T.C.

Yargıtay

1. Ceza Dairesi

2024/6057 E., 2025/420 K.

"İçtihat Metni"

UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ
TALEBİNDE BULUNAN: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TALEP YAZISININ TARİHİ: 12.09.2024
TALEP KONUSU: Hakkında beraat kararı verilen ve Otomatik CMK Atama Sisteminden (OCAS) atanan zorunlu müdafii ile temsil olunan sanık lehine ya da mahkumiyet durumunda Otomatik CMK Atama Sisteminden (OCAS) atanan zorunlu mağdur vekili lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretinin hükmedilip hükmedilemeyeceğine ilişkin

TALEPTE BULUNULAN
İLGİLİ KURUL KARARI: Konya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 06.05.2024 tarih ve 2024/4 sayılı uyuşmazlığın giderilmesi talebi
İlgili Evrak İncelenerek Gereği Düşünüldü:
Uyuşmazlığın Konusu:

21.09.2023 tarih ve 32316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1 maddesinde yer alan, "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekil ile temsil edilen katılan lehine bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir. Bu hüküm, katılanın 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen vekili bulunması durumunda kovuşturma için ödenen ücret mahsup edilerek uygulanır." ve tarifenin 14/4 maddesinde yer alan "Beraat eden ve vekil veya müdafi ile temsil edilen sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir. Bu hüküm, sanığın 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafii bulunması durumunda kovuşturma için Hazineden alınan ücretin mahsubu suretiyle uygulanır." düzenlemelere istinaden hakkında beraat kararı verilen ancak Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen zorunlu müdafii ile temsil olunan sanık lehine ya da mahkumiyet durumunda Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen zorunlu mağdur vekili lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceğine ilişkindir.

Uyuşmazlığın Giderilmesi Talebine Konu Kararlar:

a)Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi'nin 2024/527-505 E-K sayılı kararında;
"CMK 150/2-3 maddesinden doğan zorunluluk ya da baro tarafından görevlendirilen müdafi nedeniyle beraat eden lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiği şeklinde yorumlanmaması gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine," kesin olarak karar verildiği,

b)Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin 2024/560-503 E-K sayılı kararında;
"CMK 150/2-3 maddesinden doğan zorunluluk ya da baro tarafından görevlendirilen müdafi nedeniyle beraat eden lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiği şeklinde yorumlanmaması gerekçesi ile vekalet ücretine ilişkin fıkranın tamamen çıkartılarak düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine," temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği,

c)Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin 2023/995 - 2024/28 E-K sayılı kararında;
"Sanığın üzerine atılı suçun nevi ve gerektirdiği ceza miktarına göre zorunlu olarak sanığa müdafii görevlendirildiğinden sanık lehine vekalet ücretine hükmolunması hususu usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle vekalet ücretine ilişkin fıkranın tamamen çıkartılarak düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine," temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği,

d)Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi'nin 2024/769-467 E-K sayılı kararında; "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/4 maddesi gereğince sanık lehine hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilebilmesi için sanık tarafından verilmiş usulüne uygun olarak bir vekaletnamenin olması gerektiği ancak sanık müdafinin zorunlu müdafi olarak atandığı, yine sanık müdafi tarafindan dosyaya vekaletnamenin bulunmadığı gerekçesiyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği istinaf başvurusunun esastan reddine," kesin olarak karar verildiği,

e)İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi'nin 2023/373/-4026 E-K sayılı kararında;
"CMK 150/2-3 maddesinden doğan zorunluluk ya da baro tarafından görevlendirilen müdafi nedeniyle beraat eden lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiği şeklinde yorumlanmayacağı, soruşturma ya da kovuşturma aşamalarında ister zorunluluk nedeniyle isterse sanığın talebi üzerine müdafi görevlendirilmesi ve sanığın aynı kovuşturmada kendisini vekille temsil ettirmesi ve beraatine karar verilmesi halinde hükmolunması gereken vekalet ücretinden görevlendirilen müdafi nedeniyle hazine tarafından ödenmesi gereken vekalet ücretinin mahsubuna karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle baro
tarafından görevlendirilen müdafiler lehine vekalet ücretine hükmolunmamasında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine," kesin olarak karar verildiği,

f)Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin 2024/404-397 E-K sayılı kararında;
"CMK 150/2-3 maddesinden doğan zorunluluk ya da baro tarafından görevlendirilen müdafi nedeniyle beraat eden lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiği şeklinde yorumlanmayacağına," ilişkin kesin olarak karar verildiği,

g)Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi'nin 2024/68-114 E-K sayılı kararında;
"Hükmolunan vekalet ücretinden, görevlendirilen müdafi nedeniyle Hazine tarafından ödenmesi gereken vekalet ücretinin mahsubuna düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine," temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 12.09.2024 tarihli mütalaasında özetle;

