Salgın Nedeniyle Hukuki Sürelerin Durdurulmasının Cumhurbaşkanı Kararıyla 15 Haziran 2020’ye Kadar Uzatılması Sonrasında Sürelerin Yeni Son Günlerinin Belirlenmesi

Av. Arb. Y. Burak ASLANPINAR

I- GİRİŞ

Koronavirüs/Coronavirus (COVID-19) Salgını nedeniyle etkilenen hukuki süre ve süreçlerde oluışabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi amacıyla 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi[1] ile hukuki sürelerin önemli bir kısmı 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmuştur.

Söz konusu maddede aynı zamanda, “Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir” hükmüne de yer verilmiştir.

Bu yetki Cumhurbaşkanı Kararı ile kullanılmış[2] ve durma süresi, 01.05.2020 tarihinden (bu tarih dahil) 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır[3].

Bu çalışmamızda, daha önceki durma sürelerine ilişkin yapılan çalışmalarımız yeniden düzenlenerek, tablo ve şema ile kolay anlaşılır bir şekilde açıklanması amaçlanmıştır.

II- 7226 SAYILI KANUN İLE DURDURULAN HUKUKİ SÜRELER

A- 13 Mart 2020 Tarihinden İtibaren Durdurulan Süreler ve Sürelerin İşlemeye Başlayacağı Tarihler

7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi ile Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle oluşabilecek hak kayıplarının önlenmesi amacıyla birçok hukuki sürenin durmuş kabul edileceği belirlenmiştir. Bu sürelerden, Kanun’un geçici 1/1-a maddesi gereğince 13.03.2020 tarihinden (bu tarih dâhil) itibaren durmuş kabul edilecek süreler şu şekildedir:

- Dava açma,

- İcra takibi başlatma,

- Başvuru,

- Şikâyet,

- İtiraz,

- İhtar,

- Bildirim,

- İbraz,

- Zamanaşımı süreleri,

- Hak düşürücü süreler,

- Zorunlu idari başvuru süreleri,

- Yukarıda belirtilenler dâhil olmak üzere; bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler,

- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’ndaki süreler,

- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki süreler,

- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki süreler,

- Usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler,

- Arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler.

Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine 15 gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere 15 gün uzamış sayılacaktır[4].

Söz konusu sürelerin durması, Cumhurbaşkanı Kararı sonrasında 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.

Bu düzenleme, sürelerin normaldeki son günü dikkate alarak aşağıdaki şekilde tarafımızdan tablo haline getirilmiştir.

B- 22 Mart 2020 Tarihinden İtibaren Durdurulan Süreler ve Sürelerin İşlemeye Başlayacağı Tarihler

7226 sayılı Kanun’un geçici 1/1-b maddesi gereğince, 22.03.2020 tarihinden (bu tarih dâhil) itibaren durmuş kabul edilecek süreler ise şu şekildedir:

- İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler,

- Nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri,

- Yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması,

- İhtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler.

Bu sürelerin durması da Cumhurbaşkanı Kararı sonrasında 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.

Bu düzenleme de sürelerin normaldeki son günü dikkate alınarak, aşağıdaki şekilde tarafımızdan tablo haline getirilmiştir.

III. DÜZENLEME KAPSAMI DIŞINDA BIRAKILAN (DURMAYACAK) SÜRELER

7226 sayılı Kanun’un geçici 1/2. maddesi ile düzenleme kapsamı dışında bırakılan yani bu dönemde durmayacak, işlemeye devam edecek süreler belirtilmiştir. Buna göre;

- Suç ve ceza, kabahat ve idari yaptırım ile disiplin hapsi ve tazyik hapsi için kanunlarda düzenlenen zamanaşımı süreleri,

- 5271 sayılı Kanunda düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin süreler,

- 6100 sayılı Kanunda düzenlenen ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler kapsam dışında bırakılmıştır.

Ayrıca icra ve iflas daireleri tarafından mal veya haklara ilişkin olarak ilan edilmiş olan satış gününün durma süresi içinde kalması halinde, bu mal veya haklar için durma süresinden sonra yeni bir talep aranmaksızın icra ve iflas dairelerince satış günü verileceği ve bu durumda satış ilanı sadece elektronik ortamda yapılacağı da hükümde belirtilmiştir.

Yine Konkordato mühletinin alacaklı ve borçlu bakımından sonuçlarının da durma süresince devam edeceği hüküm altına alınmıştır.

Hüküm gereğince; durma süresince duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi de dâhil olmak üzere alınması gereken diğer tüm tedbirler ile buna ilişkin usul ve esasları;

a) Yargıtay ve Danıştay bakımından ilgili Başkanlar Kurulu,

b) İlk derece adli ve idari yargı mercileri ile bölge adliye ve bölge idare mahkemeleri bakımından Hâkimler ve Savcılar Kurulu,

c) Adalet hizmetleri bakımından Adalet Bakanlığı belirleyecektir.

