), Taksirle yaralama (madde 89), Tehdit (madde 106, birinci fıkra), konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116), iş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi), hırsızlık, güveni kötüye kullanma (madde 155), Dolandırıcılık (madde 157), suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165), çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234), ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239), suçları hakkında uygulanmaktadır.

Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar. İçin de uzlaştırma müessesesi uygulanmakla birlikte soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir.

Seri Muhakeme Usulünün uygulanabileceği suçlar ise; Türk Ceza Kanununda yer alan; hakkı olmayan yere tecavüz (madde 154, ikinci ve üçüncü fıkra), genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (madde 170), trafik güvenliğini tehlikeye sokma (madde 179, ikinci ve üçüncü fıkra), gürültüye neden olma (madde 183), parada sahtecilik (madde 197, ikinci ve üçüncü fıkra), mühür bozma (madde 203), resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (madde 206), kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (madde 228, birinci fıkra), başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (madde 268), suçları ile 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suç, 13/12/1968 tarihli ve 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç, 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suçlarında bu usul uygulanmaktadır. Seri muhakeme usulü, uzlaştırma ve ön ödemenin olmadığı suçlarda uygulanabilecektir. Her ne kadar suçlar ayrı ayrı belirtilse de bu usullere tabi suçlar incelendiği taktirde görüleceği üzere daha basit nitelikte, şikayete tabi, tarafların şikayet iradelerinin etkili oluğu ve suçun kanuni cezası az olan suçlar olması usullerin ortak noktası olarak değerlendirilmektedir.

Basit yargılama usulünde ise iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezası gerektiren suçlarda uygulanabilmektedir.

2.5. Usulün Uygulanmadığı Haller

Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilememektedir. Ayrıca hangi suçlardan dolayı uzlaştırma prosedürünün uygulanacağı için kanunda açık hüküm bulunması gerekmektedir.

Seri muhakeme usulünün ise ön ödeme ve uzlaştırma kapsamındaki suçlar bakımından uygulanması mümkün değildir. Suç, seri muhakeme usulü kapsamında olsa bile Türk Ceza Kanununda yer alan; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hâllerinde bu usul uygulanmamaktadır. Ayrıca seri muhakeme usulü kapsamındaki suçun, iştirak hâlinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün uygulanmasını kabul etmemesi hâlinde seri muhakeme usulü uygulanmamaktadır. Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmamaktadır.

Basit yargılama usulü ise yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz. Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uygulanmamaktadır.

2.6. Sonuçları Bakımından Farklılıklar

Uzlaştırma prosedürünün uygulanması halinde uzlaştırma raporunun sonucuna göre netice değişiklik göstermektedir. Taraflara ulaşılamaması halinde uzlaştırmanın teklif aşamasında kalması ile dosya uzlaştırmacı tarafından Uzlaştırma Bürosu’ na teslim edilmektedir. Uzlaştırma Bürosu’ da dosyayı kendisine tevdii eden birim olan soruşturma evresinde Cumhuriyet Başsavcılığı’ na, kovuşturma aşamasında ise ilgili mahkemeye göndermektedir. Soruşturma aşamasında olan dosyada soruşturmaya ilişkin usul işlemlerine devam edilmekte ve suçun niteliğine göre Cumhuriyet Savcısı tarafından bir kamu davasının açılması yahut başka bir karara bağlanmaktadır. Uzlaştırmanın olumsuz sonuçlanması halinde de teklif aşamasında kalması ile aynı sonuçlar doğmaktadır. Uzlaşmanın olumlu sonuçlanması halinde dosyanın Uzlaştırma Bürosu’ na teslimi ve ilgili birime gönderilmesi ile sonuçlar değişmektedir. Soruşturma aşamasında olan uzlaştırma dosyasında tarafların edimsiz ya da tek seferde gerçekleşecek edim sonucunda anlaşmaları halinde kamu davasının açılmasına yer olmadığı kararı verilirken; kovuşturmada davanın düşmesine karar verilmektedir. Uzlaşmanın takside bağlı edim olarak kararlaştırılması halinde ise edimin tamamının yerine getirilmesine kadar soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilirken kovuşturma aşamasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmektedir. Belirlenen ve tek seferde ödenmeyecek edimin yerine getirilmesi halinde ise soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılmakta ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tesis edilmekteyken; kovuşturma aşamasında ise davanın düşmesi kararı verilmektedir. Netice itibariyle uzlaştırma prosedürünün olumlu neticelenmesinde soruşturma veya kovuşturma evresi sona erecekken; olumsuz neticelenmesi yahut teklif aşamasında kalması halinde soruşturma ve kovuşturmaya özgü usulü işlemler devam etmektedir. Uzlaştırma usulünün uygulanması zorunlu ve olumlu sonuçlanması halinde yargılamayı sona erdiren bir usuldür.