"21/09/2023 tarih ve 31316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1 maddesinde yer alan "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekil ile temsil edilen katılan lehine bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir. Bu hüküm, katılanın 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen vekili bulunması durumunda kovuşturma için ödenen ücret mahsup edilerek uygulanır." hükmüne istinaden hakkında beraat kararı verilen ancak OCAS sisteminden tayin olunan zorunlu müdafii ile temsil olunan sanık lehine (veya zorunlu vekil ile temsil edilen katılan lehine) vekalet ücretine hükmedilip, hükmedilemeyeceğine ilişkin Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Daireleri kararları arasındaki uyuşmazlığın, 5235 sayılı Kanun'un 35/3. maddesi uyarınca, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 2024/527-505 E-K sayılı kararı, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 2024/769-467 E-K sayılı kararı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin 2023/3738-4026 E-K sayılı kararı ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 2024/404-397 E-K sayılı kararlarındaki görüş ve kabul doğrultusunda giderilmesi arz ve talep olunur." şeklinde görüş bildirmiştir.

İlgili Mevzuat:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu;
Şüphelinin veya sanığın müdafi seçimi
Madde 149 – (1) Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilir; kanunî temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir.

Müdafiin görevlendirilmesi
Madde 150 – (Değişik: 6/12/2006 – 5560/21 md.)
(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.

(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir

(3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.

(4) Zorunlu müdafilikle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Mağdur ile şikâyetçinin hakları
Madde 234 - (2) Mağdur, onsekiz yaşını doldurmamış, sağır veya dilsiz ya da meramını ifade edemeyecek derecede malûl olur ve bir vekili de bulunmazsa, istemi aranmaksızın bir vekil görevlendirilir.

Madde 239 – (1) (Değişik: 24/7/2008-5793/41 md.) Mağdur veya suçtan zarar gören davaya katıldığında, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteyebilir.

(2) Mağdur veya suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede akıl
hastası olması halinde avukat görevlendirilmesi için istem aranmaz.

Yargılama giderleri
Madde 324 – (1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.

(2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.

(3) Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hâkim belirler.

(4) Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kişisel haklara ilişkin kararlar, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir. (Ek cümle: 2/7/2012-6352/100 md.) Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.

(5) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli,sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın
giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır.

Sanığın yükümlülüğü
Madde 325 – (1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.

(2) (Değişik: 6/12/2006-5560/27 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.

(3) Yargılamanın değişik evrelerinde yapılan araştırma veya işlemler nedeniyle giderler meydana gelmiş olup da, sonuç sanık lehine ortaya çıkmış ise, bu giderlerin sanığa yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında mahkeme, bunların kısmen veya tamamen Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verir.

(4) Hüküm kesinleşmeden sanık ölürse, mirasçılar giderleri ödemekle yükümlü tutulmazlar.
Beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi hâlinde gider
Madde 327 – (1) Hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişi, sadece kendi kusurundan ileri gelen giderleri ödemeye mahkûm edilir.

(2) Bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderler, Devlet Hazinesince üstlenilir.

Yönetmelik
Madde 333 – (1) Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, aksine hüküm bulunmadıkça, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılır.

5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu;

Müdafi ve vekil ücreti
Madde 13- (Değişik: 6/12/2006-5560/30 md.)

(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır.

(2) Bu madde uyarınca yapılacak ödeme ve uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar Türkiye Barolar Birliğinin
görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

02.03.2007 tarih ve 26450 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik;

Dayanak
MADDE 3 – (Değişik:RG-7/11/2020-31297)
(1) Bu Yönetmelik, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 177 nci maddesi, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 150, 234 ve 239 uncu maddeleri ile 23/3/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Müdafi veya vekillerin görevlendirilmesi
MADDE 5– (1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, görevlendirilecek müdafie yapılacak ödemelerin yargılama giderlerinden sayılacağı ve mahkûmiyeti hâlinde kendisinden tahsil edileceği hususu hatırlatılarak talep ettiği takdirde barodan bir müdafi görevlendirmesi istenir.

(2) Şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malûl veya sağır ve dilsiz ise ya da hakkında alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı soruşturma ya da kovuşturma yapılıyorsa istemi aranmaksızın barodan bir müdafi görevlendirmesi istenir. Ancak bunun için şüpheli veya sanığın müdafiinin olmaması şarttır.

