T.C.
Yargıtay
3. Ceza Dairesi
2019/5428 E., 2019/12060 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Kamuya yararlı işte çalışma seçenek tedbiri
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Tekerrüre esas sabıkası olan sanık hakkında TCK'nin 58/3. maddesi gereğince TCK'nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası seçildikten sonra sabıkası nedeniyle mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması gerekirken, seçilen hapis cezasının TCK'nin 50/1-f maddesindeki tedbire çevrilerek sonuç ceza tedbir olduğundan tekerrür hükümlerinin uygulanamaz hale getirilmesi,
2) Sanık hakkında hüküm kurulurken, kısa kararda yer verilmediği halde gerekçeli kararda tekerrüre esas sabıkası nedeniyle mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması yoluna gidildiğinden bahisle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.05.2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında silahla kasten yaralama suçundan TCK’nin 86/2, 86/3-e, 29, 62, 50/1-f maddeleri gereğince verilen 3 ay 22 gün hapis cezasının 56 gün süreyle kamuya yararlı işte çalıştırma seçenek yaptırımına çevrilmesine ilişkin verilen kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun sistematiğinde kısa süreli hapis cezasının “seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi hükmü kuran mahkemenin takdirindedir. Mahkeme bu takdir yetkisini, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre kullanacaktır.
Konu ile ilgili olarak madde metninde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilebilmesi için kişinin daha önce suç işlememiş olması bir şart olarak aranmamaktadır. Başka bir anlatımla kişinin daha önce suç işlemiş olması, bilahare işlediği suçtan dolayı mahkum olduğu kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesine mutlak bir engel teşkil etmemektedir. Hakim, kişinin daha önce işlemiş olduğu suçu, bu suçun cinsini, bu suçtan dolayı hükmolunacak cezayı, bu cezanın seçenek yaptırımlardan birine çevrilmiş olup olmadığını, ertelenmiş olup olmadığını, suçlunun kişiliği ile ilgili olarak değerlendirecektir.
Kanun koyucu Türk Ceza Kanunu'nun 58/1. maddesinde tekerrürü kural olarak benimsedikten sonra tekerrür şartlarını açıklarken aynı maddenin 3. fıkrasında seçimlik ceza olarak öngörülen suçlar yönünden bir sınırlama getirmiş, yine aynı Kanun’un 50/2. maddesinde de seçimlik cezalardan hapis cezayı tercih edildikten sonra, açıkça artık bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği hükmünü getirmiş diğer seçenek yaptırımlarla ilgili bir yasaklamayı bilinçli olarak öngörmemiştir. Aksi kabul kanunda olmayan bir hususun ihdası anlamına gelecektir. (Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler Prof. Dr. ..., Prof Dr....., sayfa 532)
Kanun koyucu tarafından 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’unda tekerrür şartlarının varlığı halinde kısa süreli hapis cezalarının tedbire çevrilmesi yasaklanmadığından kanun koyucunun öngörmediği bir şekilde TCK’nin 58. maddesindeki metnin sanığın aleyhine yorumlanarak kanunda olmayan bir husus ihdas edildiğinden; çoğunluğun (1) no.lu bozma hususundaki görüşüne katılmıyorum.
----
T.C.
Yargıtay
3. Ceza Dairesi
2020/5605 E., 2020/6918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet cezası
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 58/3. maddesi gereğince aynı Kanun'un 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine rağmen, hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nin 50/1-d maddesi gereğince 4 ay süreyle mağdurun bulunduğu yerlere gitmekten yasaklanması seçenek tedbirine çevrilmesi ve buna bağlı olarak tekerrür hükümlerinin uygulanmasının imkansız hale getirilmesi,
2)Sanık hakkında 8 yaşındaki mağdura karşı bıçakla basit yaralama suçunu işlediği iddiasıyla 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e bendi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, mahkeme tarafından sanığa 5237 sayılı TCK'nin 86/3-b bendi gereğince ek savunma hakkı tanınarak sanığın eyleminin beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı bıçakla basit yaralama olarak kabul edilmesine rağmen sadece 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e bendi ile hüküm kurulması, 5237 sayılı TCK'nin 86/3-b bendinin hükümde gösterilmemesi,
Kabule göre;
3)Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nin 50/1-(d) maddesi uyarınca "mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma seçenek tedbirine" çevrilmesi ile yetinilmesi gerekirken, mahkumiyet hükmünde infazı kısıtlar şekilde "4 ay süreyle mağdur ...'in bulunduğu yerlere gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesine'' karar verilmesi,
Muhalefet şerhi ektedir.
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında bıçakla, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten basit yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-b-e, 62, 50/1-d maddeleri gereğince verilen 7 ay 15 gün hapis cezasının 4 ay süreyle mağdurun bulunduğu yerlere gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesine ilişkin verilen kararda,
5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un sistematiğinde kısa süreli hapis cezasının “seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi hükmü kuran mahkemenin takdirindedir. Mahkeme bu takdir yetkisini, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre kullanacaktır.
Konu ile ilgili olarak madde metninde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilebilmesi için kişinin daha önce suç işlememiş olması bir şart olarak aranmamaktadır. Başka bir anlatımla kişinin daha önce suç işlemiş olması, bilahare işlediği suçtan dolayı mahkum olduğu kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesine mutlak bir engel teşkil etmemektedir. Hakim kişinin daha önce işlemiş olduğu, suçu, bu suçun cinsini, bu suçtan dolayı hükmolunacak cezayı, bu cezanın seçenek yaptırımlardan birine çevrilmiş olup olmadığını, ertelenmiş olup olmadığını, suçlunun kişiliği ile ilgili olarak değerlendirecektir.
Kanun koyucu Türk Ceza Kanunu’nun 58/1. maddesinde tekerrürü kural olarak benimsedikten sonra tekerrür şartlarını açıklarken aynı maddenin 3.fıkrasında seçimlik ceza olarak öngörülen suçlar yönünden bir sınırlama getirmiş, yine aynı Kanun’un 50/2. maddesinde de seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edildikten sonra, açıkça artık bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği hükmünü getirmiş diğer seçenek yaptırımlarla ilgili bir yasaklamayı bilinçli olarak öngörmemiştir. Aksi kabul kanunda olmayan bir hususun ihdası anlamına gelecektir. (Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler Prof. Dr. Mahmut Koca, Prof Dr. İlhan Üzülmez sayfa 532) Kanun koyucu tarafından 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’unda tekerrür şartlarının varlığı halinde kısa süreli hapis cezalarının tedbire çevrilmesi yasaklanmadığından kanun koyucunun öngörmediği bir şekilde TCK’nin 58. maddesindeki metnin sanığın aleyhine yorumlanarak, kanunda olmayan bir husus ihdas edilerek onanması gereken hükmün bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.