BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
 
I- CEZA HUKUKU ALANINDAKİ DÜZENLEMELER
 
A. Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlara İlişkin Düzenlemeler
 
1.  Basit cinsel fiiller (sarkıntılık) ile daha ağır fiiller (tasaddi) için verilen cezalar arasında makul bir denge kurulmakta ve cezalar kademeli olarak artırılmaktadır.
2. Beden ve ruh sağlığının bozulması halinde cezanın artırılacağına ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılmakta ve suçun temel şeklinin cezası artırılmaktadır. Böylelikle mağdurların özellikle çocukların defalarca örselenmesi önlenmektedir.
3. Cinsel taciz (söz atma) suçunun çocuğa karşı işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat arttırılmakta ve cezanın alt haddi 3 aydan 6 aya çıkarılmaktadır.
4. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ani hareketlerle (sarkıntılık) işlenmesi halinde;
ØMağdurun yetişkin olması durumunda 2 yıldan 7 yıla,
ØMağdurun çocuk olması durumunda 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası olacaktır.
5. Ancak suçun yoğun hareketlerle (tasaddi) işlenmesi halinde verilecek ceza;
ØMağdurun yetişkin olması durumunda 5 yıldan 10 yıla,
ØMağdurun çocuk olması durumunda 8 yıldan 15 yıla kadar olacak şekilde artırılmaktadır.
6. Suçun vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleşmesi halinde;
ØMağdur yetişkinse 12 yıldan 20 yıla,
ØMağdur çocuksa 16 yıldan 20 yıla kadar ceza verilecektir.
7. Suçun işlenmesini kolaylaştıran bazı faktörler, ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmektedir.
Bunlar; vesayet, kamu görevi, koruyucu aile, kayın hısımlığı, üvey baba, üvey ana, üvey evlat ve evlatlık ilişkisi olarak belirlenmekte ayrıca yurt ve pansiyon gibi toplu olarak birlikte yaşama zorunluluğu olan yerlerde işlenmesi hali de artırım nedeni kabul edilmektedir. Bu hallerde verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır.
8. 15 yaşını bitirmiş çocukların cebir, tehdit ve hile olmaksızın cinsel ilişkiye girmesi halinde sanığa verilecek ceza 6 aydan 2 yıla kadar iken, 2 yıldan 5 yıla kadar olacak şekilde artırılmaktadır.
9. Ensest ilişkinin cezası 6 aydan 2 yıla kadar iken, 6 yıldan 15 yıla kadar olacak şekilde artırılmaktadır.
10. Failleri çocuklardan veya mağdurlardan uzaklaştırıcı bazı hak yoksunlukları ve tedavi yükümlülüğü getirilmektedir.
Cinsel suçlardan hapis cezasına mahkûm olanlar;
Ø Tıbbi tedavi,
Ø Mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmamak veya ikamet etmemek,
Ø Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmamak,
Ø Çocuklarla ilgili bir meslek icra etmemek,
         tedbirlerinden bir veya birkaçına tabi tutulabilecektir. Bu kapsamda kreş kantin gibi yerlerde çalışamayacaklar ve okul servisi işletemeyeceklerdir.
11. Cinsel saldırı suçundan hapis cezasına mahkûm olanların, koşullu salıverilme süreleri 2/3 oranından 3/4 oranına çıkarılmaktadır.
12.  Çocuklara karşı işlenen bir suçtan dolayı,
Ø Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar 30 yıl yerine 39 yıl,
Ø Müebbet hapis cezası alanlar 24 yıl yerine 33 yıl,
Ceza infaz kurumlarında kalacaktır.
 
B- Sulh Ceza – Asliye Ceza Ayrımı Kaldırılmaktadır
 
üÜlke genelinde 995 sulh ceza mahkemesinde 1.041 hâkim görev yapmaktadır.
ü2 yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlar yanında yakalama emri, tutuklama, adli kontrol, arama ve elkoyma gibi koruma tedbirleri hakkında karar vermektedir.
üBu tür koruma tedbirleri, sulh ceza mahkemelerinin iş yükünün en az yarısını teşkil etmektedir.
 
