Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Sulukule projesinin iptal kararına ilişkin olarak, 'Bir ay içerisinde bir üst mahkeme olan Danıştay'a müracaat edeceğiz. İdari mahkemenin aldığı kararı, Danıştay'a götüreceğiz' dedi. Demir; düzenlediği basın toplantısında, kararın kendilerine 11 Haziran'da tebliğ edildiğini, tebliğden itibaren bir ay içinde bütün kanuni haklarını kullanacaklarını söyledi.

Demir; karara detaylı baktıklarında 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanun'un hala anlaşılmadığı kanaati bulunduğunu, 5366 sayılı yasanın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu yasasıyla karıştırıldığını da şu sözlerle ifade etti:

''Biz bu yasaya dayalı çalıştık ve bu yasaya dayalı Fatih'te sadece Sulukule yapılmıyor. Fatih'te bu yasaya dayalı yaptığımız çalışmalar Sulukule, Ayvansaray Türk Mahallesi çalışmaları başladı. Fener Balat'ın ihalesi bitti, şu anda halkla görüşme aşamasındayız ve yakın zamanda görüşmeyi sağlayamadığımız insanlarla kamulaştırmayı yapıp yolumuza devam edeceğiz. Süleymaniye'de KİPTAŞ ile yaptığımız bir çalışma var. Kapalıçarşı ile ilgili projelendirme çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda Yenikapı'da metro alanının hemen yanında bulunan Yalı Mahallesi'yle ilgili yenileme anlamında çalışmalarımız var. Fatih'in her tarafında zaten bu türden çalışmalarımız devam ediyor.'' 

Sulukule projesinde mülk sahipleriyle yaptıkları karşılıklı görüşmelerin yüzde 98'inde uzlaşma sağlandığına dikkati çeken Demir, projenin mülkiyet, şehircilik, vatandaşlık, kültürel hak ve hukuku açısından son derece başarılı bir proje olduğunu belirtti.

Bütün bu olumsuzluklara, yanlış algıya rağmen hukukun kararına saygılı olduklarını da vurgulayan Demir, ''Biz de kendi hukukumuzu, mülk sahiplerinin hukukunu, şehrin hak ve hukukunu da savunmak için tabi ki başından beri çalışıyoruz ve bu sürecimiz de devam edecek'' diye konuştu.

Mahkemenin kararının avan projenin iptaline yönelik olduğunu belirten Demir, ''Biz de zaten mevcut avan projenin, daha önceki avan projede inşaat esnasında karşılaştığımız zorluklar nedeniyle bazı yerlerinde değişiklik yaptık. 20 Nisan 2012 tarihinde Anıtlar Kurulu'na yeni bir avan proje sunduk. Zaten o avan projenin iptali konusunda bir talebimiz var. Onun yerine inşaatlarını yaptığımız hali hazır durumun avan proje olarak kabul edilmesiyle ilgili bir müracaatımız vardı. Bu süreç devam ediyor'' şeklinde konuştu.

İptal edilen avan proje doğrultusunda herhangi bir uygulama yapmayacaklarını dile getiren Demir; verdikleri ruhsata dayanarak devam eden süreç içerisinde hukuka uygun olarak 26 Haziran'da bitmiş evlerin sahiplerinin belirleneceği kurayı çekeceklerini kaydetti:

''Mülk sahiplerinin hangilerinin hangi evlere sahip olacağının kurası, yoksa evlerin teslim kurası değil. Tabi ki bir ay içerisinde bir üst mahkeme olan Danıştay'a müracaat edeceğiz. İdari mahkemenin aldığı kararı Danıştay'a götüreceğiz. 

Bütün bu çalışmaları Danıştay'a sunacağız. Hukukun arkasından dolanıp iş yapmayı düşünmüyoruz. Aslında pratik olarak böyle bir imkanımız da var. Ama hukukla beraber yolumuza devam edeceğiz. Danıştay'dan çıkacak kararın içtihat olmasını istiyoruz. Deprem kanunu çıktı. Deprem kanunu aslında 5366 sayılı yasanın, sit alanı dışında uygulaması kanunudur. İleride deprem kanunuyla ilgili yapılacak olan bütün çalışmalarda bu tür sıkıntılar çıkabilir. Danıştay'ın vereceği karar bir içtihat olacak diye düşünüyoruz.'' 

