I. GİRİŞ
Ruhsat sahibinin maden hukukundan doğan ruhsata konu sahayı işletme hakkı bulunmaktadır. Ruhsat sahibinin bu hakkını, üçüncü kişiye kiralaması gereksinimini gidermek amacıyla “rödovans sözleşmeleri” ortaya çıkmıştır. Maden Kanunu’nun 4. maddesi gereği madenler içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi olmayıp, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bu husus Anayasanın 168.maddesinde “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir” şeklinde düzenlenmiştir. Devlet, yalnızca bunların aranması ve işletilmesi hakkını belli süreler için kişilere bırakabilmektedir.
Maden Kanunu’nun 5.maddesi “..arama ruhsatnamesi, buluculuk ve işletme ruhsatı haklarının hiç birisi hisselere bölünemez. Her biri bir bütün halinde muameleye tabi tutulur” şeklindedir. Maden Kanunu’nun 5. maddesi ile söz konusu hakların bölünemezliği ilkesinin kabulü, rödovans sözleşmesinin varlığına ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur.
Öğretide genellikle rödovans sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklar açısından, Borçlar Kanunu’nun 357. maddesinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanacağı kabul edilmektedir.[1] Ancak, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku bakımından bazı Yargıtay kararlarında rödovans sözleşmesi, alt işverenlik sözleşmesi olarak kabul edilerek işçilerin, işçilik ve Sosyal Güvenlik Kurumunun prim alacaklarından, ruhsat sahibi ile rödovans verenin birlikte sorumlu olacakları kabul edilmektedir. [2]
II. KARAR METNİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Madencilik ve Teknolojileri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile feri müdahil vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin halen davalının yönetiminde olan ... Enerji A.Ş. ile 12/09/2002 tarihinde akdedilen iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını ve sözleşmesinin işverence feshedildiği 11/04/2016 tarihine kadar toplam 13 yıl 7 ay hizmet ifa ettiğini, müvekkilinin almış olduğu son maaşının net 9.630,96 TL olduğunu ve en son maaşından hak etmiş olduğu 11 günlük maaşının da ödenmediğini, son 6-7 yıllık izin haklarını kullanmadığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin 11/04/2016 tarihinde ihbar önellerine uyulmaksızın ve haklı ya da geçerli bir neden gösterilmeksizin feshedildiğini, kendisine kıdem ve ihbar tazminatlarının ödeneceğinin söylenmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve işçilik ücret alacağının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... Enerji A.Ş. vekili, müvekkili şirketin sadece kendi döneminden sorumlu olduğunu ve davacının ücret alacaklarının ödendiğini, bazı alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesi tarafından, davalılar arasında rödovans sözleşmesi kapsamında ... Kömür İşletmesinin 01/05/2013 tarihi itibariyle davalılardan ....Enerji Madencilik San. ve Tic. A.Ş.'ne devredildiği, davacının da devir tarihinde bu işyerinde çalıştığı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında davacının son işyerinin ... Enerji A.Ş. olarak bildirildiği ve iş sözleşmesi sona erene kadar fiili olarak davacının ... Enerji A.Ş. işletmesinde çalıştığının anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanmış bir rödovans sözleşmesi olsa da sözleşme maddelerinin ayrıntılı değerlendirilmesinde anahtar teslimi olarak kabul edilemeyecek bir sözleşme ile kendisine olağan denetim sınırlarını aşacak şekilde yetkiler tanınmış olan ve işçilerin maaş ve alacaklarını ödeyen davalı ... Madencilik San. ve Tic. A.Ş’nin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi gereğince asıl işveren, diğer davalı ... Enerji AŞ.'nin ise alt işveren kabul edilerek tarafların dava konusu işçi alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti : İlk Derece Mahkemesinin kararının davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine BAM tarafından, ... Enerji A.Ş’ne ait 15/03/2019 tarihli yazı ekindeki listeye göre 2014 yılı Kasım ayından itibaren işçilerin ücretlerinin … Madencilik San. ve Tic. A.Ş tarafından ödendiği görülmekle, mahkemece yapılan ödemelerin hangi bütçeden karşılandığı ve karşılığının ... Enerji A.Ş.’den alınıp alınmadığı, alınmış ise ne şekilde alındığına dair yazılan müzekkerelere; davalı ... Madencilik San. ve Tic. A.Ş tarafından yapılan ödemelerin rödovans sözleşmesi sebebi ile gerçekleştirildiği ve karşılığının ödenmediği, yapılan ödemelerin işin devamı ve iş güvenliğinin sağlanması amacı ile yapıldığı, ödemelerin karşılıksız olmayıp davalı ... Enerji A.Ş. aleyhine yapılan ödemeler nedeni ile icra takibi başlatıldığı yönünde cevap verilmiş ise de yapılan ödemelerin hangi bütçeden karşılandığına yönelik bir açıklama yapılmadığı gibi ödeme sonrasında ... Enerji. A.Ş’ne yönelik yapılan icra takiplerinin davalılar arasındaki iç ilişkinin konusu olduğu, yine tanıkların devir sonrası ücretlerin ödenmesi hususunda bir sıkıntı olursa ödemelerin ... Madencilik A.Ş tarafından yapılacağı ve ... Madencilik A.Ş’nin sorumlu olacağı yönündeki beyanları, davalı ... Enerji A.Ş ile arasında organik bağın varlığının kabulü ve davalı ... Madencilik A.Ş tarafından ücret ödemelerinin üstlenildiği 2014 yılı Kasım ayı sonrası dönem için artık ... Madencilik A.Ş’nin yetkilerinin ve eylemlerinin kısmi denetim yetkisini aşar nitelikte olup, taraflar arasındaki ilişkinin rödovans olarak değerlendirilemeyeceği ve kendisini işçilerin ücretlerinin ödenmesi şeklinde olağan denetim sınırlarını aşacak şekilde yetkili gören davalı ... Madencilik A.Ş.nin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi gereğince asıl işveren, diğer davalı ... Enerji AŞ.'nin ise alt işveren olarak kabul edilmesi ve alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu : Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Gerekçe :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda, dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında, davaya zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili dava yolu ile davalı eklenmesi mümkün değildir. Sadece husumette yanılma halinde HMK 124. maddesi uyarınca gerçek tarafa dava dilekçesi tebliğ edilir ve taraf teşkili sağlanır.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde davalı olarak sadece ... Enerji A.Ş. gösterilmiş ancak yargılama sırasında davacı vekili tarafından 28.03.2018 tarihli dilekçeyle ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş davaya dahil edilmiştir. Ancak davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı gibi, husumette yanılmaya dayalı taraf teşkili de olmamakla yukarıda da belirtildiği üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda “dahili davalı” müessesesi mevcut değildir. Bu itibarla mahkemece, aleyhine usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve taraf sıfatı kazanmayan ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş taraf kabul edilerek hakkında hüküm kurulması hatalıdır.