Ayrımın Kaldırılmasının Gerekçeleri:
1. Hâkimler, diğer işlerine ilaveten gelen koruma tedbiri talepleriyle ilgili yeterli zamanı ayıramamakta, bu talepleri gerektiği ölçüde hassas ve dikkatli inceleyememektedir.
2. Koruma tedbirleri hakkında yetersiz gerekçeyle isabetsiz kararlar verilebilmektedir.
3. Koruma tedbirlerine müstakilen bakmakla görevli hâkimlerin bulunmaması, farklı farklı uygulamalara sebebiyet vermektedir. (aynı fiil için bir hâkim tutuklama kararı verirken, diğer hâkim serbest bırakabilmektedir.)
4. Sulh-asliye ceza mahkemeleri arasında adaletsiz bir iş dağılımı ortaya çıkabilmektedir.
5. Sulh-asliye ceza mahkemeleri arasındaki görevsizlik kararları nedeniyle yargılama süreci uzamaktadır.
6. Soruşturma aşamasında tutuklamaya karar veren hâkim, ileride yargılamayı kendisinin yapması ihtimaline binaen ihsas-ı rey endişesiyle yeterli gerekçe yazmamaktadır.
7. Hakimler arasında hiyerarşik bir farklılık algısına neden olmaktadır.
 
Yapılması öngörülen değişiklikler:
1. Sulh ceza mahkemeleri kaldırılarak, sulh ceza hâkimlikleri kurulmaktadır.
2. Kurulan sulh ceza hâkimlikleri soruşturma aşamasında hakim tarafından verilmesi gerekli kararları (esas itibarıyla koruma tedbirleri) vereceklerdir.
3. Bu hâkimlikler yargılama faaliyeti yapmayacaktır.
4. Sulh ceza mahkemelerinin yargılamaya ilişkin görevleri asliye ceza mahkemelerine devredilecektir.
5. Takipsizlik kararlarına itiraz en yakın ağır ceza mahkemesi yerine, sulh ceza hâkimliğine yapılacaktır.
6. Koruma tedbirleri ve itirazlar konusunda uzmanlaşma sağlanacak ve ülke genelindeki uygulama farklılıkları ortadan kaldırılacaktır.
 
C. Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddelere İlişkin Düzenlemeler
 
1. Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi suçunun cezası 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası iken 5 yıldan 12 yıla çıkarılmaktadır. Asliye ceza mahkemesi yerine ağır ceza mahkemesi yargılayacaktır. Ekim kendi kullanımı için ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecektir.
2. Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal, ihraç ve ithal suçunun cezası 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası iken 20 yıldan 30 yıla çıkarılmaktadır.
3. Uyuşturucu ve uyarıcı madde satma suçunun cezası 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası iken 10 yıldan 20 yıla çıkartılmaktadır.
4. Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin çocuğa verilmesi veya satılması durumunda hapis cezası 15 yıldan az olamayacaktır.
5. Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda ceza yarı oranında, örgüt tarafından işlenmesi durumunda ceza bir kat arttırılacaktır. 
6. Bu suçlardan mahkum olanların, koşullu salıverilme süreleri 2/3 oranından (¾) oranına çıkarılmaktadır.
7. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma ve özendirme suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis iken, 5 yıldan 10 yıla çıkarılmaktadır.
8. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanma suçunun cezası 1 yıldan 2 yıla kadar hapis iken, 2 yıldan 5 yıla çıkartılmaktadır.
 
D. Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanan Kişilere İlişkin Düzenlemeler
 
1. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan kişiler hakkında defalarca denetimli serbestlik kararı verilmesinin önüne geçilmektedir.
2. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan kişiler hakkında denetimli serbestlik kararı soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından verilecektir. 
3. Bu kişiler hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilecek ve 5 yıl süreyle takip edileceklerdir. 
4. 5 yıl içinde kişinin yeniden uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanması durumunda kamu davası açılacaktır.
5. Bu süre içinde kullanmaması durumunda takipsizlik kararı verilecektir.
6. Uyuşturucu kullanan kişiler bu imkandan bir kez yararlanacak, yeniden uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmaları durumunda doğrudan kamu davası açılacaktır.
 
