Mirasın araştırılması bir diğer adıyla terekenin tespiti davaları özü itibariyle mirasbırakanın malvarlığının eksiksiz ve doğru bir şekilde ortaya çıkartılması ve ortaya çıkan malların kayıt altına alınarak korunmasını sağlamak amacıyla başvurulan bir hukuki süreçtir. Böylelikle mirasçıların haklarının zayi olmasını engellemek ve mirasın tüm mirasçılar arasında adil şekilde pay edilmesini sağlamaktır. Öte yandan burada dikkat edilmesi gerekilen bir başka önemli hususta terekenin tespiti davaları, mirasın pay edilmesi konusunda bir hüküm barındırmaz. Bu dava sonucunda söz gelimi babanızdan kalan ne kadar malvarlığı varsa tespit edilmektedir.

TEREKE NEDİR?

Kısaca terekeden bahsedecek olursak; tereke bir kişinin ölmesi ile birlikte geride bıraktığı malvarlığının bütünün ifade etmektedir. Bu demektir ki vefat eden kişinin ardında bıraktığı aktif ve pasif malvarlığı değerlerini kapsamaktadır. Malvarlığı ve alacakları aktifi oluştururken, borçları ise pasif malvarlığını ifade eder.

TEREKEYİ OLUŞTURAN MALLAR HANGİLERİDİR?

Yukarıda izah ettiğimiz üzere tereke bir kişinin ölümü ile birlikte geride bıraktığı malvarlığının bütününe denir. Aşağıda sayacağınız mallar terekeye dahildir. Şöyle ki;

Taşınır mallar; otomobil, motosiklet, nakit para, antika sanat eserleri, elektronik cihazlar, mobilyalar, mücevherat vb. gibi hür türlü kişisel eşyalar diyebiliriz.

Taşınmaz mallar; arsalar, evler, işyerleri gibi taşınmaz mallar diyebiliriz.

Menkul kıymetler; vefat eden yani mirasbırakanın sağken elinde bulunan hisse senetleri, bono ve tahviller terekeye dahildir.

Banka hesapları; mirasbırakanın adına kayıtlı olan tüm banka hesapları mevduat hesapları ve yatırım hesapları da terekeye dahildir.

Fikri mülkiyet hakları; söz gelimi babanızın ürettiği bir marka vardır. Bunun patenti kendisindedir bu hakta terekeye dahildir. Veyahut şarkı sözü bestesi kendisine aittir. Bunun gibi haklarda terekeye dahildir.

Borçlar ve alacaklar; vefat edenin aktifinin yanında pasif malvarlığı da terekeye dahildir. Örneğin babanızın bankaya borcu vardır. Bu borç tereke kapsamındadır. Veyahut babanıza birinin borcu vardır bu alacakta terekeye dahildir.

Mirasın araştırılması ve ortaya çıkartılması için izleyeceğimiz yol nasıl olmalıdır?

- Öncelikle mirasbırakanın yani anne veya babanın vefat etmiş olması gerekir.

- Terekenin tespiti davasını ancak mirasçıları açabilecektir. Bu sebeple ilk yapılacak iş veraset ilamını (mirasçılık belgesi) almak olacaktır.

Terekenin Tespiti Davası ve Defter Tutulması

Terekenin tespiti davası bununla birinci olarak bir kişinin vefat etmesi üzerine geride kalan malvarlığının doğru ve eksiksiz bir biçimde tespit edilmesi halidir. Bu davaya vatandaşlar genel itibariyle aralarında bir uyuşmazlık olduğunda veya murisin malvarlığı ile ilgili karışıklık olduğu durumlarda gündeme gelmektedir.

Terekenin tespitine ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunun 589. ve devamı maddelerinde yer verilmiştir. Ancak resmi defter tutulması ile koruma tedbirine dair defter tutma işlemleri birbirinden farklıdır. Uygulama da sıklıkla karıştırılmaktadır. TMK m.619- 620 deki terekenin resmi defterinin tutulmasıyken, oysa m.589 -590 da yer alan hükümler koruma önlemi sayılan terekenin defterinin tutulması yani murisin ölüm tarihi itibariyle terekede bulunan mal ve haklarının tespitini amaçlamaktadır.

Terekenin tespiti davasında mahkeme ilk olarak murisin aktif malvarlığını belirler. Ardından pasif malvarlığını (borçlar, cenaze masrafları vb. gibi) belirleyip sonrasında da aktif malvarlığından düşerek net terekesine ulaşır. Bu dava ile terekenin tespiti sağlanır. Yani yargılama sonucunda terekenin mirasçılar arasında nasıl paylaştırılacağına dair bir hüküm verilemez.

Defter Tutulması

Koruma önlemi olarak adlandırabiliriz. Yani mirasın geçmesini engelleyen tehlikeleri ortadan kaldırmak ve geçişin tam olarak gerçekleşmesini sağlamak amacı izlenir. Türk Medeni Kanunun 590. Maddesinde düzenleme alanı bulmuştur. Şöyle ki;

Aşağıdaki sebeplerden birinin gerçekleşmesi hâlinde sulh hâkimi terekenin defterinin tutulmasına karar verir:

1. Mirasçılar arasında vesayet altına alınmış olan veya alınması gereken kimse varsa,

2. Mirasçılardan biri uzun süreden beri bulunamıyorsa ve temsilcisi de yoksa,

3. Mirasçılardan veya ilgililerden biri, ölüm tarihinden başlayarak bir ay içinde istemde bulunursa,

Defter tutma işlemi gecikmeksizin tamamlanır.

