Tapuları ellerinden alınan köy halkının bir anda evsiz ve yurtsuz kaldığını ifade eden Dibekçiler Köyü Muhtarı Adem Gökoğlu, evlerinin yanı sıra tarlaları ve bahçelerinin de orman arazisi kapsamına alındığını, bu nedenle mağdur duruma düştüklerini söyledi. İçinde oturdukları evlerinin bile kendilerine ait olmadığını anlatan Gökoğlu, "Köyümüze gelen kadastro memurları, alınan kararlara 10 yıl boyunca itiraz etme hakkımızın bulunduğunu söylediler, ancak itiraz edersek, çıkacak 2B yasasından faydalanamayacağımızı da söyleyince itiraz edemedik, çünkü öyle bir durum olursa, az sayıda köylümüzün elinde kalan az miktardaki arazi tapularının da iptal edileceği endişesini taşıdık" dedi.

Yaşadıkları sıkıntılı durumdan kurtulmak için bugüne kadar çeşitli yerlere başvurduklarını, ancak başvurdukları yerlerin kendilerini hep başka kurumlara yönlendirdiğini anlatan Gökoğlu, dertlerine çare bulmak için resmi muhatap bulamadıklarından yakındı. Gökoğlu, şöyle konuştu.

"Dibekçiler Köy halkı, devlet tarafından ödüllendirilmesi gerekirken cezalandırıldı. Köylümüz yüz yıllardır bu coğrafyada yaşamakta. Atalarımız, dağın başına kurdukları bu köyün topraklarını imar ederek üretime kazandırdı. Eskiden köyümüzde hayvancılık yoğun olduğunda, arazilerimize özellikle bakım yapılmaz, ekilip biçilmez, hayvanlar için otlak olarak kullanılırdı. Ama şimdi köylümüz tarıma ağırlık verdi ve arazilerimiz oldukça bakımlı hale geldi. Halen köyümüzdeki bahçeler Tire’nin en bakımlı, en verimli ve en güzel bahçeleridir. Ama köyümüzde topu topu 10-15 kişinin ufak çaplı bahçesine ait tapu elimizde kaldı. Bir de muhtarlık binamızın, camimizin, okulumuzun, su depomuzun ve mezarlığımızın tapuları köy sandığımızda. Koskoca köyün elinde bunların dışında hiç tapu yok. Köylümüz sattığı ürünün vergisini veriyor, vatandaşlık görevlerini yerine getiriyor. Seçimler geldiğinde bizden oy istiyorlar, ancak devletimizden bir türlü istediğimiz ilgiyi göremiyoruz. Şimdi bizim köyümüz var mı, yok mu anlayamadık."

Kullandıkları arazilerin Osmanlı döneminden kalma tapuları bulunduğunu anlatan Gökoğlu, bu tapuların artık hükümsüz olduğunu söyledi.

"BELGELER İBRAZ EDİLSEYDİ DEĞERLENDİRİLİRDİ"

Öte yandan, konuyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Tire Tapu ve Kadastro Müdürü Hüseyin Akdi, Dibekçiler köyünün tapu ve kadastro bakımından Tire’ye, orman arazileri kapsamında ise Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı olduğunu kaydetti.

Köylerde yapılan tapu ve kadastro uygulamalarının kadastro memurlarının yanı sıra köy muhtarı ve köyden seçilen bilirkişilerden oluşan bir komisyon tarafından yapıldığını belirten Akdi, şunları kaydetti.

"Kadastro çalışmaları 3 ay önceden çalışmanın yapılacağı yerlere resmi yollarla bildirilir. Ayrıca çalışmaların hangi mevkilerden başlayacağı da yerel ilanlar yoluyla duyurulur. Vatandaşlarımız çalışmalar esnasında araziler ile ilgili belge ve bilgileri yetkili arkadaşlara iletirler. Toplanan bilgiler ve yapılan ölçümler neticesinde ise arazilerin mülkiyet durumu askıya çıkarılır. Askı süresi 1 aydır. Vatandaşlarımız bu süre içerisinde yapılan çalışmalara itiraz edebilirler, ama askıdan sonra çalışmalar kesinleşir. Eğer Dibekçiler köylüleri bu tür belgelerini ibraz etselerdi görevliler bunları değerlendirirdi, ama, anladığım kadarıyla bunu yapmamışlar ve yasal itiraz süresinde yapılan çalışmalara itiraz da etmemişler. Bu durumda yapılacak tek şey, eğer mağdur olduklarını düşünüyorlarsa, asliye hukuk mahkemelerine dava açmalarıdır.".

"YENİ YASANIN AVANTAJINDAN YARARLANABİLİRLER"

Akdi, köylülerin yine aynı yolla 766 Sayılı eski Tapulama Yasası’na göre mümkün olmayan bir imkandan da yararlanabileceklerine işaret ederek, "Eski yasaya göre tarıma uygun hale getirilmiş arazilere verilmeyen tapular, yeni 3402 Sayılı Kanun’a göre verilebiliyor. Eğer Dibekçiler köylülerinin, bu şekilde bir itirazı da varsa, yani ’kullandıkları arazilerin tarıma uygun olduğunu’ iddia ediyorlarsa yine asliye hukuk mahkemelerine müracaat edebilirler" dedi. Milliyet