Bilindiği gibi, KDV Kanunun ilgili 13. Mad. de yurtdışından Türkiye’ye gelen yurtdışı mukimi yabancı uyruklulara Türkiye’de bazı sağlık hizmetleri verilmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından güzelleştirme veya estetik amaçlı tıbbi işlemlerde kapsam dar olarak yorumlansa da, ülkemize önemli ölçüde bu sektöre döviz girdisi sağlanmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanunun 7104 sayılı Yasa’nın 4. Mad. ile KDV Kanunun 13. Maddesine bir bend olarak ekleme yapılmıştır. Söz konusu düzenlemenin yürürlük tarihi 01.06.2018’dir. diğer taraftan konuyla ilgili KDV Uygulama Genel Tebliğinde konuyla ilgili bazı açıklamalara yer verilmiştir. (Bkz: GUT, II/B-16)

Söz konusu düzenlemenin konuluş amacı sağlık sektörünün teşvik edilmesi ve geliştirilmesi amaçlanmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış olan sağlık hizmetleri ile ilgili belli istisnalar söz konusudur. Buna göre, hizmetten faydalanacak olanların hem yabancı olması, hem yurtdışında mukim bulunmaları belirtilmiştir. Yurtdışında mukim Türk vatandaşlarının bu istisnadan faydalanmaları yasaklanmıştır.

Diğer taraftan, vergi idaresi Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış kişi veya kuruluşlar tarafından güzellik veya estetik amaçlı tıbbi işlemler %18 oranında KDV’ye tabi tutulmuştur. (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 18.11.2017 gün ve 439400 sayılı Özelgesi)

Beri yandan, istisna kapsamındaki sağlık hizmetleri ile beraber verilen diğer teslim ve hizmetlerin istisna kapsamında olmadığı yönünde idare tarafından görüşler mevcuttur. Buna göre, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına dahil değildir. (Bkz: KDV Kanunu, 13/1 mad.)

Yabancı uyruklulara verilen tıbbi hizmetlerin bir kısmının veya tamamının hastane haricinde bir ortamda sunulması halinde ise durum nedir?

Bu konuda da idare söz konusu sağlık hizmetlerinin sunulacağı mekan olarak, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde sağlanması gerektiği yönünde belirlemelerde bulunmuştur. Ancak söz konusu sağlık hizmetlerinin muhtelif sebeplerle hastane ortamı dışında gerçekleştirildiği de bir gerçektir. Ancak idari görüş söz konusu hizmetlerin hastanede verilmesini zorlamaktadır.

Son olarak söz konusu sağlık hizmetlerinin bazılarının hemşirelik hizmetleri bakımından verilmesi durumunda %8 oranında KDV’ye tabi olacağı yönündedir. Özetle, yetkili gerçek ve tüzel kişiler tarafından sunulan sağlık hizmetleri kapsamında hemşireler vasıtasıyla yapılan işlemler %8 nispetinde KDV’ye tabi olabilmekte ve doğal olarak KDV Kanunun 13/1 maddesindeki KDV istisnasına konu edilebilmektedir.

Diğer yandan, hekimlerin kendi hastalarına ruhsatlı bir sağlık merkezindeki olanaklardan faydalanarak ve bu faydalanmanın bedelini bu sağlık kuruluşuna ödeyerek hizmet vermeleri halinde %18 nispetinde KDV’ye tabi tutulmasını öngörmüştür. Dolayısıyla hizmeti alan kişi yurtdışında mukim yabancı uyruklu bir kişi olsa bile, sağlık kuruluşu bünyesinde yapılan tıbbi işlemin faturası yabancı uyrukluya veya onun gösterdiği sigorta kuruluşuna veya aracı kuruluşa değil, bu yabancı uyrukluyu hastaneye sevk eden doktor adına düzenlendiğinde hastanenin istisna uygulamasına izin verilmemektedir.

Doktor hastaneden aldığı hizmetin faturasındaki KDV’yi indirecek, şahsi hizmetlerinin ve hastaneden aldığı hizmetlerin toplamını (hastası ile anlaştığı total meblağ) KDV istisnalı olarak faturaya veya serbest meslek makbuzuna bağlayabilecektir.

Bu durumlarda hastanenin KDV istisnalı fatura düzenlemesi isteniyorsa, hastane faturasının doktora değil sağlık hizmetini alana yönelik olarak düzenlenmesi ve hastane tarafından istisna gereklerinin yerine getirilmesi icap etmektedir. [1]

------------

[1] MAÇ Mehmet, Yurt Dışı Mukimi Yabancı Uyruklulara Verilen Sağlık Hizmetlerinde KDV İstisnası ve Gençleştirme, Güzelleştirme veya Estetik Amaçlı Tıbbi İşlemlerin Durumu, Yaklaşım Dergisi, Yıl:29, Sayı:338, Şubat-2021