E. Hırsızlık Suçuna İlişkin Düzenlemeler
 
1. Nitelikli hırsızlık suçunun cezaları yaklaşık olarak yarı oranında arttırılmaktadır.
2. Konuttan hırsızlığın cezası da 2 yıldan 5 yıla kadar hapis iken, 5 yıldan 10 yıla çıkartılmaktadır. Ayrıca kapkaç dahil nitelikli hırsızlığın 2. fıkrasında yer alan diğer hallerde 3 yıldan 7 yıla olan hapis cezası da 5 yıldan 10 yıla çıkarılmaktadır.
3. Gece vakti yapılan hırsızlığın cezası üçte bire kadar (1/12 dahi olabilir) arttırılır iken yarı (1/2) oranında artırılacaktır.
 
F. Haberleşme-Enerji-Demiryolu veya Havayolu Ulaşımına İlişkin Eşya Hakkında İşlenen Hırsızlık ve Mala Zarar Verme Suçları
 
1. Telefon, elektrik ve demiryolu hatlarının alt yapısını oluşturan bakır kablo veya makas motoru gibi malzemeler çalınmaktadır.
2. Bu suçlar sonucunda, kamu hizmeti önemli derecede aksadığı gibi kişilerin hayatı bakımından önemli riskler ortaya çıkmaktadır. 
3. Bu durumlarda genellikle hem hırsızlık hem de mala zarar verme suçları birlikte oluşmaktadır.
4. Hırsızlık ve mala zarar verme suçu sonucunda haberleşme, enerji, demiryolu veya havayoluna ilişkin kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması halinde verilecek cezanın iki katına kadar artırılması
öngörülmektedir.
 
 
 
 
 
G. Ceza İnfaz Kurumunda Hayatını Yalnız İdame Ettiremeyen Hükümlülerin Cezalarının İnfazının Ertelenmesi
 
1. Hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumunda hayatını yalnız idame ettiremeyen hükümlülerin cezalarının infazının geri bırakılması için “toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmaması” gerekmektedir.
2. Toplum güvenliği bakımından tehlikelilik unsuruna “ağır ve somut” kriteri eklenmek suretiyle kavram daraltılıp somutlaştırılmaktadır. Şartları taşıyan mahkûmların cezalarının infazının geri bırakılması öngörülmektedir.
 
H. Yapılan Diğer Bazı Düzenlemeler
 
1. Yargı görevini yapanıetkilemeye teşebbüs suçunun unsurlarının yeniden düzenlenmesi,
2. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının aynı kişi hakkında bir kez verilmesi,
3. Yargılama giderlerinin tek başına temyiz nedeni olmaması,
4. Yurtdışında Türk kamu görevlisine bir yabancı tarafından rüşvet verilmesi durumunda Adalet Bakanının izni aranmaksızın doğrudan soruşturma ve kovuşturma yapılması,
5. Türkiye dışında suç işleyip de Türkiye’de bulunan yabancının soruşturma aşamasında da geri verilmesi,
öngörülmektedir.
 
II- İDARİ YARGIDA İSTİNAF KANUN YOLUNUN KURULMASINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
 
A- İdari Yargılama Usulü Kanununda yapılan değişiklikle “istinaf kanun yolu” getirilmektedir
 
Mevcut uygulamada bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin kanunla belirlenen bazı kararlarına karşı yapılan “itiraz” başvurularını “kesin” olarak karara bağlamaktadırlar.
 Yeniden yapılandırılacak bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı yapılan “istinaf” başvurularını inceleyerek karara bağlayacaktır.
 
B- Bölge idare mahkemelerinin sayısı yeni sisteme göre azaltılacaktır
 
Mevcut uygulamada, 25 ilde bölge idare mahkemesi bulunmaktadır. Yapılan düzenlemeyle, istinaf incelemesi yapacak olan bölge idare mahkemelerinin sayısı azaltılacak ve ihtiyaca göre belirlenecek sayıda bölge idare mahkemesi kurulacaktır.
C- Bölge idare mahkemelerinin teşkilat yapısı ve çalışma usulü yeni sisteme göre düzenlenmektedir
 
Mevcut uygulamada bölge idare mahkemeleri bir başkan ve yeteri kadar üyeden oluşmaktadır. Yapılan değişiklikle, bölge idare mahkemeleri “daireler”den oluşacaktır.
İstinaf incelemesi yapacak bölge idare mahkemelerinde en az bir idare ve bir vergi dairesi bulunacaktır. Daireler, bir başkan ve iki üye ile toplanıp oy çokluğuyla karar verecektir.
Bölge idare mahkemelerine gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daire sayısı artırılarak, bu daireler arasında ihtisaslaşma sağlanacaktır.
Bölge idare mahkemeleri; başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, adalet komisyonu ve müdürlükler şeklinde teşkilatlanacaktır.
        
