18 yaşını doldurmayan kişiler nişanlanabilir mi?

Türk Medeni Kanununda nişanlanma yaşı düzenlenmemiştir. Burada genel kurallar işleyecektir.

Ayırt etme gücü olan kişiler nişanlanabilir ancak bu kişiler 18 yaşını doldurmamış ise nişanlanmaları için yasal temsilcilerini rızası gerekmektedir.

Nişanlılık için kişilerin cinsel olgunluğa erişmiş olması aranmaktadır.

18 yaşını doldurmadan yapılan bir nişanlanma, yasal temsilcinin rızası yok ise geçersiz sayılır.

Nişanlandım ancak nişanlım benimle evlenmekten vazgeçti. Nişanlımın benimle evlenmesini dava yolu ile sağlayabilir miyim?

Nişanlılık, evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermez. Bu nedenle nişanlınızın sizinle evlenmesini sağlamak yönünde bir dava açamazsınız.

Ancak nişanlınız haklı bir neden olmaksızın nişanı bozdu ise, nişan giderleri ve evlenme amacıyla yapılan harcamalar karşılığında uygun bir maddi tazminat alabilirsiniz.

Eğer kişilik haklarınız saldırıya uğramışsa manevi tazminat davası açabilirsiniz. Nişanın bozulması yüzünden kırılmışsanız, incinmişseniz, elem, keder, acı ve üzüntü duymuşsanız manevi tazminat davası açabilirsiniz.

Tazminat davasını bu tür harcamaları yapan kişiler talep edebilir. Anne, baba, siz, anneniz babanız gibi bu harcamaları yapan yakınlarınız talep edebilir. İşin özü harcamaları kim yapmışsa o talep eder.

Nişan yaparken nişanlım ‘’Benimle evlenmezsen bana 50.000 TL tazminat ödeyeceksin’’ dedi. Ben nişanlımla evlenmekten vazgeçtim. Ancak bu tazminatı ödeyeceğimi yazılı olarak kararlaştırmıştık. Kendisi bu parayı almak için beni dava edebilir mi?

Nişanlıların, evlenmeden kaçınma hali öngördükleri cayma tazminatı ve ceza şartı dava edilemez.

Ancak buna dava edilememesine rağmen bu meblağ ödenmişse bu durumda yapılan ödeme geri istenemez.

Nişanlım beni sürekli üzüyor, bana sürekli hakaret ediyor, sürekli sudan sebeplerle kavga çıkarıyor. Nişanı bozmak istiyorum. Karşı taraf dava açar diye korkuyorum. Nişanı atsam bana dava açabilir mi?

Nişanın bozulması halinde kusurlu tarafın sizden maddi tazminat talep etme hakkı yoktur. Bu yönde dava açılsa bile, kusurlu olduğunu kanıtlamanız halinde dava reddedilecektir. Yine nişanlınızın kişilik haklarına saldırmadığınız sürece, manevi tazminat da talep edemeyecektir. Bu durumda sadece nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.

Nişanın bozulması halinde ne olur?

Türk Medeni Kanunu´nda nişanlılık ve buna bağlı sonuçlar hukuken düzenlenmiş olup nişanlılık durumunun bozulması, nişanın atılması gibi durumlar TMK 120. Maddesiyle, “ Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.” Güvence altına alınmıştır. Nişanın bozulması durumunda maddi ve manevi tazminat istenmesi de Medeni Kanun’da düzenlenmiştir.

Nişanın bozulması durumunda tazminat davası açılır mı?

Nişanın bozulmasına ilişkin kanunda yer alan madde (TMK120): “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.” Olarak yer almaktadır. Tazminat talebi yalnızca nişanlılığın nişanlılardan biri tarafından haksız olarak bozulması durumunda oluşmaktadır. Halkımız tarafından nişan kanunu olarak da adlandırılmaktadır.

Nişanın bozulması sebebiyle açılan maddi manevi tazminat davasında görevli mahkeme neresidir?