Taraflar arasında davalı ile dahili davalı arasında rödovans sözleşmesi kapsamında bir hukuki ilişki mi yoksa asıl- alt işveren ilişkisi mi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Rödovans, maden ruhsat alanlarının maden arama ve işletme ruhsat sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel kişiye bir süre bırakılması, maden ocağının işletilmesini üstlenen gerçek veya tüzel kişinin ise, ruhsat sahibine ürettiği her bir ton maden için bir miktar ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşmedir. Rödovans sözleşmesi, maden ruhsatının devrini değil bu hakkın bir başkasına belirli bir süreyle kullandırılmasını amaçlar. Bu sözleşmenin yapılması kanunda herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır.
Maden Kanunu’nda, maden haklarının bölünmezliği ilkesi kabul edilmiştir (m.5/1). Bu düzenlemenin amacı, işletilmesinde kamusal yarar olan madenlerin rasyonel ve ekonomik olarak değerlendirilmelerini sağlamaktadır. Ancak aynı madde uyarınca maden arama ve işletme haklarının devri mümkündür. Maden Kanunu'nun 5. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Maden ruhsatları ve buluculuk hakkı devredilebilir. Devir yapılmadan önce arama ve işletme ruhsatlarının devredildiği tarihteki ruhsat bedelinin iki katı tutarında devir bedeli alınır. Devir Bakanlık onayı ile gerçekleşir.” Bakanlık izni alınmadan yapılan rödovans sözleşmesi ile ilgili yaptırım kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Maden Kanunu'nun Ek 7. maddesinin birinci fıkrasına göre “Ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasında rödovans sözleşmeleri Bakanlığın iznine tâbidir. İzin alınmaksızın yapılan rödovans sözleşmesi ile yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulur.”
Maden Kanunu Ek Madde 7'de “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödovansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre ruhsat sahibinin Maden Kanunu'ndan doğan sorumlulukları nedeniyle sözleşmede denetim yetkisine ilişkin bir takım hükümlere yer verilmesi rödovans sözleşmesinin geçerliliğine halel getirmez.
Daha önce maden sahasını işletmeye açmış olan ruhsat sahibi, sonradan işletme ruhsatını üçüncü kişiye rödovans sözleşmesi ile devredebilir. İşletme hakkını devrederken işletmede bulunan alet ve makineleri de sözleşmenin diğer tarafının kullanması için verebilir. Bu durumda ruhsat sahibi, sadece karşılığında rödovans bedeli aldığı ürünü denetlemek, teslim almak ve Maden Kanunu’nun ruhsat sahibine yüklediği yükümlülükler nedeniyle üretime yönelik olmayan işçi bulundurmak yetkilerine sahiptir.
Rödovans sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklar açısından, Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümler kıyasen uygulanmaktadır. Ürün kirası sözleşmesine göre kiraya veren, kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlenmektedir. Rödovans sözleşmesinde, mülkiyeti devlete ait olan madenlerin arama ve işletme hakkını alan gerçek veya tüzel kişilerin bu haklarını üçüncü kişilere devretmesi söz konusudur. Bu nedenle, rödovans sözleşmesinde alt işveren sözleşmesinde olduğu gibi biri asıl işveren, diğeri alt işveren olan iki işveren bulunmamaktadır. Ruhsat sahibi, yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde iş alan başka bir işverenle alt işverenlik sözleşmesi düzenlememektedir. Diğer bir deyişle, Maden Kanunu’na uygun olarak akdedilen rödovans sözleşmesi yukarıda ifade edilen alt işverenlik sözleşmesinin unsurlarını taşımamaktadır.
