5271 sayılı ceza usul yasasının ‘’Duruşmanın sona ermesi ve hüküm’’ başlıklı 223. maddesinin 4. fıkrası, failin işlediği fiilin suç olmasına rağmen etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık sebebinin varlığı, karşılıklı hakaret ve işlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı(Cmk 223/4-d) durumlarında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verileceğini belirtmektedir.

İlgili düzenleme, fiilin haksızlık içeriğinin azlığı nedeniyle hangi hükmün verilebileceğini göstermekte olup, bu kurumun içeriğine ve hangi hallerde uygulanabilir olduğuna dair bir hüküm içermemektedir.

Yargıtay bir çok kararında[1], suçun tüm unsurları mevcut olduğu halde suçu oluşturan fiilin haksızlık içeriğinin azlığına kanaat getiren hakimin bu sebeple ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verebilmesi için, eylemin suç olarak düzenlendiği yasa normunda bu konuda açık bir hüküm bulunmasının zorunlu olduğunu belirtmektedir.

Yüksek mahkemeye göre [2] bu durum, suç ve cezalarda kanunilik ilkesinin bir sonucudur.

Örneğin[3] hırsızlık suçunda böyle bir düzenleme mevcut olduğu için[4], içecek alamadığı için kola çalmaya teşebbüs eden suça sürüklenen çocuk hakkında ‘’haksızlık içeriğinin azlığı’’ sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Fakat hakaret suçunda(Tck. Md. 129) bu tür bir düzenleme mevcutken, yaralama suçunda bu tür bir düzenleme bulunmadığından, yüksek mahkeme aynı davada hem hakaret hem de yaralama suçlarından haksızlık içeriğinin azlığı sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini yanlış bulmuştur.[5]Yine, sanıklardan birinin hakaret etmesi üzerine diğerinin yaralama eylemini gerçekleştirdiği bir durumda, bu hususun eylemlerin haksızlık içeriğinin azlığı sonucunu doğurmayacağı, bu suçlar yönünden şahsi cezasızlık sebepleri ve hakaretin karşılıklı olması dışında, failin cezalandırılmasına engel oluşturacak herhangi bir düzenlemenin TCK.'da yer almadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.[6]

Başka bir olayda, öğrencisine karşı kasten yaralama suçunu işleyen bir okul müdürünün fiilinin haksızlık içeriğinin azlığı sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen yerel mahkeme kararına karşı Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan temyiz haksız görülüp karar onanmış,fakat bu onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ‘’ ilgili hükmün düzenleniş gayesi dışında bir genel hüküm olarak kabul edilmesi ve tüm suç tipleri yönünden uygulanabilir olduğu sonucunun çıkarılması halinde uygulamada keyfiliğe yol açabileceği ve yaralama suçunda hükmün uygulama alanı bulmaması gerektiği ’’ gerekçesiyle yapılan itirazı daire haklı bulmuş ve onama kararını oy birliği ile bozmuştur. [7]

Tehdit suçu bakımından da kanunda bu yönde bir düzenleme bulunmadığından, ilgili normun uygulama alanı bulamayacağı gerekçesi ile yerel mahkeme kararları bozulmuştur. [8]

Normun genel uygulaması böyle olmakla birlikte, farklı yöndeki kararlardan birini paylaşmakta yarar görüyoruz;

7 kuruşluk bir kaçak kullanım sebebiyle karşılıksız yararlanma suçundan yargılanan sanık hakkında verilen ceza karşısında, ilgili suç maddesinde bu yönde bir düzenleme olmamasına karşın    ‘’…sanığın eyleminin haksızlık içeriğinin azlığı nedeniyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi … ’’     gerekçesiyle yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. [9]

Suç maddesinde Cmk 223/4-d hükmünün uygulanmasını mümkün kılacak bir düzenleme bulunsa dahi hükme esas vicdani kanaatin başta Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olması gerektiği için, hakimin haksızlık içeriğini takdir yetkisi de sınırsız değildir.

Nitekim doktor raporu ve sanık ikrarı bulunan bir durumda, sübuta ermiş suç nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken haksızlık içeriğinin azlığı sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi bozma sebebi sayılmıştır.[10] Yine başka kararlarda, dosyadaki mevcut delil durumuna göre mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken CMK 223/4-d. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar verilmesi bozma sebebi sayılmıştır.[11]

Beraat kararı verilmesi gerekirken, yanlış takdir ile suçun oluştuğu kabul edilip fiilin haksızlık içeriğinin azlığı gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de pekala bozma sebebi sayılmaktadır.[12]

------------------------------

[1] 21. Ceza Dairesi 2016/8692 E. , 2016/6179 K

18. Ceza Dairesi 2015/27996 E. , 2016/6789 K.

23. Ceza Dairesi 2015/17412 E. , 2016/1619 K.

19. Ceza Dairesi 2015/15792 E. , 2016/1647 K.

2. Ceza Dairesi 2011/7770 E. , 2012/45461 K

3. Ceza Dairesi 2016/3842 E. , 2016/16742 K.

3. Ceza Dairesi 2016/5218 E. , 2016/20633 K.

[2] 18. Ceza Dairesi 2015/13203 E. , 2015/10285 K.

[3] 13. Ceza Dairesi 2015/10971 E. , 2016/15463 K.

[4] TCK 145. ‘’ Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.’’

[5] 18. Ceza Dairesi 2015/28495 E. , 2017/2099 K.

[6] 2. Ceza Dairesi 2010/10519 E. , 2012/9365 K.

[7] 4. Ceza Dairesi 2014/30044 E. , 2014/36541 K.

[8] 4. Ceza Dairesi 2014/39135 E. , 2019/57 K. ‘’… “işlenen fiilin haksızlık içeriğinin az olduğu” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle, tehdit suçunda uygulama imkanı bulunmayan, CMK'nın 223/4-d madde ve fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA… ‘’

4. Ceza Dairesi 2017/19200 E. , 2018/18745 K.  ‘’ …Somut olayda, sanığın haksız tahrik altında tehdit suçunu işlediğinin kabul edilmesi karşısında, TCK'nın 29. maddesinin uygulanma olanağının tartışılması gerekirken, “işlenen fiilin haksızlık içeriğinin az olduğu” biçimindeki, kanuni olmayan gerekçeyle, sanık ...'nin tehdit suçunda uygulama imkanı bulunmayan, CMK'nın 223/4-d madde ve fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi… ‘’

[9] 13. Ceza Dairesi 2013/31475 E. , 2015/15616 K.

[10] 3. Ceza Dairesi 2017/12435 E. , 2018/6507 K.

[11] 3. Ceza Dairesi 2015/31104 E. , 2016/12086 K. ‘’…  Mağdur beyanı ve sanığın ikrara yönelik savunmasından, sanığın, mağduru yaraladığının anlaşılmasına göre, sanığın üzerine atılı suçtan mahkumiyeti yerine, fiilin haksızlık içeriğinin azlığı gerekçesi ile hatalı değerlendirme sonucu, sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nin 223/4-d. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar verilmesi …’’

3. Ceza Dairesi 2014/9642 E. , 2014/29549 K. ‘’…  Mağdurun soruşturma aşamasında olaydan hemen sonra verdiği beyanı ve bu beyanla uyumlu doktor raporu, oluş ve dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suç nedeniyle mahkumiyeti yerine yazılı şekilde haksızlıkiçeriğinin azlığından bahisle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi… ‘’

[12] 9. Ceza Dairesi 2013/11251 E. , 2014/1730 K.