Kanunla, Cumhurbaşkanının, uzatma yetkisi ile birlikte kapsamı daraltabileceği de belirtilmiştir. Bu çerçevede, ilgili Cumhurbaşkanı Kararı ile sürelerin durmasının uzatılması kararına “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler” dahil edilmemiştir.

IV. İŞE İADE DAVALARINI İLGİLENDİREN SÜRELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Karmaşık süre hesabı gerekmesi ve başvuru sürelerinin kısa olması nedeniyle işe iade davalarında hak kaybı yaşanabilmektedir. Nitekim arabulucuya başvuru süresi “ay”, arabuluculuk süreci ve sonrasındaki dava açma süresi “hafta”, 7226 sayılı Kanun ile durdurulan düzenlemeler “gün” hesabı gerektirmektedir.

Bu itibarla, işe iade davaları ayrıca incelenmiş, iş sözleşmesinin feshinden dava açma tarihine kadar oluşan durum, Cumhurbaşkanının uzatma kararı sonrasında, ihtimallere göre, aşağıdaki şekilde tarafımızca hazırlanan soru-cevap yöntemiyle ilerlenen şema ile gösterilmiştir.

V. SONUÇ

Koronavirüs/Coronavirus (COVID-19) Salgın Hastalığı nedeniyle oluşan fiili durumda hak kayıplarının önüne geçilmesi için, hukuki sürelerin durdurulmasına ilişkin 7226 sayılı Kanun ile bazı düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemede Cumhurbaşkanının durma süresini uzatabileceği belirtilmiş ve nihayetinde durma süreleri 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.

Söz konusu düzenlemelerin incelenmesine ve durdurmaya ilişkin kanun hükümleri kapsamındaki hukuki iş ve işlemlerde yeni son günlere dair tablolar ile özellikli olan işe iade davalarında soru-cevap yöntemiyle somut olaydaki sürenin hesabına imkan veren bir şemaya çalışmamızın önceki bölümlerinde yer verilmiştir.

Bununla birlikte, 7226 sayılı Kanun ile getirilen sürelerin durması, hak kayıplarının önüne geçilmesi için getirilen bir düzenlemedir. Sürelerin durdurulduğu konularda eğer mümkünse, işlemlerin devam etmesinde; örneğin dava açılmasında, dilekçe verilmesinde, arabuluculuk sürecinin yürütülmesi hususlarında bir yasak ve sakınca bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, getirilen düzenlemeyle tüm sürelerin durdurulmadığı, yukarıda belirtildiği üzere 7226 sayılı Kanun’un geçici 1/2 maddesi, bazı konularda sürenin işlemeye devam edeceği unutulmamalıdır.

----------------------------------

[1] TBMM’de 25.03.2020 tarihinde kabul edilen 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 26.03.2020 tarihli ve 31080 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve geçici 1. madde bu tarih itibariyle yürürlüğe girmiştir.

[2] 30.04.2020 tarihli ve 31114 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 29.04.2020 tarihli ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı.

[3] Sözü edilen uzatma kararına, kapsamı daraltma yetkisi kullanılarak “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreleri” dahil edilmemiştir. Dolayısıyla bu süreler durması uzatılmamıştır.

Cumhurbaşkanı Kararında ayrıca “(Salgın hastalığının yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere)” ibaresine de yer verilmiştir. Yeniden değerlendirme yapılarak uzama süresinin geriye çekilmesi ihtimalinin 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi hükmündeki “kapsamın daraltılabileceği” ifadesine dahil edilip edilmeyeceği, bu ihtimalde Kanun’da öngörülen “bir kez uzatma”nın dışında bir düzenleme yapılmış olup olmayacağı ayrı bir tartışma konusudur. Bununla birlikte uzama süresinin tekrar geriye çekilmesi halinde, muhtemel hak kayıplarının ve karışıklığın ortaya çıkabileceği dikkate alınmalıdır.

[4] Bu ifadeyle, sürelerin sona ermesine 15 günden az kalmış olması halinde, son günün, durmanın sona erdiği tarihten en az 15 gün sonra olarak belirlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Ancak kanun hükmünün lafzı, özellikle durma süresi içinde başlayacak 15 günden kısa süreler bakımından, bu amacı yeteri kadar karşılayamamaktadır. Nitekim durma süresi içinde, örneğin 30.03.2020 tarihinde yapılabilecek, süresi 7 gün olan bir tebligatın son gününün ne zaman olacağı hususu tereddüt oluşturmaktadır. Zira hükümdeki “durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler”in kapsamına örneğimizin dâhil edilmesi lafzen mümkün olmayabilir. Ancak hükmün amacından dâhil edilmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.