Rödovans sözleşmesinde rödovansçı, madeni sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde kendi adına işletir. Rödovansçı, madeni kendi adına işletemiyorsa, üretim, çalışma ve organizasyon açısından ruhsat sahibine tam olarak bağlı ise bu durumda rödovanstan değil, alt işverenlik ya da ihaleden söz edilir. Dolayısıyla rödovans sözleşmesi rödovansçının bağımsızlığını ve inisiyatifini tamamen ortadan kaldıracak şekilde düzenlenemez. Rödovans sözleşmesinde, asgari üretim miktarı ile ton başına verilecek ücretin belirlenmesi hukuki ilişkiyi rödovans olmaktan çıkarmaz. Rödovans sözleşmesinde rödovansçı istediği kadar işçi alıp çıkartabilir, kanunlara aykırı olmamak şartıyla üretim sürecini istediği gibi yönetebilir, vardiyalar oluşturabilir, çalışma şartlarını belirleyebilir. Rödovansta önemli olan belirli nitelikte ve miktardaki madenin belirli zaman dilimleri içinde çıkartılarak istenilen yerlere sevkini yapmaktır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının çalışma süresinin 12.09.2002-11.04.2016 tarihleri arasında olduğu ve davalılar ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş ile ... Enerji A.Ş. arasında “İşyerinin Devri ve Maden Sahalarının İşletilmesine Dair Rödovans Sözleşmesinin” 10.04.2013 tarihinde tanzim edildiği, yürürlük tarihinin 30.04.2013 olarak öngörüldüğü, sözleşmeye göre ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş’nin uhdesinde bulunan İR.166 ve 201201117 ruhsat numaralı sahanın işletilmesi işinin davalı ... Enerji A.Ş’ne (327 işçi, ekipman ve binalarla birlikte) 15+15 yıllığına devrolunduğu görülmektedir.
Söz konusu sözleşmenin ikinci maddesinde sözleşme konusu tanımlanmış olup, bu maddede; “...’in ... ili Merzifon ilçesinde kurulu ... Linyit İşletmesi işyerinin mevcut 327 işçisi, yerüstü, yeraltı teçhizat, ekipman, yedek malzemeler, atölyeler, alet, edevatlar, binalar ve tüm müştemilatı ile birlikte işletmeciye devredilmesi ile ruhsat hukuku ...’e ait; 1068,74 hektarlık İR:1666 ruhsat nolu saha ile bitişik 1.361,17 hektarlık maden sahasının tamamında işbu sözleşmede belirtilen ve mahiyeti Madde 6’da açıklanmış bulunan rödovans bedelinin ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş’ne ödenmesi karşılığında ve bu sözleşme hükümlerine riayet suretiyle, devlet hakkı, buluculuk hakkı ve Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğünce yapılan arama-sondaj masrafları dahil bütün masraflar kendisine ait olmak üzere, işletmeci tarafından işletilmesidir.” şeklinde düzenlemeye yer verildikten sonra maddenin devamında maden cinsi, ruhsat numarası, il, alan ve pafta numarası bilgileri ile koordinat ve çalışma derinliğine ilişkin koşullar belirlenmiştir.
Sözleşmenin 5. maddesinde üretim yıllarına göre, şirketçe taahhüt edilen asgari üretim miktarları yazılmış; üretim yıllarında taahhüt edilen asgari üretim miktarlarının altında üretim yapılması halinde dahi, işletmecinin yıllık taahhüt edilen miktar üzerinden hesaplanan rödovans bedelini ödemekle yükümlü olduğu; üretim yıllarında taahhüt edilen asgari üretimden fazla üretim yapılması halinde ise fiili üretim üzerinden rödovans bedelinin ödeneceği kabul edilmiştir.
Sözleşmenin “Ödeme Şekli, Fiyat ve Artışı” başlıklı 6. maddesi içeriğinde, üretim yıllarında ödenecek rödovans bedelinin, birinci üretim yılı olan 2013 yılında ton başına 8,2 TL uygulanacağı, birinci üretim yılından sonraki yıllara ait birim fiyatın ise Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği üretici fiyat endeksi artış oranının bir önceki yıl aralık ayına göre değişim oranı esas alınarak belirleneceği kararlaştırılmış ve ödeme tarihleri belirlenmiştir.
Sözleşmenin “Masrafları İşletmeciye Ait Olmak Üzere İşletmeci Tarafından Yapılacak İşler” başlıklı 12. maddesinde ise işletmeci tarafından yerine getirilmesi hükme bağlanan işletme proje tanzimi, işletme faaliyet raporları, imalat haritaları, bilanço tanzimi ile yıllık üretim programı, istihsal ve sevk defterleri, aylık ve yıllık maden anketi tanzimi, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı ile ilgili her türlü işlemin işletmeci bütün masrafları kendisine ait olmak yerine getireceği veya anılan belgeleri ilgili mercilere sunulmak üzere süresi içinde ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş’e vereceği ve yukarıdaki belgelerin zamanında verilmemesi halinde oluşacak zararın ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş’e ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Gerek İlk Derece Mahkemesi gerekse Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı ve dahili davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilmiş ise de; ... Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş‘nin sözleşme çerçevesinde, denetim ve kontrol yetkisine sahip olması, rödovans sözleşmesinin geçerliliğini etkilememekte olup, bu şirkete tanınan yetkilerin denetim ve koordinasyon sınırlarını aşmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde belirtilen işçilerin ücretlerinin 2014 yılı Kasım ayından itibaren ... Madencilik A.Ş tarafından ödenmesi sebebiyle kısmi denetim yetkisinin aşıldığı ve taraflar arasındaki ilişkinin rödovans olarak değerlendirilemeyeceği şeklindeki gerekçe de mevcut durum itibariyle dosya kapsamıyla örtüşmemektedir. Şöyle ki Bölge Adliye Mahkemesi kararında bahsi geçen davalı ... Madencilik A.Ş’nin müzekkere cevabi yazısında, maden işletmesinde çalışan işçilere, ilgili dönemlere ait ödemelerin cari hesabına borç olarak kaydedilmek ve daha sonra tahsil edilmek üzere işin durmaması, işçilerin mağdur olmaması ve iş güvenliğinin sağlanması amacı ile yapıldığı, ödemelerin karşılıksız olmayıp davalı ... Enerji A.Ş. aleyhine yapılan ödemeler nedeni ile icra takibi başlatıldığı yönünde cevap verilmiş ve bir takım icra belgeleri dosyaya ibraz edilmiştir. Ayrıca yine işçilerin ücretlerinin ödenmesine ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararında bahsi geçen davalı ... Enerji A.Ş’ne ait 15/03/2019 tarihli yazı ve eki de dosya kapsamında bulunmamakta olup, dairemizce bu eksikliğin giderilmesi talep edilmişse de karar tarihi itibariyle dosya kapsamına dahil edilmemiştir. Diğer taraftan aynı rödovans sözleşmesinin değerlendirildiği Yargıtay 7. HD. 2015/33862 E. ve 2016/1788 K. sayılı ilamında rödovans sözleşmesine itibar edilerek davalılar arasındaki sorumluluk esasları belirlenmiştir.