D- İdare ve vergi mahkemelerinin kararları aleyhine gidilebilecek kanun yolları yeniden düzenlenmektedir
 
İdare ve vergi mahkemelerinin 2577 sayılı Kanunun 45 inci maddesinde sayılan konularda verdikleri kararlar kesin olacaktır.
İdare ve vergi mahkemelerinin diğer tüm kararlarına karşı yeni getirilen bölge idare mahkemeleri nezdinde “istinaf yolu”na gidilmesi mümkündür. Yapılan düzenlemeyle, “itiraz yolu” kaldırılmaktadır.
 İstinaf incelemesi sonucu verilecek kararlardan sadece 2577 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde sayılanlar hakkında “temyiz yoluna” başvurulabilecektir.
 
E- İdare ve vergi mahkemelerinin “kesin nitelikli” kararları
 
Yapılan düzenlemeyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45 inci maddesinde sayılan
a) İlk, orta ve yüksek öğrenim öğrencilerinin not tespitleri ile bu öğrencilere uyarma ve kınama niteliğinde disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemlere,
b) Kamu görevlilerinin lojman ve izin işlemlerine,
c) Kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının üyelerine uyarma ve kınama niteliğinde disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemlere,
d) Asker ailelerine yardımla ilgili işlemlere,
e) 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan sosyal yardımlarla ilgili işlemlere,
f) 4/12/1984 tarihli ve 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasıyla ilgili işlemlere,
karşı açılan davalar ile
g) konusu beşbin Türk Lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararlar kesin olacak ve bu kararlar hakkında “istinaf veya temyiz yolu”na başvurulamayacaktır.
 
F- İdare ve vergi mahkemelerinin istinaf yoluna gidilebilecek kararları
 
İdare ve vergi mahkemelerinin yukarıda sayılan ve kesin olanlar dışındaki diğer tüm kararlarına karşı bölge idare mahkemeleri nezdinde “istinaf yolu”na başvurulabilecektir.
 
G- Temyize gidilebilecek kararlar
 
Bölge idare mahkemelerince yapılacak istinaf incelemesi sonucunda, 2577 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde tahdidi olarak sayılan konularda verilen kararlar hakkında Danıştay nezdinde “temyiz yolu”na başvurulabilecektir.
Bu kararlar;
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk Lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları ile Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu kararlarına karşı açılan iptal davaları.
 
H- İstinaf kanun yolu incelemesi yapan bölge idare mahkemelerinin kararları arasında doğabilecek içtihat farklılıklarını ortadan kaldırmak amacıyla yeni bir usul öngörülmektedir
 
         Benzer olaylarda, bölge idare mahkemelerince verilen kararlar arasında aykırılık ve çelişki bulunması halinde, her bölge idare mahkemesi nezdinde bulunan başkanlar kurulu, kendi görüşünü de belirterek bu durumu Danıştay Başkanlığına iletecektir. Davanın tarafları ve ilgili bölge idare mahkemesi daireleri, bu konuda başkanlar kurulundan talepte bulunabilecektir. Danıştay, kararlar arasındaki aykırılık ve çelişkileri giderecektir.
          
I- İstinaf kanun yolunun yürürlüğe girmesine yönelik yapılacak bu düzenlemelerle Danıştay’ın iş yükünün önemli oranda azalması ve Danıştay’ın “İçtihat mahkemesi” rolünün ön plana çıkması hedeflenmektedir
 
Yapılan değişiklikle, bölge idare mahkemelerinin sadece 2577 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde sayılan konularda verdikleri kararlar aleyhine Danıştay’a gidilebileceğinden bu kapsamda Danıştay’a gelecek olan iş yükü azalacak ve idari yargıdaki toplam iş yükünün yaklaşık %20 sinin temyiz yolu ile Danıştay önüne geleceği tahmin edilmektedir.
 
