FİNANSAL ŞEFFAFLIKTA YENİ BİR DÖNEM

Türkiye’de finansal denetim sistemi, 1 Ocak 2026 itibarıyla önemli bir eşiğe giriyor. Bu tarihle birlikte, para transferlerinde “gelişigüzel açıklama” dönemi fiilen sona eriyor. Uzun süredir Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan ve finansal şeffaflığı artırmayı hedefleyen yeni denetim uygulamaları, özellikle havale ve EFT işlemlerinde açıklama alanını mercek altına alıyor. Artık “naber kanka”, “borç”, “elden aldım”, “gönderiyorum işte” gibi soyut ve içeriği belirsiz ifadeler masum sayılmayacak.

Açıklama Var Ama Anlam Yoksa, Risk Var

Yeni sistemin özü oldukça net: Para hareketi varsa, makul, tutarlı ve gerçek bir gerekçe de olmak zorunda. Bankacılık sistemi artık yalnızca “açıklama yazıldı mı?” sorusunu sormayacak; aynı zamanda “Bu açıklama gönderilen tutarla, taraflarla ve işlem sıklığıyla uyumlu mu?” sorusunu da soracak.

Örneğin:

- Sürekli yüksek tutarlı transfer yapıp açıklamaya “harçlık” yazmak,

- Ticari bir ilişki olmamasına rağmen düzenli ödeme yapmak,

- Elden borç iddiasını belgeyle destekleyememek, artık inceleme sebebi sayılacak.

Nakit İşlemler de Yakından İzlenecek

Bu düzenleme sadece elektronik transferlerle sınırlı değil. Nakit işlemler de kademeli olarak mercek altına alınıyor. Belirli tutarların üzerindeki nakit hareketlerinde; paranın kaynağı, işlemin gerçek ihtiyaca dayanıp dayanmadığı ve taraflar arasındaki hukuki ilişki sorgulanacak. Açıklanamayan işlemler, şüpheli işlem bildirimi kapsamına girebilecek.

Bu Bir Yasak Değil, Ama Ciddi Bir Uyarı

Altını çizmek gerekir: Bu düzenleme “para gönderemezsiniz” demiyor. Ancak şunu net biçimde söylüyor: “Gönderdiğiniz paranın nedenini açıklayamıyorsanız, risk altındasınız.” Vergi kaçırma, kayıt dışı ekonomi ve suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadele amacı taşıyan bu sistem, sıradan vatandaş için de yeni bir sorumluluk doğuruyor: bilinçli işlem yapmak.

En Büyük Hata: ‘Bir Şey Olmaz’ Düşüncesi

Uygulamada en sık karşılaşılan sorun, işlemlerin alışkanlıkla ve dikkatsizce yapılmasıdır. Oysa finansal sistem artık alışkanlıkla değil, iz bırakılarak ilerliyor. Bugün önemsiz görünen bir açıklama, yarın; hesap hareketi incelemesine, vergi yönünden izaha davete, hatta hukuki sorumluluğa dönüşebilir.

HUKUKİ AÇIDAN DEĞERLENDİRME: BU DÜZENLEME NE ANLAMA GELİYOR?

Bu uygulama yalnızca idari bir bankacılık düzenlemesi değildir. Aynı zamanda ceza hukuku, vergi hukuku ve idare hukuku ile doğrudan bağlantılı sonuçlar doğurur. Öncelikle şunun altını çizmek gerekir: MASAK, cezalandıran bir kurum değildir; tespit eden ve bildiren bir kurumdur. Ancak MASAK tarafından yapılan bir tespit, zincirleme şekilde farklı hukuki süreçleri tetikleyebilir. Bu düzenlemeler, Türkiye'nin FATF (Mali Eylem Görev Gücü) gibi uluslararası kuruluşların belirlediği standartlara uyum çerçevesinde atılmış önemli bir adımdır.

Ceza Hukuku Boyutu Açıklaması tutarsız veya hayatın olağan akışına aykırı para transferleri; suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması, suç gelirinin gizlenmesi veya başkası adına işlem yapılması şüphesi doğurabilir. Bu noktada kişi “suçlu” ilan edilmez; ancak şüpheli işlem bildirimi sonrasında savcılık incelemesi başlayabilir. Buradaki kritik eşik şudur: İspat yükü fiilen işlem yapan kişiye döner.

Vergi Hukuku Boyutu Açıklaması net olmayan para girişleri, vergi idaresi açısından; gelir unsuru, bağış veya kayıt dışı kazanç olarak değerlendirilebilir. Bu da izaha davet, ardından vergi ziyaı cezası ve gecikme faizine kadar giden bir süreci doğurabilir. “Borçtu”, “emanetti”, “aile içi yardımdı” gibi savunmalar, yazılı belgeyle desteklenemiyorsa hukuken zayıf kalır.

İdare Hukuku ve Bankacılık Uygulamaları Bankalar, bu sistemle birlikte yalnızca aracılık eden kurumlar olmaktan çıkıp, aktif denetim yükümlüsü haline gelmektedir. Bu da şu sonucu doğurur: Hesapların geçici olarak askıya alınması, işlem kısıtlamaları ve ek belge talebi hukuka uygun kabul edilecektir. Çünkü bankalar artık “bildirim yapmadıkları” işlemlerden dolayı da sorumluluk altındadır. Bu süreçte, kişisel verilerin korunması mevzuatı da göz önünde bulundurulmakla birlikte, suçla mücadele ve kamu güvenliği gibi meşru amaçlar doğrultusunda ilgili veri paylaşımlarına yasal zemin sağlanmaktadır.

Hukuki Gerçek Şu: Açıklama Bir Savunmadır

Para transferindeki açıklama alanı artık basit bir not değil, ileride yapılabilecek bir hukuki incelemede ilk savunma metnidir. Yanlış, eksik veya alakasız yazılmış her açıklama; kişinin aleyhine delil olarak değerlendirilme riskini taşır. Bu nedenle, vatandaşların bu konuda bilinçlendirilmesi ve bankalar ile ilgili kurumlar tarafından yapılacak bilgilendirme faaliyetleri büyük önem taşımaktadır.

Sonuç:

Bu düzenleme vatandaşın parasına el koymak için değil; hesap verebilirlik ilkesini güçlendirmek için getiriliyor. Ancak hukukta iyi niyet, tek başına yeterli değildir. Belgeyle, mantıkla ve tutarlılıkla desteklenmeyen her işlem, risklidir. 1 Ocak 2026’dan sonra para gönderirken şu soruyu sormak gerekir: “Bunu yarın bir mahkeme önünde açıklayabilir miyim?” Cevap net değilse, işlem de güvenli değildir.

Av. Selenay KURT