Konuyla ilgili olarak şu hususun da üzerinde durulmalıdır ki; Maden Kanunu Ek Madde 7'de yer alan “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödovansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” hükmünün 24/06/2010 tarihinde yürürlüğe girmiş olması, 24/06/2010 tarihinden önceki dönem için rödovansçı işçilerinin o işyeri ile ilgili doğan işçilik alacaklarından ruhsat sahibinin de sorumlu olduğu şeklinde bir yoruma imkan vermez. Çünkü, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi geçerli bir rödovans sözleşmesinin varlığı durumunda, ruhsat sahibi ile rödovansçı arasındaki ilişkinin niteliği başından itibaren aynıdır. Bu ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisi tanımlamasına uygun olmadığı açıktır. Dolayısıyla, geçerli bir rödovans sözleşmesinin varlığı durumunda, 24/06/2010 tarihi öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrım yapılmaksızın ruhsat sahibinin, rödovansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı kabul edilmelidir.
Açıklanan sebeplerle, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak nitelendirilerek sonuca gidilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.[3]
A. KARARA KONU OLAY
Davalı … Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş ile davalı …Enerji A.Ş. arasında rödovans sözleşmesi imzalanmıştır. Rödovans sözleşmesi ile işletme hakkı davalı … Enerji A.Ş.’ne bırakılan sahada, davalı şirketin işçisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi 11/04/2016 tarihinde feshedilmiştir. Davacı, iş sözleşmesinin ihbar önellerine uyulmadan ve geçerli bir neden gösterilmeden feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacağının davalılardan tahsilini istemiştir.
B. UYUŞMAZLIK KONUSU
Taraflar arasında geçerli bir rödovans sözleşmesinin yapıldığı hususu sabittir. Uyuşmazlık; taraflar arasındaki rödovans sözleşmesinin, alt işverenlik sözleşmesi olarak kabul edilip edilemeyeceği ve iş sözleşmesi feshedilen davacı işçinin, işçilik alacaklarından, davalı … Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş ile davalı …Enerji A.Ş.’nin birlikte sorumlu olup olmayacakları noktasında toplanmaktadır.
Bu hususta asıl işveren-alt işveren ilişkisinin ve rödovans sözleşmesine alt işveren sözleşmesi hükümlerinin uygulanması hususlarının incelenmesi gerekmektedir.
C. ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ
4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin tanımı “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir” şeklinde yapılmıştır. Bir ilişkinin asıl işveren- alt işveren ilişkisi olarak kabul edilebilmesi için o ilişkide kanunun tanımında belirtilen tüm unsurların bulunması şarttır.
Asıl işveren- alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için ilk unsur; bu ilişkinin her iki tarafında da o işten dolayı işverenlik sıfatı bulunmalıdır. Taraflardan bir tanesi işveren değilse o ilişkinin asıl işveren- alt işveren ilişkisi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bunun yanında asıl işin, bütün olarak başka bir işverene verilmesi halinde yine asıl işveren- alt işveren ilişkisinden söz edilemeyecektir. İşK. m.2/6 hükmü gereğince geçerli bir asıl işveren- alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için aynı işyerinde iki farklı işverenin işçisinin çalıştırılması gerekmektedir.
Bu ilişkinin ikinci unsuru olarak ise, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin veya asıl işin bir bölümünde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir işin devredilmesi gerekir.
Üçüncü unsur ise asıl işin bir bölümünün ya da işyerinde görülen işe yardımcı bir işin başka bir işverene devredilmesi gerekir. Eğer işin tamamı devredilmiş ise asıl işveren- alt işveren ilişkisinin kurulması mümkün olmayacaktır.
Son olarak ise, alt işverene verilen işin asıl işverene ait işyerinde yaptırılması ve alt işveren işçilerinin sadece asıl işverenden alınan işte çalıştırılması gerekmektedir. Tüm bu koşullar yerine getirildiğinde geçerli bir asıl işveren- alt işveren ilişkisinden söz edilecektir.
D. ASIL İŞVEREN – ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNDE SORUMLULUK
İş Kanunu m.2/6 “Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmü ile asıl işveren ile alt işveren arasındaki sorumluluk ilişkisini düzenlenmiştir.