Nişanlılık müessesi aile hukukuna ilişkindir. Bu nedenle nişanlanma sebebiyle açılacak davalarda Aile Mahkemeleri görevlidir. Aile mahkemelerinin bulunmadığı şehirlerde aile mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise genel yetki kuralları gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

Sonuç olarak Aile Mahkemesi görevlidir ancak Aile Mahkemesi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.

Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri yani ikamet adresinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Nişan bozma nedeniyle açılacak davalarda zamanaşımı süresi nedir?

Nişanlanmanın bozulması sonucu açılacak olan maddi veya manevi tazminat davaları ve hediyelerin geri verilmesi için açılacak davalarda zamanaşımı süresi 1 yıldır. 1 yıllık süre nişanın bozulmasından itibaren başlar. Bu süre içinde taraflar dava açmazsa, dava açma haklarını kaybederler.

Sevgililik, flört gibi durumlarda nişanın bozulması sebebiyle maddi tazminat davası açılabilir mi?

Hayır. Açılamaz. Hukuken geçerli bir nişanlılık yoksa sevgililik, flört gibi durumlarda maddi tazminat davası açılamaz.

Dava açacak olan kişinin nişanın bozulmasında kusuru olmamalıdır. Ancak ve ancak nişanı haklı nedenle bozmuşsanız bu davayı açabilirsiniz. Karşı taraf nişanın bozulmasında kusurlu ise haksız ise bu davayı açabilirsiniz.

Nişanın bozulmasında haklı sebepler nelerdir?

Hakaret, tehdit, aşağılama, aldatma, aileye saygısızlık, kumar oynama, alkol bağımlılığı, uyuşturucu kullanma, kişinin kendisi ile ilgili esaslı niteliklerinde yalan söyleme gibi durumlarda nişanın bozulmasında haklı sebep varsayılır.

Nişanlının içkiye düşkünlüğü, nişanlı kişinin hakaret etmesi ve dövmesi, nişanlı kişinin yüz kızartıcı suç işlemesi, nişanlanan kişinin eski evliliğini veya çocuğunu gizlemesi, nişanlanan kişinin mesleği hakkında yalan söylemesi, nişanlanan kişinin dini inancı konusunda yalan söylemesi haklı sebep sayılır.

Maddi tazminat kapsamında neler alınabilir?

Ev eşyaları yani mobilyalar beyaz eşya vs

Nişan giderleri

Gelinlik ya da damatlık

Davetiye

Tören için yapılan harcamalar

İşin özü olarak kişi evleneceğine inanarak yaptığı hangi masraf varsa bunları talep edebilir.

Nişanın bozulmasından dolayı açılan maddi tazminat davasında hakimin takdir yetkisi var mıdır?

Burada hakimin takdir yetkisi bulunmaktadır. Hakim harcamaların ispatı için delil sunulmasını ister. Sunulan delillere göre faturalara göre uygun miktarda maddi tazminata hükmeder.

Nişanlılardan birinin ölümü halinde bu dava açılabilir mi?

Nişanlılardan birinin ölümü halinde nişan bozulmuşsa ölen nişanlının ailesine bu tazminat davası açılamaz. Çünkü ölüm bir kusurluluk hali değildir.

Nişanın bozulması dolayısıyla manevi tazminat davasını kimler açabilir?

Nişanın bozulması sebebiyle açılacak manevi tazminat davası, maddi tazminat davasının aksine ancak nişanlılar arasında açabilir. Kişinin anne-babası bu davayı açamaz. Çünkü manevi tazminat, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır.

Nişanın bozulması sebebiyle açılacak manevi tazminat davasının koşulları nelerdir?

*Hukuken geçerli olan nişanlılık söz konusu olmalıdır.

*Geçerli olan bu nişanın, nişanı bozan tarafça haksız ve kusurlu bir şekilde bozulması gerekir. Nişanı bozan taraf haklı olarak nişanı bozmuşsa diğer taraf manevi açıdan ne kadar üzülse de bu davayı kusurlu olduğu için açamaz.