SUR KORUMA BANDINI MUHAFAZA ETTİK
Soruları da yanıtlayan Demir, kararda öne sürülen gerekçelerin neler olduğunu açıkladı:

''İmar planına aykırı olduğu bir de imar planı olmadığı için burada herhangi bir uygulamanın olmayacağı düşüncesi var. İkincisi, sur koruma bandının yüzde 50 oranında daraltıldığından bahsediliyor. Biz sur koruma bandını yüzde 100 muhafaza ettik. Çünkü projemizin tamamı sur koruma bandının içerisinde. Projenin ileride çok büyük itibar göreceğini, herkesin bu projenin içine dahil olmak isteyeceklerini, projenin dışındaki binaların ve mülk sahiplerinin de böyle bir talepte bulunacaklarını düşünerek biz daha önceki imar planlarında yine plancılar tarafından çizilen bu hayali hattın iç tarafını proje hattı olarak kabul ettik ve böylelikle yolumuza devam ettik. Yeşil alanların azaltıldığı konusunda suçlama var. 

Fatih Belediyesi'ne ait 13 dönümlük arazimiz vardı, 3 bin 500 insanı aynı yerde barındırabilmek için bize ait alanı projenin içerisine kattık. Daha önce yaklaşık 5 bin metrekare yeşil alanken projede yeşil alanın 20 bin 893 metrekare olduğunu görüyoruz. Bu anlamda da yapılan suçlamaların haksız olduğunu görebiliyoruz. Buraya kreş alanı ve ticaret merkezi kazandırdık. İstanbul'un ilk müzik okulunu açıyoruz. Donatı alanları ve kamu yararına alanların yok edildiği söyleniyor, 2 bin 855 metrekare ilköğretim alanını muhafaza ettik.''

24 Nisan'da sundukları yeni avan projenin ne farkının olduğunun sorulması üzerine de Demir, ''Tarihi yarımadada hayal ettiğinizi yapmak her zaman mümkün değil. Burası sur koruma bandının içerisinde 90 bin metrekarelik bir alan. Bundan önce burada yaşayan insanların kültürünün devam ettirilebileceği, her şeyiyle yaşanabilir bir yer olması için kurula sunduğumuz avan projenin aynısını uygulayamadık. Karşılaştığımız sıkıntılar oldu, bazı binaların yerlerini değiştirmek zorunda kaldık. Bazı sokakların yerlerini değiştirmek zorunda kaldık. Yapılan değişikliği içeren avan projeyi biz sunmuştuk. Bir suçlama da şu; '12 adadan 24 adaya çıkardınız' deniyor. Sokakları biraz daha geniş yapmak durumunda kaldık. Bu tür teknik değişiklikleri de içeren yeni bir avan projemiz şu anda kurulda'' dedi.

RET ÇIKMA İHTİMALİ YOK DENECEK KADAR AZ
Mustafa Demir, ''Danıştay'dan ret çıkarsa bu avan proje mi uygulanacak?'' şeklindeki bir soruya karşılık ise ''Danıştay'dan ret çıkma ihtimali yok denecek kadar az. Çünkü burada 5366 sayılı yasa anlaşılmamış. Şu anda bizi 4 yıldır bekleyen 3 bin 400 insan var burada. Mülk sahiplerine biz her ay 400 lira kira yardımında bulunuyoruz. Şu anda inşaatlar bitmiş durumda, sadece çevre düzenlemesiyle ilgili çalışmalar var, onları da sürecin sonuna kadar kullanmayı düşünüyoruz. Bir aylık süremiz var, hukukun bize tanıdığı süreyi değerlendiriyoruz'' yanıtını verdi.

''İnşaat bir ay sonra duracak mı?'' şeklindeki sorusu üzerine de Demir, ''Evet, bir ay sonra herhangi bir gelişme olmazsa inşaat bitecek'' diye konuştu.