Söz konusu sorumluluk, birlikte sorumluluk yani müteselsil sorumluluk (TBK.m.61) olarak kabul edilmektedir. Yani müteselsil sorumluluk kapsamında, alt işveren yanında çalışan bir işçi herhangi bir zarara uğrarsa veya alacağına ulaşamayacak duruma gelirse, alt işveren veya asıl işverene başvurarak zararının giderilmesini talep edebilir.[4]
İşK. m. 2/6 hükmünden de görüleceği üzere, asıl işveren alt işverenin işçisine karşı, tüm haklardan sorumlu olduğu gibi, alt işveren ile işçisi arasındaki iş sözleşmesinden veya alt işverenin işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi varsa bu sözleşmeden doğan tüm haklardan da birlikte sorumlu olacaktır. Bu hususta asıl işverenin müteselsil sorumluluğuna ilişkin olarak Yargıtay verdiği kararlarla müteselsil sorumluluk kavramını açıklığa kavuşturmaktadır. Yani işçinin; ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı vb. alacaklarını asıl işverenden talep edebileceği kabul edilmektedir.[5]
E. ÖĞRETİ GÖRÜŞÜ
Rödovans sözleşmesi, Borçlar Kanunu’nda ve Maden Kanunu’nda özel bir sözleşme türü olarak düzenlenmemiştir. Ancak Yargıtay, rödovans sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun 357. maddesinde düzenlenmiş olan ürün kirasının özelliklerine sahip olduğunu belirterek rödovans sözleşmesine ürün kirasına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği yönünde kararlar vermiştir.[6]
Öğretide genellikle, rödovans sözleşmelerinin TBK m. 357’de düzenlenen ürün kirasının bir alt dalını oluşturduğu kabul edilmektedir. TBK m. 357/1 ürün kirasını “Ürün kirası kiraya verenin, kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlendiği sözleşmedir. Ürüne katılmalı kira, kira bedelinin devşirilecek ürünün belli bir oranı olarak kararlaştırıldığı ürün kirasıdır” şeklinde düzenlemiştir. Rödovans sözleşmesi ile ruhsat sahibi, sahip olduğu arama, işletme gibi haklarını rödovansçı tarafa devretmeyi taahhüt etmektedir. Ve yine rödovans sözleşmesinde taraflar, rödovansçının üretip faturalandırdığı kazancın belli bir oranının ruhsat sahibine verilmesini kararlaştırmaktadır. Bu nedenlerle öğretide rödovans sözleşmelerine TBK m. 357 vd. düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmektedir.
F. RÖDOVANS SÖZLEŞMESİNE ALT İŞVEREN SÖZLEŞMESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLERİN UYGULANMASI
Rödovans sözleşmesine, öğretide ve uygulamada kıyasen uygulanacak hükümler olarak, alt işverenlik ilişkisi hükümleri ve hasılat (ürün) kirası hükümleri benimsenmiştir.
Rödovans sözleşmesinde, mülkiyeti devlete ait olan madenlerin arama ve işletme hakkını alan gerçek veya tüzel kişilerin, bu haklarını üçüncü kişilere devretmesi söz konusudur. Geçerli bir alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için biri alt işveren sıfatına, diğeri asıl işveren sıfatına sahip iki ayrı işverenin bulunması gerekmektedir. Rödovans sözleşmelerinde ise maden işletme hakkının devri söz konusu olduğundan, alt işveren ilişkisinde olduğu gibi biri alt işveren sıfatına, diğeri asıl işveren sıfatına sahip olmak üzere iki farklı işverenin varlığı söz konusu değildir.
Alt işveren ilişkisinin varlığından bahsedebilmek için gerekli unsurlardan bir diğeri de bir işin, işyerinde yürütülen malzeme ya da hizmet üretimine dair yardımcı işlerinde veyahut asıl işin bir kısmında işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde alt işverene verilmiş olmasıdır. Rödovans sözleşmesi ile maden sahasının bütünü ya da bir bölümü başkasına verilebilir. Burada sözleşmeye konu ruhsatlı sahada gerçekleştirilecek olan maden arama ve işletme hakkı bir bütün halinde devralınmaktadır.[7] Böylece asıl işin bir kısmında, işin gereği teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren ya da bir yardımcı işin varlığından bahsetme imkânı olmadığı için, rödovans sözleşmesinin alt işverenlik ilişkisinin unsurlarını ihtiva ettiğini söylemek mümkün değildir.
İşK m. 2/6 “Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” hükmünü amirdir. Bu hüküm uyarınca eğer bir alt işverenlik ilişkisi mevcut ise, asıl işveren ve alt işverenin müteselsil sorumluluğu söz konusu olacaktır. Alt işverenlik ile ilgili bu hükmün aksine maden hukuku mevzuatımızda, maden hakkını rödovansçıya devreden ruhsat sahibinin, rödovansçının işçilerinin haklarından ve onlara karşı olan yükümlülüklerden sorumlu olacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Kaldı ki Maden Kanunu ek m. 7/3 “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödovansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz” hükmü ile bu durumun tam tersini düzenlemektedir.
Maden ruhsat sahipleri, maden ruhsatından doğan işletme hakkını üçüncü kişilere iki şekilde devretmektedirler. Bunlardan ilkinde, ruhsat sahibi işletme ve üretim yönünden bir faaliyette bulunmadan işletme hakkını rödovans sözleşmesi ile devretmektedir. Rödovansçı, işyerine bizzat işçi alarak işletme faaliyetine başlamakta ve bu faaliyeti sürdürmektedir. Ruhsat sahibinin, işletme faaliyeti bulunmadığı için işçi çalıştırmamakta ve bu anlamda onun iş sözleşmesinden doğan yükümlülükleri bulunmamaktadır.
