İşçilik alacaklarının tespitinde, çalışma sürelerini ve fazla mesai gibi hakları ortaya koyan puantaj kayıtları önemli bir delil niteliği taşır. Ancak bu kayıtların iş mahkemelerinde hükme esas alınabilmesi için çeşitli şartların sağlanması gerekmektedir. Puantaj kayıtlarının düzenlenme biçimi, güvenilirliği ve diğer delillerle desteklenip desteklenmediği, bu kayıtların hukuki anlamda etkisini belirler.

Puantaj Kayıtlarının Tanımı ve Hukuki Dayanağı

Puantaj kayıtları, işçilerin işe giriş-çıkış saatlerini, çalışma sürelerini ve fazla mesai durumlarını gösteren belgelerdir. Türk Hukuku’nda işverenin, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işçilerin çalışma sürelerini doğru bir şekilde kayıt altına alma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bunun yanı sıra 4857 sayılı İş Kanunu, işyeri kayıtlarının düzenli tutulmasını işverenin bir sorumluluğu olarak öngörür.

Puantaj Kayıtlarının İşçilik Alacaklarındaki Önemi

İşçilik alacaklarına ilişkin davalarda, özellikle şu hususların ispatında puantaj kayıtları önemli bir delil olarak kullanılır:

Çalışma Süresinin Tespiti: İşçinin günlük, haftalık veya aylık çalışma sürelerini belirlemek için puantaj kayıtları esas alınabilir.

Fazla Mesai Alacakları: Fazla mesaiye ilişkin uyuşmazlıklarda, puantaj kayıtlarının doğru ve düzenli tutulması, fazla mesai alacaklarının hesaplanmasında belirleyici bir rol oynar.

Ulusal Bayram ve Genel Tatil Çalışmaları: İşçinin tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı, puantaj kayıtları ile ispat edilebilir.

Puantaj Kayıtlarının Geçerlilik Şartları

Puantaj kayıtlarının delil olarak kabul edilmesi, bu kayıtların düzenlenme şekline ve güvenilirliğine bağlıdır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, şu hususlar dikkate alınmaktadır:

1. İşçinin İmzası veya Onayı: Puantaj kayıtlarının, işçi tarafından imzalanmış olması veya düzenli olarak onaylanması, kayıtların güvenilirliğini artırır. İmzalı puantaj kayıtları, aksi ispat edilmedikçe doğru kabul edilir.

2. Müdahaleye Elverişli Olmama: Puantaj kayıtlarının tek taraflı olarak işveren tarafından kolayca değiştirilebilecek şekilde düzenlenmiş olması, bu kayıtların delil niteliğini zayıflatır. Örneğin, elektronik ortamda tutulan kayıtların müdahaleye açık olması durumunda, mahkeme bu kayıtları tek başına hükme esas almaz.

3. Diğer Delillerle Desteklenme: Puantaj kayıtlarının, tanık beyanları, işyeri kamera görüntüleri, bordrolar veya iş sözleşmesi gibi diğer delillerle desteklenmesi gerekir. Özellikle uyuşmazlık durumunda mahkemeler, puantaj kayıtlarını diğer delillerle birlikte değerlendirir.

Yargıtayın Puantaj Kayıtlarına Yaklaşımı

Yargıtay, puantaj kayıtlarının delil niteliğini sıkça değerlendirmiştir. Aşağıda, Yargıtay’ın bazı önemli kararlarında ortaya çıkan ilkeler özetlenmiştir:

İmzalı Puantaj Kayıtları: Yargıtay, işçi tarafından imzalanmış veya onaylanmış puantaj kayıtlarının, çalışma sürelerinin tespitinde öncelikli delil olarak dikkate alınacağını ifade etmektedir.

Müdahaleye Açık Kayıtlar: İşçi tarafından imzalanmayan, işverenin tek taraflı olarak değiştirebileceği kayıtların, güvenilir delil niteliği taşımadığına hükmedilmektedir. Bu tür kayıtlar, ancak diğer delillerle desteklendiğinde dikkate alınabilir.

Çelişki Durumunda Değerlendirme: Yargıtay, puantaj kayıtları ile tanık beyanları arasında çelişki bulunması durumunda, kayıtların güvenilirliği ve müdahaleye elverişli olup olmadığı konusunda detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Av. Ömer ALTUNDAĞ