Kanun hükmünde her ne kadar ölüm tarihinden başlayarak bir ay içinde istemde bulunulması söylemişse de aslında bir aylık süre, mirasçılar ve diğer ilgililer bakımında hak düşürücü bir süre olmayıp, aynı maddenin son fıkrasında yer alan “defter tutma işlemi gecikmeksizin tamamlanır” hükmü de dikkate alındığında, hakime yönelik bir ay içinde kendisine yapılacak başvuruları kabul etme zorunluluğunu getiren bir düzenlemedir.  Bununla ilgili Y14HD. 2017/5141 E. – 1918 K. sayılır kararında;  “TMK 590/3 deki bir aylık süre aşılmış olsa dahi, koruma önlemi olarak terekenin tespiti ve yazımı işlemi olanaksız ve yararsız hale gelmedikçe terekenin paylaştırılmasına kadar talep edilebilir.”

Mahkeme yukarıda izah ettiğimiz süreçlerden sonra murisin aktif ve pasif malvarlığının değerlerini tespit edecek ardından defter tutma aşamasına geçecektir. Terekedeki malvarlığını tek tek belirler deftere yazarak kaydeder. Bazen muhafaza edilemeyecek unsurlar olabilir böyle durumlarda imkan varsa bunların satışını gerçekleştirerek paraya çevirir. Bununla beraber mahkemenin tereke defterine kaydettiği mallardan bazılarının kendisine ait olduğunu iddia eden bir mirasçı varsa istihkak davası açma hakkı da saklıdır. İstihkak davasında bunu kanıtlarsa terekeden çıkartılır kendisine iade edilir.

Terekenin Tespiti Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Sulh Hukuk Mahkemeleri görevleridir. Yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesidir. Eğer miras bırakan yani anne veya babanızın son yerleşim yeri yurtdışı ise Türkiye'deki malvarlığının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Söz gelimi ölmeden önce babanızın son yerleşim yeri Almanyadır. Bu halde tüm malvarlığı Ankara ilinde ise o yer Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir.

Terekenin Tespiti Davasında Zamanaşımı

Yukarıda izah ettiğimiz üzere bu davalar ancak miras bırakanın vefat etmesiyle açılabilen davalardır. Bu sebeple miras bırakanın ölümü anından itibaren açılabilip sonrasında da herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı yoktur. Örneğin anneniz öldükten 10 yıl sonrada bu davayı açabilirsiniz.

Mirasın Araştırılması Nasıl Yapılmalıdır?

1- Dava dilekçemiz de net olacağız. Söz gelimi Türkiye'deki tüm tapulara müzekkere yazılsın derseniz işin içinden çıkamazsınız. Mirasçılar ile konuşup alanı daraltmanız davanız bakımından daha sağlıklı olacaktır.

2- Tapu müdürlüklerine müzekkere yazılırken sadece aktif kayıtların celbine diye talep etmemeniz gerekmektedir. AKTİF VE PASİF KAYITLARIN celbine şeklinde talep etmeniz gerekir. Bu konuda emsal Yargıtay kararları dahi vardır.

Bu kısım önemlidir. Çünkü miras bırakanın pasif malvarlığı bize yakın tarihte örneğin bir diğer oğluna satış suretiyle mal geçirip geçirmediğini böylelikle mal kaçırmış olacağından muris muvazaası davası açabilirsiniz veyahut gerçek bir satış ile başka birine bir mal satışı gerçekleştirmiş ise de bunun akıbetini öğrenmiş olacaksınız.

3- Bununla beraber miras bırakanın mevcut taşınmazlarının bulundukları belediyelerden emlak vergi dairelerine müzekkere yazılarak taşınmazlarının tespitini yapabilirsiniz.

4- Dilekçemiz de veraset intikal beyannamesini de talep etmenizde fayda var. Şöyle ki; bu beyannameleri öğrenmemiz lazım yani veraset intikal vergisini kim ödemiş ise terekeden aldığı mal ortaya çıkar. Veraset intikal vergisi kısaca tereke üzerindeki haklarını alabilmek için mirasçılar tarafından ödenen bir vergi türüdür. Bunu ödeyenin hangi malı aldığının akıbeti çok daha kolay ortaya çıkarılacağından dilekçemiz de veraset intikal beyannamesini talep etmemiz sizler açısından faydalı olacaktır.

5- Miras bırakanın bankalarda parasının olup olmadığını öğrenmek için de yapacağımız dilekçemizde öncelikle vefat edenin T.C. kimlik numarasını yazarak ardından sıklıkla kullandığı bankalardan başlayarak örneğin Lale Bankasının Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılması şeklinde talep etmek gerekir. Neden genel müdürlük ibaresini kullandık. Çünkü Türkiye de 70 tane banka var hepsine sormamız zor olur onun için siz soracağınız zaman genel müdürlük ibaresini eklemeniz yeterli olacaktır. Araştırmasını Türkiye çapında yapacaktır. Bunlarda yetmez ayrıca tek tek kalem kalem belirtmemiz gerekecektir. Örneğin Lale bankasının genel müdürlüğündeki altın hesabı, döviz hesabı, borsa hissesi, vadeli – vadesiz hesabı var mı diye tek tek dilekçenize yazarsanız banka hepsini araştırıp size belge ile sunacaktır. Altın hesabı vardır döviz hesabı yoktur. Altın hesabında şu miktar altın vardır şeklinde gibi.