(3) İkinci fıkrada sayılan hâllerde kovuşturma aşamasında sanığa iddianamenin tebliği için çıkarılan çağrı kâğıdına ayrıca "tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde müdafii bulunup bulunmadığını bildirmesi, bildirimde bulunmadığı takdirde barodan bir müdafi görevlendirmesinin isteneceği, görevlendirilen müdafie ödenecek ücretin yargılama giderlerinden sayılacağı ve mahkûmiyeti hâlinde kendisinden tahsil edileceği" hususunu hatırlatan meşruhat verilir. Sanığın tutuklu olması hâlinde Ceza Muhakemesi Kanununun 176 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince yapılan işlemler sırasında yukarıda belirtilen meşruhat hatırlatılır. Sanık tarafından bildirimde bulunulmadığı, tebligat yapılamadığı veya tutuklu sanığın müdafii olmadığını bildirmesi hâlinde duruşma günü beklenmeksizin barodan bir müdafi görevlendirmesi istenir.

(4) Vekili bulunmayan mağdur, şikâyetçi veya katılanın talep etmesi hâlinde, barodan bir vekil görevlendirmesi istenir.

(5) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince mağdur veya suçtan zarar gören için zorunlu olarak vekil görevlendirilmesi gereken hâllerde istemi aranmaksızın barodan bir vekil görevlendirmesi istenir. Ancak bunun için mağdur veya suçtan zarar görenin vekilinin olmaması şarttır.

Ücret
MADDE 8 – (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak hazırlanacak "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife" gereğince ödenecek meblâğ Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanır.
(2) (Değişik:RG-10/6/2011-27960) Müdafi veya vekilin görevi gereği yaptığı zorunlu yol giderleri ile kendisi tarafından karşılanması durumunda temyiz, istinaf ve itiraz harçları ayrıca ödenir.

(3) (Değişik:RG-10/6/2011-27960) Müdafi veya vekile Tarife gereğince ödenen meblâğ, zorunlu yol giderleri ve müdafi veya vekil tarafından ödenen temyiz, istinaf ve itiraz harçları yargılama giderlerinden sayılır.

Tarife
MADDE 9 – (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile ödenecek meblâğ, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından her yıl Aralık ayında hazırlanan ve 1 Ocak tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenen Tarifede gösterilir. Tarife ayrıca Resmî Gazete’de yayımlanır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu;
Avukatlık sözleşmesinin kapsamı
Madde 163 – (Değişik: 2/5/2001 - 4667/76 md.)
Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması gerekir. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır. Yasaya aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir.
Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz.

Avukatlık ücreti
Madde 164 – (Değişik: 2/5/2001 - 4667/77 md.)
Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.

Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması
Madde 168 – (Değişik: 2/5/2001 - 4667/81 md.)
Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16/6/2009-5904/35 md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.

Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.

21/09/2023 tarih ve 32316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi;

Ceza davalarında ücret
MADDE 14- (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekil ile temsil edilen katılan lehine bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir. Bu hüküm, katılanın 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen vekili bulunması durumunda kovuşturma için
ödenen ücret mahsup edilerek uygulanır.

(2) Ceza hükmü taşıyan özel kanun, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda bu Tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.

(3) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, bu Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmının ikinci bölümünün dokuzuncu sırasındaki ücretten az, on üçüncü sırasındaki ücretten fazla olamaz.

(4) Beraat eden ve vekil veya müdafi ile temsil edilen sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir. Bu hüküm, sanığın 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafii bulunması durumunda kovuşturma için Hazineden alınan ücretin mahsubu suretiyle uygulanır.

(5) Ceza mahkemelerinde görülen tekzip, internet yayın içeriğinden çıkarma, idari para cezalarına itiraz gibi başvuruların reddi, kabulü veya ilk derece mahkemesinin kararına yapılan itiraz üzerine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması halinde işin duruşmasız veya duruşmalı oluşuna göre ikinci kısım birinci bölüm 1. sıradaki iş için öngörüldüğü şekilde avukatlık ücretine hükmedilir. Ancak başvuruya konu idari para cezasının miktarı bu Tarifenin ikinci kısım birinci bölüm 1. sıradaki iş için öngörülen maktu ücretin altında ise idari para cezası kadar avukatlık ücretine hükmedilir. (03.10.2024 tarih 32681 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren AAÜT'de de aynı düzenleme korunmuştur.)
Şeklinde düzenlemeler mevcuttur.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun), 149/1. maddesinde vekalet sözleşmesine dayalı müdafilik, 150/1. maddesinde isteğe bağlı müdafilik, 150/2-3, 74, 101/3, 204 ve 247. maddelerinde zorunlu müdafilik durumları, mağdur ve şikayetçiler içinde 5271 sayılı Kanun'un 234/1-a/3, b/5 maddelerinde isteğe bağlı vekillik, aynı Kanun'un 234/2 ve 239/1. maddelerinde de zorunlu vekillik durumları düzenlenmiştir.