Seri muhakeme usulü, şüphelinin teklifi müdafi huzurunda kabul etmesi ile uygulanmaktadır. Telifin kabulü halinde Cumhuriyet Savcısı tarafından belirlenen ceza miktarını kabul halinde mahkeme tarafından talepname onaylanmakta ve şüpheli Cumhuriyet Savcısı tarafından belirlenen cezaya tabi olmaktadır.  Cumhuriyet Savcısı tarafından belirlenen ve mahkeme tarafından onaylanan ceza miktarına 7 gün içerisinde itiraz edilmez ise karar kesinleşmektedir. Seri muhakeme usulü ile şüpheli hakkında süren yargılama çok kısa bir sürede sona ermektedir. Seri muhakeme usulünün şüpheli tarafından kabul edilmemesi halinde ise ilgili soruşturma usul işlemlerine devam edilmektedir.

Basit yargılama usulü de yargılamayı sona erdiren hallerden birisidir. Basit yargılama usulünde bu uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmektedir. Böylece mahkeme tarafından hüküm tesis edilmiş olacaktır. Sanığın kabul veya reddetme gibi bir iradesi olmamakla birlikte mahkemenin taktirine bağlı olarak usulün uygulanması ile yargılama sona ermekte; usulün uygulamasına karar verilmediği taktirde genel ceza muhakemesine devam edilmektedir.

Tazminat ve diğer hukuki talepler açısından sonuçları;

Uzlaştırmaya tabi bir suç neticesinde tarafların edimli veya edimsiz anlaşmaları halinde hukuki olarak tüm taleplerinden vazgeçmiş sayılırlar ve ayrıca tazminat davası açma hakları ortadan kalkar. Mağdur ve şüpheli arasında uzlaşmanın sağlanması halinde; soruşturma veya kovuşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.

Seri muhakeme usulünün uygulanmasının kabul edilmesi tamamen şüphelinin iradesine bağlanmıştır. Şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul etmesi ile Cumhuriyet Savcısı tarafından belirlenecek ceza miktarı mahkeme tarafından onaylanmaktadır. Şüpheli için kanun ve yönetmelik kapsamında belirlenen ceza miktarı olan yaptırıma tabi tutulacaktır. Şüphelinin seri muhakeme usulünün uygulanmasını kabul etmesi ile seri muhakeme usulünün uygulanması mağdurun tazminat davası açmasına engel teşkil etmemektedir. Nitekim mevzuat hükümlerinde buna engel bir durum bulunmamaktadır. Ancak bu hususun seri muhakeme usulüne tabi suçlar bakımından ne derece uygulama bulacağı muallaktadır.

Seri muhakeme usulüne özgü durum basit yargılama usulü için de geçerlidir. Basit yargılama usulünde, usulün uygulanmasına karar verilmesi ile birlikte kanunda belirlenen ceza miktarı sanığın yaptırımı olmaktadır. Sanığın özel bir usulle yaptırıma tabi tutulması mağdurun tazminat davası açmasına engel teşkil etmemektedir. Mevzuat hükümlerinde de bu görüşün aksini iddia eden bir düzenleme bulunmamaktadır.

2.7. Süreçten Vazgeçme

Uzlaşma süreci tarafların irade beyanları ile anlaşmama hali mümkündür. Uzlaştırma Yönetmeliği’ nin 19. Maddesi ile ‘’Uzlaştırmacı görevlendirilmeden önce veya uzlaşma teklifinin reddedilmesinden sonra, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görenin aralarında uzlaşmaları hâlinde; taraflarca niteliğine uygun düştüğü ölçüde Ek-3’te yer alan Uzlaştırma Raporu Örneği' ne uygun bir uzlaşma belgesi düzenlenir.‘’ Taraflar uzlaşmama yönünde irade beyanlarında bulunsalar dahi daha sonradan tarafların aralarında düzenledikleri uzlaşma belgesi ile uzlaşma şeklinde sonuçlanması mümkündür. Tam anlamıyla irade beyanından vazgeçmeye dair hükümleri doğurmasa da hükümle tarafların uzlaştırmacı haricinde ortak irade beyanları ile anlaşmaları mümkündür.

