Hürriyet’in 65’inci yılı dolayısıyla Almanya Başbakanı Angela Merkel, gazetemize yazılı bir mülakat verdi. Aynı zamanda 6 Mayıs’ta başlayacak NSU davası öncesine denk gelen röportajda Merkel’in açıklamaları şöyle:<br /> <br /> <strong>NSU tartışmalarını nasıl değerlendiyorsunuz? Alman güvenlik birimlerine yalnız Türk kökenli insanlar değil, başkalarının da güvenlerini kaybetti. </strong><br /> Merkel: Aşırı sağcılar tarafından Aşırı sağcılar tarafından Almanya’da işlenen bu seri cinayetler hepimizi çok derinden etkiledi. Ben bunun bizim ülkemizin bir ayıbı olduğunu hissediyorum. NSU cinayetleri ortaya çıktıktan sonra adalet ile güvenlik makamlarımız yoğun bir biçimde çalıştı. Sizi temin ederim ki, Alman hukuk devleti bu cinayetlerin tüm yönüyle aydınlatılması ve suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için gereken her şeyi yapacaktır. Buna paralel olarak bu cinayetlere yol açan kine ve ırkçılığa karşı kararlı bir biçimde mücadele etmeliyiz. <br /> <br /> <strong>Türkiye ile AB Ortaklık Sözleşmesi 50 yıl önce imzalandı. Türkiye üyelik için ne kadar bekleyecek?</strong><br /> Merkel: Almanya olarak biz, her zaman Türkiye ile olan ilişkilerin derinleştirilmesini ve ülkenin AB’ye daha sıkı bağlanmasını istediğimizi çok açık bir biçimde ortaya koyduk. 2005 yılından beri Türkiye ile müzakereler sürmektedir. Ucu açık olarak. AB üyeliğinin bir koşulu da aday ülkenin AB’nin hukuk ve değerler düzenini tam olarak üstlenmesidir. Türkiye için bu şu anlama gelmektedir: Yeni bir reform sürecinin hayata geçirilmesi gerekir. Müzakerelere başlarken Türkiye, AB ile arasındaki Gümrük Birliği’ni Ankara Protokolü’ne uygun bir biçimde tüm üye ülkelere, yani Kıbrıs’a da uygulayacağı sözü verdi. Bu koşul yerine getirilirse, üyelik müzakerelerini olumlu etkileyecektir.<br /> <br /> <strong>Türkiye izlenimlerim...<br /> <br /> Şubat ayında Türkiye’yi ziyaret ettiniz. Ne tür beklentilerle oraya uçtunuz ve hangi intibalarla geri döndünüz?</strong><br /> Merkel: Her şeyden önce bu ziyaretimin amacı mevkidaşım Başbakan Erdoğan’la kapsamlı görüş alışverişinde bulunmaktı. Önce Suriye sınırında konuşlandırılan Patriot füze savarlarında görev yapan Alman askerlerden bilgi aldım. Onlar NATO müttefiğimiz Türkiye ile dayanışma içinde olduğumuzun işaretidir, kanıtıdır. Kapadokya ve Göreme’deki ünlü yeraltı kilisesini ziyaret olağanüstü güzel bir olaydı. Ülkenizin kültürel çeşitliliği çok etkileyici. Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile biraraya geldim ve Türk-Alman işveren temsilcilerinin düzenlediği bir foruma da katıldım. Bu ziyaretim boyunca şunu hissettim: Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler karşılıklı güvene dayalı. Politik, ekonomik ve kültürel alanlar başta olmak üzere çeşitli alanlarda sıkı işbirliği yapıyoruz. Ve ülkelerimiz arasındaki en önemli köprü de tabi Almanya’da yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk kökenli insandır.<br /> <br /> <br />