İkincisinde ise, ruhsat sahibi maden sahasını işletmeye açmış, işyerinde işçi çalıştırmış ancak bu aşamada işletme ruhsatını rödovans sözleşmesi ile devretmiş, devir sırasında işletmede bulunan alet ve makineleri de rödovansçıya kullanması için vermiş, devrettiği yerden elini çekmiştir. Bu bakımdan, ruhsat sahibi, sadece karşılığında rödovans bedeli aldığı ürünü denetlemek, teslim almak ve üretime yönelik olmayan işçi bulundurmak yetkilerine sahiptir.
Her iki devir şeklinde de ortada bir asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmamaktadır. Çünkü, ilkinde ruhsat sahibi tamamen elini işletmeden çekmiş ve üretime karışmamakta, kendi adına işletmede hiç işçi bulundurmamaktadır. İkinci hâlde ise, her ne kadar ruhsat sahibi kendi adına işçi çalıştırmaktaysa da bunlar üretime yönelik işçiler değildir.[8]
Görüldüğü üzere rödovans sözleşmesinde tek işveren vardır o da rödovansçıdır. İşyerinin rödovans sözleşmesi uyarınca devredilmesiyle ruhsat sahibinin kendine ait bir işyeri söz konusu olmayacaktır.[9] Maden hukuku mevzuatına uygun bir şekilde akdedilen bir rödovans sözleşmesi, alt işverenlik ilişkisinin unsurlarını taşımamaktadır. Bu sebeple, öğretide ve içtihatlarda çoğunlukla savunulduğu ve halihazırda uygulandığı üzere, rödovans sözleşmesine ürün kirası hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
G. GENEL DEĞERLENDİRME – YAZAR GÖRÜŞÜ
İncelenen kararda, davaya konu sahanın ruhsat hakkı kendisine ait olan davalı … Madencilik ve Tek. San. Tic. A.Ş ile davalı …Enerji A.Ş. arasında rödovans sözleşmesi imzalanmıştır. Rödovans sözleşmesi ile işletme hakkı davalı … Enerji A.Ş.’ne bırakılan sahada, davalı şirketin işçisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi 11/04/2016 tarihinde feshedilmiştir. Davacı, iş sözleşmesinin ihbar önellerine uyulmadan ve geçerli bir neden gösterilmeden feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacağının davalılardan tahsilini istemiştir.
Gerek ilk derece mahkemesi, gerek bölge adliye mahkemesi tarafların arasında her ne kadar bir rödovans sözleşmesi olsa da sözleşme maddeleri ayrıntılı değerlendirildiğinde, davalı ... Madencilik San. ve Tic. A.Ş’ne anahtar teslimi olarak kabul edilemeyecek bir sözleşme ile olağan denetim sınırlarını aşacak şekilde yetkiler tanındığını belirtmiştir.
Davalı ... Madencilik San. ve Tic. A.Ş’nin işçilerin maaş ve alacaklarını ödemesi nedeniyle olağan denetim sınırlarının aşıldığını, taraflar arasındaki ilişkinin artık rödovans olarak değerlendirilemeyeceğini ve bu sebeple davalı ... Madencilik San. ve Tic. A.Ş’nin asıl işveren, diğer davalı ... Enerji AŞ.'nin ise alt işveren kabul edilerek dava konusu işçi alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları yönünde hüküm kurmuşlardır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, geçerli bir alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için biri alt işveren sıfatına, diğeri asıl işveren sıfatına sahip iki ayrı işverenin bulunması gerekmektedir. Karara konu rödovans sözleşmesinde alt işveren sözleşmesinde olduğu gibi biri asıl işveren, diğeri alt işveren olan iki işveren bulunmamakta yalnız tek işveren bulunmaktadır. O da rödovansçı … Enerji A.Ş’dir. Ruhsat sahibinin işyerini, rödovans sözleşmesi ile devretmesiyle birlikte artık kendisine ait üretim yapan bir işyeri kalmamaktadır.
Rödovans sözleşmelerinde maden işletme hakkının devri söz konusu olmaktadır. Rödovansçı sözleşmeye konu ruhsatlı sahada gerçekleştirilecek olan maden arama ve işletme hakkını bir bütün halinde ruhsat sahibinden devralmıştır. Burada asıl işveren olabilecek ruhsat sahibi, işveren sıfatını koruyarak yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde iş alan başka bir işverenle alt işverenlik sözleşmesi düzenlememektedir. Bu itibarla da somut olaya konu, Maden Kanunu’na uygun olarak akdedilen rödovans sözleşmesinin alt işverenlik sözleşmesinin unsurlarını taşıdığını söylemek mümkün değildir.
İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi, taraflar arasında imzalanmış bir rödovans sözleşmesi olsa da sözleşme maddeleri ayrıntılı değerlendirildiğinde anahtar teslimi olarak kabul edilemeyecek bir sözleşme ile ruhsat sahibine olağan denetim sınırlarını aşacak şekilde yetkiler tanındığını, ruhsat sahibinin işçilerin maaş ile alacaklarını ödediğini ve aradaki ilişkinin artık rödovans sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceği gerekçeleri ile alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, bu nedenle de ruhsat sahibi ve rödovansçının müteselsil sorumlu olduğu yönünde hüküm kurmuştur. Ruhsat sahibinin rödovans sözleşmesi kapsamında denetim ve kontrol yetkisi bulunmaktadır. Ruhsat sahibi rödovansçının işletmesine sıklıkla müdahalede bulunabilmektedir. Maden Kanunu m.31 “İşyeri rödovanscı tarafından işletilse dahi fenni nezaretçi atama yetki ve sorumluluğu ruhsat sahibine aittir” şeklindedir. Bu hükümden de görüleceği üzere kanun, ruhsat sahibine denetim ve kontrol yetkisi tanımıştır. Hal böyle iken ruhsat sahibine, işçilerin maaş ile alacaklarını ödemesi nedeniyle olağan denetim sınırlarını aşacak şekilde yetkiler tanındığı yönünde hüküm kurulması hatalıdır. Kaldı ki ruhsat sahibi bu ödemeleri, işin durmaması, işçilerin mağdur olmaması ve iş güvenliğinin sağlanması amacı ile yapmıştır. Yapılan ödemeler karşılıksız olmayıp, yapılan ödemeler cari hesaba borç olarak kaydedilmiş ve akabinde ödemelere ilişkin icra takibi başlatılmıştır. Görüldüğü üzere ruhsat sahibinin yapmış olduğu ödemeler ile olağan denetim sınırlarını aştığını söylemek mümkün olmayacaktır. Yapılan ödemeler işin aksamaması adına, denetim yetkisi kapsamında yapılmıştır. Ruhsat sahibi, üretimin sözleşmede öngörülen plân dâhilinde yürütülmesini denetlemektedir. Ruhsat sahibinin buradaki amacı karşılığında rödovans bedeli alacağı ve kendi işyerinde hammadde olarak kullanacağı madenin sözleşmede öngörülen miktarda üretimini sağlamaktır.[10] Açıklanan nedenlerle yapılan ödemelerin olağan denetim yetkisinin sınırlarını aşmadığı ve bu hususun rödovans sözleşmesinin geçerliliğine halel getirmediği anlaşılmaktadır.
Sorumluluk konusunda ise, somut olayda alt işveren ilişkisi bulunmamakla beraber, davacı işçinin işçilik alacaklarından ne şekilde sorumlu olunduğuna dair bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı işçi, rödovansçı …Enerji A.Ş.’nin işçisidir. Rödovans sözleşmesi ile işletilen maden sahalarında İş Kanunu kapsamında olan tüm sorumluluk rödovansçıya aittir. Bu husus Maden Kanunu ek madde 7’de “Maden ruhsat sahiplerinin ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak iş kanunu, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödovansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin maden kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz” hükmü ile düzenlenmiştir. Ruhsat sahibi Maden Kanunu’nda sayılan yükümlülükleri yerine getirmekle sorumludur. Örneğin; ruhsat sahibi, rödovans verene, maden sahasında maden işletmesi için gerekli ortamı sağlamak zorundadır. Maden Kanunu’nun 17, 24, 29 ve 31. maddelerinde açıklanan yükümlülüklerin ruhsat sahibi tarafından yerine getirilmesi gerekir. Sayılan bu yükümlülükler haricinde ruhsat sahibinin sorumluluğundan söz edilemeyecektir. Anlaşılacağı üzere kanun koyucu ruhsat sahibinin sorumluluğunu Maden Kanunu’ndan doğan sorumluluklarla sınırlı tutmuş ve madende çalışan işçilerin İş Kanunu kapsamında olan tüm sorumluluğunu rödovansçıya yüklemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle somut olayda alt işveren ilişkisinin koşulları oluşmadığından bahisle ruhsat sahibi ile rödovansçının müteselsil sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Davacı işçinin talep etmiş olduğu işçilik alacaklarından yalnızca rödovansçı sorumlu olacaktır.
SONUÇ
İncelenen Yargıtay kararı, davacının hak ettiğini iddia ettiği işçilik alacaklarından ruhsat sahibi ile rödovansçının müteselsil sorumlu olup olmadığı ve karara konu rödovans sözleşmesinin alt işveren ilişkisi doğurup doğurmadığına ilişkin şartların değerlendirilmesi esasına dayanmaktadır.
İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi, davalılardan ruhsat sahibine işçilerin ücretlerini ödemesi nedeniyle olağan denetim sınırlarını aşacak şekilde yetkiler tanındığını, aradaki ilişkinin artık rödovans olmaktan çıktığını, alt işveren ilişkisine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini ve ruhsat sahibi ile rödovansçının davacı işçinin alacaklarından müteselsil sorumlu olacakları yönünde karar vermişlerdir.
Yargıtay ise ruhsat sahibinin, rödovans sözleşmesi kapsamında denetim ve kontrol yetkisine sahip olduğunu bu nedenle ödenen ücretlerin karşılıksız olmaması nedeniyle olağan denetim sınırlarının aşılmasına yol açmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin rödovans sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, alt işveren ilişkisinin kurulmadığını bu nedenle ruhsat sahibi ve rödovansçının davacının işçilik alacaklarından müteselsil sorumlu olmayacakları yönünde karar vermiştir.
Somut olayda alt işveren ilişkisinin koşulları oluşmamıştır ve yapılan ödemeler işin aksamaması adına, denetim yetkisi kapsamında yapılmıştır. Ruhsat sahibi, üretimin sözleşmede öngörülen plân dâhilinde yürütülmesini denetlemektedir. Ruhsat sahibinin buradaki amacı karşılığında rödovans bedeli alacağı ve kendi işyerinde hammadde olarak kullanacağı madenin sözleşmede öngörülen miktarda üretimini sağlamaktır. Alt işveren ilişkisinin kurulmadığı ve olağan denetim sınırlarının aşılmadığı göz önüne alındığında, ruhsat sahibi ve rödovansçının, davacının işçilik alacaklarından müteselsil sorumlu olmayacağı, işçilik alacaklarından yalnızca rödovansçının sorumlu olacağı yönünde hüküm kuran Yargıtay’ın kararının yerinde olduğu kanaatindeyiz.