Seri muhakeme usulünde ise, şüpheli her ne kadar teklifi kabul etse de şüpheli mahkeme tarafından hüküm kuruluncaya kadar seri muhakeme usulünün uygulanmasına yönelik iradesinden vazgeçebilir. Yönetmelikte açıkça hüküm kuruluncaya kadar şüphelinin irade beyanından vazgeçebileceğini belirtmektedir.

Basit yargılama usulünde irade beyanından vazgeçmeye ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak Asliye ceza mahkemesi tarafından verilecek karara itiraz içerisinde vazgeçmeye dair bir ibare bulunmaktadır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılmaktadır.

2.8. Kanun Yolları Açısından

Uzlaştırma prosedürü sonucunda uzlaştırmanın teklif aşamasında kalması halinde ve uzlaşmanın olumsuz sonuçlanması halinde bulunduğu evreye göre usul işlemlerine yahut yargılamaya devam edilmektedir. Uzlaşma raporunun teslimi ile herhangi bir kanun yolu öngörülmemiştir. Kanun yolu olarak nitelendirilmemekle birlikte uzlaşmanın teklif aşamasında kalması veya olumsuz sonuçlanması halinde tarafların uzlaştırmayı olmadan anlaşmaları ve uzlaştırma belgesi düzenlenmeleri imkânı tanınmıştır. Uzlaştırma sonucunda herhangi bir itiraz yolunun tanınmamış olmasında, sürecin tamamen tarafların iarede beyanları doğrultusunda gerçekleştirilmesi düşüncesi etkin olabilmektedir.

Seri muhakeme ve basit yargılama usulünde verilecek karar her ne kadar şüphelinin beyanları alınmış olsa da bu usullerde kanuni yollara imkân tanınmaktadır.  Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliği’ nin 10. Maddesi’nde şüpheliye usul hakkında yapılacak bilgilendirmenin itirazı da kapsayacağına yer verilirken 15. Maddesi’nde itiraz usulüne yer verilmektedir. Hükme göre ‘’Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda kurulan hükme genel hükümler çerçevesinde itiraz edilebilir. 5271 Sayılı CMK m.252; 251 inci madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşmektedir.

 İtiraz usulüne ise 5271 Sayılı CMK m. 267 hükmü ile yer verilmektedir. Madde hükmüne göre; Hâkim veya mahkeme kararına karşı, ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde itiraz yoluna başvurmaktadır. Kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içerisinde seri muhakeme usulü veya basit muhakeme usulü sonucunda verilen karara karşı 7 gün içerisinde itiraz edilmediği taktirde şüpheli/sanık cezası kesinleşmektedir. Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye, o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesince yapılmaktadır.

3.Uzlaştırma, Seri Muhakeme Usulü ve Basit Yargılama Usulünün Benzer  Noktaları

3.1. Usulün Getiriliş Amacı

Türkiye’ de ceza yargılama konusu dosyaların fazlalığı, yargıdaki iş yükü bilinen bir gerçektir.  Her ne kadar azami süre ilkesi ile yargılamanın belirli bir süre içerisinde gerçekleştirilmesi hedeflenmiş olsa da bu tek başına yeterli kalmamaktadır. Bunun için genel ceza muhakemesine sürecine basit suçlarda uygulanacak usuller getirilmiştir. Uzlaştırma; toplum barışını sağlamak, ceza uyuşmazlıklarının mahkeme dışında sonlandırılmasını sağlamak, iş yükünü hafifletme amacını taşıyan yeni bir düzenlemedir.

Seri muhakeme usulü ve basit yargılama usulü de aynı amacı taşımaktadır. Soruşturma aşamasında gerçekleşen seri muhakeme usulü ile kamu davası açılmasına gerek kalmaksızın yargılama yapılmaktadır.

