T.C.

Yargıtay

21. Hukuk Dairesi (Kapatılan)

2009/5583 E.  ,  2010/3544 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 14.09.1993-04.10.2000 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa'ya tabi esnaf ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava davacının 14.09.1993 -4.10.2000 tarihleri arasında 1479 Sayılı Yasaya tabi Esnaf ... sigortalısı olduğunun tespiti talebine ilişkindir.

Mahkemece 1479 sayılı Yasa'ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddeye göre; "Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlar" hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı 14.9.1993 tarihinde ... Kasetçilik Ltd. Şirket ortağı olarak Ticaret siciline kaydedilmiş,29.3.2001 tarihli giriş bildirgesi ile tescil talebinde bulunmuş davalı Kurum tarafından bu ortaklık nedeniyle 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığı 4.10.2000 tarihinden geçerli olarak başlatılmıştır. Davacı Limited Şirket ortaklığının 14.9.1993 tarihinde başlaması nedeniyle sigortalılığının 14.9.1993 tarihinden geçerli olduğunun tesbitini istemektedir.

Sosyal güvenlik ..., temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasalarda güvence altına alınmıştır.

1479 sayılı Kanun, zorunlu sigortalılık şemsiyesi altına en son alınan esnaf ve sanatkarlar ve diğer bağımsız çalışanlara, kanunda yazılı sosyal güvenlik hükümlerini uygulama amacını taşımakta olup, 24.maddesi ile Limited Şirket Ortaklarının sigortalı olanlar arasında sayarken 26. maddesinde ise sigortalı olma hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceğini ve kaçınılamayacağını, bu Kanuna göre sigortalı sayılanların, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescil yaptırmalarının zorunlu olduğunu, aksi durumda Kurum tarafından resen tescil işleminin yapılacağını hükme bağlamıştır.

619 sayılı KHK’nin Geçici 1. maddesi hükmünde ise;

“Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Ancak, 1479 sayılı Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olmak kaydıyla, 20.4.1982 tarihinden bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların, vergiye kayıtlı bulundukları süreler, bu süreye ilişkin primleri, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağı prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” denilmekte olup, 619 sayılı anılan KHK 4.10.2000 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 8.8.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 günlü kararı uyarınca tüm hükümleriyle iptal edilmiştir.

Benzer bir düzenlemeyi öngören 4956 sayılı Kanun ile değişik 1479 sayılı Kanunun Geçici 18. madde hükmü ise; Kanunun yayım tarihi olan 2.8.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmakta olup, tescil talep tarihi olan 11.4.2001 tarihi dikkate alındığında 4956 sayılı Yasanın somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır.

22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanunda yapılan değişiklikte de; “Gerçek ve götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunanlar” dan, gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da Esnaf ve Sanatkarlar Siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır.

Görüldüğü üzere; Anayasa Mahkemesince iptal edilen 619 sayılı KHK’nin Geçici 1.md.sinin somut uyuşmazlığa uygulanma olanağı bulunmadığı hususu da gözetildiğinde, 1479 sayılı Kanunun 3165 sayılı Kanun ile değişik yukarda bahsedilen hükmünün, sigortalılık için aradığı koşullar dikkate alındığında davacının zorunlu sigortalı olarak ... kapsamında değerlendirilmesinde, hak ve yükümlülüklerin, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmiş olması önkoşulu dikkate alınarak, limited şirket ortaklığının oluşturulduğu tarih ile başlatılmasında yasal zorunluluk bulunmaktadır. Dairemizin giderek Yargıtayın uygulamaları bu yöndedir. (HGK,4.2.2009 tarih,2009/21-10 E,2009/52 K) Bu durumda davanın kabulü yerine reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.