T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2021/3372 E., 2021/4925 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 04/02/2021 tarih, 2020/9463 Esas - 2021/1136 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda haline münasip evi üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce kararın araştırmaya yönelik olarak bozulduğu, bozma üzerine mahkemece verilen şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına ilişkin kararın Dairemizce onandığı, alacaklının karar düzeltme talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Meskeniyet iddiası İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca taşınmazlar yönünden geçerli olup taşınır hükmündeki enkaz yönünden böyle bir iddianın dinlenmesi mümkün değildir. Ancak taşınmazın tapu kaydında şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkı bulunması durumunda meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Dairemizin 16.4.2019 tarih ve 2018/6810 E. - 2019/6436 K. sayılı bozma ilamında da bu hususa değinilmiştir.

Somut olayda, şikayet konusu yerin tapu kaydında buranın İzzet Paşa adına kayıtlı olup şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkının bulunmadığı, bu suretle borçluya ait enkaz niteliğinde menkul olduğu anlaşılmıştır.

O halde mahkemece, şikayete konu yerin tapu kaydında şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı yada kurulmuş bir intifa hakkı bulunmadığından, enkaz niteliğindeki taşınır hakkında meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın Dairemizce bu gerekçe ile bozulması gerekirken maddi hataya müsteniden onandığı ve Dairemizin 16.4.2019 tarih ve 2018/6810 E. - 2019/6436 K. sayılı bozma ilamının araştırmaya yönelik olduğu anlaşıldığından, onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir

SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 04.02.2021 tarih ve 2020/9463 E. - 2021/1136 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2019/12438 E., 2020/6501 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi 3. kişi idarenin icra mahkemesine başvurusunda; hazineye ait taşınmaz üzerine takip borçlusu tarafından yapılmış olan prefabrik yapının 4706 Sayılı Yasanın 5. maddesinin son fıkrası gereği hazineye intikal ettiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün enkaz haczi işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, yapının mülkiyetinin hazineye geçtiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin istinaf talebi üzerine bölge adliye mahkemesince taşınmazın 2007 tarihinden itibaren borçlu tarafından işgal edildiğinin tespit edildiği, 4706 Sayılı Yasanın 5. maddesi kapsamında olmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin kabulüne, şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

4706 sayılı Yasa'nın 19.07.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4916 sayılı Yasa'nın 5. maddesinin son fıkrası " ...Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder..." hükmünü içermektedir.

Somut olayda; Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2018/5385 esas sayılı takip dosyası borçlusu ... ’in hazineye ait ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 292 parsel numaralı taşınmazın 3.263,00 m2.lik bölümü üzerinde prefabrik yapı inşa ederek taşınmazı 2007 tarihinden itibaren işgal ettiğinin ... Milli Emlak Müdürlüğünün 20/02/2014 tarihli “taşınmaz tespit tutanağı” ile tespit edildiği, prefabrik yapının fiilen enkaz haczi yapılması için Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2018/5385 Esas sayılı takip dosyasından yazılan talimat ile ... İcra Müdürlüğünce 10/05/2018 tarihinde enkaz haczi yapıldığı görülmüştür.

Borçlunun, hazineye ait taşınmazı, 4706 sayılı Yasa'nın 5. maddesinin son fıkrasının yürürlük tarihi olan 19/07/2003 tarihinden sonra 2007 tarihinden itibaren işgal ettiği görülmekle enkaz haczine konu yapının hazine mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekir.

O halde; şikayetçi 3. kişi idarenin şikayetinin kabulü ile enkaz haczinin iptaline karar verilmesi gerekirken, bölge adliye mahkemesince yanılgılı değerlendirmeyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 17.07.2019 tarih ve 2019/207 - 1690 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2016/9971 E., 2016/12962 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurudan haline münasip evi üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını istediği mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda gecekondu niteliğinde olduğu tespit edilen evle ilgili meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Meskeniyet iddiası İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca taşınmazlar yönünden geçerli olup taşınır hükmündeki enkaz yönünden böyle bir iddianın dinlenmesi mümkün değildir. Ancak taşınmazın tapu kaydında şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkı bulunması durumunda meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.

Somut olayda, şikayet konusu yer, borçluya ait enkaz niteliğinde menkuldür. Tapu kaydında anılan yer Hazine adına kayıtlı olup adı geçen borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkı da bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, resmi sicile kayıtlı malların haczi kaydına işletilmek suretiyle yapılır. Resmi sicile kayıtlı olmayan taşınırların haczi ise icra müdürlüğünce fiilen haciz işlemi yapılmak suretiyle yerine getirilir.

Taşınır hükmündeki enkaz yönünden geçerli bir haciz işleminin varlığı, icra müdürlüğünce mahalline gidilerek fiilen haciz işlemi yapılmasıyla mümkündür.

Somut olayda, şikayet konusu enkaz ile ilgili icra müdürlüğünce fiili bir haciz işlemi yapılmadığı, ... Belediyesi' ne yazılan yazı doğrultusunda adresi belirtilen taşınmazın numarataj kayıtlarına ve tapusuz beyan kaydına haciz şerhi işlendiği görülmüştür. Buna göre geçerli bir haczin varlığından söz edilemez.

Bu durumda geçerli bir haciz işlemi bulunmadığından haczedilmezlik şikayetinin de konusu yoktur.

O halde mahkemece konusu bulunmayan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.