T.C.

Yargıtay

6. Ceza Dairesi

2023/11021 E., 2025/7 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2020/763 E., 2020/2755 K.

SUÇ : Şantaj

HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet kararı kaldırılarak kurulan mahkumiyet kararı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Yapılan ön inceleme neticesinde; sanık hakkında kurulan hükmün temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. İlk Derece

Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.12.2019 tarihli ve 2017/258 Esas, 2019/990 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/1-2.cümle, 43/2-1, 53/1-2-3, 58/6. maddeleri uyarınca 1 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

B. İstinaf

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 16.12.2020 tarihli ve 2020/763 Esas, 2020/2755 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Bakanlık vekili ile katılan ... vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile, duruşmalı yapılan inceleme neticesinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, sanığın şantaj suçundan 5237 sayılı Kanun'un 107/2-1, 43, 52/2, 53, 58/6-7. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 120,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi

Sanığın katılana yönelik gerçekleştirmiş olduğu şantaj suçundan takdiren verilen hapis cezasının yasaya aykırı olduğuna, davaya katılma taleplerinin kabul edilmesine karşın Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği anlaşıldığından, katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde, düzeltme nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Anayasamızın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10/2-3 maddesinde;

“Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz ve çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 2/d maddesinde yer alan “şiddet” tanımına göre;

“Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı” ifade eder.

Aynı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasında da davaya katılma konusuyla ilgili olarak;

“Bakanlık, gerekli görmesi hâlinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî, hukukî her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda pozitif ayrımcılığa tabi tutulan yaşı küçük mağdur ...'nin, 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet mağduru olması nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının aynı Kanun’un 20/2. maddesi uyarınca davaya katılmasında isabetsizlik görülmediğinden, katılan kurum vekilinin temyiz isteğinin kabulü ile, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine avukatlık asgari ücret tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırılık görülmüş ise de bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

III. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet kararını kaldırarak kurduğu mahkumiyet hükmünün, 5271 sayılı Kanun’un 302/2-4. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesinin hüküm fıkrasının mahsus yerine; “Katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı lehine 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılan Bakanlığa ödenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

06.01.2025 tarihinde karar verildi.