5271 sayılı Kanun'un "Yargılama giderleri" başlıklı 324/1. maddesinde harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemelerin yargılama gideri olduğu belirtildikten sonra "Beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi hâlinde gider" başlıklı 327/2. maddesinde, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderlerin Devlet Hazinesince üstlenileceği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun "Sanığın Yükümlülüğü" başlıklı 325/1. maddesi uyarınca cezaya veya güvenlik tedbirine mahkum edilmesi halinde bütün yargılama giderlerinin sanığa yükletileceği belirtilmiştir.

5271 sayılı Kanun'un 150/4. maddesinde "Zorunlu müdafilikle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir" hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 333. maddesinde ise 5271 sayılı Kanun'un öngördüğü yönetmeliklerin aksine hüküm bulunmadıkça, ilgili Bakanlıkların görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacağı düzenlenmiştir.

5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un (5320 sayılı Kanun) 13/1. maddesinde ise, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafie ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücretin, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödeneceği ve bu ücretin, yargılama giderlerinden sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun'un 13/2. maddesinde de bu madde uyarınca yapılacak ödeme ve uygulamaya ilişkin usûl ve esasların ise Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği belirtilmiş olup bu hükme istinaden Adalet Bakanlığı tarafından 02.03.2007 tarih ve 26450 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik" (Yönetmelik) hazırlanmıştır. Yukarıda değinilen Kanun ve Yönetmelik doğrultusunda da Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafie ve vekile ödenecek ücrete ilişkin olarak 01.01.2024 tarihinden itibaren uygulanacak 13/1/2024 tarihli ve 32428 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığının "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2024 Yılı Tarifesi" hazırlanmıştır.

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 163. maddesinde, avukatlık sözleşmesinin ve ücretinin taraflarca serbestçe düzenlenebileceği, 164. maddesinde, avukatlık ücretinin avukatın yaptığı hukuki yardımın karşılığının olduğu belirtilmiş, 168. maddesinde de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) nasıl hazırlanacağı düzenlenmiştir. Bu maddeyle Türkiye Barolar Birliği'ne serbest avukatlık faaliyetleri kapsamında, yani vekalet sözleşmesine dayalı olarak yapılan hukuki yardımlarda uygulanacak asgari ücret tarifesini belirleme yetkisi verilmiş olup buna göre her yıl Türkiye Barolar birliği tarafından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hazırlanmaktadır.

Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince atanan zorunlu müdafilerin ve vekillerin ücretleri ise, 5320 sayılı Kanun'un 13. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik" ile düzenlenmiştir. Bu yönetmeliğin 9. maddesi, zorunlu müdafi ve vekil ücretlerinin, Türkiye Barolar Birliği'nin görüşü alınarak, Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından birlikte belirlenecek bir tarife ile ödeneceğini açıkça hükme bağlamıştır. Bu düzenlemeler uyarınca Türkiye Barolar Birliği'nin Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince atanan zorunlu müdafi ve vekil ücretleri üzerinde herhangi bir düzenleme yetkisi bulunmadığından AAÜT'nin 14/1 ve 14/4 maddeleri ile getirilen düzenlemelerde yetki aşımı olduğu kabul edilmelidir.

Bu açıklamalar ışığında; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesine dayanılarak Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanıp, Adalet Bakanlığı'nın onayıyla yürürlüğe giren bir düzenleyici işlem olması, 5271 sayılı Kanun ya da ilgili diğer kanunlarda Türkiye Barolar Birliği'ne Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince atanan zorunlu müdafi veya vekil ücretlerine ilişkin düzenleme yapabilme yetkisi verildiğine dair açık bir hüküm de bulunmaması nedenleriyle tarifede yapılan düzenlemelerin uygulama yeri bulunmadığı kabul edilmiştir.

KARAR:
21.09.2023 tarihli ve 32316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/1 ve 14/4. maddelerinde belirlenen hususunun, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ile temsil edilen sanık lehine ve yine Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen zorunlu vekil ile temsil edilen mağdur lehine hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile düzenleme olanağının bulunmadığı anlaşılmakla,

Dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,Talebe uygun olarak oy birliği ile evrak üzerinden 16.01.2025 tarihinde karar verildi.