Av. Dide DOĞAN
KAYNAKÇA
CANİKLİOĞLU, Nurşen/ ÇELİK, Nuri/ CANBOLAT, Talat: İş Hukuku Dersleri 33.Baskı, İstanbul 2020
ÇANKAYA, O. Güven: “Rödovans Alt İşverenlik Sözleşmesi Midir?” Kamu-İş, Cilt 13, Sayı 3, s. 1-21.
GÜNGÖR, Fatma/ UYUMAZ, Alper: Rödovans Sözleşmesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.19, S.4, 2015, s. 145-185
KARAKOÇ, Burak: Rödovans Sözleşmesi ve Alt İşverenlik İlişkisi, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.8, S.1,2022, s.55-70
KILIÇOĞLU, Ahmet: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 22. Baskı, Ankara 2018
SÜMER, Haluk Hadi: İş Hukuku, 25. Baskı, Ankara 2020
YEŞİLDAĞ, Ceren: (2020), Hukukta Yöntem Karar İncelemesi, (Yaşar Üniversitesi YL Tezi)
-------------
[1] HGK., 17.6.2009, E. 2009/11-229, K. 2009/272; 10. HD. 17.10.2014, E. 2014/16695, K. 2014/19906; 10. HD., 25.11.2013, E.2013/3807, K. 2013/22156; 6. HD. 21.10.2013, E. 2013/1827, K. 2013/13962; 14. HD., 21.10.2008, E.2008/7969, K. 2008/12073; 14.HD., 20.2.2007, E.2007/111, K.2007/1552; 11. HD., 8.12.2005, E. 2004/12958, K. 2005/12044
[2] Bkz. 10.HD., 13.6.2011, E.2009/17563, K.2011/8689, “Asıl işveren olan davacı şirketin, alt işverenin kanun ile belirlenen sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle prim borçlarının yanı sıra, Kurum tarafından uygulanan idari para cezasından sorumlu olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacının, TTK Genel Müdürlüğü ile yaptığı rödovans sözleşmesine göre Üzülmez mevkiinde bulunan 18 nolu kömür sahasını işlettiği, J. O. isimli şahsın bu bölgede uzun süredir kaçak kömür çıkardığı, işyerinde çalışan Ç. K. isimli işçinin, iş kazasına uğraması nedeniyle, sigorta müfettişi tarafından J. O. isimli şahsın “taşeron” olarak tescilinin yapıldığı ve aleyhine prim ve idari para cezası tahakkuk ettirildiği, davacının ilişiksizlik belgesi almak için, J. O. adına tahakkuk ettirilen prim ve idari para cezasını ferileriyle birlikte ödediği anlaşılmaktadır.”
[3] Yargıtay 9. HD. 12.1.2022, E. 2021/10039 K. 2022/238, (LEXPERA)
[4] Çelik, Nuri/Caniklioğlu, Nurşen/Canbolat, Talat, İş Hukuku Dersleri, 33. Bası, İstanbul 2020, s.125
[5] Bkz. Yarg. 9. HD., 18.02.2008, E. 2007/24560, K. 2008/186
[6] Yargıtay 10. HD. 17.10.2014, E. 2014/16695, K. 2014/19906, “Rödovans sözleşmesine Maden Kanununda özel bir düzenleme olmadığı için Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen “hâsılat kirasına” ait hükümler uygulanır. Türk Borçlar Hukukunda sözleşmelerde şekil serbestîsi geçerlidir. Yasada özel olarak bir şekle bağlanmayan sözleşmeleri tarafl ar istedikleri şekilde yapabilirler. Rödovans sözleşmesi maden ruhsatının devri anlamına gelmediğinden, devir sözleşmesinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünde yetkili memur huzurunda yapılması zorunluluğu yoktur...”; Yargıtay 6. HD. 21.10.2013, E. 2013/1827, K. 2013/13962, “Dava, rödovans bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Rödovans sözleşmeleri, hâsılat kira sözleşmelerinin bir türü olup, bütün kira ilişkilerinde olduğu gibi kural olarak hâsılat kirasında da sözleşmeyle kararlaştırılan rödovans bedelinin ödendiğini ispat yükü davalı rödovans verene düşer...”
[7] Yargıtay, 22. HD., T. 10.05.2016, E. 2015/34211, K. 2016/14219 ” ... Davaya konu olayda alt işverene verilen iş, Eynez yeraltı sahalarında kömür üretme işidir. Söz konusu üretim işi bir bütün halinde alt işverene verilmiştir. Asıl işveren söz konusu kömür üretim işinde işçi çalıştırmamaktadır. Bu hususta herhangi bir tartışma bulunmamakta ve mevcut durum mahkeme tarafından da kabul edilmektedir. Dolayısıyla alt işverenlik ilişkisinin veya sözleşmesinin iki temel kurucu unsuru somut olayda mevcut değildir...”
[8] UYUMAZ, Alper/GÜNGÖR, Fatma; Rödovans Sözleşmesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 68 XIX, 2015, Sa.4, s.161
[9] ÇANKAYA, O. Güven: “Rödovans Alt İşverenlik Sözleşmesi Midir?”, Kamu-İş, 2014, Cilt 13, Sayı 3, s. 17
[10] UYUMAZ, Alper/GÜNGÖR, Fatma; Rödovans Sözleşmesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 68 XIX, 2015, Sa.4, s.163