Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı İnşaat Mühendisi Mehmet Şengün, Hukukihaber.net’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kurbağalıdere’nin ıslahı sorunu ve kentsel yenilenme konularında vatandaşa ciddi uyarılarda bulunan Şengün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Kurbağalıdere ıslah çalışmalarının teknik olarak hatalı başladığını belirterek, “İBB işe tersten başladı. Kadıköy 3 yıldır çevresel bir felaketle karşı karşıya bırakılmıştır” dedi. 

(RÖPORTAJ: MEHMET ALİ AY / HUKUKİ HABER)
Kentsel yenilenmeyle ilgili de önemli bilgiler veren Şengün, “Kadıköy’de 29 bine yakın yapı stoğu var. Bu sayının % 80’ninin riskli olduğunu düşünmekteyiz. Bu da bölgemizde 23.200 adet riskli yapı bulunduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır.6306 sayılı yasanın yürürlüğe girmiş olduğu 16 Mayıs 2012 tarihinden bugüne kadar ilçemizde tespiti yapılan Riskli Bina sayısı 2466 olup bunların 1637’sinin yıkımı gerçekleştirilmiştir. Yine aynı tarihten günümüze kadar geçen süreç içerisinde 1700 adet binaya Yapı Ruhsatı tanzim edilmiştir. Buda bölgedeki riskli yapı sayısının yaklaşık olarak %7,50’sinin yenilenmiş olacağı anlamına gelmektedir. Son 1 yıl içerisinde yaklaşık 1000 adet ruhsatı düzenliyor duruma gelmiş bulunuyoruz.  Tabi burada bir imar artışı söz konusu, bu da firmaları buraya çekiyor. Ancak, 2007 yılında çıkan deprem yönetmeliği milat olarak kabul edilmelidir. Onun öncesinde yapılan binalar bana göre daha fazla risk taşımaktadır” diye konuştu. 

İşte Kadıköy Belediyesi İmar, Etüt ve Fen İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı İnşaat Mühendisi Mehmet Şengün’le yapmış olduğumuz o röportaj; 
Kurbağalıdere ıslah çalışmaları 2012 yılında başladı. Burası İSKİ’nin sorumluluğunda olan bir yer. Ancak proje İstanbul Büyükşehir Belediyesi Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. 2012 yılında inşasına başlanan proje; aradan yaklaşık olarak 3 yıl geçmesine rağmen halen tamamlanmadığı gibi ne zaman tamamlanacağı da kesin olarak bilinmemektedir.

MODA’DAKİ ARTIMA TESİSİNE YÖNLENDİRİLDİ
Yani yaklaşık 3 yıldır açıktan dereye ve oradan da Marmara Denizi’ne deşarj edilen kanalizasyon; ancak, geçtiğimiz hafta yapılan bir çalışma ile Moda’daki İSKİ Arıtma Tesisine yönlendirilmiştir. Tek bir damla atık suyu denize deşarj etmeden yapılması mümkün olabilecek bir hat yenileme çalışması, tercih edilen yöntem dolayısıyla 3 yıldır Kadıköy’ü bir çevre felaket ile karşı karşıya bırakmıştır.



 
KURBAĞALIDERE TEKNİK OLARAK YANLIŞ BAŞLADI
Bu tür hat yenileme çalışmalarında genel olarak çalışmalara mansap (Bir akarsu kesitinin uç kısmında kalan akarsu bölümüdür) tarafından başlanılması ve artık suların toplanarak inşaata devam edilmesi esastır. Oysa burada çalışmalara mansaptan değil tam tersi derenin üst noktalarından başlanmış, yapılması planlanan yeni hatlar ile mevcut hatların üst üste çakıştığı noktalarda yeni hat inşaatının yapılabilmesine imkân tanımak için eski mevcut hatlar kırılarak artık sular geçici olarak dere yolu ile Marmara Denizine deşarj edilmiştir.
‘3 YIL BOYUNCA DEREYE AKITILDI’
Yapımda tercih edilen bu yöntem dolayısıyla 3 yıl boyunca dereye akıtılmış olan kanalizasyon, geçtiğimiz hafta itibarıyla geçici olarak eski mevcut hat üzerinden İSKİ Moda arıtma merkezine yönlendirilmiştir.

GEÇİCİ ÇÖZÜM…
3000 mm çaplı ana toplayıcı çelik boru inşaatının ( Çelik boru itme – TBM tüneli ) yılsonuna kadar tamamlanması ve geçici olarak eski mevcut hat üzerinden Moda’daki İSKİ Arıtma Merkezine yönlendirilen artık suyun söz konusu hatta deplase edilmesi ile çalışmaların bu bölümünün tamamlanacağı tahmin edilmektedir.

Ancak projenin“dere kesitinin genişletilmesi” ile ilgili kısmının Kamulaştırma, İmar Plan Değişikliği, Yeni Salı Pazaryeri deplasesi vb. gibi birtakım teknik sorunlar aşılmadan tamamlanması mümkün görülmemektedir.  

KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMLARI NE DURUMDA?
Kadıköy’de 29 bine yakın yapı stoğu var. Bu sayının % 80’ninin riskli olduğunu düşünmekteyiz. Bu da bölgemizde 23.200 adet riskli yapı bulunduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır.6306 sayılı yasanın yürürlüğe girmiş olduğu 16.Mayıs 2012 tarihinden bugüne kadar ilçemizde tespiti yapılan Riskli Bina sayısı 2466 olup bunların 1637’sinin yıkımı gerçekleştirilmiştir. Yine aynı tarihten günümüze kadar geçen süreç içerisinde 1700 adet binaya Yapı Ruhsatı tanzim edilmiştir. Buda bölgedeki riskli yapı sayısının yaklaşık olarak %7,50’sinin yenilenmiş olacağı anlamına gelmektedir. Son 1 yıl içerisinde yaklaşık 1000 adet ruhsatı düzenliyor duruma gelmiş bulunuyoruz.

 


YAKLAŞIK 23 BİN BİNA RİSKLİ

Tabi burada bir imar artışı da söz konusu, bu da firmaları buraya çekiyor. Ancak, 2007 yılında çıkan deprem yönetmeliği milat olarak kabul edilmelidir. Onun öncesinde yapılan binalar bana göre daha fazla risk taşımaktadır. 29 bin yapının % 80’ninin riskli olduğunu düşünmekteyiz. Bu da bölgemizde 23.200 adet riskli yapı bulunduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Aylık ortalama 100 kadar yenileme ruhsatı veriyoruz. Bizim kadar yenileme ruhsatı veren bir başka belediyenin olduğunu zannetmiyorum. Parsel bazında yenileme olduğu için ben buna tam olarak kentsel dönüşüm diyemiyorum. Aslında yapılan kentsel yenilemedir. Kentsel dönüşüm kavramı daha büyük ölçekte bir organizasyonu ve planlamayı gerektirir. Dönüşüm kavramını kısmen eksikleri ile birlikte Fikirtepe için kullanabiliriz.
KADIKÖY BELEDİYESİ’NDE DANIŞMA OFİSİ KURULDU
Dönüşümle ilgili Kadıköy Belediyesi olarak belediye binamızda bir danışma ofisi kurduk. Vatandaşlar rahatlıkla gelip buradan bilgi alabilirler. Vatandaşa tavsiyem mutlaka ama mutlaka müteahhitle olan sözleşmelerini doğru yapmaları olacaktır. 
 
ASIRLIK SORUN


 
Kurbağalıdere’den 1910 yılında günümüzdeki gibi kokular gelmiş, halk bugün olduğu gibi yine eylem düzenleyerek tepkisini ortaya koymuş…
38 BİN 500 ŞİKAYET GELDİ
Kentsel dönüşüm ya da yenileme başladıktan sonra adeta belediyenin telefonları susmaz oldu. 2014 yerel seçimlerinden şu ana kadar 38 bin 500 civarında şikâyet aldık. Bu şikâyetlerin tamamına yakını yıkım, hafriyat ve beton dökümü gibi çalışmalarla ilgili… Bunlar Kadıköy belediyesi olarak bizim en çok dikkat ettiğimiz hususlar aslında. Bize bu kadar şikâyet geliyorsa ben diğer belediyeleri düşünemiyorum. Çünkü biz hafta sonu beton dahi döktürmüyoruz. Hafta içi de saat 19.00’a kadar izin veriyoruz.

İSTANBUL’A YABANCI FİRMA AKINI
Bu tür çalışmalar yapılırken çevre duyarlılığına bağlı kalınarak yapılmalı. Bunun Avrupa’da birçok örneği var. Bizim bu konuda biraz geride kalmış olduğumuzu düşünüyorum. Sektör temsilcileriyle devamlı toplantılar yapıyoruz. Maliyetle alakalı faktörler de karşımıza çıkabiliyor. İstanbul’a farklı illerden firmalar geliyor. Tabi bu firmalar bu şehirde çalışmanın kurallarını, bu şehrin özellik ve hassasiyetlerini bilmiyor. Bundan kaynaklanan sorunlarda oluyor haliyle…

'Kişisel otopark tapusu' projesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Yapılaşma trendi böyle devam ederse Kadıköy ilçesinin yapı stoğu bakımından önümüzdeki 10 - 15 yıl içerisinde tamamen yenilenmiş olacağını söyleyebilirim. Bu da her binanın kendisine ait yeterli miktarda otoparkı olacağı anlamına geliyor. Dolayısı ile genel olarak Kadıköylülerin böyle bir ihtiyacı olmayacak. Kendisine ait otoparkı olmayan binaların yoğun olarak bulunduğu mahallelerde bu sistem ilgi görebilir.