*Dava açmak isteyen tarafın nişanın bozulması nedeniyle kişilik hakları ihlal edilmiş, manevi bir çöküntüye girmiş olması yahut onu ve itibarı zedelenmiş olması gerekir.

*Nişanın bozulmasında hiç kusuru olmamış veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olmak gerekir.

Manevi tazminat belirlenirken hakim kusurlu olan tarafın soysa-ekonomik durumuna göre bir tazminata hükmedecektir.

Manevi tazminat davası açma hakkı bulunan kişinin ölümü halinde bu davayı mirasçıları açabilir mi?

Manevi tazminat açma hakkı bulunan tarafın ölümü halinde bu hak mirasçılara geçmez. Bunun sebebi nişanın bozulmasıyla manevi çöküntüyü yaşayan tarafın bu hakkının kendisine sıkı sıkıya bağlı olmasıdır.

Kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları yalnızca kişinin kendisi kullanabilir.

Nişanın bozulması sebebiyle hediyelerimi geri alabilir miyim?

Nişanlılık durumu evlilik harici sona ermişse taraflar alışılmışın dışındaki hediyeleri geri isteme hakkına sahiptir. Hediyelerin iadesi istemenin, maddi ve manevi tazminat davasından farkı hediyeyi geri isteyen taraf için kusur araştırması yapılmamasıdır. Yani nişanın bozulmasında haksız ve kusurlu olan taraf da verdiği hediyeleri geri isteyebilir. Örneğin, pelüş ayı, kıyafet, çanta, düşük değerdeki takıların geri iadesi istenemez. Ancak araba, ev gibi alışılmış dışı hediyeler geri istenebilir.

Sonuç olarak alışılmışın dışındaki hediyelerin iadesinde kusur araştırması yapılmaz. Haksız ve kusurlu olan taraf dahi nişanın bozulmasında alışılmışın dışında vermiş olduğu hediyelerin iadesini isteyebilir. Mesela pahalı bir nişan seti….

Alışılmışın dışındaki hediyeler nasıl belirlenir?

Alışılmışın dışındaki hediyeler belirlenirken dönemin şartları, gelenek ve görenekleri değerlendirilir.

Aynı zamanda tarafların ekonomik durumları da bu noktada önem taşıyacaktır. Ekonomik değeri olmayan hediyelerin iadesi istenemeyecektir. Ancak takı, taşınır ve taşınmazların iadesini istemek mümkündür.

Alışılmışın dışında hediye olabilmesi için hediye değerinin fazla olması gerekir. Örneğin tencere, çaydanlık normal bir değerdir. Ancak mesela antika olan bir vazo alışılmışın dışında bir hediyedir.

Altın, takı, ziynet eşya alışılmışın dışında hediye midir?

Altın, takı ve ziynet eşyaları alışılmışın dışında hediye olarak kabul edilmektedir. Ancak nişan yüzüğü bu kapsama girmemektedir.

Başlık parası hediye sayılır mı?

Eğer başlık parası doğrudan nişanlı kişiye veya nişanlıyı temsilen anne-babası veya gösterdiği başka bir kişiye verilmişse bu hediye sayılır. Ancak başlık parası direkt olarak kızın ana ve babasına verilmişse o zaman hediye sayılmaz. Bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilecektir. (TMK 122. f.2)

Hediye ne zaman verilmiş olmalıdır?

Hediye, nişanlanmadan önce, nişanlanma sırasında ve nişanlanmadan sonra verilebilir. Hediyenin ne zaman verildiğinin önemi yoktur. Nişan dolayısıyla verilmiş olması yeterlidir.

Nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesini istemek için açılacak olan davada zamanaşımı süresi nedir?

Nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesini istemek için açılacak olan davada zamanaşımı süresi 1 yıldır. Bu süre nişanlılığın sona ermesinden itibaren başlar. Hak düşürücü süre içerisinde dava açılmazsa hediyelerin iadesini istemek mümkün olmayacaktır.