Covid-19 virüs salgını öncesi dönemde kısa çalışma ödeneği başvurusunda bulunan işverenin kısa çalışma ödeneğine hak kazanma şartlarını sağlayıp sağlamadığı yönünde iş müfettişlerince uygunluk tespiti yapılıp sonucuna göre kısa çalışma ödeneği kapsamında ödeme yapılmaktayken, 17 Nisan 2020 tarihli ve 7244 sayılı kanunun 8. maddesiyle 4447 sayılı İşsizlik Sigortası kanununa eklenen 25 numaralı geçici maddeyle: “Yeni korona virüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilir. İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ve yersiz ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir” hükmü getirilmiştir. Bu kapsamda Covid-19 virüs salgını nedeniyle İŞKUR müdürlüklerine yapılacak başvurulardaki yoğunluk göz önünde bulundurularak kısa çalışma ödeneğinden faydalanmak için hak sahibi kişilerin bir an önce hak ettikleri ödemeye kavuşması amaçlanmıştır. Ancak yapılan bu düzenlemeye rağmen kimi İŞKUR müdürlükleri kendilerine yapılan başvurunun üzerinden 60 gün geçmesine rağmen işverenlere hiçbir şekilde geri dönüş yapmadığı gibi, Covid-19 virüs salgını nedeniyle kamudaki evden çalışma tedbirleri nedeniyle İŞKUR müdürlükleriyle irtibat kurmakta mümkün olamamıştır. Bu süreçte her ne kadar kısa çalışma ödeneği için başvuran işveren olsa da ödenekten yararlanacak olan kişilerin işçi olması nedeniyle bu sürecin en büyük mağdurları işçiler olmaktadır.

Uygunluk tespiti sonucu işverene bildirilmek zorunda mıdır?

Evet uygunluk tespiti sonucu işverene bildirilmek zorundadır. Genel ekonomik, sektörel, bölgesel krizden veya zorlayıcı sebeplerden dolayı işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu, İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu işverene, İŞKUR tarafından bildirilir. İşveren de durumu, işyerinde işçilerin görebileceği bir yerde ilan eder ve varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına bildirir. İlan yoluyla işçilere duyuru yapılamadığı durumlarda, kısa çalışmaya tabi işçilere yazılı bildirim yapılır. Kısa çalışma talebi uygun bulunan işveren Kurumca bildirilen sürede Kısa Çalışma Bildirim Listesini güncelleyerek gönderir. Korona virüsten olumsuz etkilendiği gerekçesiyle kısa çalışma talep eden işverenlere başvurularının sonucu, elektronik posta yoluyla taleplerini gönderdikleri adrese yapılır. Talebi uygun bulunan işverenler, Kurumca bildirilen sürede Kısa Çalışma Bildirim Listesini güncelleyerek başvuru yaptıkları İŞKUR biriminin elektronik posta adresine gönderir.

İŞKUR müdürlükleri yapılan başvuruya hiçbir şekilde yanıt vermezse nasıl bir yol izlenmelidir?

Anayasanın 125. maddesine göre idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir. İdare eylem ve işlemlerinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İdarenin eylem ve/veya işleminden zarar gören herkes hukuka aykırılık nedeniyle iptal ve/veya tam yargı (tazminat) davası açabilir.

Anayasanın yargı yolu başlıklı 125. maddesine göre İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.

2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun dava açma süresi başlıklı 7. maddesine göre dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. Mezkur kanunun 10. maddesine göre İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler.

Bunun yanında işverenler 60 gün içinde cevap verilmeyen kısa çalışma ödeneği başvuruları için mezkur kanunun 11. maddesi gereği başvuru yapmış oldukları İŞKUR şubelerinin üst makamından yeni bir işlem yapılmasını idari dava açma süresi içerisinde isteyebilirler. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur ve altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.

İşverenler bu durumda mezkur kanunun 12. maddesi gereği idare mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.

Burada dikkat edilmesi gereken husus idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödeme yükümlülüğüdür. İdareye yapılan kısa çalışma ödeneği başvurusunun yanıtsız bırakılması neticesinde zımni olarak reddi söz konusuysa misal olarak somut olayda işçi kısa çalışma ödeneğinden faydalanamadığı için kredi kullanmış olsun, bu durumda idareden bu kredinin hak edilen kısa çalışma ödeneği kadar kısmı için faiz ve masrafının tazmini talebi gündeme gelebilir.

17 Nisan 2020 tarihli ve 7244 sayılı kanunun 8. maddesiyle 4447 sayılı İşsizlik Sigortası kanununa eklenen 24 numaralı geçici maddeyle:  “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte iş sözleşmesi bulunmakla birlikte 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile 15/3/2020 tarihinden sonra 51 inci madde kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve bu Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak kaydıyla ve 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar, Fondan günlük 39,24 Türk lirası nakdi ücret desteği verilir” hükmünü amirdir.

Burada İŞKUR’un kendisine yapılan başvuruları yanıtsız bırakması neticesinde hak sahibi işçiler iki kez mağdur edilmektedir. Çünkü yalnızca iş verene bağlı şekilde çalışmakta olup kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçilere fondan günlük 39,24 TL ödeme yapılmaktadır. Bu durumda kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarını taşıyıp kısa çalışma ödeneği için işverence başvuruda bulunulmuş olan işçiler günlük 39,24 TL’lik ödemeden yararlanamamakta ve iki kez mağdur edilmektedirler. Bu şekilde idarenin sükutu neticesinde kısa çalışma ödeneği hakkından başvurusuna cevap verilmeyen işveren tarafından İYUK’un 36. maddesi gereği eylemin yapıldığı yer olan İŞKUR müdürlüğünün bağlı bulunduğu idare mahkemesinde iptal veya iptal ve tam yargı davası açmak suretiyle yargısal süreç işletilebilecektir. 

Av. Serhat KILIÇ