İ- İdari yargıda yeni bir usul olan ivedi yargılama usulü getirilmektedir
 
İdari davaların bazıları, niteliği itibariyle diğerlerinden farklı olup bu tür davalarda gecikerek karar verilmesinde hem idare hem de davacılar bakımından katlanılması zor ya da imkansız sonuçlar doğabilmektedir. Bunun önüne geçmeye yönelik kanunda tahdidi olarak sayılan konularda dava sürecini hızlandıran yeni bir usul getirilmektedir.
İvedi yargılama usulüne tabi davalar şunlar olacaktır:
a) İhaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri.
b) Acele kamulaştırma işlemleri.
c) Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları.
d) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri.
e) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar.
f) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Bakanlar Kurulu kararları.
 
III- YARGITAY KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
 
A- Yargıtaydaki Dairelerin Ceza veya Hukuk Dairesi Niteliği
 
Yargıtay Kanununda, Yargıtay’da 23 hukuk 15 ceza dairesi olduğu hükme bağlanmıştır.
Yapılan düzenlemeyle Yargıtay’da 38 daire bulunduğu belirtilmekte ve dairelerin hukuk ve ceza dairesi olma niteliğinin kanunla belirlenmesinden vazgeçilmektedir.
Dairelerin hukuk ve ceza dairesi olma niteliği ve bunların sayısı Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından belirlenecektir.
 
B- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Üye Sayısı Artırılmaktadır
 
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun üye sayısı 8 den 12 ye çıkarılmaktadır.
 
C- Yargıtay Genel Sekreter Seçilebilmek İçin Gereken Kıdem Süresi Artırılmaktadır
 
Yargıtay Genel Sekreteri, yönetim işlerinde Yargıtay Birinci Başkanının yardımcısıdır. Mevcut durumda Genel Sekreter seçilebilmek için kıdem şartı aranmamaktadır.
Yapılan düzenlemeyle Genel Sekreter seçilebilmek için Yargıtay’da 5 yıllık kıdem şartı getirilmektedir.
 
D- Yargıtay genel sekreter yardımcısı seçilebilmek için kıdem şartı getirilmektedir
 
Yapılan düzenlemeyle, Yargıtay’da genel sekreter yardımcısı seçilebilmek için birinci sınıf olmak şartı aranacaktır.
 
E- Yargıtay’daki Önemli Unvanlar İçin Gereken Kıdem Süresi Artırılmaktadır
 
Yapılan düzenlemeyle Yargıtay Birinci Başkanı seçilebilmek için gereken 4 yıllık süre 10 yıla,
Yargıtay C.Başsavcısı seçilebilmek için gereken 4 yıllık süre 5 yıla,
Yargıtay Başkanvekili ve C.Başsavcıvekili seçilebilmek için gereken 3 yıllık süre 5 yıla çıkarılmaktadır.
Yargıtay’da daire başkanı olabilmek için gereken 3 yıllık süre değiştirilmemektedir.
 
F- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Adayı Belirlemek İçin Yapılacak Seçimlerde Her Üye Tek Adaya Oy Verecektir
 
Yargıtay C.Başsavcısı Yargıtay Büyük Genel Kurulunun belirlediği 5 aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir. Mevcut uygulamada Yargıtay Büyük Genel Kurulunda belirleme yapılırken her üye 5 aday için ayrı ayrı oy kullanmaktadır.
Yapılan düzenlemeyle bu belirleme sırasında tüm Yargıtay üyelerinin ancak bir adaya oy vermeleri sağlanmaktadır. Böylece çoğulcu bir aday listesinin Cumhurbaşkanı önüne gitmesi sağlanmaktadır.
 
IV- DİĞER BAZI DÜZENLEMELER
 
A- Asliye Ticaret Mahkemeleri Heyet Halinde Çalışacaktır
 
Yapılan değişiklikle kanunda sayılan nitelikli bazı davalar ile değeri 250.000 Türk Lirasının üzerinde bulunan davalarda ticaret mahkemeleri heyet halinde karar verecektir. 250.000 Türk Lirasının altında kalan veya nitelik olarak daha basit olan davalarda heyet üyesi olan tek hâkim tarafından karar verilecektir.
 
B- Personel Eğitim Merkezleri Kurulmaktadır
 
Ceza ve tevkifevleri personeli haricinde bulunan Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı personelinin (Müdür-Memur-Teknik Personel) adaylık, meslek öncesi ve meslek içi eğitimlerini yaptırmak üzere Eğitim Dairesi Başkanlığına bağlı personel eğitim merkezleri kurulmaktadır. Bunların sayısı ihtiyaca göre belirlenecektir.