 Basit yargılama usulü de daha az cezanın öngörüldüğü suçlarda, sürecin daha kısa sürede sona erdirilmesi ve mahkemelerde yaşanan dosya yığılmalarını asgari seviyeye indirmek için getirilmiş oldukça yeni bir usuldür.

3.2. Yeterli Şüphe Varlığı

Uzlaştırma prosedürünün ve seri muhakeme usulünün uygulanması için uygulanması için yeterli şüphenin oluşması gerekmektedir. Yeterli şüphe; kamu davası açıldığı taktirde sanığın mahkumiyet olasılığının beraat etme olasılığından yüksek olduğunu gösteren şüphe olarak nitelendirilmektedir. Uzlaştırma kurumunun uygulanması için de seri muhakeme usulünün uygulanması için de dosyada toplanan deliller açısından yeterli şüphenin varlığı gerekmektedir. 5271 Sayılı CMK m.170 doğrultusunda yeterli şüphenin varlığı halinde Cumhuriyet Savcısı tarafından kamu davası açılabilmektedir. Basit yargılama usulü kanuni şartları taşıyan Asliye Ceza Mahkemesinde yer alan dosyalar için uygulama alanı bulacağından zaten yeterli şüphenin olması dolaylı yoldan gerçekleştiği söylenebilmektedir.

3.3. Temel İlkeler Bakımından

Ceza Muhakemesi Uzlaştırma Yönetmeliği’ nin 5. Maddesi uzlaştırmanın temel ilkelerini içeren hükümler barındırmaktadır. Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliği m.5. ise; Seri Muhakeme Usulüne ilişkin temel ilkelere yer verilmektedir. Hem uzlaştırmada em de seri muhakeme usulünde şüpheli, sanık, mağdur, suçtan zarar gören veya bu kişilerin kanunî temsilcileri Türkçe bilmiyorsa veya engelli ise Kanunun 202’ nci maddesi hükmü uygulanır. Tercüman aracılığıyla dinlenme genel ceza muhakemesi ilkelerinden kıyasla da basit yargılama usulü için de uygulanmaktadır.

Uzlaştırmada; uzlaştırmacı görevi sebebiyle kendisine verilen bilgi ve belgelerin gizliliğini korur. Taraflardan birinin verdiği gizli bilgi ve belgeleri verenin iznini almadan veya kanunen zorunlu olmadıkça diğer tarafa açıklayamaz. Gizliliği koruma yükümlülüğü uzlaştırmacının görevi sona erdikten sonra da devam eder. Süreç içerisinde edinilen beyanlar kullanılamaz. Benzer hüküm seri muhakeme usulünde de bulunmaktadır. Seri muhakeme usulünün herhangi bir sebeple tamamlanamaması veya mahkemece soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyanın Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi hâllerinde, şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgeler, takip eden soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamaz. Süreç kapsamında edinilen bilgi, belge ve evraklar iki usulde de kullanılamaz. Bu ilke tarafların sürece daha güvenli başlamalarını ve irade beyanlarını serbestçe dile getirmelerini sağlamaktadır.

3.4. İddianamenin İadesi Bakımından

5271 Sayılı CMK m.174; İddianamenin iade sebepleri içerisinde, ön ödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde ön ödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenmesi halinde iddianamenin iade edileceği belirtilmektedir. Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliğinin 5. Maddesi; Seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan suçlarda bu usul uygulanmaksızın düzenlenen iddianame Cumhuriyet başsavcılığına iade edilir. Hükmünü içermektedir. Maddeler hükmü ile uzlaştırmaya tabi bir suçun veya seri muhakeme usulüne tabi bir suçun vuku bulduğu durumlarda bu usullere başvurulmaksızın kamu davasının açılması için iddianamenin düzenlenmesi, iddianamenin iade sebeplerinden birisidir. Kamu davası açılması için yeterli şüphenin olduğu durumda Cumhuriyet Savcısının kanuni şartların taşıması halinde ilgili suç için uzlaştırma veya seri muhakeme usullerinin uygulanması için gerekli işlemleri yapması gerekmektedir. Bu işlemleri yapmaksızın kamu davasının açılması için iddianame hazırlaması halinde iddianame iade edilecek ve uzlaştırma veya seri muhakeme usulünün uygulanması akabinde işlemlere devam edilmesi talep edilecektir.