T.C.
Yargıtay
12. Ceza Dairesi
2013/28861 E., 2014/18985 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK'nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/4, 50/6, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, meydana gelen olayda asli derecede kusurlu olduğu kabul edilen sanık hakkındaki temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından; dosya arasında bulunan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin raporunda sanığın olayda asli kusurlu olduğu anlaşılmakla, soruşturma aşamasında dosyanın tevdi edilmesi sureti ile kovuşturma aşamasında ise keşif üzerine aynı bilirkişiden rapor alınması esasa etkili bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan "failin kastının ağırlığı" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2- TCK'nın 50. maddesi 6. fıkrasının tedbirlerle sınırlı olduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK'nın 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca hükmedilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK'nın 50/6. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olmakla, hükmün 1. bendinden “sanığın kastı” ibaresinin çıkartılması, hükmün 4. bentten “ aynı kanunun 50/6 hükmü gereğince hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmadığı veya başlanıp da devam edilmediği takdirde para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına,” ibarelerinin çıkartılmasıyla yerine "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına " ibarelerinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
12. Ceza Dairesi
2013/21581 E., 2014/14099 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık ... hakkında: TCK'nın 85/2, 62/1, 50/1-a/4, 52/2, 4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet.
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tebliğname başlığında katılan sanık ...'da gösterilmiş ise de, katılan sanık vekilinin temyiz dilekçesinin içeriğine göre, temyizinin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu anlaşılmakla bu hükme hasren yapılan incelemede;
Dosya arasında bulunan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin raporundan, sanığın olayda asli kusurlu olduğu anlaşılmakla, soruşturma aşamasında dosya üzerinden, kovuşturma aşamasında ise keşif üzerine aynı bilirkişiden rapor alınması, esasa etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sanığın kusurunun bulunmadığına ve eksik incelemeye, katılan vekilinin kusur durumuna ve cezanın az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 09/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
---
T.C.
Yargıtay
12. Ceza Dairesi
2013/15081 E., 2014/6545 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/1, 62/1, 50/4, 52/2-4, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya arasında bulunan kaza tespit tutanağı ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin raporlarından sanığın olayda tam kusurlu olduğu anlaşılmakla, soruşturma aşamasında dosyanın tevdi edilmesi sureti ile, kovuşturma aşamasında ise keşif üzerine aynı bilirkişiden rapor alınması esasa etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış olup, sanığın ekonomik durumu göz önünde bulundurularak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında 2 yıl 6 ay olarak belirlenen sonuç hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nın 50/4. maddesi gereğince günlüğü 20 TL'den paraya çevrilirken senenin 365 gün yerine 360 gün kabulü sonucu 18200 TL yerine 18000 TL para cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 4. paragrafında yer alan “900 gün” ve “18000 TL” ibareleri çıkartılarak, yerlerine sırası ile “910 gün” ve “18200 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





